Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Ramadan'da Sabah Ezanı Okunurken Su İçilir mi?

F Çevrimdışı

fe eyne tezhebun

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Sahurda ezan okunurken yemek yiyen veya su içen kişi orucunu ne ölçüde tehlikeye atar

“Şafağın beyaz ipliği, siyah iplikten sizce ayırdedilinceye kadar yiyin, için ” (el-Bakara, 2/187)
hadiste ise Rasûlüllah (sas): “Bilal’in ezanı ve ufuktaki uzunlamasına beyazlık,sizi sahur yemenizde aldatmasın Beyazlık yayılana kadar yiyin, için ” (Müslim)
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
1916- Adiy ibn Hatim (r.anh) şöyle dediği nakledilmiştir:
"..... günün ağarması gecenin karanlığından fark edilinceye kadar....." ayeti inince biri siyah diğeri beyaz olan iki ip aldım ve yastığımınyastığımın altına koydum. Gece boyunca da bu iplere baktım, fakat bu ipleri birbirinden iyice ayırdedemedim. Ertesi gün Peygamberin (s.a.v.) yanına gidip yaptıklarını anlattım. Rasulullah (s.a.v.) bana şöyle dedi :
"Bu ayette kasdedilen gecenin karanlığı ile gündüzün aydınlığıdır."
(Fethul Bari: C 4, Savm (oruç) Hadis no: 1916, S: 423)

1917- Sehl İbn Sa'd'ın şöyle dediği nakledilmiştir:
"Günün ağarması gecenin karanlığından fark edilinceye kadar yeyin için. Sonra gece girinceye kadar orucu tamamlayın" ayeti inmiş fakat "şafak vaktine kadar" kısmı inmemişti. Bu ayet indikten sonra bazı kimseler oruç tutmak istediklerinde ayaklarına beyaz ve siyah ipler bağlar ve ipler birbirinden ayırdedilinceye kadar yemeye içmeye devam ederlerdi. Bundan sonra Allahu Teala "şafak vaktine kadar" kısmını vahyetti ve insanlar ayette gece ve gündüzün kastedildiğini anladılar."
(Fethul Bari: C 4, Savm (oruç) Hadis no: 1917, S: 423)

Hattabi, "el Mealim" adlı eserde Peygamberin (s.a.v.) "Senin yastığın amma da genişmiş ha!" şeklindeki sözüyle ilgili olarak şunları söylemektedir:
"Rasulullahın bu sözünün anlamı hakkında iki görüş bulunmaktadır:

1- "Senin yastığın amma da genişmiş ha!" dolayısıyla Peygamber, yastık kelimesini uyku'dan kinaye olarak kullanmıştır. Çünkü uyuyan bir kimse başını yastığa koyar.

2- "Senin gecen amma da uzunmuş!" zira Adiyy yastığının altına koyduğu iplikleri birbirinden ayırdedene kadar uzunca bir süre geçtiği halde yemeğe ve içmeye devam etmiştir.

"... ve insanlar ayette gece ve gündüzün kastedildiğini anladılar." Ayet, gündüzün aydınlığı ile gecenin karanlığının birbirindne ayrıldığı vakte kadar yeme ve içmeye devam edilebileceğini gösterir. Gece ve gündüzü birbirinden ayıran ise ufka paralel olarak beliren ikinci şafaktır (Facr-i sadık). Bu hüküm bize dolaylı olarak ikinci şafaktan sonraki zaman diliminin gündüz sayıldığını gösterir."

Ebu Ubeyd ayette geçen siyah ve beyaz ip terkiblerine şu anlamlarını vermiştir:
"Siyah ip gece, Beyaz ip ise fecr-i sadıktır. Burada (ip diye tercüme edilen) 'hııta' kelimesi renk anlamına gelir."

Zemahşeri ise konuyla ilgili olarak şöyle demiştir:
"Beyaz ip ufka yatay olarak uzanan ikinci şafağın başlangıç anıdır. Şafakta ortaya çıkan bu aydınlık ufka paralel uzanmış bir ip gibidir. Siyah ip ise bu şafakla birlikte ufukta görünen gecenin alaca karanlığıdır; bu alaca karanlık da adeta bir ip gibi uzanmıştır."

