Çevrimdışı
Ramazan Ayının Önemi
Ramazan Ayının Önemi
Ramazan ayı öyle bir aydır ki; insanlar için bir hidayet kaynağı olan, hakkı batıldan ayıran ve hakka hidayet edici açık deliller ihtiva eden Kur'an o ayda indirilmiştir. Sizden kim o aya erişirse oruç tutsun! Kim hasta olur ve yolculukta bulunur (ve bundan dolayı oruç tutamaz)sa tutamadığı günler sayısınca başka günlerde (oruç tutması) gerekir. Allah sizin için kolaylık ister. Zor şeyler (yüklemek) istemez. (Bu kolaylıklar, Ramazanda tutamadığınız günleri başka zamanda tutarak) sayıyı tamamlamanız; size doğru yolu gösterdiği için Allah'ı yüceltmeniz içindir. Umulur ki şükredenlerden olursunuz. (Bakara Ayet:185)
Bu ayetten, inananlara doğru yolu gösteren, hakkı batıldan ayıran, akıl sahipleri için bir çok delil ihtiva eden Kur'an'ın ramazan ayında indiği hükmü çıkmaktadır. Bu konuda iki görüş vardır.
1 - Kur'an ramazan ayında inmeye başlamıştır.
2 - Ramazan ayında Levhi Mahfuz'dan ilk semaya bir bütün olarak inmiş, sonra Rasulullah'a değişik zamanlarda kısım kısım indirilmiştir.
Kur'an ister ramazan ayında inmeye başlamış, isterse Levhi Mahfuz'dan dünya semasına önce bir bütün olarak, daha sonra da Rasulullah (s.a.s)'e kısım kısım indirilmiş olsun, bu önemli değildir. Bu bir gerçektir ki, Kur'an akıl sahipleri için doğru yolu göstericidir. Onda akıl sahipleri için hakkı batıldan ayıran açık deliller vardır.
Allah (c.c) daha önceki ayette “sayılı günler” dedikten sonra sayılı günlerin ramazan ayı olduğunu bu ayette bildiriyor.
Gücü Yeten Herkese Orucun Farz Kılınması:
“Sizden kim o aya erişirse oruç tutsun!”
Bu ayetle, gücü yeten herkesin, yolculuk ve hastalık hariç, oruç tutması farz kılınmıştır. Böylece, kişinin oruç tutmayıp yerine fidye vermesi artık caiz değildir. Çünkü bu ayet daha önceki
“Gücü yetenler de fidye olarak bir miskini yedirsin!” (Bakara: 184) ayetini neshetmiştir. Zaten bundan sonra:
“Kim hasta olur ve yolculukta bulunur (bundan dolayı oruç tutamaz)sa tutamadığı günler sayısınca başka günlerde (oruç tutsun!)” ayetinin tekrarlanması daha önce geçen;
“Sizden kim hasta veya yolculukta olur (bundan dolayı oruç tutamaz)sa tutamadığı günler sayısınca başka günİlerde (oruç tutsun!)” (Bakara: 184)
ayetindeki hastalık ve yolculukla ilgili hükmün mensuh olmadığını, sadece “Gücü yetenler de fidye olarak bir miskin yedirsin!” kısmının nesh olduğunu belirtmek içinİdir.
İslam Kolaylık Dinidir:
“Allah sizin için kolaylık ister. Zor şeyler (yüklemek) istemez. (Bu kolaylıklar Ramazanda tutamadığınız günleri başka zamanda tutarak) sayıyı tamamlamanız; size doğru yolu gösterdiği için Allah'ı yüceltmeniz içindir. Umulur ki şükredenlerden olursunuz.”
Allah (c.c)'nun mü'minler için koyduğu şeriatte farz kıldığı şeyler, insanların kaldırabileceği şeylerdir.
Allah (c.c) insanlara kaldıramayacakları yükleri yüklemez. Allah’ın verdiği hükümlerdeki gaye, insanları zorluğa düşürmek değil, teorik olarak kabul ettikleri Allah'ın rububiyet ve uluhiyetini pratik bir şekilde hayatlarına uygulayıp uygulamadıklarını ortaya koymaktır.
Teorikte samimi olarak Allah'ın uluhiyyet ve rububiyyetini kabul eden kişi pratikte de Allah'ın emirlerini tereddütsüz ihlasla uygular. Yasakladığı şeylerden uzak durur, bunları yaparken sırf Allah'ın rızasını kazanmayı kendisine gaye edinir. Zaten müslüman olmak ancak; Allah'ın emirlerine teslim olup zahiren ve batınen onlara itaat etmekle mümkün olur. Mü'min bir kimse Allah'ın emirlerine itaat ettiğinde, bu itaatın hem dünyada hem de ahirette kendisine fayda vereceğini bilir. Fakat, bu faydaları insanlar her zaman kavrayamayabilirler.
“Umulur ki şükredenlerden olursunuz.”
Mü'minler, kendilerine hidayet ettiği için, Allah'ı noksan sıfatlardan tenzih etmeli, ibadetleri yalnız O'na has kılıp O'ndan başka ibadet edilenleri reddetmelidirler. İşte ancak bu şekilde Allah'a şükredilmiş olunur.
