Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Sahtekar Iskender Evrenasoğlunun Ajanliği Belgelendi

ABDULHAK Çevrimdışı

ABDULHAK

الإذلال هو بعيد عنا
Admin
Evrenesoğlu TSK'nın emrinde


“İrticayla Mücadele Eylem Planı”nda ismi geçen ve kullanım için her an kenarda olduğu belirtilen İskender Evrenesoğlu'nun TSK ile ilginç bağlantısı ortaya çıkarken geçmişinde Türkiye İşçi Partisi (TİP) saflarında yeraldığı da belirlendi.

resim75883_2.jpg
wu4W9b4e.jpg



Ergenekon soruşturmasında tutuklanan eski asker avukat Serdar Öztürk'ün bürosunda ele geçirilen ve Nisan 2009'da Deniz Piyade Kurmay Kıdemli Albay Dursun Çiçek tarafından hazırlanan planın “Medya Faaliyetleri” bölümünde geçen İskender Evrenesoğlu'nun ismi pek çok insanı şaşırttı. Kirli planda, İskender Evrenesoğlu'nun adı şöyle geçiyordu: “İskender Evrenesoğlu, Ömer Öngüt gibi hazırda beklettiğimiz elemanlara medyatik eylemler ve söylemler yaptırılacak ve bu kişiler FG'ciler başta olmak üzere diğer irticai gruplarla özdeşleştirilerek, kamuoyunun tüm bu gruplar arasında benzerlik kurması sağlanacaktır.”
Allah'ı gördüğünü, onunla konuştuğunu, onun sözleriyle yeni bir kitap yazdığını ileri süren İskender Evrenesoğlu ilginç bir kişilik olmasının yanı sıra dikkat çekici bir geçmişe de sahip.
Eski Türkiye İşçi Partili ve Devlet Planlama Teşkilatı çalışanı olan İskender Evrenesoğlu, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın mesafe koyduğu ve kitaplarının hiçbir bilimsel değerinin olmadığını açıkladığı bir isim. ABD'de yaşayan Evrenesoğlu'nun, TSK'da görevli üst düzey bazı komutanlarla da ilişkili olduğu belirtiliyor.

TÜMAMİRAL ALİ DENİZ KUTLUK'LA YOLLARI KESİŞİYOR
2008 yılında Chronicle Dergisi'nin 11. sayısında yer alan bir haber, eski TİP'li Evrenesoğlu'nun, Tümamiral Ali Deniz Kutluk ile yollarının kesiştiğini ortaya koyuyor. Yayınlanan haberde şu satırlara yer verilmiş: “Uzun yıllardır ABD'de yaşayan İskender Evrenesoğlu'nun Türkiye'deki en yakın adamı Günvar Çulhaoğlu'dur. Çulhaoğlu, 1992 yılında Hafize Zümrüt Kutluk ile evlenmiştir. Bu evlilik Hafize Kutluk'un ikinci evliliğidir. Kutluk, 1990'lı yıllardan beri İskender Evrenesoğlu'nun mürididir. Evrenesoğlu'nun yönlendirmesi ile kurulan MİHR Havacılık Kulübü Derneği'ne üyedir. Düzenli olarak bu grubun sohbet toplantılarına katılmaktadır. Ankara'da avukatlık yapmakta olan Günvar Çulhaoğlu, İskender Erol Evrenesoğlu'nun kurucusu olduğu MİHR vakfının kurucu üyesidir. Aynı zamanda İskender Evrenesoğlu'nun ve vakfın avukatıdır. . Hafize Zümrüt Çulhaoğlu'nun eşi ve kendisi dışında ilk eşinden olan oğlu Tarık Gürel de, Evrenesoğlu'nun yakın çevresindedir. ABD'nin Norfolk şehrinde yaşayan Gürel, buraya eğitime gelen Hava Kuvvetleri Komutanlığı mensubu personeli, Evrenesoğlu ile tanıştırmıştır. Kendisi de pilot olan 1975 doğumlu Tarık Gürel, uzun yıllardır ABD'de yaşamaktadır. 11 Eylül 2001'de New York'ta Dünya Ticaret Merkezi'ne gerçekleştirilen terörist saldırıların ardından işten atılmıştır. Tarık Gürel, o tarihten itibaren İskender Evrenesoğlu'nun özel uçağının pilotluğunu yapmaktadır. Tarık Gürel hayatını Evrenesoğlu'nun ABD'li müritlerinden birisiyle birleştirmiş ve bu evlilikten geçtiğimiz yıl bir de çocuğu olmuştur. Mahmut Hakan adını alan bu çocuğu, zaman zaman İskender Evrenesoğlu, Tarık Gürel'in evine giderek sevmektedir. Tarık Gürel, ABD'den sık sık akrabalarına mailler atmaktadır. Bu maillerde bazen "Efendileri"nden gelen mesajlar, bazen de kendi yazdığı yazılar bulunmaktadır. Tarık Gürel, ABD'deki çevresine şehit torunu olduğunu, askerdeki lakabının "Adalet Çavuş", ABD'dekinin "Crazy Türk" olduğunu, eşinin anne ve babasının Ekvador'da Hıristiyan misyoner olarak görev yaptıklarını anlatmıştı. Bu yönleri ile öne çıkan ailenin en ilginç ferdi Tümamiral Ali Deniz Kutluk'tur. Kutluk, Hafize Zümrüt Çulhaoğlu'nun ağabeyi, Tarık Gürel'in ise dayısıdır. Deniz Kutluk Paşa'nın diğer yeğenleri Ahmet Fatih Kutluk ve Kemal Ufuk Kutluk da halaları Zümrüt Çulhaoğlu'nun çabalarıyla 2006 yılı içerisinde İskender Evrenesoğlu'na mürit olmuşlardı.”

