- Hz. Ebubekir namazında sağa sola bakmazdı.
- Abdullah b. Zübeyr namazda, sanki dikilmiş bir ağaç gibi dururdu. Ebubekir de öyleydi. İşte namazdaki huşû ve hudû budur.
- İbn Zübeyr namaz kıldığı zaman onu görseydin; "Rüzgarın salladığı ağaç dalı" derdin. Mancınıkla atılan taşlar, oraya buraya düşerdi. Fakat o bunların farkında bile olmazdı.
- ibn Zübeyr namaz kıldığı zaman, onu cansız bir topuk kemiği sanırdın.
- İbn Ömer'i gördüm. Namaza gittiği zaman adımlarını sık sık atardı. Sanki bir karınca onunla yürüse karıncayı geçmeyecek kadar yavaş giderdi.
- İbn Ömer namaz kıldığında, her şeyiyle kıbleye yönelirdi. Hatta başparmağını bile kıbleye karşı tutardı.
- Abdullah b. Ömer kadar yüzünü, elini ve ayaklarını kıbleye döndürerek namaz kılan bir kimseyi görmedim.
- İbn Ömer'in yanında namaz kıldım. Secdeye gittiğinde "Yâ Rabb! Kendini bana en sevdiğim ve en korktuğum bir varlık kıl" diyor ve tekrar secdeye gittiğinde de "Yâ Rabb! Bana verdiğin nimetlerle, suç işleyenlere hiç bir zaman arka çıkmayacağım" diyordu.
- İbn Ömer "Ben Müslüman olduğumdan bugüne kadar her kıldığım namaz umarım ki günahlarımın keffareti olsun" diyordu.
- Abdullah'ı namaz kılarken görsen yere atılmış bir paçavra sanırdın.
Kaynak; (Hayatü's-Sahabe)