Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Ramazanda Gece Kalkışı Ve Teravih Namazı

F Çevrimdışı

fe eyne tezhebun

Üye
İslam-TR Üyesi
Ramazanda Gece Kalkışı Ve Teravih Namazı

Hadis No : 3014
Ravi: Ebu Hüreyre
Tanım: Resulullah (sav) onları, kesin bir emirde bulunmaksızın ramazan gecelerini ihyaya teşvik ederdi. (Bu maksadla) derdi ki: "Kim ramazan gecesini, sevabına inanarak ve bunu elde etmek niyetiyle namazla ihya öderse geçmiş günahları affedilir." Resulullah (sav) -bu tavsiyesi herhangi bir değişikliğe uğramadan- vefat etti. Bu durum (teravihin ferden kılınması) Hz. Ebu Bekr'in hilafeti zamanında da böylece devam etti, Hz. Ömer'in hilafetinin başında da böyle devam etti.

Kaynak: Buhari, Teravih 1; Müslim, Müsafirin 174, (769); Ebu Davud, Salat 318, (1371); Tirmizi, Savm 83, (80

Hadis No : 3015
Ravi: Ebu Hüreyre
Tanım: Bir rivayette şöyle gelmiştir: "Kadir gecesini, kim sevabına inanıp onu kazanmak ümidiyle ihya ederse, geçmiş günahları affedilir." (Buhari, Ramazan kıyamı ile, Kadir gecesi kıyamı üzerine ondan merfu rivayet kaydeder)

Kaynak: Buhari, Teravih 1; Müslim, Müsafirin 174, (769); Ebu Davud, Salat 318, (1371); Tirmizi, Savm 83, (80


Hadis No : 3016
Ravi: Aişe
Tanım: Resulullah (sav) Ramazan ayında, diğer aylarda görülmeyen bir gayrete girerdi. Ramazanın son on gününde ise çok daha şiddetli bir gayrete geçerdi. Son on günde geceyi ihya eder, ailesini de (gecenin ihyası için) uyandırırdı, izarını da bağlardı.

Kaynak: Buhari, Fadlu Leyleti'l-Kadir 5; Müslim, İ'tikaf 8, (1175); Ebu Davud, Salat 318, (1376); Tirmizi, S


Hadis No : 3017
Ravi: Enes
Tanım: Resulullah (sav) ramazanda geceleyin namaz kılardı. (Bir gece) gelip yanında ben de namaza uydum. Sonra bir erkek daha geldi, o da namaza uydu, derken (sayımız arttı ve) bir cemaat olduk. Resulullah (aleyhissalatu vesselam) bizim arkasında olduğumuzu hissedince namazı hızlandırdı. Sonra (selam verip) ayrıldı ve evine girdi. Orada bizim yanımızda kılmadığı bir namaz kıldı. Sabah olunca kendisine: "Bizim arkanıza durduğumuzu geceleyin farketmiş miydiniz?" diye sordum. Bana: "Evet ve işte bu, beni o yaptığıma sevkeden şeydir. (Yani sizi arkamda hissedince namazı hızlı kılarak yanınızdan ayrıldım)" buyurdu.

Kaynak: Müslim, Siyam 69, (1, 104)


Hadis No : 3018
Ravi: Aişe
Tanım: Resulullah (sav) (bir gece) mescidde (nafile) namaz kılmıştı. Birçok kimse de (ona iktida ederek) namaz kıldı, (Sabah olunca "Resulullah geceleyin mescidde namaz kıldı" diye konuştular.) Ertesi gece de Efendimiz namaz kıldı. (Halk yine olanları konuştu, katılacakların) sayısı iyice arttı. Üçüncü (veya dördüncü) gece halk yine toplandı. (Öyle ki mescid, insanları alamayacak hale gelmişti.) Ancak aleyhissalatu vesselam (bu dördüncü gecede) yanlarına çıkmadı. Sabah olunca Efendimiz: "Yaptığınızı gördüm. Size çıkmamdan beni alıkoyan şey, namazın sizlere farz oluvermesinden korkmamdır" dedi. İşte bu hadise ramazanda cereyan etmişti.

Kaynak: Buhari, Salatu't-Teravih 1, Cuma 29, 5; Müslim, Müsafirin, 177, (761); Muvatta, Salat-fi'r Ramazan 1


Hadis No : 3019
Ravi: Ebu Hüreyre
Tanım: Resulullah (sav) Ramazan'da, mescidin bir kenarında namaz kılmakta olan bir gruba uğramıştı. "Bunlar ne yapıyorlar?" diye sordu. "Bunlar, yanlarında (ezberlenmiş fazla) Kur'an bulunmayan kimselerdir. Übeyy İbnu Ka'b (ra) bunlara namaz kıldırıyor!" dediler. Efendimiz (sav): "İsabet etmişler, bu davranış ne kadar iyi!" buyurdular.

Kaynak: Ebu Davud, Salat 318, (1377)


Hadis No : 3020
Ravi: Ebu Zerr
Tanım: Resulullah (sav) ile (bir ramazan) ayında beraber oruç tuttuk. Ay boyunca bize son yedi güne kadar hiç (ziyade) namaz kıldırmadı. Ayın son yedinci gününde gecenin üçte biri geçinceye kadar bize namaz kıldırdı. Altıncı gününde yine bir şey kıldırmadı. Beşinci gününde gecenin yarısı geçinceye kadar namaz kıldırdı. Kendisine: "Bu gecemizin geri kalan kısmında da bize nafile kıldırsanız!" dedik. Talebimize karşı: "Kim imamla namaza başlar, sonuna kadar devam ederse, kendisine gecenin tamamını namazla geçirmiş (sevabı) yazılır" buyurdular. Sonra Resulullah (sav) aydan son üç gece kalıncaya kadar başka namaz kıldırmadılar. Üçüncü gece bize namaz kıldırdılar. Ehline ve kadınlarına dua ettiler. Bize (o kadar uzun) namaz kıldırdılar ki "Felah"ı kaçırmaktan korktuk. (Ebu Zerr'e): "Felah" nedir? diye soruldu: "Sahur!" cevabını verdi. (Sonra ayın geri kalan kısmında bize namaz kıldırmadı.)