Hüseyin KULAOĞLU-VAKİT

--------------


SAHTEKARIN KİRLİ ÇAMAŞIRLARI - VCD

pIc1.jpg
6764.jpg
default.jpg



KİRLİ ÇAMAŞIRLAR - VCD TIKLA :
https://www.islam-tr.org/tevhid/10581-belam-ca-post105140.html
 
KavlulFasl Çevrimdışı

KavlulFasl

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Ne Kadar DEVŞİRME MÜŞRİK-KAFİR VARSA ABD nin Himayesi altında Korumaya alınıyor..Bunlardan Biride F.G ''BEL'AM''ıdır...Dikkatimi çeken hepsi AMERİKAN sığıntısı NAMUSSUZLARIN...
 
Ç Çevrimdışı

çöl yağmuru

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Ne Kadar DEVŞİRME MÜŞRİK-KAFİR VARSA ABD nin Himayesi altında Korumaya alınıyor..Bunlardan Biride F.G ''BEL'AM''ıdır...Dikkatimi çeken hepsi AMERİKAN sığıntısı NAMUSSUZLARIN...
bu sizin fikriniz...herşey otaya çıkıyo siz hala iftiralarla meşgulsunuz.insanları karalamakla vakit harcıyosunuz.
 
kskaya Çevrimdışı

kskaya

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
bu sizin fikriniz...herşey otaya çıkıyo siz hala iftiralarla meşgulsunuz.insanları karalamakla vakit harcıyosunuz.
pardon tşk yanlışlıkla attım sen her şeyin ortaya cıktığınımı zannediyorsun yoksa birileri daha rahat hareket edebilsin yayılsın diye meşrulaştırılma gayretlerin peşindemi koşuluyor iyi oku olayları birilerine zemin hazırlanıyor mağdur pozisyonuna sokuluyor bu filmi daha önce izledik .
ve tuttu tayyip başbakan oldu ..aynı senaryo dış destekli gülenin önü acılıyor bu kadar basit..bunu aklının bir köşesine yaz önümüzdeki günlerde anlayacaksın
 
Ç Çevrimdışı

çöl yağmuru

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
ben f.gülen veya tayyip yanlısı değilim.sadece anlam veremediğim tek şey f.g nin kötü bi insan olarak gösterilmesi.neden?yani ben şimdiye kadar f.g hakkında burdan başka hiç kimseden bu hakaretleri duymadım.belki haklısınız ama bana açıklayın kötü olma sebebini bunu gerçekten bilmek istiyorum.?
 
