"Ey şanlı Rasul! Rabbinden sana indirileni tebliğ et! Eğer bunu yapmazsan O'nun peygamberlik görevini yapmamış olursun. Allah seni insanlardan korur. Doğrusu Allah, kâfirler toplumunu doğru yola iletmez." (Maide 67)
İbni Abbas, bu âyetin tefsirinde: «Rabbinden sana indirilenin tamamını tebliğ et. Eğer ondan birşey gizlersen Rabbinin risaletini kabul etmemişsin demektir» dedi. Bu, hem Rasulu Ekram'a, hem de ummetinden olan ilim sahiblerine ilâhi bir te'dibdir. Tâ ki Kur'an'ın emrinden hiçbir şeyi ketmetmesinler. Buna rağmen Allah bilirdi ki Peygamberi onun emrinden hiçbir şeyi ketmetmeyecektir, gizlemeyecektir.
وَتُخْفِي فِي نَفْسِكَ مَا اللَّهُ مُبْدِيهِ وَتَخْشَى النَّاسَ وَاللَّهُ أَحَقُّ أَنْ تَخْشَاه)
(الأحزاب: من الآية37)
«Allah'ın açıklayacağı şeyi içinde gizliyor ve insanlardan korkuyordun. Oysa Allah, kendisinden korkmana daha lâyıktır.» (Ahzâb: 37)
Sahihi Muslim'de, Mesruk, Aişe (r.anh)'den rivayet ediyor:
«Kim sana Muhammed (s.a.v.) vahyiden birşeyi gizledi derse, o yalan söylemiştir. Zira Allah (c.c.):
«Ey Peygamber? Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Bunu yapmadığın takdirde Rabbinin risaletini, (peygamberliğini) tebliğ etmemiş olursun» buyuruyor.»
Bu âyetin tefsirinde de el-Beydavi , 'Envarut-Tenzil ve Esrar ut-Tevil' adlı meşhur tefsirinde şunları söylüyor:
«Sana indirilenin tamamını'tebliğ et. Kimseyi gözetme. Veya hiçbir mekruhtan korkmaksızın hepsini tebliğ et.»
Hazin, Lubab it Tevil'de şunları söylüyor:
«Hasan Basri'den rivayet edildi: Allah, kulu Muhammed'i Peygamber olarak gönderdiği zaman Rasulu Ekram daraldı. Biliyordu ki insanların bir kısmı onu yalanlayacakdır. Bunun üzerine Cenab-ı Allah bu âyeti nazil etti.»