Kaynak: Ebu Davud, Salat 318, (1375); Tirmizi, Savm 81, (805); Nesai, Sehv 103, (3, 83, 84), Kıyamu'l-Leyl 4


Hadis No : 3021
Ravi: Abdullah İbnu Ebi Bekr
Tanım: Übeyy (ra)'i dinledim, diyordu ki: "Ramazanda (teravih) namazından aynlıp, hizmetçilerden alelacele sahur yemeği getirmelerini isterdik, çünkü vaktin çıkmasından korkardık."

Kaynak: Muvatta, es-Salat fı'r-Ramazan 7 (1, 116)
 
E Çevrimdışı

Esma-22

Üye
İslam-TR Üyesi
Kardeş bu hadislerden teravih namazı diye bir namaz anlayamadım. Yardımcı olur musunuz? Yani teravih namazı kaç rekat? Hangi vakitte kılınır? Bu konuda peygamber sallallahu aleyhi vesellemin açık ve net uygulaması nedir? Sahabe nasıl bir teravih kılmıştır? Selef'i Salihin Alimleri teravih namazını nasıl anlatmıştır? Açıklarsanız memnun olurum..
 
samanpan Çevrimdışı

samanpan

.
Site Emektarı
araştır siteyi bak kardeş kaç kere yazacam peşinden laf atıp kaçıyosun
teravih 8 rekat ve cemaatle kılmak sünnet. yeter daa
 
!sLaM4eVeR Çevrimdışı

!sLaM4eVeR

لا اله الا الله
Admin
Bende şaştım o kadar sahabe bu şekilde kıldı diye her yerde söyledi şimdi geçip burada böyle yazmanıza şaşırdım.
 
E Çevrimdışı

Esma-22

Üye
İslam-TR Üyesi
Kardeş sitede bulamadım. Bana sadece sekiz rekat dediniz. Linki verir misiniz kardeşim. Hakkınızı helal edin.
 
samanpan Çevrimdışı

samanpan

.
Site Emektarı
{ … Ebu Seleme,Aişe r.a ya :
- Resulullah s.a.v’in ramazandaki gece namazı nasıl idi ? diye sordu.
Aişe r.a Şöyle dedi : Resulullah s.a.v ne ramazanda, nede ramazanın dışında onbir rekat üzerine ziyade eder değildi. Resulullah s.a.v evvela dört rekat kılardı.Artık o rekatların güzelliğinden ve uzunluğundan sorma ! Sonra dört rekat daha kılardı. Bunların da güzelliğinden ve uzunluğundan sorma ! Sonra da üç rekat kılardı…….}
BUHARİ : 4.1866.S - MÜSLİM : 2.738.N - EBU DAVUD : 2.1341.N - NESEİ : 4.1697.N - MUVATTA : 1.212.S

{ …. Cabir İbn Abdillah r.a dan.Dedi ki : Resulullah s.a.v bize ramazan ayının gecesinde sekiz rekat – teravih – ve bir de vitr namazı kıldırdı….. }