ABDULHAK Çevrimdışı

ABDULHAK

الإذلال هو بعيد عنا
Admin
ben f.gülen veya tayyip yanlısı değilim.sadece anlam veremediğim tek şey f.g nin kötü bi insan olarak gösterilmesi.neden?yani ben şimdiye kadar f.g hakkında burdan başka hiç kimseden bu hakaretleri duymadım.belki haklısınız ama bana açıklayın kötü olma sebebini bunu gerçekten bilmek istiyorum.?


https://www.islam-tr.org/tevhid/11557-lanetlesmeden-kucaklasmaya-belam-faaliyeti-diyalog-kitap.html

Bu linki ve devamı olan 2. bölümü

https://www.islam-tr.org/tevhid/115...klasmaya-belam-faaliyeti-diyalog-kitap-2.html

iyi incele.

Ayrıca bu linki de incele sonra bizi anlamaya çalış inşeallah.

FETHULLAH GÜLEN'in KİTAPLARINDAKİ SAPIKLIKLAR

https://www.islam-tr.org/tevhid/119...ndi-eserlerinden-kufur-akideleri-kitap-4.html
 
Ç Çevrimdışı

çöl yağmuru

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
inanamıyorum bunları söylediğine!ilk kez okudum.ne biçim sözler ya onlar öyle...çok şaşırdım...aLLAH doğru yolu bulma imkanı versin HEPİMİZE inşaallah.. peki siz böyle diyosunuz ama bi çok insan f.g yi iyi bi insan olarak tanıyo.banada bu güne kadar hiç o kötü biri diyen olmadı.yani ben 19 yaşındayım bu gerçeği yeni öğreniyorum.yani benim gibi düşünen birsürü insan var..bunlar neden böyle diyo neden kimse karşı çıkmıyo bu duruma hep o bi mürşit olarak gösteriliyo?yani benim anlamadığım bu...
 
ABDULHAK Çevrimdışı

ABDULHAK

الإذلال هو بعيد عنا
Admin
inanamıyorum bunları söylediğine!ilk kez okudum.ne biçim sözler ya onlar öyle...çok şaşırdım...aLLAH doğru yolu bulma imkanı versin HEPİMİZE inşaallah.. peki siz böyle diyosunuz ama bi çok insan f.g yi iyi bi insan olarak tanıyo.banada bu güne kadar hiç o kötü biri diyen olmadı.yani ben 19 yaşındayım bu gerçeği yeni öğreniyorum.yani benim gibi düşünen birsürü insan var..bunlar neden böyle diyo neden kimse karşı çıkmıyo bu duruma hep o bi mürşit olarak gösteriliyo?yani benim anlamadığım bu...

Bacım insanların ne söyleyip söylemediği bizi bağlamaz.
Biz kendi kitaplarından isim ve sayfa noları vererek göstermişiz. Şimdi akıl sahiplerine düşen bunları bulup teyid etmektir ya da red ediyorsa bizim yalancılardan olduğumuzu , kitaplarında vs böyle şeylerin olmadığını ispatlamasıdır.
İnsanların nefislerine uygun düşüncedeki topluluklara katılarak rizikosuz cennet anlayışlarında olmaları kendi gafletleridir. Kur'an ve sünnete uymayan kim, hangi cemaat vs olursa olsun müslümanı şüpheye düşürmemeli. Kimseyi sevgide şirke düşecek kadar sevmemeli , kimseyi hatadan beri de bilmemeliyiz. Çoklukları da ölçü değildir, İbrahim tek başına ümmetti!. Bizler kalabalıklara değil Hak'ka uymakla mükellefiz.

Eğer yeryüzündekilerin çoğunluğuna uyarsan seni Allah yolundan saptırırlar. Çünkü onlar sadece "zann"a uyarlar ve saçmalarlar. En'am 116
 
S Çevrimdışı

Sa'd Bin Ebi Vakkas

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Sen de haklısın kardeşimde insan bazen dayanamıyor, kaçıyor ağızdan.. Allah cümlemizi ıslah eder inşAllah..
 
kskaya Çevrimdışı

kskaya

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Eğer yeryüzündekilerin çoğunluğuna uyarsan seni Allah yolundan saptırırlar. Çünkü onlar sadece "zann"a uyarlar ve saçmalarlar. En'am 116
ahi ALLAH swt ecrini artırsın ayet en güzel cevap
 
ABDULHAK Çevrimdışı

ABDULHAK

الإذلال هو بعيد عنا
Admin
Rütbeli Şeyhlerin Listesi

20956.jpg

Hazırda bekletilen, sahaya sürülen, kullanılan şeyhler ve örgütler...

