Ramazan'da Ölen Kimse, Hesapsız Olarak Cennete Girer Mi?

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- buyuruyor ki:
(( إِذَا جَاءَ رَمَضَانُ فُتِّحَتْ أَبْوَابُ الْجَنَّةِ، وَغُلِّقَتْ أَبْوَابُ النَّارِ، وَصُفِّدَتِ الشَّيَاطِينُ.)) [ رواه البخاري ومسلم ]
"Ramazan geldiğinde cennet kapıları ardına kadar açılır, cehennem kapıları kapanır ve şeytanlar bağlanır."(Buhârî ve Müslim)
Bunun anlamı; Ramazan'da ölen kimse, hesapsız olarak cennete girer mi demektir?

Hamd, yalnızca Allah'adır.

Durum dediğiniz gibi değildir. Aksine bunun anlamı; cennet kapıları, cennete girebilmeleri için salih amellerde bulunanları canlandırmak için açılır. Cehennem kapıları, bu kapılara yönelmesinler diye, îmân ehlini günahlardan alıkoymak ve engellemek için kapanır.

Bunun anlamı;Ramazan'da ölen kimse hesapsız olarak cennete girer,demek değildir. Hesapsız olarak cennete girecekler olanlar; Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şu hadisinde nitelendirdiği kimselerdir:

(( يَدْخُلُ الْجَنَّةَ مِنْ أُمَّتِي سَبْعُونَ أَلْفًا بِغَيْرِ حِسَابٍ، هُمُ الَّذِينَ لا يَسْتَرْقُونَ، وَلا يَتَطَيَّرُونَ، وَلا يَكْتَوُونَ، وَعَلَى رَبِّهِمْ يَتَوَكَّلُونَ.)) [ رواه البخاري ومسلم ]

"Ümmetimden yetmiş bin kişi hesapsız olarak cennete girecektir.Onlar: başkalarından kendilerine rukye yapmalarını istemeyen, uğursuzluğa inanmayan (insanların uğursuzluk saydıkları şeyleri uğursuzluk saymayan), (iyileşmesi için) ateşle dağlamayı terk edenler ve yalnızca Rablerine tevekkül edenlerdir." (Buhârî ve Müslim)

IsLaM4eVeR' Alıntı:

Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- buyuruyor ki:
(( إِذَا جَاءَ رَمَضَانُ فُتِّحَتْ أَبْوَابُ الْجَنَّةِ، وَغُلِّقَتْ أَبْوَابُ النَّارِ، وَصُفِّدَتِ الشَّيَاطِينُ.)) [ رواه البخاري ومسلم ]
"Ramazan geldiğinde cennet kapıları ardına kadar açılır, cehennem kapıları kapanır ve şeytanlar bağlanır."(Buhârî ve Müslim)
Bunun anlamı; Ramazan'da ölen kimse, hesapsız olarak cennete girer mi demektir?

Hamd, yalnızca Allah'adır.

Durum dediğiniz gibi değildir. Aksine bunun anlamı; cennet kapıları, cennete girebilmeleri için salih amellerde bulunanları canlandırmak için açılır. Cehennem kapıları, bu kapılara yönelmesinler diye, îmân ehlini günahlardan alıkoymak ve engellemek için kapanır.

Bunun anlamı;Ramazan'da ölen kimse hesapsız olarak cennete girer,demek değildir. Hesapsız olarak cennete girecekler olanlar; Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- şu hadisinde nitelendirdiği kimselerdir:

(( يَدْخُلُ الْجَنَّةَ مِنْ أُمَّتِي سَبْعُونَ أَلْفًا بِغَيْرِ حِسَابٍ، هُمُ الَّذِينَ لا يَسْتَرْقُونَ، وَلا يَتَطَيَّرُونَ، وَلا يَكْتَوُونَ، وَعَلَى رَبِّهِمْ يَتَوَكَّلُونَ.)) [ رواه البخاري ومسلم ]

"Ümmetimden yetmiş bin kişi hesapsız olarak cennete girecektir.Onlar: başkalarından kendilerine rukye yapmalarını istemeyen, uğursuzluğa inanmayan (insanların uğursuzluk saydıkları şeyleri uğursuzluk saymayan), (iyileşmesi için) ateşle dağlamayı terk edenler ve yalnızca Rablerine tevekkül edenlerdir." (Buhârî ve Müslim)

Genişletmek için tıkla ...

Ahi insan ruhsal bir bunalım yaşıyorsa, zor bir dönemden geçiyorsa rukye bilen birinden yardım istemesi caiz olmuyor mu?? Gerçekten bilmediğim için soruyorum.

Ümmü Yasir' Alıntı:

Ahi insan ruhsal bir bunalım yaşıyorsa, zor bir dönemden geçiyorsa rukye bilen birinden yardım istemesi caiz olmuyor mu?? Gerçekten bilmediğim için soruyorum.

Genişletmek için tıkla ...

