H
Çevrimdışı
Riyâzu’s-Sâlihîn
Doğru Söylemek (Sıdk)
Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının
ve doğrularla beraber olun.
(Tevbe, 9/119)
…Doğru erkeklerle doğru kadınlar…
(var ya, işte onlar için Allah, bağışlanma
ve büyük bir mükâfat hazırlamıştır.)
(Ahzâb, 33/35)
...Allah’a verdikleri söze bağlı kalsalardı,
elbette kendileri için daha iyi olurdu.
(Muhammed, 47/21)
54. İbn Mes’ûd’dan (ra) rivayet edildiğine göre Peygamber şöyle demiştir:
Doğruluk iyiliğe, iyilik de cennete götürür. İnsan doğru söyleye söyleye Allah
katında “sıddîk (dürüst)” olarak tescillenir. Yalan söylemek kötülüğe, kötülük
de cehenneme götürür. İnsan yalan söyleye söyleye sonunda Allah katında
“yalancı” olarak tescillenir.
(B6094 Buhârî, Edeb, 69; M6637 Müslim, Birr, 103)
55. Ebû Muhammed el-Hasan b. Ali b. Ebû Tâlib’den (ra)
rivayet edildiğine göre o, Peygamber’in :
“Sena şüphe vereni bırak, şüphe vermeyene bak! Doğruluk, gönül ferahlığı,
yalan ise şüphedir.” dediğini ezberledim, demiştir.
(T2518 Tirmizî, Kıyâmet, 60)
56. Ebû Süfyân Sahr b. Harb’den (ra) nakledilen Hirakl ile ilgili uzun anlatıda
rivayet edildiğine göre Hirakl şöyle sormuş:
–O, yani Peygamber size neleri emrediyor? Ebû Süfyân da:
–Yalnız Allah’a kulluk edin, O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Babalarınızın
(batıl) sözlerini terk edin, diyor ve bize namaz kılmayı, doğruluğu, iffetli
olmayı ve akrabalarla ilişkiyi sürdürmeyi emrediyor, demiştir.
(B7 Buhârî, Bed’ü’l-vahy, 1; M4607 Müslim, Cihâd, 74)
57. Bedir Savaşı’nda bulunan, künyesi Ebû Sâbit, Ebû Saîd ya da
Ebu’l-Velîd olan Sehl b. Huneyf’ten (ra) rivayet edildiğine göre
Peygamber şöyle demiştir:
Bir kimse bütün samimiyetiyle Allah’tan şehitlik isterse Allah onu, yatağında
ölse dahi şehitler mertebesine erdirir.
(M4930 Müslim, İmâre, 157)
58. Ebû Hüreyre’den (ra) rivayet edildiğine göre Resûlullah şöyle demiştir:
Peygamberlerden (as) birisi savaşa çıkacaktı ve ümmetine, “Bir kadınla
nikâhlanıp gerdeğe girme niyetinde bulunan ve henüz girmemiş olanlar, ev
yapıp henüz tavanını kapatmamış olanlar, keza gebe koyun veya deve satın
alıp, onların yavrulamasını bekleyenler, benimle gelmesin.” dedi ve yola çıktı.
İkindi vakti veya ikindi vaktine yakın düşman memleketine yaklaştı. Güneşe
“Sen de, ben de emir kuluyuz.” diye hitap etti ve: “Ey Allah’ım, güneşin
batmasını geciktir” diye dua etti. Bunun üzerine güneş tutuldu. Allah,
güneş batıncaya kadar, kasabanın fethini o peygambere müyesser kıldı.
Peygamber hemen ganimeti topladı, sonra o ganimeti yakmak için (gökten)
bir ateş geldi. Ancak ganimeti yakmadı. Bunun üzerine peygamber: “İçinizde
ganimete hıyanet eden var; her kabileden bir kişi gelip bana biat etsin.”
dedi. Biat ederken, bir adamın eli peygamberin eline yapıştı. Onun üzerine
peygamber, o adama: “Hıyanet sizdedir. Senin kabilenin adamları bana biat
etsinler.” dedi. İki yahut üç kişinin daha elleri peygamberin eline yapıştı.