Taraf gazetesinin, “AKP ve Gülen'i bitirme planı” manşeti yankılanmaya devam ediyor. Altında Deniz Piyade Kurmay Kıdemli Albay Dursun Çiçek'in imzası bulunan “İrticayla Mücadele Eylem Planı” belgesinin, kamuoyunda “Genelkurmay'ın Toplumu Biçimlendirme Planı” olarak bilinen ve yine Taraf gazetesi tarafından ortaya çıkarılan “Lahika – 1” belgesiyle benzerlikleri dikkat çekiyor. Özellikle irticayla ilgili kısım…
Nisan 2009'da hazırlanan belgenin "Planlama ve Genel Faaliyetler" bölümündeki “İcra edilen propagandalarda dine karşı olunmadığı teması işlenecektir” stratejisi, Genelkurmay'da Eylül 2007'de hazırlanan ve Haziran 2008'de yine Taraf gazetesi tarafından deşifre edilen "Lahika - 1" belgesindeki stratejiyle benzerlik taşıyor. Önceki gün canlı yayında yaptığı haberle ilgili konuşan Taraf muhabiri Mehmet Baransu, yine 2008'de ortaya çıkardığı “Lahika - 1” belgesiyle ilgili Genelkurmay'ın dava açacağını söylemesine rağmen kendisine bir yıldır dava açmamasına dikkat çekti.

Albay Çiçek tarafından hazırlandığı iddia edilen planın “Medya Faaliyetleri” bölümünde kendini peygamber ilan eden İskender Evrenesoğlu ve Ömer Öngüt'ün isminin geçmesi, akıllara 28 Şubat sürecindeki Ali Kalkancı-Fadime Şahin-Müslüm Gündüz mizansenini getirirken, yeni bir tartışmanın fitini de ateşledi.

Planda Evrenesoğlu ve Öngüt'ün ismi şöyle geçiyor:

“İskender Evrenesoğlu, Ömer Öngüt gibi hazırda beklettiğimiz elemanlara medyatik eylemler ve söylemler yaptırılacak ve bu kişiler FG'ciler başta olmak üzere diğer irticai gruplarla özdeşleştirilerek, kamuoyunun tüm bu gruplar arasında benzerlik kurması sağlanacaktır.”

Genelkurmay çatısı altında hazırlandığı iddia edilen planda yer alan irtica stratejisi için “Hazırda bekletilen elemanlar” kısmı, askerlerin 'irtibatlı' olduğu, 'hazırda beklettiği', irtica orijinli isimleri, grupları gündeme getirdi. İşte daha önce askerle bağlantısı gündeme gelen isim, grup ve örgütler…

“ALLAH'LA KONUŞUYORUM”

İskender Evrenesoğlu, geçmişinde Türkiye İşçi Partisi saflarında yer almış. Daha sonra yüz seksen derece dönüp birden bire mehdi oluvermiş. 'Hazırda bekletilen' Evrenesoğlu, Allah'ın ona yazdırdığını iddia ettiği 'Risalet Nurları' adlı kitabı yayınlanınca dikkatleri üzerine çekti. Kendisini Peygamber ilan eden Evrenesoğlu, bu kitabı Allah'ın ona vahiy yoluyla yazdırdığını iddia ediyor.

“Allah'ı gördüm, onunla konuştum” diyen Evrenesoğlu, ne Arapça biliyor, ne de Kur'an'ı düzgün biçimde okuyabiliyor. Bu konudaki evlere şenlik açıklaması ise şöyle: “Biz Kur'an'ı Allah'tan öğrendik. Hiç kimse şu dünya üzerinde bize Kur'an öğretmedi. Biz Kur'an'ı Allah'tan öğrendik, zaten bunun ispatı kesin olarak ortadadır.”

Gelelim Evrenesoğlu'nun asker bağlantısına; Şu an Amerika'da bulunan Evrenesoğlu'nun, Tümamiral Ali Deniz Kutluk ile yolları kesişiyor. Kutluk'un ismi Ergenekon savcısı Zekeriya Öz'ün Karargah Evleri soruşturması kapsamında Genelkurmay'a bildirdiği paşalar arasında geçiyor. Kutluk ailesiyle içli dışlı olan Evrenesoğlu'nun en has müritleri bu ailenin fertleri arasında bulunuyor.