TABERANİ M.SAĞİR : 1.370.N - İBNİ HUZEYME - İBNİ HİBBAN - EBU YA’LA - FETHU’L BARİ
 
samanpan Çevrimdışı

samanpan

.
Site Emektarı
DELİL 1:
Umdetul Kari isimli eserinde Alleme Ainne Hanefi (ra) şunları aktarmaktadır:
Eğer (3 Ramazan gecelerinde) bu gecelerde Allah rasulunun (sav) kaç rekat namaz kıldığının Buhari’de net olarak açıklanmadığını savunursan Sana cevap olarak ben de İbn Huzeym ve İbn Hibban’dan nakledilen Cabir (ra) hadisini söylerim. Hadiste şöyle geçmektedir:
“Allah rasulu (sav) Ramazan ayında bizimle birlikte sekiz rekat namaz kıldı ve vitirle namazını bitirdi.” Sahihi Buhari Şerhi Umdetul Kari, Cilt 3, Sayfa 597
DELİL 2:
Ayrıca Alleme Zaile Hanefi de 'Nasbur-Rayaah Fee Takhreejer Ahadeetheer Hidaayah' adlı eserinde şöyle iddia etmektedir:
“Yine İbn Hibban’ın Sahih’inde Abdullah bin Cabir (ra)’ın naklettiğine göre Allah rasulu (sav) sahabeleriyle birlikte Ramazan ayında sekiz rekat namaz kılar ve vitirle bitirirmiş.” Nasbur-Rayaah Fee Takhreejer Ahadeetheer Hidaayah, Cilt 2, Sayfa 152
DELİL 3:
Ebu Hanife’nin en meşhur öğrencilerinden İmam Muhammed (ra) Muvatta isimli eserinde Hz Ayşe’nin (ra) naklettiği şu meşhur hadise değinir:
“İster Ramazan ayı olsun ister bir başka ay Allah rasulu (sav) hiç bir ayda 11 rekattan fazla namaz kılmamıştır.” İmam Muhammed, Muvatta, 138
DELİL 4:
Fethul Kadir’de İmam Hummam şöyle yazmıştır:
“Sonuç olarak Ramazan namazı (teravih) sevgili Peygamberimizin (sav) de yapmış olduğu gibi cemaatle 8 rekatttir.” Hidaye Şerhi, Fethül Kadir, Cilt 1, Sayfa 334
Hanefi fıkhının güvenilir kaynaklarından Hidaye de (Cilt 1, sayfa 96) yazılmış dipnot aşağıda verilmiştir:
“Bu Hz Peygamberin (sav) düzenli olarak yaptığı sünnetidir”
DELİL 5:
Alleme Molla Ali Kari Hanefi şöyle der:
“Teravih namazı Hz Peygamber (sav)’in de yapmış olduğu şekilde sekiz rekattir.” Mirqaat Haashiyah Mishkaat, Cilt 2, Sayfa 115
Bu alıntının ardından Alleme Molla Kari Hanefi iöyle de demektedir:
“Kesin olarak kanıtlanmıştır ki Hz Peygamber (sav) ramazan ayında sahabeleri ile birlikte sekiz rekat namaz (teravih) kılmış ve namazını vitirle bitirmiştir.” Mirqaat Haashiyah Mishkaat, Cilt 2, Sayfa 174
DELİL 6:
Alleme Abdul Hay Luknanevi Taligul Mümcid adlı eserinde şuna değinmektedir:
“Çok sahih olarak aktarıldığına göre İbn Hibban Sahih’inde Cabir İbn Abdullah (ra)’dan şöyle nakletmiştir: Rasulullah (sav) Ramazan ayında sahabeleri ile birlikte sekiz rekat namaz (teravih) kılmış ve namazını vitirle bitirmiştir (tamamlamıştır)” İmam Muhammed’in Muvattasının Şerhi, Taligul Mümcid
DELİL 7:
İmam Muhammed İbn Mervezi “Gece Namazı” adlı kitabında Cabir İbn Abdullah (ra)’dan Ubey İbn Kab (ra)’nın Resulullah (sav)’e gittiğini ve şöyle dediğini nakletmektedir:
“ Dün gece (Ramazan ayı içinde) birşeyler yaptım. Allah Rasulu (sav) de yaptığın nedir ey Ubey? diye sordu ve bunun üzerine Ubey şöyle karşılık verdi: Evimdeki bazı kadınlar bana biz Kur’an okuyamıyoruz bundan dolayı bize namaz kıldırır mısın diye sordular. Bunun üzerine ben de onlara sekiz rekat ve bir de vitir kıldırdım. Allah rasulu (sav) hiçbir şey söylemedi bu da onun bu davranışı onayladığını -takrir sünnet- göstermektedir.” Mervezi, Gece Namazı, Sayfa 90. Heytemi, Mecmail Zevaid, Cilt 2, Sayfa 74’de bu hadisin isnadının hasen olduğunu söyler.
DELİL 8:
İmam Tahavi –Hanefi fıkıh kitapları arasında en güvenilir olanlarından biri olan- Ma'aaneul-Athaar’da şöyle nakleder:
“Saib İbn Yezid Ömer İbn Hattab (ra)’ın Ubey İbn Kab ve Terim ed-Dari’ye insanlara teravih namazını vitirle tamamlayarak 11 rekat olarak kıldırmalarını emrettiğini söylemektedir.” Ma'aaneul-Athaar, Cilt 1, Sayfa 173; Ayrıca İmam Malik, Muvatta, 40
DELİL 9:
İmam Ahmed Tahtavi şöyle yazmıştır:
“Allah rasulu (sav) 20 rekat değil 8 rekat kılmıştır.” Tahtavi, Hasbiye, Durel Muhtar, Cilt 1, Sayfa 295
Aynı şekilde Alleme Ebu Suud Hanefi ‘Kenz Şerhi’nde aynı ifadeleri kullanmıştır. Alleme Ebu Suud Hanefi, Kenz Şerhi, Sayfa 265
DELİL 10:
-Hanefi fıkıh kitapları arasında ibadete dair eserlerin en meşhurlarından Nurul İdha yazarı- Alleme Ebul Hasan Şuranbali Hanefi kitabında şöyle yazmıştır:
“Kesin olarak Allah rasulu (sav)’den nakledilmiştir ki, namazını vitirle tamamlayarak 11 rekat olarak cemaatle kılmıştır.” Maraaqiul-Falaah Sharah Noor ul-Eedhaa, Sayfa 274
DELİL 11:
Mulvi Muhammed Ahsen Nanotvi şöyle yazmaktadır:
“Çünkü Allah rasulu (sav) 20 rekat kılmamıştır, 8 rekat kılmıştır.” Kanzud – Daqaaeq, Sayfa 36, dipnot
DELİL 12:
Mulvi Ahmed Ali Şarunpi şöyle yazıyor:
“Sonuç olarak Ramazan namazı (teravih) vitirle tamamlanarak cemaatle 11 rekat olarak tıpkı Rasulullah (sav)’in ramazan ayında cemattle kıldığı gibi kılınır.” Buhari dipnotu, Cilt 1, Sayfa 154
Ve yine devamında şöyle yazılmıştır:
“Teravih namazının vitirle tamamlandığı ve 8 rekat olduğuna dair olan görüş, bu konuda sahih hadisle kanıtlanmış tek görüştür.” Hidaye, Sayfa 562
DELİL 13:
Alleme Abdul Hay Luknavi Hanefi teravih namazının rekatları konusunda şunları yazmıştır:
“İbn Hibban ve diğerleri Hz Peygamberden (sav) nakletmişlerdir ki: Allah rasulu (sav) Bu (üç ramazan gecesinde ) gecelerde sahabeleri ile birlikte cemaatle sekiz rekat namaz kılmıştır.”Umdetul Raiya, Cilt 1, Sayfa 207
Ve Alleme Abdul Hay Luknavi Hanefi Taligul Mümcid adlı eserinin 138. sayfasında bu hadisin çok sahih olduğunu savunmaktadır.
DELİL 14:
Son dönem meşhur Hanefi alimlerinden ve Tableeghi Nisaab kitabının yazarı Mulvi Muhammed Zekeriyya Kandelvi şöyle demektedir:
“Hadis ulemasının belirlemiş olduğu prensiplere göre; Allah rasulunun (sav) 20 rekat kıldığı, Allah rasulunden merfu olarak hiçbir sahabeden, tabiinden ve de diğerlerinden herhangi bir kimseden nakledilerek kanıtlanamamıştır.” İmam Malik Muvatta Şerhi, Awjazul-Masaalik, Cilt 1, Sayfa 397
DELİL 15:
Numan şöyle rivayet ediyor:
“20 rekatlik Teravih namazının sünnet olduğu insanlar arasında çok yaygın olarak bilinmektedir ancak bu görüş Allah rasulunden nakledilen bir hadisle kanıtlanamamıştır. Allah rasulunun (sav) emirleri ve kendi uygulamış olduğu sünneti doğrultusunda meşhur ravilerden Hz Ayşe (ra)’nin Sahihi Buhari yer alan şu hadisi bu husuta doğru uygulamanın ne olduğunu ortaya koyuyor:
“İster Ramazan ayı olsun ister başka bir ay, Allah rasulu (sav) 11 rekattan fazla namaz kılmamıştır.”
Hz Ayşe (ra) diğer insanlara göre Allah rasulunun (sav) geceleri ne ile meşgul olduğunu daha iyi bilirdi. Fatah Sirul-Manaan Fi Ta'id Madhabin-Numan
DELİL 16:
Alleme Hummam İbn Hanefi şöyle yazmaktadır:
“İbn Ebi Şeybe, Taberani ve Beyhaki’nin İbn Abbas (ra)’dan naklettikleri “Allah rasulu (sav) Ramazan gecelerinde vitirle birlikte 20 rekat namaz kılardı” şeklindeki hadis zayıftır. Bu hadisteki ravilerden İmam Ebu Bekir Ebu Şeybe’nin dedesi Ebu Şeybe İbrahim İbn Osman zayıf ravi olarak bilinmektedir. Yukarıda nakledilen hadis aynı zamanda bu konudaki doğru görüşle çelişmektedir.” Fethul Kadir Maa Hidaye, Cilt 1, Sayfa 205
DELİL 17:
Alleme Zaile Hanefi şöyle yazmaktadır:
“İbn Ebi Şeybe; İbrahim İbn Osman Ebu Şeybe’den Allah rasulu (sav)’in vitirle bitirerek (tamamlayarak) 20 rekat namaz kıldığına dair hadisi nakletmiştir. Bu hadis meluldur (zayıftır) çünkü ravi zincirinde Ebu Bekir İbn Şeybe bulunmaktadır. Bu ravi zayıf ravidir çünkü bütün hadis alimleri tarafından icma edilmiştir ki Ebu Şeybe İbrahim İbn Osman zayıf bir ravidir.” Nasbur-Rayyah, Cilt 2, Sayfa 153
DELİL 18:
Alleme Zaili Hanefi yine şöyle demektedir:
“İbn Adda Kamil adlı kitabında ortaya koymaktadır ki bahsedilen hadis (ravi zincirinde Ebu Şeybe İbrahim İbn Osman’ın ravi olarak bulunduğu hadisler) zayıftır. Bahsedilen hadis Hz Ayşe’den (ra) nakledilen sahih hadisle de çelişmektedir:
“Ebu Selman İbn Abdurrahman Hz Ayşe’ye Allah rasulunun (sav) Ramazan ayındaki namazını (teravih) sordu. Hz Ayşe şöyle cevapladı: İster Ramazan ayı olsun ister başka bir ay, Allah rasulu (sav) 11 rekattan fazla namaz kılmamıştır.” Nasbur-Rayyah, Cilt 2, Sayfa 153
DELİL 19:
Alleme Enver Şeyh Keşmirir Hanefi 20 rekat hakkında şunları yazmıştır:
“ Allah rasulu (sav)’den sahih olarak aktarılan 8 rekat kıldığıdır. Allah rasulu (sav)’in 20 rekat kıldığını bildirne hadis ise hadisi zayıf hale getirecek şekilde zayıf ravi zinciri ile rivayet edilmiştir ve hadisin zayıflığı konusunda icma vardır.” El Urfus- Shiza, Sayfa 209
DELİL 20:
Zuhratul Riyazil Ebrar kitabının Teravih bölümünün Teravih 8 rekattir başlığı:
Alleme Şurunbali Nurul İdha adlı kitabın açıklaması olan 'Maraqeeyul Falaah, Sharah Noorul Idha' da şöyle demektedir:
“Cemaatle sekiz rekat kılmak sünneti kifayedir. Allah rasulu (sav)’in vitirlşe birlikte cemaatle 11 rekat kıldığı kanıtlanmıştır.”