Bu ayet ve hadis ikinci şafak doğana kadar yemeye ve içmeye devam edilebileceğini gösterebilir. Bir kimse yer ve içerken şafak doğduğunda yemeyi ve içmeyi bırakırsa orucunu tamamlar. Bu konuyla ilgili olarak alimler arasında görüş ayrılıkları bulunmaktadır:
Bir kimse şafağın doğmadığı hakkındaki kanaati daha ağır bastığı için yemeyi veya içmeye devam ederse alimlerin çoğunluğuna göre orucu bozulmaz. Çünkü ayet, gecenin karanlığıyla gündüzün aydınlığının birbirinden ayrıldığı vakte kadar yemeye ve içmeye devam edilebileceğini gösterir. İbn Ebu Şeybe, Ebu'd Duha senediyle şöyle bir rivayet nakletmiştir:
"Birisi Abdullah ibn Abbas'a sahuru sordu. Orada bulunanlardan birisi : "Vaktin çıktığına dair şubhen kalmayıncaya kadar ye!" dedi.
Abdullah ibn Abbas ise bu cevabı veren kişiye karşılık şöyle dedi: "O, bu cevab ile bir şey söylemiş olmadı. Vakit konusunda şubhen varsa yemeye devam et, şubhen kalmadığında ise yemeği bırak!"
İbnul Munzir, alimlerin çoğunluğunun bu görüşte olduğunu belirtmiştir. İmam Malik ise bu durumda orucun kaza edilmesi gerektiğini söylemiştir.
İbn Bezize "şerhu'l ahkam" adlı eserde alimler arasındaki görüş ayrılığını anlatırken şöyle demiştir: "Alimler, oruç yasaklarının şafağın doğmasıyla mı yoksa tan yerinin iyice ağarmasıyla mı başlayacağı konusunda görüş ayrılığına düşmüşlerdir.
(Fethul Bari: C 4, Savm (oruç), S: 424 - 425)

Çağımızdaki metropolleşen, yaldızlı ışıklı şehir hayatında yaşayan müslümanların; siyah ip ile beyaz ipin ayrılma anını seçebilmesi oldukça güçleşmiş, hatta imkansız hala gelmiştir. Buralarda ikamet eden muslumanlar Ramadan ayında sahur vaktinin bittiğinin alameti olarak imsak vaktine (ezana) itibar etmelerinde bir sakınca yoktur. Siyah ipin beyaz ipten ayrıştığı fecr-i sadık vaktinin belirtiği anında (imsak) ezan okunarak ilan edilmektedir. Bu sebeble ezanı duyan kişi, eğer yemek yemekte ise, o anda yemeyi içmeyi bırakmalı, ağzını çalkalamalıdır. Ezanın okunması yemeye biraz daha yiyebilirsin, daha şubhe var demek değil, sabah (namaz) vaktinin girdiğinin ilanıdır ki, sahur sona ermiş demektir.
Aksi taktirde, İmam Malik'in dediği; sahur vaktinde Ezan okunmasa, duyulmasa bile; kanaat ile 'daha vakit var' diyerek yemeğe devam etmek bile, kazayı gerektirir demektir. Ezan okunup duyulduğu halde, ve ezanın fecr-i sadıktan sonra okunduğunu bilen kimse mutlak olarak itibar etmelidir.

2350- Ebu Hurayra (r.anh)'den rivayete göre, şöyle demiştir:
Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Biriniz kap elinde iken ezanı işitirse ihtiyacı kadar yiyip içsin" (Musned: II-423)
(Ebu Davud bu hadisi C. 2, Sf: 258, Hadis no: 2350 de sened ve şerhsiz olarak aktarmıştır.)

Kısaca bu hadis hakkında şahsi kanaatimi söylemem gerekirse, evvela Ahmed bin Hanbel'in kitab-ı Musned'inde bu hadis hakkında izahatları incelenmelidir. Daha sonra Rasulullah (s.a.v.)'in bu sözü söylediği dönemde (tarihte-şehirde) sahur ezanının tedbir amaçlı fecr-i sadıktan erken okunup okunmadığı tesbit edilmelidir. Aksi taktirde şu an günümüzde, fecri sadık vaktinde yani ezanın okunduğu imsak vakti, orucun başladığı sabah namazı kılınmasının ilanıdır.