Tümamiral Kutluk'un kız kardeşi Hafize Zümrüt Çulhaoğlu, yeğenleri Tarık Gürel, Ahmet Fatih Kutluk ve Kemal Ufuk Kutluk, Evrenesoğlu'nu en has müritlerinden… Kutluk ailesinin fertleri arasında Evrenesoğlu'na mürit kazandırma faaliyetleri devam ediyor.

Deniz Kutluk'un eniştesi Günvar Çulhaoğlu da Evrenesoğlu'nun sağ kolu konumunda. Avukatlık yapan Günvar Çulhaoğlu, İskender Erol Evrenosoğlu'nun kurucusu olduğu MİHR vakfının kurucu üyesi. Çulhaoğlu aynı zamanda İskender Evrenosoğlu'nun ve vakfın avukatlığını yapıyor.

KENDİSİNDEN BAŞKA HERKES KAFİR!

Derin komplo belgesinde ismi geçen bir diğer isim de Ömer Öngüt. Öngüt ismini Hakikat Yayınları'nda çıkan kitaplarıyla duyurdu. Kendisini 'şeyh' ilan eden Öngüt, grubu dışındaki herkesi “kafir” ilan edebilecek kadar ileri gidebilen biri.

BÜYÜKANIT'I ŞEYH H.B. İLE VURMUŞ

Başbakanlık'ta 4 Ocak 2006 yılında gerçekleşen Güvenlik Zirvesi Toplantısı'nda konuşulanlar Ergenekon'un ikinci iddianamesinin ek klasörlerinde yer aldı. Toplantıda Erdoğan kendisine “irtica” üzerinden yüklenen Eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ı, tarikat şeyhi parti lideri H.B. üzerinden öyle bir vuruyor ki, bütün komutanlar o parti liderini savunma pozisyonuna düşüyor.

Ergenekon'un tutuklu sanığı Mustafa Balbay'ın bilgisayarında çıkan güvenlik zirvesi notlarına göre, Erdoğan ile komutanlar arasında sert irtica tartışması yaşanıyor. Komutanlar irticai faaliyetlerin arttığından ve savcıların harekete geçmemesinden yakınıyor. Büyükanıt da TESEV'in araştırmasıyla Erdoğan'a yükleniyor. Bunun üzerine Erdoğan sözü kendisini şeyh olarak sunan parti liderine getirerek şunları söylüyor:
“Kendisi apaçık tarikat şeyhi olan, sakalı olan bir kişinin başkanlığını yaptığı partiye karşı bir uygulama yapıldı mı?”
Bu sözler üzerine AKP'ye bile dinci demeye getiren komutanların, söz konusu tarikat şeyhinin partisiyle ilgili de sert sözler söylemesi gerekirken öyle olmuyor. Komutanlar adeta bu konuda sus pus oluyor.
Erdoğan'ın bu ani çıkışının muhatabı olan Büyükanıt: “Biz hukuk devleti diyoruz. Siz tavır alırsanız birileri etkilenir.” diyor.
İyi bir nokta yakaladığını anlayan Erdoğan, bu konuda bastırmaya devam ediyor ve toplantının başındaki “savcı” polemiğine de atıfta bulunarak, “Savcılar niçin müdahale etmiyorlar.” şeklinde soruyor.
Büyükanıt susunca bu kez söz konusu partiyi savunmak için diğer bir kuvvet komutanı olan Hava Kuvvetleri Komutanı Org. Faruk Cömert devreye giriyor: “Hukuk devletinde savcı yasa neyse onu yapar. Siz hangi kanunu çıkarırsanız savcı onu uygular.”

Başbakan: Sayın Cömert! Yoruma göre değişiyor.