DİĞER DELİLLER:
Aşağıda teravih namazının 8 rekat olduğunu kabul eden ve yine teravih namazının 20 rekat olduğunu söyleyen hadisin zayıf olduğunu kabul eden diğer Hanefi alimleri ve hanefi fikih kitaplarının ismi verimiştir:
1- Müctehid Alleme Kemal Ibnul Hamam (Hanefi) Fethul Kadir sayfa 205
2- Molla Aliyyul Kari mirqat şerhi mishqat
3- Alleme İbn Zeli Hanefi Nasburi fi Takhreejul Ahadeeth El-Hidaye cilt 1 sayfa 293
4- Durre muhtar sayfa 216
5- Kenzbi Şerhi Alleme Mesud Mısri sayfa 665
6- Alleme Ebu Tayyib Muhammed Bin Abdul Kadir Sindhi Madni, (Hanefi, Nakşibendi) Şeyh Tirmizi sayfa 423
7- Alleme Enver Sha Keşmiri Afurasazi cilt 1 sayfa 329
8- Aiynul Hidaye bölüm 1 - sayfa 563
9- Nurul Hidaye sayfa 133
10- Gayetul Evtar cilt 1 sayfa 326
11- Tebliğ Cemaati Emiri Mevlana Yusuf Kandehlevi (itikadi problemleri olan biridir) Hayat -üs-Sahabe cilt 3 sayfa 165-167 "Teravih" bölümünde teravih namazının 8 rekat olduğunu kabul etmekte ve kitabının bu bölümünde teravih namazının 20 rekat olduğundan hiç bahsetmemektedir.
12- Hanefi muhaddislerinden Abdul Haq Dehlevi ‘Fethi Resul Mennan’ kitabının 227. sayfasında “Bugün günümüzde yaygın olan teravih namazının 20 rekat olarak kılınması geleneğinin Hz Muhammed (sav)’e dayandırılabilecek hiç bir delili yoktur. İbn Ebi Şeybe’de İbn Abbas’a atfedilen teravih namazının 20 rekat olduğuna dair olan hadis zayıftır.’ Ve Hz Ayşe (ra)’dan nakledilen sahih hadisle çelişmektedir.” demektedir.
 