Musned'deki hadisin durumunun(sıhhat, sahih, vurud, ravi vb.) incelenerek, günümüzde pratiği ehl-i sunnet alimlerce delillendirilerek ortaya konulmalıdır. Aksi taktirde, önceki sahih nasslarla "gecenin karanlığı ve gündüzün aydınlığı belli oluncaya kadar yiyiniz içiniz" hükmü gereğince gündüzün aydınlanmasıyla okunan ezana itibar etmek şarttır!


حَدَّثَنَا عَبْدُ الْأَعْلَى بْنُ حَمَّادٍ حَدَّثَنَا حَمَّادٌ عَنْ مُحَمَّدِ بْنِ عَمْرٍو عَنْ أَبِي سَلَمَةَ عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ إِذَا سَمِعَ أَحَدُكُمْ النِّدَاءَ وَالْإِنَاءُ عَلَى يَدِهِ فَلَا يَضَعْهُ حَتَّى يَقْضِيَ حَاجَتَهُ مِنْهُ
Ebû Hurayra (r.anh), "Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu" demiştir:
"Biriniz, kap elinde iken ezanı işitirse, ihtiyâcını giderinceye (karnını doyuruncaya) kadar, onu bırakmasın."

(Ebu Davud, Oruc, Hadis no: 2350 ; Ahmed b. Hanbel, II, 423, 510; Dârakutnî, Sünen, II, 165; Hâkim, el-Mustedrak, I, 203)

Sahur yemeği ile ilgili olduğu kabul edilirse, iki ayrı açıdan bakılabilir;
1. Buradaki ezandan maksad, fecir doğmadan önce, uyuyanları uyandırmak ve ibâdet halinde olanların istirahate çekilmelerini sağlamak amacı ile okunan birinci ezandır. Bu ezan okunduğu zaman zâten fecir doğmadığı için, yemeye içmeye devam etmek gayet tabiîdir ve hadîsi anlamakta hiçbir güçlük söz konusu değildir.


2. Ezan, ikinci ezan olabilir. Fakat havanın kapalı olması gibi bir sebepten dolayı müezzin fecrin doğduğunu zannetmiştir, fakat oruç tutacak olan kişinin kanaatine göre, henüz fecir doğmamıştır.
Yemeği sahur yemeği ile, ezanı da sabah ezam ile kayıtlamayanlar, bu hadîsi; Nesâî, îbn Mâce ve Tirmizî'nin rivayet ettikleri; "Akşam yemeği hazırken namaza durulursa, önce yemek yeyiniz" mealindeki hadîse benzetmişlerdir. Buna sebeb, namaz kılacak kişinin kafasını, yemekle meşgul olmaktan kurtarıp, huşûu ve hudû'u te'mîndir.

Üye Ebu Berze'nin eklemiş olduğu hadisler de bunun delilidir:

... Semure b. Cundub bir hutbesinde şöyle dedi : Rasulullah (s.a.v) buyurdular ki:
"Sizi seher yemeğinden Bilal’in ezanı ve etrafa yayılmadıkça ufuktaki şöyle –dikine- beyazlık alıkoymasın"
(Muslim: C 3, N: 1094; Ebu Davud: C.3, N. 2346 ; Nesei : C.4, N. 2172; Tirmizi: C. 2, N. 702)


" ... Abdullah İbn Mes’ud (r.anh)’dan. Rasulullah (s.a.v) şöyle buyurdular :
"Sizden birinizi sahur yemeyinden Bilal’in ezanı sakın alıkoymasın. Bilal o saatte ezan okur ki, teheccud kılanınız istirahata dönsün, uyuyanlarınız da uyansın. Fecir –yahut sabahın- zahir oluşu böyle değildir, taki böyle oluncaya kadar fecir olmaz.
Ravi Zuheyr : Rasulullah ,”fecrin zahir oluşu böyle değildir derken parmaklarını yukarı kaldırıp sonra diklemesine aşağı indirdi. ta ki böyle oluncaya kadar fecir olmazderken de şehadet ve orta parmaklarını üst üste koyup sağa ve sola uzattı,dedi.
(Buhari, Savm, C 2, S 669, Hadis no: 17 ; Muslim, Sıyam, C.3 , Hadis no: 39, 1093; Ebu Davud, C. 3, Hadis no: 2347)
 
T Çevrimdışı

Tevhid-Dini

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Fecir ; Fecri kazib, Fecri sadık diye iki türlüdür.