Ramazan Ayının Önemi
Ramazan ayı öyle bir aydır ki; insanlar için bir hidayet kaynağı olan, hakkı batıldan ayıran ve hakka hidayet edici açık deliller ihtiva eden Kur'an o ayda indirilmiştir. Sizden kim o aya erişirse oruç tutsun! Kim hasta olur ve yolculukta bulunur (ve bundan dolayı oruç tutamaz)sa tutamadığı günler sayısınca başka günlerde (oruç tutması) gerekir. Allah sizin için kolaylık ister. Zor şeyler (yüklemek) istemez. (Bu kolaylıklar, Ramazanda tutamadığınız günleri başka zamanda tutarak) sayıyı tamamlamanız; size doğru yolu gösterdiği için Allah'ı yüceltmeniz içindir. Umulur ki şükredenlerden olursunuz. (Bakara Ayet:185)
Bu ayetten, inananlara doğru yolu gösteren, hakkı batıldan ayıran, akıl sahipleri için bir çok delil ihtiva eden Kur'an'ın ramazan ayında indiği hükmü çıkmaktadır. Bu konuda iki görüş vardır.
1 - Kur'an ramazan ayında inmeye başlamıştır.
2 - Ramazan ayında Levhi Mahfuz'dan ilk semaya bir bütün olarak inmiş, sonra Rasulullah'a değişik zamanlarda kısım kısım indirilmiştir.
Kur'an ister ramazan ayında inmeye başlamış, isterse Levhi Mahfuz'dan dünya semasına önce bir bütün olarak, daha sonra da Rasulullah (s.a.s)'e kısım kısım indirilmiş olsun, bu önemli değildir. Bu bir gerçektir ki, Kur'an akıl sahipleri için doğru yolu göstericidir. Onda akıl sahipleri için hakkı batıldan ayıran açık deliller vardır.
Allah (c.c) daha önceki ayette “sayılı günler” dedikten sonra sayılı günlerin ramazan ayı olduğunu bu ayette bildiriyor.
Gücü Yeten Herkese Orucun Farz Kılınması:
“Sizden kim o aya erişirse oruç tutsun!”
Bu ayetle, gücü yeten herkesin, yolculuk ve hastalık hariç, oruç tutması farz kılınmıştır. Böylece, kişinin oruç tutmayıp yerine fidye vermesi artık caiz değildir. Çünkü bu ayet daha önceki
“Gücü yetenler de fidye olarak bir miskini yedirsin!” (Bakara: 184) ayetini neshetmiştir. Zaten bundan sonra:
“Kim hasta olur ve yolculukta bulunur (bundan dolayı oruç tutamaz)sa tutamadığı günler sayısınca başka günlerde (oruç tutsun!)” ayetinin tekrarlanması daha önce geçen;
“Sizden kim hasta veya yolculukta olur (bundan dolayı oruç tutamaz)sa tutamadığı günler sayısınca başka günİlerde (oruç tutsun!)” (Bakara: 184)
ayetindeki hastalık ve yolculukla ilgili hükmün mensuh olmadığını, sadece “Gücü yetenler de fidye olarak bir miskin yedirsin!” kısmının nesh olduğunu belirtmek içinİdir.
İslam Kolaylık Dinidir:
“Allah sizin için kolaylık ister. Zor şeyler (yüklemek) istemez. (Bu kolaylıklar Ramazanda tutamadığınız günleri başka zamanda tutarak) sayıyı tamamlamanız; size doğru yolu gösterdiği için Allah'ı yüceltmeniz içindir. Umulur ki şükredenlerden olursunuz.”
Allah (c.c)'nun mü'minler için koyduğu şeriatte farz kıldığı şeyler, insanların kaldırabileceği şeylerdir.
Allah (c.c) insanlara kaldıramayacakları yükleri yüklemez. Allah’ın verdiği hükümlerdeki gaye, insanları zorluğa düşürmek değil, teorik olarak kabul ettikleri Allah'ın rububiyet ve uluhiyetini pratik bir şekilde hayatlarına uygulayıp uygulamadıklarını ortaya koymaktır.
Teorikte samimi olarak Allah'ın uluhiyyet ve rububiyyetini kabul eden kişi pratikte de Allah'ın emirlerini tereddütsüz ihlasla uygular. Yasakladığı şeylerden uzak durur, bunları yaparken sırf Allah'ın rızasını kazanmayı kendisine gaye edinir. Zaten müslüman olmak ancak; Allah'ın emirlerine teslim olup zahiren ve batınen onlara itaat etmekle mümkün olur. Mü'min bir kimse Allah'ın emirlerine itaat ettiğinde, bu itaatın hem dünyada hem de ahirette kendisine fayda vereceğini bilir. Fakat, bu faydaları insanlar her zaman kavrayamayabilirler.
“Umulur ki şükredenlerden olursunuz.”
Mü'minler, kendilerine hidayet ettiği için, Allah'ı noksan sıfatlardan tenzih etmeli, ibadetleri yalnız O'na has kılıp O'ndan başka ibadet edilenleri reddetmelidirler. İşte ancak bu şekilde Allah'a şükredilmiş olunur.