Hakkini helal et dikkatsizligime gelmis böyle bir soru sorman cok ama cok dogal bir durum. Hadisin orijinaline baktim sadece sorunla alakali kismi özet geceyim, Ibn teymiyye bu rivayeti yadirgiyor bunun ravisi tarafindan bir hata oldugunu ileri sürmüstür. Buna sebeb olarak da söyle demistir. Rukye yapan yaptigi kisiye iyilik etmistir. Su halde nasil olurda bunu terk etmesi talep edilir? Öte yandan Cibril Peygambere , Paygamberler sahabelerine rukye yapmis ve onlarin da rukye yapmalarina izin vermis ve söyle demistir. " Kardesine fayda vermeye gücü yeten bunu yapsin." " faydali olmak talep edilen birseydir... Ibn teymiyye yine söyle devam ediyor. Rukye yapilmasini isteyen ise baskasindan bir sey istemekte ve onun faydasini ummaktadir. Allaha tam tevekkül bu harekete manidir.

Ibn temiyye söyle demistir: hadiste söylenmek istenen yetmis bin kisinin Allaha tam bir tevekkülle nitelenmesidir. Bunun neticesi olarak onlar baskalarindan kendilerine rukye yapilmasini istemezler, daglamakla tedavi yapmazlar ve hic birseyde ugursuz kabul etmezler. Bir baskasi buna söyle cevap vermistir. Sika olan bir raviden gelen fazlalik makbuldür. Said bin mansur hadis hafizidir ve buhari müslim ona itimat etmislerdir. muslim su rivayerinde ona dayanistir. Bir ravinin ziyadeligi sahih kilma imkani varken hatali oldugunu söylemez.

Ibn teymiyyenin hatali kabul ettigi mana baskasindan rukye isteyen kimsede mevcuttur. Cünkü o bunun sebebini söyle aciklamistir. Baskasindan kendisine rukye yapilmasini talep etmeyen kimse tam bir tevekkül icerisindedir. Ancak ayni seyleri ona da söylemek mümkündür. Cünkü baskasina rukye yapan kimsenin tevekkülünn tam olmasi icin bunu yapmamasi uygundur. Rukyenin cebrail tarafindan yapilmis olmasi ortaya attigi iddiayi desteklemedigi icin hz peygamber sav.in uygulamasinda bunu gösteren bir husus yoktur. Cünkü tesri ve ahkami aciklama makamindadir. Burada söyle denilebilir. Adi gecenlerin rukyeyi ve rukye istemeyi terk etmeleri bu meslegi kökünden kazimak icindir. Zira bunu yapan kimsenin bu konuda kendi nefsiyle basbasa birakilmayacagindan eminolunmaz. Aksi taktirde ruke haddi zatinda yasak bir is degildir. Bunun yasak olani sirk olani veya sirke muhtemel lanidir. Bundan dolayi Hz peygamber s.av "Rukyelerinzi bana gösterin rukyede sirk olmadigi sürece herhangibi sakinca yoktur." buyurmustur. Bu ifade aciklamasina buhari tib bölümünde net olarak gecdigi üzere yasakligin sebebini teskil etmektedir.

muhtasar fethul bari 13. cildi sayfa 44

Ümmü Yasir' Alıntı:

Ahi insan ruhsal bir bunalım yaşıyorsa, zor bir dönemden geçiyorsa rukye bilen birinden yardım istemesi caiz olmuyor mu?? Gerçekten bilmediğim için soruyorum.

Genişletmek için tıkla ...

Selâmun aleykum ablacım bunu islamqa'da açıklamışlardı, gerçi islamforever abi de açıklamış ama orda bikaç ziyade gördüğüm için sana atmak istedim onu da okursan hadiste neden böyle geçtiğini daha iyi anlarsın inş.

"Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-, bu ümmetten hesapsız ve azapsız olarak cennete girecek yetmiş bin kişinin özellikleri hakkında şöyle buyurmuştur:

(( ... هُمُ الَّذِينَ لاَ يَرْقُونَ، وَلا يَسْتَرْقُونَ، وَلا يَتَطَيَّرُونَ، وَعَلَى رَبِّهِمْ يَتَوَكَّلُونَ.)) [ رواه مسلم ]

"Onlar, rukye yapmazlar, başkasından kendilerine rukye yapmalarını istemezler, uğursuzluğa inanmazlar ve yalnızca Rablerine tevekkül ederler (dayanırlar)." (Müslim; hadis no: 220).

Hadiste geçen:

(( ... لاَ يَرْقُونَ...)):"...rukye yapmazlar,..."

Lafzı, hadisi rivâyet eden sahâbînin sözüdür
Rasulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- bunu söylememiştir. Bunun içindir ki Buhârî, bu hadisi rivâyet etmiş (hadis no: 5420), fakat orada bu lafzı zikretmemiştir.