samanpan Çevrimdışı

samanpan

.
Site Emektarı
hadi bakalım.
bi de yeni bi konu açmassan sevinirim bu konu ile alakalı.. burayı kullanırsın bi sıkıntı olursa. konu sıkıntı olacak bi konu değil gerçi de neyse
 
samanpan Çevrimdışı

samanpan

.
Site Emektarı
delilleri araştır sen konuyu kilitliyorum. bi şey bulursan bana mesaj at açayım.
 
!sLaM4eVeR Çevrimdışı

!sLaM4eVeR

لا اله الا الله
Admin
Ayrıca şunuda belirtim hanefi fıkhında olan 20 rekatla alakalı kısımla gelen hadisler zayıfdır kendim o hadisleri inceledim. Hanefi fıkhı adlı tavsiye ettiğim kitabdada hanefilerin getirdiği delillerin zayıf olduğu belirtilmektedir. Ve sahih olan hadis kardeşin aktardıklarındandır. Sahih hadis varken zayıf hadis ile amel edilmez.
 
eL_Muhacir Çevrimdışı

eL_Muhacir

İlimsiz Mucâhid, kâtil; Cihâdsız âlim, belâm olur
Frm. Yöneticisi
güncel

inşaALLAH
 
eL_Muhacir Çevrimdışı

eL_Muhacir

İlimsiz Mucâhid, kâtil; Cihâdsız âlim, belâm olur
Frm. Yöneticisi
:) ahi ramazan heyecanından olsa gerek
 
S Çevrimdışı

Slow and Sure

Üyeliği İptal Edildi
Banned
Kur’ an, Kur’ an’ in pratiği olan Sunnet işiğinda

Teravih namazi;

Peygamberin ve sahabenin boyle bir namaz kilip kilmadigini Kur’ an, sunnet isiginda incelemek olacaktir. Hepimizin malumu teravih nafile namazlar katogorisine alinmis bir namazdir. Farz namazalarin disinda kalan diger butun namazlar nafile katagorisi icerisinde ele alinir. Sunnet dedigimiz namazlarda bu sinifa dahildir, cunku namazlarin bir kismina sunnet denilmesi, bu isimle anilmasi cok sonralari olmus bir fikh-i sistemdir. Yoksa Allah’ in Rasulu namaza dururken “niyettim Allah rizasi icin sunnet kilmaya” diye bir ifade kullanmamis, butun namazlara Allah rizasi cin namaz kilmaya diye niyetlenmistir. Oyleyse Teravih namazinida nafile namazlar icinde ele almak dogru olacaktir. Zaten farz olanlar bellidir, konumuz o olmadigi icin oraya girmek istemiyoruz.