Bunun üzerine peygamber onlara, “Ganimetten çalınan mal sizde olmalı.”
dedi. Bunlar, inek başına benzeyen bir altın baş getirdiler. Peygamber onu
ganimetin içine koydu, ateş de hemen ganimeti yiyip yaktı. Çünkü bizden
evvelki hiçbir millete ganimet helâl değildi. Allah, zaafımızı ve acziyetimizi
gördüğünden, ganimeti bize helâl kıldı.
(B3124 Buhârî, Humus, 8; M4555 Müslim, Cihâd, 32)
59. Ebû Hâlid Hakîm b. Hizâm’dan (ra) rivayet edildiğine göre
Resûlullah şöyle demiştir:
Satıcı ve müşteri, anlaşıp birbirinden ayrılmadıkça, alışverişten vazgeçmekte
serbesttirler. Eğer doğru söyler, açıkça konuşurlarsa, alışverişlerinde bereket
olur. Eğer saklarlar veya yalan söylerlerse, alışverişlerinin bereketi gider.
(B2079 Buhârî, Büyû’, 19; M3858 Müslim, Büyû’, 47)
@hutbetussahra:
Bu bölümden çıkarmış olduğum dersler:
-Doğruluk iyiliğe, iyilik cennete götürür. Yalan kötülüğe, kötülük cehenneme götürür. (No. 54)
-Doğruluk iç huzurdur. Doğru olmayan kuşku verir. Kuşku veren şeyi bırak. (No. 55)
-ALLAH'tan samimiyetle şehadeti isteyeni ALLAH o yatağında ölse bile şehid mertebesine ulaştırır. (No. 57)
-Alıcı ve satıcı birbirlerinden ayrılana kadar pazarlıktan vaz geçebilirler. (No. 59)
Doğru Söylemek (Sıdk)
Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının
ve doğrularla beraber olun.
(Tevbe, 9/119)
…Doğru erkeklerle doğru kadınlar…
(var ya, işte onlar için Allah, bağışlanma
ve büyük bir mükâfat hazırlamıştır.)
(Ahzâb, 33/35)
...Allah’a verdikleri söze bağlı kalsalardı,
elbette kendileri için daha iyi olurdu.
(Muhammed, 47/21)
54. İbn Mes’ûd’dan (ra) rivayet edildiğine göre Peygamber şöyle demiştir:
Doğruluk iyiliğe, iyilik de cennete götürür. İnsan doğru söyleye söyleye Allah
katında “sıddîk (dürüst)” olarak tescillenir. Yalan söylemek kötülüğe, kötülük
de cehenneme götürür. İnsan yalan söyleye söyleye sonunda Allah katında
“yalancı” olarak tescillenir.
(B6094 Buhârî, Edeb, 69; M6637 Müslim, Birr, 103)
55. Ebû Muhammed el-Hasan b. Ali b. Ebû Tâlib’den (ra)
rivayet edildiğine göre o, Peygamber’in :
“Sena şüphe vereni bırak, şüphe vermeyene bak! Doğruluk, gönül ferahlığı,
yalan ise şüphedir.” dediğini ezberledim, demiştir.
(T2518 Tirmizî, Kıyâmet, 60)
56. Ebû Süfyân Sahr b. Harb’den (ra) nakledilen Hirakl ile ilgili uzun anlatıda
rivayet edildiğine göre Hirakl şöyle sormuş:
–O, yani Peygamber size neleri emrediyor? Ebû Süfyân da:
–Yalnız Allah’a kulluk edin, O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Babalarınızın
(batıl) sözlerini terk edin, diyor ve bize namaz kılmayı, doğruluğu, iffetli
olmayı ve akrabalarla ilişkiyi sürdürmeyi emrediyor, demiştir.