Şeyhulislâm İbn-i Teymiyye -Allah ona rahmet etsin- bu konuda şöyle demiştir:

"Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- bunları (hesapsız ve azapsız olarak cennete girecek kimseleri) methederek onların kimseden kendilerine rukye yapmalarını istemediklerini belirtmiştir.Oysa rukye duâ cinsindendir.Ama bununla birlikte onlar hiç kimseden bunu istemezler. Hadiste ((لاَ يَرْقُونَ )) "rukye yapmazlar" lafzı geçmektedir ki bu söz, yanlıştır. Çünkü onların kendilerine ve başkalarına rukye yapmaları güzel bir davranıştır. Nitekim Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- hem kendisine, hem de başkasına rukye yapardı, fakat başkasından kendisine rukye yapmasını istememiştir. Çünkü kendisine ve başkasına yaptığı rukye, kendisine ve başkasına duâ etmesi cinsindendir. Zaten bu da kendisinin -sallallahu aleyhi ve sellem- emrolunduğu bir davranıştı. Zirâ Allah Teâlâ'nın Âdem, İbrahim ve Musa gibi peygamberlerin kıssalarında zikrettiği gibi, bütün peygamberler Allah Teâlâ'ya niyaz etmişler ve O'na yalvarıp yakarmışlar." (Mecmûu'l-Fetâvâ; c: 1, s: 182).

İbn-i Kayim de -Allah ona rahmet etsin- bu konuda şöyle demiştir:

"((لاَ يَرْقُونَ )) "rukye yapmazlar" lafzı, diğer lafızların arasında gelmiştir ki bu bazı râviler tarafından yapılan bir yanlıştır." (Hâdi'l-Ervâh"; c: 1, s: 89).

Rukye, mü'minin ona devam etmesi gereken en büyük ve en önemli ilaçlardan birisidir."

Kaynak İslamQ&A

kala' Alıntı:

Selâmun aleykum ablacım bunu islamqa'da açıklamışlardı, gerçi islamforever abi de açıklamış ama orda bikaç ziyade gördüğüm için sana atmak istedim onu da okursan hadiste neden böyle geçtiğini daha iyi anlarsın inş.

"Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-, bu ümmetten hesapsız ve azapsız olarak cennete girecek yetmiş bin kişinin özellikleri hakkında şöyle buyurmuştur:

(( ... هُمُ الَّذِينَ لاَ يَرْقُونَ، وَلا يَسْتَرْقُونَ، وَلا يَتَطَيَّرُونَ، وَعَلَى رَبِّهِمْ يَتَوَكَّلُونَ.)) [ رواه مسلم ]

"Onlar, rukye yapmazlar, başkasından kendilerine rukye yapmalarını istemezler, uğursuzluğa inanmazlar ve yalnızca Rablerine tevekkül ederler (dayanırlar)." (Müslim; hadis no: 220).

Hadiste geçen:

(( ... لاَ يَرْقُونَ...)):"...rukye yapmazlar,..."

Lafzı, hadisi rivâyet eden sahâbînin sözüdür
Rasulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- bunu söylememiştir. Bunun içindir ki Buhârî, bu hadisi rivâyet etmiş (hadis no: 5420), fakat orada bu lafzı zikretmemiştir.

Şeyhulislâm İbn-i Teymiyye -Allah ona rahmet etsin- bu konuda şöyle demiştir:

"Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- bunları (hesapsız ve azapsız olarak cennete girecek kimseleri) methederek onların kimseden kendilerine rukye yapmalarını istemediklerini belirtmiştir.Oysa rukye duâ cinsindendir.Ama bununla birlikte onlar hiç kimseden bunu istemezler. Hadiste ((لاَ يَرْقُونَ )) "rukye yapmazlar" lafzı geçmektedir ki bu söz, yanlıştır. Çünkü onların kendilerine ve başkalarına rukye yapmaları güzel bir davranıştır. Nitekim Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- hem kendisine, hem de başkasına rukye yapardı, fakat başkasından kendisine rukye yapmasını istememiştir. Çünkü kendisine ve başkasına yaptığı rukye, kendisine ve başkasına duâ etmesi cinsindendir. Zaten bu da kendisinin -sallallahu aleyhi ve sellem- emrolunduğu bir davranıştı. Zirâ Allah Teâlâ'nın Âdem, İbrahim ve Musa gibi peygamberlerin kıssalarında zikrettiği gibi, bütün peygamberler Allah Teâlâ'ya niyaz etmişler ve O'na yalvarıp yakarmışlar." (Mecmûu'l-Fetâvâ; c: 1, s: 182).

İbn-i Kayim de -Allah ona rahmet etsin- bu konuda şöyle demiştir:

"((لاَ يَرْقُونَ )) "rukye yapmazlar" lafzı, diğer lafızların arasında gelmiştir ki bu bazı râviler tarafından yapılan bir yanlıştır." (Hâdi'l-Ervâh"; c: 1, s: 89).

Rukye, mü'minin ona devam etmesi gereken en büyük ve en önemli ilaçlardan birisidir."

Kaynak İslamQ&A

Genişletmek için tıkla ...

Ve aleykum selam ve rahmetullahi ve berekatuh... cezakallahu hayr kardeşim...

Allâhumme amin senin de ablacım ecmein