Fecri kazib :Yani,yalancı fecir.Bu fecir de sabah namazının vakti girmiş olmaz. Oruç tutacak olan bir kimsenin bu vakitte yemesi, içmesi ve cinsi münasebette bulunması haram değildir. Bu fecrin alameti;ufukta dimdik duran,kurt kuyruğu şeklindeki uzun bir aydınlıktır.

Fecri sadık : Bu vakit,ufuk boyunca dağların ve tepelerin üzerinde yaygın bir beyazlığın bulunduğu vakittir.Bu vakitte sabah namazının vakti girmiş olur ki, artık yiğilip içilmez.

( ... Abdullah İbn Mes’ud r.a’dan. Resulullah s.a.v şöyle buyurdular :Sizden bi-rinizi sahur yemeyinden Bilal’in ezanı sakın alakoymasın.Bilal o saatte ezan okur ki, teheccüd kılanınız istirahata dönsün,uyuyanlarınız da uyansın. Fecir –yahut sabahın- zahir oluşu böyle değildir,taki böyle oluncaya kadar fecir olmaz.
Ravi Zuheyr : Resulullah ,”fecrin zahir oluşu böyle değildir” derken par-maklarını yukarı kaldırıp sonra diklemesine aşağı indirdi. “ta ki böyle oluncaya kadar fecir olmaz” derken de şehadet ve orta parmaklarını üst üste koyup sağa ve sola uzattı,dedi. )
Buhari, Müslim, Ebu Davud

( ... Kays b.Talk’ın babasından rivayet ettiğine göre Resulullah s.a.v şöyle buyurmuşlardır : Yiğiniz,içiniz,yukarı yükselerek parlayan –yalancı fecr- sizi yiyip içmekten sakın menetmesin.Ta ki, ufukta kırmızılık enine yayılana kadar. )

Tirmizi, Ebu Davud
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Özür dilerim ama kesinlikle katılmıyorum bu Abdulmuizz kardeşin şahsi kanaatidir
Ezan okunduktan sonra aynı zifiri karanlık 40 dk daha devam etmektedir
Ben bunu yıllardır gözlemliyorum.
Hilal konusunda 1,5 yıl önce hazırlanan Takvim nedeniyle Diyanet'e itibar edilmezken
suhurda itibar edilmesi doğru değildir.
Yani Hilal'de teknolojiye hayır biz gözlemleriz demek ama sahurda teknolojiye evet
gözlemlemeyiz demek doğru değildir.

Herkesin yaşadığı şehir köy kasabada ezan okuyan imamlar aynı anda başlamayabilirler. Bazı bölgelerdeki imamların oruc tutacak muminlerin kazaya muhatap olmamaları için ezanı erken okumalarında bir beis yoktur. Böyle durumu özel olarak tesbit edenlerin fecr-i sadık vaktini (imsak) gözleriyle gözlemleyerek tan yerinin ağarması vaktine kadar yemelerinde yine bir beis yoktur.
Ayrıca ezan-namaz vakitleri güneşin (dünyanın güneşe göre dönmesi) durumuna göre belirlenir. Namaz vakitlerinde Sabah ezanı hiç öğleye denk gelmemiştir. Namaz vaktini gözlemleyemeyen (herkeste bu yetenek, şart ve bilgi olmayabilir) ezana itibar kazayı gerektirecek bir şaşma olmaz.
Ama bulunduğum bölgede ise, ezanın fecr-i sadık ile okunduğunu bildiğim için ezanla bırakırım. Sonucta vakit siyah ip ile beyaz ipin ayrışma vakti olan fecr sadıkın çıkıp tan yerinin ağarmaya başlamasıdır. Ezan bu anda okunuyorsa bırakılır, yarım saat önce okunuyorsa bu vakit gözlemlenerek yenmesinde sakınca yoktur. Tan yeri iyice açtıktan sonra, siyah ip beyaz ipten ağardığı halde yemeye devam etmek kazayı gerektirir. (inancındayım)
 
Son düzenleme:
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Fecir ; Fecri kazib, Fecri sadık diye iki türlüdür.

