SORU:
Şu hadisi delil göstererek Ramazan ayının hilâlini kendi gözleriyle görmedikçe oruca başlamayan kimse hakkında hüküm nedir?
"(Ramazan ayının) hilâlini gördüğünüzde oruç tutun.(Şevvâl ayının) hilâlini gördüğünüzde de bayram edin. Eğer (Şaban ayının hilâli) size görünmezse, (oruca başlamak için Şaban ayını,bayram etmek için ise Ramazan ayını) otuz güne tamamlayın."[1]
Bu hadisi delil göstermeleri doğru mudur?
CEVAP:
Hamd, yalnızca Allah'adır.
Müslümanlardan adâletli bir kimsenin şâhitliği ile Ramazan ayının hilâlinin görüldüğü sâbit olduğu zaman oruca başlamak gerekir.
Nitekim bedevîlerden birisi, Ramazan ayının hilâlini gördüğünü söylediğinde, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- oruca başlamayı emretmişti.
"(Ramazan ayının) hilâlini gördüğünüzde oruç tutun.(Şevvâl ayının) hilâlini gördüğünüzde de bayram edin. Eğer (Şaban ayının hilâli) size görünmezse, (oruca başlamak için Şaban ayını,bayram etmek için ise Ramazan ayını) otuz güne tamamlayın."[2]
Hadisini,herkesin hilâli kendisinin görmesi gerektiği,aksi takdirde oruca başlamaması gerektiğine delil olarak göstermeleri, doğru değildir. Çünkü hadis, hilâl görüldüğü zaman -müslümanlardan adâletli bir kimse bile olsa- oruca başlama konusunda genel bir hitaptır.[3]
Yine,bütün müslümanların üzerine oruca başlamanın farz olması için, müslümanlardan adâletli ve güvenilir birisinin hilâli görmesinin yeterli olduğuna delâlet eden delillerden birisi de, Abdullah b. Ömer'in -Allah ondan ve babasından râzı olsun- rivâyet ettiği şu hadistir:
"İnsanlar (sahâbe), hilâli birlikte görmek için toplandılar. Ben de hilâli gördüğümü Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'e tek başıma haber verdim. Bunun üzerine Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- oruca başladı ve insanlara da oruca başlamalarını emretti."[4]
Bazı bid'at ehli, "insanın, Ramazan hilâlini kendisi görmedikçe oruç ona farz olmaz" sapık inancından dolayı, diğer müslümanlardan geri kalarak oruca sonra başlamaktadırlar. Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'den rivâyet olunan hadisler, onları reddetmektedir.
Üstelik onlara şunu sormak lazım:
O halde gözleri görmeyen veya zayıf gören kimse, ne yapar?
Durum, Allah Teâlâ'nın şu âyette buyurduğu gibidir:
"Ne var ki gözler kör olmaz, fakat sinelerdeki kalpler kör olur."[5]
Dosdoğru yola ileten ancak Allah Teâlâ'dır.
[1] Buhârî, hadis no:1909, Müslim, hadis no: 1081
[2] Buhârî, hadis no:1909, Müslim, hadis no: 1081
[3] İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi Fetvâları, cilt:10, sayfa: 94
[4] Ebû Dâvûd, Kitabu's-Savm, Ramazan Hilâlini Görmede Bir Kişinin Şâhitliğinin Yeterli Olacağı Bâbı, hadis no:1995
[5] Hac Sûresi:46
Muhammed Salih el-Muneccid
Terceme : Muhammed Şahin
Tetkik : Ümmü Nebil
islamhouse
Şu hadisi delil göstererek Ramazan ayının hilâlini kendi gözleriyle görmedikçe oruca başlamayan kimse hakkında hüküm nedir?
"(Ramazan ayının) hilâlini gördüğünüzde oruç tutun.(Şevvâl ayının) hilâlini gördüğünüzde de bayram edin. Eğer (Şaban ayının hilâli) size görünmezse, (oruca başlamak için Şaban ayını,bayram etmek için ise Ramazan ayını) otuz güne tamamlayın."[1]
Bu hadisi delil göstermeleri doğru mudur?
CEVAP:
Hamd, yalnızca Allah'adır.
Müslümanlardan adâletli bir kimsenin şâhitliği ile Ramazan ayının hilâlinin görüldüğü sâbit olduğu zaman oruca başlamak gerekir.
Nitekim bedevîlerden birisi, Ramazan ayının hilâlini gördüğünü söylediğinde, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- oruca başlamayı emretmişti.
"(Ramazan ayının) hilâlini gördüğünüzde oruç tutun.(Şevvâl ayının) hilâlini gördüğünüzde de bayram edin. Eğer (Şaban ayının hilâli) size görünmezse, (oruca başlamak için Şaban ayını,bayram etmek için ise Ramazan ayını) otuz güne tamamlayın."[2]
Hadisini,herkesin hilâli kendisinin görmesi gerektiği,aksi takdirde oruca başlamaması gerektiğine delil olarak göstermeleri, doğru değildir. Çünkü hadis, hilâl görüldüğü zaman -müslümanlardan adâletli bir kimse bile olsa- oruca başlama konusunda genel bir hitaptır.[3]
Yine,bütün müslümanların üzerine oruca başlamanın farz olması için, müslümanlardan adâletli ve güvenilir birisinin hilâli görmesinin yeterli olduğuna delâlet eden delillerden birisi de, Abdullah b. Ömer'in -Allah ondan ve babasından râzı olsun- rivâyet ettiği şu hadistir:
"İnsanlar (sahâbe), hilâli birlikte görmek için toplandılar. Ben de hilâli gördüğümü Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'e tek başıma haber verdim. Bunun üzerine Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- oruca başladı ve insanlara da oruca başlamalarını emretti."[4]
Bazı bid'at ehli, "insanın, Ramazan hilâlini kendisi görmedikçe oruç ona farz olmaz" sapık inancından dolayı, diğer müslümanlardan geri kalarak oruca sonra başlamaktadırlar. Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'den rivâyet olunan hadisler, onları reddetmektedir.
Üstelik onlara şunu sormak lazım:
O halde gözleri görmeyen veya zayıf gören kimse, ne yapar?
Durum, Allah Teâlâ'nın şu âyette buyurduğu gibidir:
"Ne var ki gözler kör olmaz, fakat sinelerdeki kalpler kör olur."[5]
Dosdoğru yola ileten ancak Allah Teâlâ'dır.
[1] Buhârî, hadis no:1909, Müslim, hadis no: 1081
[2] Buhârî, hadis no:1909, Müslim, hadis no: 1081
[3] İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi Fetvâları, cilt:10, sayfa: 94
[4] Ebû Dâvûd, Kitabu's-Savm, Ramazan Hilâlini Görmede Bir Kişinin Şâhitliğinin Yeterli Olacağı Bâbı, hadis no:1995
[5] Hac Sûresi:46
Muhammed Salih el-Muneccid
Terceme : Muhammed Şahin
Tetkik : Ümmü Nebil
islamhouse