Hava Kuvvetleri Komutanı: Biz hukuk sistemini de suçlamayalım.
Böylece toplantını başında “irticaya” karşı kayıtsız kalmakla savcıları suçlayan komutanlar, irticacı bir partiyle ilgili savcıları savunmak durumunda kalıyor.
Komutanların savunmak zorunda kaldığı tarikat şeyhi parti liderinin, daha önce Özel Kuvvetler'le birlikte birtakım faaliyetler yürüttüğü iddia edilmişti. Hatta toplantıdaki bu tartışma ortaya çıktıktan sonra Erdoğan'ın, söz konusu tarikat şeyhinin Özel Kuvvetler'le temasını bildiği ve Güvenlik Zirvesi toplantısında “irtica” sıkıştırmaları üzerine bu imayı bilerek yaptığı yorumları yapılmıştı.
“GEL OTUR HÜSEYİN”
JİTEM-Hizbullah ilişkisini, Hizbullah militanlarının askeri kamplarda eğitildiği iddiasını hatırlatmaya gerek yok sanırım. Ama burada örgüt lideri Hüseyin Velioğlu'nun, paşayla yemek yediği iddiasını hatırlatmakta fayda var. Sözü fazla uzatmadan bu olaya şahitlik eden ve 28 Şubat sürecinde darbecileri deşifre ettiği için hapse atılan Eski Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Bülent Orakoğlu'na bırakalım: “Ben Hatay Emniyet Müdürü'yken, İl Alay Komutanlığı'na Vicdan Başaran'ın atanması nedeniyle Adana Bölge Komutanı Tuğgeneral Temel Cingöz, kente geldi. Üçümüz yemeğe gittik. Yemek sırasında uzun boylu birisi hep ayakta duruyordu. Koruma zannettim. Ben de "Temel Paşa, bu arkadaş neden ayakta duruyor, o da yemek yesin" dedim. Temel Cingöz de "Gel otur Hüseyin" dedi. Tabii Hizbullah operasyonundan sonra o adamın Hüseyin Velioğlu olduğunu öğrendik. Velioğlu'nun Beykoz'daki operasyonda öldürüldüğüne inanmıyorum.”
Yıllarca Hizbullah'ın içinde bulunan bir gizli tanığın anlattıkları ile Bülent Orakoğlu'nun söyledikleriyle hemen hemen aynı minvalde. Velioğlu ile Cingöz Paşa'nın sık sık görüştükleri iddia ediliyor.
Yine Hizbullah'ın, Ergenekon sanığı emekli Tuğgeneral Levent Ersöz döneminde Şırnak'ı “saadet bölgesi” ilan ettiği ortaya çıkmıştı.