Teravih nedir:
Ramazan ayında yatsı namazından sonra kılınan namaza gunumuze kadar “Teravih” denmistir. “Teravih” kelimesi Arapça, “Terviha”nın çoğuludur ve “oturmak, istirahat etmek’” anlamına gelmektedir. Teravih namazı her dört rekatın sonunda oturulup biraz dinlenildiği için, bu adı almıştır1. Ama bu gunumuzde hic uygulanmamakta expres namaz olarak jet hiziyla kilinmaktadir. Gunumuzde Ramazan ayinda yatsi namazindan sonra 8 veya 20 veya 362 hatta bazi goruslere gore dahada arttirilarak kilinan bir namazdir. Peki bu namaz neyin nesidir, bu namazi peygamber ve ashabi kilmis midir? Oncelikle sunu soyleyelim ki ne peygamber ne de onun ashabi hicbir devirde teravih adi altinda mustakil bir namaz kilmamistir. Peki bu namaz nereden cikti dieyebilirsiniz, senelerce teravih diye kildigimiz namazi bugune kadar neden hep alimler bize anlattilar bize boyle bir namazi kildirdilar diyebilirsiniz. Denildigi takdirde de size bazi alimlerin kitaplarindan delillerle geleceklerdir, sizlere ilmihallerden, degisik alimlerin kitaplarindan kanitlar sunmaya calisacaklardir, bu guzel birseydir, ama unutmayalim ki biri bize Kur’ andan veya sahih sunnetten delil getirmiyorsa bilelim ki o kisinin sozleri tartismaya aciktir, Eger sizin Kur’ an veya sunnetten getirdiginiz delillere, birilerinin kitap veya gorusleriyle cevap veriliyorsa aynen ibni Abbasin bir olay karsisinda sahabeye verdigi cevabi onlara vermek gerekir. İbn-i Abbas (Radiyallahu anh) bir konu hakkinda tartistigi bir guruba şöyle buyurmusdu:”Üzerinize taş inmesinden korkulur. Ben size Rasulullah şöyle buyurdu diyorum. Siz de Ebu Bekr ve Ömer şöyle buyurdu diyorsunuz.” Bu su demektir, peygamberin Kur’ andan neset eden sahih sunnetine muhalif her gorus kimin olursa olsun terkedilir. Bir kimse bir konuda gorus belirttiginde biz o kisiye delil sorariz, delil getirdiginde inceler dogru ise alir yanlis ise terkederiz. Ama maalesef gunumuzde muslumanlar bunu yapmaktansa, onlerine surulen her gorusu din diye benimsemisler ona aykiri olan gorusleride, din disi, sapik bir gorus olarak kabul etmislerdir. Unutulmamali ki, her dogru insanin soyledigi soz daima dogru olmadigi gibi, her yanlis insanin soyledigi de yanlis olarak gorulmemelidir. Musluman olarak bize dusen adaleti ve hakki gozetmek olmalidir.

Isterseniz konumuza teravih namazina delil getirilen hadisler uzerinden baslayalim. Tekrar belirtelim ki, teravih namazinin varligindan soz edenler onu nafile ibadetler sinifinda degerlendiriyor ve bunun ramazanda 8, 20. veya 36 bazi goruslere gore daha fazla kilinmasi ve surekli olarak camilerde hic aksatilmadan kilinmasini sunnet sayiyor. Yani soyle bir uygulama hic yok: gelin bugun 8 yarin 20 kilalim ya da bugun kildik yarin kilmayalim, buna bugune kadar hic rastlanmis degil, herkes bir yol tutturmus gidiyor. Ve buna sunnet diyorlar. Nafile olarak kilinan bir namaza teravih namazi ifadesi ne peygamber, nede onun ashabi zamaninda hic kullanilmis degil, yani bu isim cok daha sonralari Ramazan da ve Ramazanin disinda peygamer a.s’ in kildigi “gece namazina/teheccud namazina” isim olmustur. Teravih namazi diye ayri mustakil bir namazin olmadigi oncelikle buradan bellidir. Aslinda butun problemde buradan kaynaklanmaktadir.


Nafilerin Camilerde kilinmasi:
Ikinci olarak Ramazanda surekli olarak bu namazin camide ve de cemaatle kilinmasi acaba sunnete ne derece uygun ve teravihi kilmayan ve bunu camide yapmayanlari faziletsiz ve sunnete muhalif sayilmasi ne derece dogru3.

Bunu su hadislere bakarak gorelim: Zeyd İbni Sâbit radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:“Ey İnsanlar! Evinizde namaz kılınız. Zira farz namaz dışındaki namazların en makbûlü, insanın evinde kıldığı namazdır.”4 (en makbul olani buysa neden nafileleri camilerde bu sekilde kilmaya devam ediyoruz) Mâlik, Ebû Yûsuf, Şâfiiler’in bir kısmı ve di*ğer bâzı âlimler Zeyd (Radıyallâhü anh) ‘in yukardaki hadisini delil göstererek teravih (dedikleri gece) namazını evde tek başına kılmanın efdal olduğuna hükmetmişlerdir5. Tahavi bu kavli î b n – i Ömer, İbrahim Nahaî, İshak bin Süveyd, Urve, Saîd bin Cübeyr, Kasım, Salim, Nâfi ve baş*kalarından naklederek : Bu zâtların hepsi Ramazan ayında evde kıl*mayı imamla kılmaya tercih etmişlerdir. Doğrusu da budur, demiştir.6



İbni Ömer radıyallahu anhümâ’dan rivayet edildiğine göre Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:“Namazınızın bir kısmını evlerinizde kılınız da oraları kabirlere çevirmeyiniz.”7