Fecri kazib :Yani,yalancı fecir.Bu fecir de sabah namazının vakti girmiş olmaz. Oruç tutacak olan bir kimsenin bu vakitte yemesi, içmesi ve cinsi münasebette bulunması haram değildir. Bu fecrin alameti;ufukta dimdik duran,kurt kuyruğu şeklindeki uzun bir aydınlıktır.

Fecri sadık : Bu vakit,ufuk boyunca dağların ve tepelerin üzerinde yaygın bir beyazlığın bulunduğu vakittir.Bu vakitte sabah namazının vakti girmiş olur ki, artık yiğilip içilmez.

( ... Abdullah İbn Mes’ud r.a’dan. Resulullah s.a.v şöyle buyurdular :Sizden bi-rinizi sahur yemeyinden Bilal’in ezanı sakın alakoymasın.Bilal o saatte ezan okur ki, teheccüd kılanınız istirahata dönsün,uyuyanlarınız da uyansın. Fecir –yahut sabahın- zahir oluşu böyle değildir,taki böyle oluncaya kadar fecir olmaz.
Ravi Zuheyr : Resulullah ,”fecrin zahir oluşu böyle değildir” derken par-maklarını yukarı kaldırıp sonra diklemesine aşağı indirdi. “ta ki böyle oluncaya kadar fecir olmaz” derken de şehadet ve orta parmaklarını üst üste koyup sağa ve sola uzattı,dedi. )
Buhari, Müslim, Ebu Davud

( ... Kays b.Talk’ın babasından rivayet ettiğine göre Resulullah s.a.v şöyle buyurmuşlardır : Yiğiniz,içiniz,yukarı yükselerek parlayan –yalancı fecr- sizi yiyip içmekten sakın menetmesin.Ta ki, ufukta kırmızılık enine yayılana kadar. )

Tirmizi, Ebu Davud


Sizin bölgenizde de , Teheccud vaktinde (o saatte ezan okur ki) ezan okunuyorsa sizde sahura devam edebilirsiniz. Normalde her ilin tesbit edilmiş imsak vakitleri vardır. Buna dikkat edilirse, işin uzmanı eğer gözetleyip fecr-i sadık-ı tesbit edebiliyorsa bu daha da güzel olur. Fakat herkes bundan anlamayabilir ve ortam bulamayabilir. İmsaka, ezana uymasında bir beis yoktur.

Hangi ilde, ilçede yaşıyorsanız, o il ve ilçede ezan okuma saatlerini belirleyen kurumlara (D.İ.B.) bilhassa sabah (imsak) ezanının, fecr-i sadıktan (asıl vaktinden) ihtiyat olarak erken okutulup okutulmadığı sorulmalı, eğer erken okutuluyorsa, erken okutulduğu dakika boyunca, ezan okunsa bile asli vaktine (fecr-i sadık- siyah ipin beyaz ipten ayrılmasına) kadar yeme-içmeye davam edebilir. Aynı zamanda sabah namazını kılmayı da bu süre zarfınca beklemelidir. Eğer sabah ezanını ihtiyat için erken okunuyorsa, bu durumda erken okunan süre zarfınca beklemeden sabah namazı kılınmış olması durumunda, vakit girmemiş olduğundan namaz kılınmamış sayılacaktır. Tüm bu sebeblerden dolayı, fecr-i sadık-ı gözlemleyemenlerin (ki aslen gözlemlemek efdaldir.) bilhassa okunan sabah namazının asli vaktini araştırmak/bilmek zorundadır.
 
T Çevrimdışı

Tevhid-Dini

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
tamam Abdulmuizz kardeş açıklama için Allah razı olsun

:) hadisi bir bütün olarak ekledik o kısmı bizi şu anda bağlamıyor
ama devamında açıklama var işte.

neyse dediğim gibi bizim Karadenizde ezan okunuyor ve abartısız tam 40 dk zifiri
karanlık devam ediyor ve bende yemeye devam ediyorum. Yau kardeşim ihtiyatlı olmak lazım
vs türü sözler kendilerinden şüphe edenlerin sözleridir.
 
Üst Ana Sayfa Alt