ERGENEKON'UN HOCASI ALİ KALKANCI
Ergenekon'un tutuklu sanığı emekli Yüzbaşı Zekeriya Öztürk'ün, Ergenekon iddianamesinde yer alan telefon kayıtları, 28 Şubat'ın aktörlerinden sahte şeyh Ali Kalkancı'nın 'askeri' bağlarını da ortaya çıkardı. İddianamenin eklerinde yer alan ve 7 Aralık tarihli telefon görüşmesinde Zekeriya Öztürk, Emekli Üsteğmen Palacan'dan Ali Kalkancı'nın telefonunu 'gazeteci arkadaşları' için istiyor. Öztürk, Ali Kalkancı için “bizim hoca' diyor ve “salak” diye tarif ediyor. Palacan, Kalkancı'nın Kemal Ermutlu ile görüştüğünü söylüyor. Konuşmanın devamında Öztürk, Kalkancı'ya ulaşırsa göndereceği kişinin yapmasını istediği şeyi de şu cümlelerle tarif ediyor: “O Pez..gi gidip bir becersin yani.” Sözü edilen Kalkancı'nın Ali Kalkancı olduğunu doğrulayan Cengiz Palacan, Mehmet Zekeriya Öztürk'ün Ali Kalkancı'yı yakından tanıdığını, Öztürk'ün 'Kemal' dediği kişinin ise eski asker Kemal Ermutlu olduğunu söylemişti.
TEĞMENLERİN HİZB-UT TAHRİR BAĞLANTISI
Ergenekon'un 7'nci dalgasında tutuklanan 6 muvazzaf teğmenin, Hizb-ut Tahrir örgütüyle bağlantısı ortaya çıkmıştı. Ergenekon'un Hizb-ut Tahrircilerle bağlantıyı genç subaylarla sağladığı belirlenmişti. Teğmenlerden Mehmet Ali Çelebi'nin Hizb-ut Tahrir üyelerine “İrtibatı koparmayalım. Büyük işlere imza atacağız” dediği kayıtlara geçmişti. Hizb-ut Tahrir bağlantısında dikkat çeken isim Teğmen Çelebi'nin, örgütün toplantılarına katıldığı ortaya çıkmıştı. Çelebi'nin ayrıca Karargah Evleri yapılanmasında başı çeken Neriman Aydın'la bağlantısı var. Genç Teğmen Çelebi'nin, Aydın'la yaptığı telefon görüşmeleri de bulunuyor. Ergenekon soruşturması kapsamında da Neriman Aydın'da Hizb-ut Tahrir ile ilgili kitap ve dokümanlar ele geçirilmişti.
Hizb-ut Tahrir örgütü, 2005'te Fatih Camii'nde gerçekleştirdiği "Ya hilafet,Ya Şehadet!" adlı eylemiyle adından söz etmişti.
BİNBAŞIDAN İBDA-C'YE İTTİFAK TEKLİFİ
Bir başka irticai örgüt İBDA-C'ye bir binbaşının ittifak teklif ettiği, bizzat grubun yayın organlarından Yeni Furkan Dergisi'nin Genel Yayın Yönetmeni Saadettin Ustaosmanoğlu tarafından söylenmişti.
Ergenekon soruşturması süreci İBDA-C sempatizanlarını da ikiye böldü. İBDA-C'nin ulusalcılarla bağlantısı dikkat çeken “Barancılar” kolu Ergenekon soruşturmasına ateş püskürürken, “Furkancılar” ise Ergenekon soruşturmasını destekliyor.
Yeni Furkan dergisi Genel Yayın Yönetmeni Saadettin Ustaosmanoğlu, Aktüel dergisinin 158. sayısına verdiği röportajda ittifak teklif eden binbaşı ile İBDA-C'nin diğer bir yayın yayın organı Baran dergisi hakkında şunları söylemişti: “Baran'ın bu çizgiye kayması tabii olarak kendilerini ilgilendirir... Biz bu mevzunun biraz daha arka planına gidelim isterseniz, yani ulusalcı-Kemalist taifenin Müslümanlara el atma meselesinin arka planına... Mesele 2003 yılında başladı diyebiliriz. Kendilerine Sultan Galiyevci diyen ulusalcı ekipten emekli bir binbaşı (adını vermiyor) arkadaşlarımızla bir görüşme yaptı ve şu tekliflerde bulundu; Vatansever Güçler Birliği adında bir oluşum düşünüyoruz, bu oluşum dergi ve dernek faaliyeti şeklinde tezahür edecek, ilk etapta üniversite gençliği etrafında çalışma yapacak, sonra büyük illerde dernekler açılacak, daha sonra da bütün illerde kuvayı milliye yapılanması gibi örgütleneceğiz. Bu hareket kitle gösterileri organize edip bir takım propagandif ve manipülatif işlerde bulunacak. Sokağa ve gençliğe hakim olmaya çalışacak..."
Yine Ergenekon davasının 2. iddianamesinin eklerinde yer alan bir raporda İBDA-C ile Jandarma arasındaki ilişkinin boyutları hakkında önemli bilgiler veriyor. Raporda İBDA-C'li Fazıl Duygun isimli şahsın, Ergenekon tutuklu sanığı İsmail Yıldız ve tutuksuz sanık Hayrullah Mahmud ile düzenli olarak görüştüğü belirtiliyor. İsmail Yıldız, Jandarma İstihbarat Daire Başkanı Levent Ersöz ile sık sık görüşen bir isim olarak biliniyor.


İSMAİLAĞA CEMAATİ'NE AJAN SOKMUŞLAR

Ergenekon kapsamında teknik takibe takılan bir telefon görüşmesi, örgütün Olayların merkezi haline gelen ve gündemden düşmeyen Çarşamba İsmailağa Cemaati'ne yönelik faaliyetlerini de gözler önüne serdi. Ergenekon'un tutuklu sanığı Erol Ölmez'in, Kuvvai Milliye Derneği Genel Sekreteri 'İmam Hüseyin' lakaplı Hüseyin Görüm'ün yardımcısı Kahraman Şahin'le yaptığı telefon görüşmesi, ilginç bir sızma girişimini ortaya çıkardı. Ölmez, Görüm'ün yardımcısı Şahin'e İsmailağa Cemaati'ne sızma girişimini anlatıyor.