Câbir radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Biriniz farz namazını mescidde kıldığı zaman, o namazından evine de bir pay ayırsın. Zira Allah Teâlâ bu namaz sebebiyle evinde hayır yaratır.”8 (demek ki bu hadislerin isiginda mescidlerde nafile namaz kilanlarin durumu, evde nafile kilan kisilerden efdal degil). Eger evde kilinan nafile mescidde kilinandan efdal ise, camide nafile kilmayanlar neden alimler tarafindan hata yapmis biri olarak gorulur, bunu sormak gerekir. Ve yine bu alimler nafilelerin evde kilinmasini kabul eder efdal oldugunu soylerler, ama hicbir delil gostermeden teravih namazini ayri tutarak mescidde kilinmasini soyler, butun bu hadislere ragmen. Eger bu teravih nafile (SUNNET) bir namaz ise neden peygamberin buyrugu uzre evlerde kilinmiyor ya da evlerde kilinmaya tesvik edilmiyor, eger peygamber kendisi kiliyor ise neden nafile namazlar icin ozellikle evde kilinmasi gerektigini vurguluyor (bunun sebebini, nafilelerin ev de kilindigini gosteren delili yazimizin sonunda secde suresi 16. ayetle ortaya koyduk). Maalesef ortada acik secik hadisler varken ulemanin kendine gore belirledigi kriterler, ibadet sekillerini ve konumunu belirlemistir. Kendi kafalarina gore kimi zaman namazin rekatlerini arttirmislar kimi zamanda dusurmusler bunuda fazilete binaen yaptiklarini soylemislerdir. Namaz gibi dinin diregi olan bir ibadete dinin sahibi Allah’ tan baska kim mudahale edebilir. Neyin daha faziletli neyin daha az efdal oldugunu soyleyebilir.9 Buradaki uc hadis-i şeriften; Nafilelerin evlerimizde kılmamızın gerekliliğini farz dışındaki kılınan namazın en faziletli ve sunnete uygun olanının kişinin evinde kıldığı namaz olduğunu, Evlerimizi namaz kılınmayan kabirlere çevirmememizi, nafileleri evlerde kılmak suretiyle evlerimize de namazdan bir pay ayırmamız gerektiğini, bizlere ogutluyor. O halde neden, teravih sunnettir ve cemaatle kilinmasi gerekir diye cikanlar peygamberin sunnetine muhalif hareket ediyorlar. Hani bazen kilinip bazen terkedilme diye de birsey yok surekli camide ve cemaatle. Dolayisi ile teravih namazi var sunnet diyenler, acikca peygamberin yukaridaki hadislerine aykiri davranmiyorlar mi ve tam aksine peygamberin evinizde kilin sozune bu soylemleriyle ters dusmuyorlar mi. Bunada teravihin mescidde peygamberle kilindi diye delil getirdikleri hadise dayandiriyorlar ki aslinda o hadisin konuyla alakasi bile yok. Ilgili hadisi birazdan yeri gelince zikredecegiz. Delil olarak getirilen hadiste peygamber hosnut olmadigini, gereksiz israrlari yuzunden farz olmayan birseyin kendilerine farz kilinacagindan korktugunu acikca ifade ediyor. Cunku bu hareketleriyle yahudilere benzemelerinden korkmustur, nasil ki israilogullarinin Musa peygambere yaptigi gereksiz istekler yuzunden bazi seyleri kendilerine farz kildirmislar, farz kilinincada bundan vagecmisler yapmamislarsa. Peygamber de ummetinin bu durumundan korkmustur.10


Teravih adi sonradan konulmus bir isim:
Ucuncu olarak teravih kavraminin Ramazanda ve Ramazanin disinda Rasulullahin kildigi gece-teheccud namazina isim olmasi sonradan uydurulmus bir hadise dedik. O zaman Teravih vardir diyenlerin delil getirdikleri hadislere gecelim.


Gece/Teheccud namazinin Teravih namazina donusmesi:
Teravih namazina delil olarak en basda ve ozellike su hadisi zikrederler: Hz. Peygamber (s.a.s) bir hadiste: “Allah size Ramazan orucunu farz kilmistir, ben de size teravihi sünnet kildim”11 buyurmustur hadisini delil getirirler. Oysa ki bu hadisin orjinal metnine baktigimiz zaman, hadiste teravih diye bir kavram degil, gece kalkisi, gece ibadeti, gece namazi ifadesi kullanilir, ama ne hikmetse teravihe delil gosterenler bu hadisin gece namazi ifadesini tahrif ederek teravih diye cevirmislerdir. Bu sadece bu hadiste degil teravihe delil gosterilen butun hadislerde uygulanmistir. Yine ne tuhaftir ki ayni hadisleri teheccud namazi ile ilgili bolumlerde rivayet ederler. Insanlar kavramlarla konusur, kavramlarla anlasirlar, eger bir kelimenin icini bosaltir, ona kendi manasinin disinda bir anlam verecek olursaniz dogruyu bulmaniz mumkun olmaz. Bir insan dogru kavraminin icini bosaltip ona yanlis manasi veriyorsa, o insana yanlisi yanlis olarak anlatamazsiniz. O kisinin dogru dedigi hersey aslinda yanlis, yanlis dedigi hersey dogrudur. Biz muslumanlardan sunu bekliyoruz, dininizi asil kaynagindan ogrenin, arastirin ve taklidi iman ile degil tahkiki iman ile iman edin. Zira Allah Yunus suresi 100. ayeti kerimede “Allah...akıllarını kullanmayanları rezilliğe mahkum eder.” buyuruyor. Gayemiz insanlarin dinini baskalarinin anlattigi gibi degil Allah’ in anlattigi gibi ogrenmesini saglamaktir. Biz nekadar sorumlu isek siz de o kadar sorumlusunuz. Kimse kimsenin vebalini cekecek degildir. Elimizde Kur’ an gibi bir hakikat variken dogruyu bulamadim, goremedim, bilemedim gibi bahanelere siginamayiz. Ahirette kimse kimseye sunu deme hakkina sahip degildir.

Araf suresi (173) ‘Ya da şöyle diyemeyesiniz diye; «Vaktiyle atalarımız müşrik olmuşlardı, biz onlardan sonra gelen kuşaklardık, bizi eğri yola sapanların yaptıklarından dolayı mı mahvedeceksin?» (71) Hud onlara dedi ki, ‘Rabbinizin azabı ve öfkesi hakkınızda kesinleşti. Allah’ın haklarında hiçbir kanıt indirmediği, kendiniz ve atalarınız tarafından takılmış birtakım adlar üzerine benimle tartışmaya mı girişiyorsunuz? O halde bekleyin bakalım, ben de sizin ile birlikte bekliyorum. Bakara suresi 170. Onlara, “ALLAH’ın indirdiğine uyun,” dense, “Hayır, biz atalarımızın izlediği yolu izleriz,” derler. Peki, ataları bir şey düşünemiyen ve doğru yolu bulamıyan kimseler olsalar da mı?!