(B7 Buhârî, Bed’ü’l-vahy, 1; M4607 Müslim, Cihâd, 74)
57. Bedir Savaşı’nda bulunan, künyesi Ebû Sâbit, Ebû Saîd ya da
Ebu’l-Velîd olan Sehl b. Huneyf’ten (ra) rivayet edildiğine göre
Peygamber şöyle demiştir:
Bir kimse bütün samimiyetiyle Allah’tan şehitlik isterse Allah onu, yatağında
ölse dahi şehitler mertebesine erdirir.
(M4930 Müslim, İmâre, 157)
58. Ebû Hüreyre’den (ra) rivayet edildiğine göre Resûlullah şöyle demiştir:
Peygamberlerden (as) birisi savaşa çıkacaktı ve ümmetine, “Bir kadınla
nikâhlanıp gerdeğe girme niyetinde bulunan ve henüz girmemiş olanlar, ev
yapıp henüz tavanını kapatmamış olanlar, keza gebe koyun veya deve satın
alıp, onların yavrulamasını bekleyenler, benimle gelmesin.” dedi ve yola çıktı.
İkindi vakti veya ikindi vaktine yakın düşman memleketine yaklaştı. Güneşe
“Sen de, ben de emir kuluyuz.” diye hitap etti ve: “Ey Allah’ım, güneşin
batmasını geciktir” diye dua etti. Bunun üzerine güneş tutuldu. Allah,
güneş batıncaya kadar, kasabanın fethini o peygambere müyesser kıldı.
Peygamber hemen ganimeti topladı, sonra o ganimeti yakmak için (gökten)
bir ateş geldi. Ancak ganimeti yakmadı. Bunun üzerine peygamber: “İçinizde
ganimete hıyanet eden var; her kabileden bir kişi gelip bana biat etsin.”
dedi. Biat ederken, bir adamın eli peygamberin eline yapıştı. Onun üzerine
peygamber, o adama: “Hıyanet sizdedir. Senin kabilenin adamları bana biat
etsinler.” dedi. İki yahut üç kişinin daha elleri peygamberin eline yapıştı.
Bunun üzerine peygamber onlara, “Ganimetten çalınan mal sizde olmalı.”
dedi. Bunlar, inek başına benzeyen bir altın baş getirdiler. Peygamber onu
ganimetin içine koydu, ateş de hemen ganimeti yiyip yaktı. Çünkü bizden
evvelki hiçbir millete ganimet helâl değildi. Allah, zaafımızı ve acziyetimizi
gördüğünden, ganimeti bize helâl kıldı.
(B3124 Buhârî, Humus, 8; M4555 Müslim, Cihâd, 32)
59. Ebû Hâlid Hakîm b. Hizâm’dan (ra) rivayet edildiğine göre
Resûlullah şöyle demiştir:
Satıcı ve müşteri, anlaşıp birbirinden ayrılmadıkça, alışverişten vazgeçmekte
serbesttirler. Eğer doğru söyler, açıkça konuşurlarsa, alışverişlerinde bereket
olur. Eğer saklarlar veya yalan söylerlerse, alışverişlerinin bereketi gider.
(B2079 Buhârî, Büyû’, 19; M3858 Müslim, Büyû’, 47)
@hutbetussahra:
Bu bölümden çıkarmış olduğum dersler:
-Doğruluk iyiliğe, iyilik cennete götürür. Yalan kötülüğe, kötülük cehenneme götürür. (No. 54)
-Doğruluk iç huzurdur. Doğru olmayan kuşku verir. Kuşku veren şeyi bırak. (No. 55)
-ALLAH'tan samimiyetle şehadeti isteyeni ALLAH o yatağında ölse bile şehid mertebesine ulaştırır. (No. 57)
-Alıcı ve satıcı birbirlerinden ayrılana kadar pazarlıktan vaz geçebilirler. (No. 59)