Bu ayetleri okuyan hemen sunu diyebilir, ama bu ayetler musriklerle ilgili, evet dogru bu ayet musriklerle ilgili, lakin bunlar bizlere anlatiliyor ki, ey imana ermis olanlar siz de benzer yanlislara dusmeyin, Sahabeden biri, bir gurubun bazi ayetler hakkinda bunlar yahudiler icin inmis, bunlar hiristiyanlar icin indi diye konustiklarini gorunce, oh be! Nekadar guzel, iyi sey varsa size, nekadar sert ayet varsa onlara oylemi diye cikismistir. Biz de, bize “bugune kadar kimse gormemiste siz mi gordunuz” demeyesiniz diye, kendi goruslerimizden ziyade konuyla ilgili ayet ve hadisleri zikretmeyi uygun goruyoruz.


Peygamber Teravih kilmis midir:
Rasulullah a.s’in teravih kildigini soyleyenler, Aise validemizden yapilan su rivayete dayanirlar. Orjinalini de ekliyoruz ki, arabca bilenler oradan okuyabilsinler. Hz. Âişe (radıyallahu anhâ) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) (bir gece) mescidde (nafile) namaz kılmıştı. Birçok kimse de (ona iktida ederek) namaz kıldı. (Sabah olunca “Resûlullah geceleyin mescidde namaz kıldı” diye konuştular.) Ertesi gece de Efendimiz namaz kıldı. (Halk yine olanları konuştu, katılacakların) sayısı iyice arttı. Üçüncü (veya dördüncü) gece halk yine toplandı. (Öyle ki mescid, insanları alamayacak hâle gelmişti.) Ancak aleyhissalâtu vesselâm (bu dördüncü gecede) yanlarına çıkmadı. Sabah olunca Efendimiz:

“Yaptığınızı gördüm. (burada ne yaptiklarini asagidaki diger rivayetten ogreniyoruz)Size çıkmamdan beni alıkoyan şey, namazın sizlere farz oluvermesinden korkmamdır” dedi. İşte bu hadise ramazanda cereyan etmişti.”12 (Konuyu iyi anlamamiz icin olayin Ramazanda gectigini unutmayiniz)


Yukarida zikredilen hadiseye dikkat edilirse olay bir Ramazan gecesi Allah Rasulunun mescidde kildigi bir namazdan ve ona uyan ashabindan soz ediyor. Hadisin metnine dikkat edildiginde yine teravih namazi diye bir ifade degil peygamberin herzamanki gibi geceleyin kildigi namazdan bahsediliyor.


Ayni konuyla ilgili diger bir rivayette soyledir: Buharı ve Müslim, Zeyd bin Sabit (r.a)’in şöyle söylediğini ri*vayet etmişlerdir: “Resulullah (a.s) kalın Örtülerle veya hasırla kendisi için bir odacık yaptı. -Affan: Bu odacığı Mescid’de yaptığını söylemiştir. Abdula’la da bunu Rama*zan’da yaptığını söylemiştir.- Resulullah (a.s) burada namaz kılmak üzere çıktı. Bazı kimseler O’nu izlediler ve O’nun namazı gibi namaz kılmak üze*re geldiler. Sonra bir gece geldiler. Hazır bulundular. Resulullah (a.s) bir hayli za*man gecikti ve yanlarına çıkmadı. Bunun üzerine seslerini yükselttiler ve kapışma taş attılar. (Yukarida yaptiginizi gordum cumlesinin, ne yaptilar acaba sorusuna cavabi)Resulullah (a.s) kızgın bir şekilde yanlarına çıktı ve onla*ra şöyle buyurdu: “Siz bu işi (yani gelip benimle birlikte namaz kılma işini) o kadar sür*dürdünüz ki, bu sizin üzerinize farz kılınacak diye düşündüm. Evlerinizde namaz kılın. Kişinin farzın dışında kıldığı namazların en hayırlısı evinde kıldığı namazdır.”

Affan’ın hadisinde de şöyle denmektedir: “Eğer üzerinize farz kilınsaydı onu yerine getirmezdiniz.” Yine bu rivayette şöyle denmektedir: “Kişinin farz dışında kıldığı namazın en üstünü (efdali) evinde kıldığı*dır.”

Nesai’nin rivayetinde de şöyle denmektedir: “Resulullah (a.s) Mescid’de hasırdan bir odacık yaptı. Resulullah (a.s) bu*rada geceleri namaz kıldı. Bazı insanlar O’nun arkasında toplandılar. Sonra bir gece O’nun sesine kulak verdiler ve (duyamayınca) uyuduğunu sandılar. Bazıları çıkması için öksürür gibi yapmaya başladılar. Ancak (Resulullah (a.s) çıkmadı. Sabahleyin çıkınca da şöyle buyurdu: “Sizin şu yaptığınızı gördüğüm hareketiniz o kadar sürdü ki, bunun üzerinize farz kılınacağından korktum. Eğer farz kılınacak olsaydı bunu kıl*mazdınız. Ey insanlar! Evlerinizde namaz kılın. Kişinin farz dışında kıldığı namazın en üstünü (efdali) evinde kıldığıdır.”13 Peygamberin aslinda nafilelerin evde kilinmasi gerektigini soyledigini zikrettik, peki kendisi bu namazi neden mescidde kilmistir diye bir soru aklimiza gelecek olursa, buna cevap olarak sunu soyleriz. Allah Rasulu bu namazi mescitte kilmislardir, bunun boyle olmasi peygamberin her Ramazan surekli olarak yaptigi mescidde itikafa cekildigi doneme rastlamasidir, yukaridaki rivayette de mescidde peygamberimizin kendisine bir odacik yaptigindan bahseder.


bu yazıya reddiye var mıdır nasıl olmalıdır ?
 
Üst Ana Sayfa Alt