İşte o konuşma

- Kahraman Şahin: Neredesin?
- Erol Ölmez: Taksim'e geçiyorum. Ordan da Çarşamba'ya geççem. İftardan sonra akşam 8, sabah 8 nöbete devam yani. Sen ne yapıyorsun ne var, ne yok?
- Erol Ölmez: Biz de molların arasına takıldık. Girdik işte ne yapalım. Soktunuz bizi o taraf Çarşamba'ya.
- Kahraman Şahin: Hayırlısı olsun kardeşim , görevini tam yerine getir.
- Erol Ölmez: Görevi getiriyoruz, ne var ne yok? Ne yapıyorsun?
- Kahraman Şahin: Kartal'dayım. İşim var öyle. Görülmüyorsun hiç?
- Erol Ölmez: Yarın karargaha geliyorum. Ne yapıyon? Oruçlu musun?
- Kahraman Şahin: Yok değilim.
- Erol Ölmez: Yok ben tutarım. Ben hoca adamım biliyorsun. Sakal bıraktım. Molla oldum ben de.
- Kahraman Şahin: İmam Hüseyin de bıraktı (Kuvvai Milliye Derneği Genel Sekreteri Hüseyin Görüm). Yarın geldiğinde görüşürüz.
http://www.habereditor.com/images/news/20956.jpg
 
Ç Çevrimdışı

çöl yağmuru

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Bacım insanların ne söyleyip söylemediği bizi bağlamaz.
Biz kendi kitaplarından isim ve sayfa noları vererek göstermişiz. Şimdi akıl sahiplerine düşen bunları bulup teyid etmektir ya da red ediyorsa bizim yalancılardan olduğumuzu , kitaplarında vs böyle şeylerin olmadığını ispatlamasıdır.
İnsanların nefislerine uygun düşüncedeki topluluklara katılarak rizikosuz cennet anlayışlarında olmaları kendi gafletleridir. Kur'an ve sünnete uymayan kim, hangi cemaat vs olursa olsun müslümanı şüpheye düşürmemeli. Kimseyi sevgide şirke düşecek kadar sevmemeli , kimseyi hatadan beri de bilmemeliyiz. Çoklukları da ölçü değildir, İbrahim tek başına ümmetti!. Bizler kalabalıklara değil Hak'ka uymakla mükellefiz.

Eğer yeryüzündekilerin çoğunluğuna uyarsan seni Allah yolundan saptırırlar. Çünkü onlar sadece "zann"a uyarlar ve saçmalarlar. En'am 116

YANİ HAKLISINIZ BENİM ANLATMAK İSTEDİĞİM BEN SİZE İNANIYORUM TAMAM AMA BENİM ETRAFIMDA BİLE ŞU ANDA F.G Yİ HAKLI GÖRENLER VAR.
F.G NİN SÖZLERİNİ BEN ONLARA OKUDUM VE BİZ YANLIŞ BİLİYOMUŞUZ DEDİM AMA YİNEDE ONLARA İNANDIRAMADIM.YANİ SONUÇTA BEN SİZE İNANSAM BİLE ETRAFIMDAKİLER BÖYLE OLUNCA NE YAPABİLİRİM. TOPLUM BİZİ BUNA ZORLAYAN .BAŞTA ETRAFTAKİLERDEN BAŞLAMAMIZ LAZIM YANLIŞLARI DÜZELTMEYE AMA DEDİĞİM GİBİ BUNCA İNSAN BU YANLIŞI NASIL DÜZELTECEK? YANİ KİMBİLİR DAHA BİLMEDİĞİMİZ NE KADAR YANLIŞIMIZ VAR HADİ BUNU BU VESİLEYLE ÖĞRENDİK YA BİLMEDİĞİMİZ DİĞERLERİ ?
 
ABDULHAK Çevrimdışı

ABDULHAK

الإذلال هو بعيد عنا
Admin
Müslümanın işi her zaman zordur. Zaten islam kalasına en çok zarar verenin pirincin içindeki beyaz taşlar (münafık-belam)lar olduğu malumdur.
Dinini yeterince bilmeyen halkımız da kuran sünnet yerine kaporta ve şovenist, humanist açıklamalara, ağlamalara güldürmelere bakar ve bunları en iyi becerenlerin çevresi kalablık;
hakikati meşakkati , zorluğu, hicreti, açlığı çileyi kanı anlatanlar ise azınlıkta olan ve genelde kafirlerin ayak takımı diye nitelendirdiği garibler,mustadaflar olduğunu gözlemlemekteyiz.

Tahrim 6 da Rabbimizin buyurduğu gibi öncelikle kendi nefsimiz ve alilemizden başlıyarak hakikatleri anlatmalı , cehennem ateşinden kurtarmaya çalışmalıyızdır. Bu yolda bizi reddedenler , aşağılayanlar, hakaret edenler olacağı gibi bize zulüm hapis ve işkence yollarıyla zirvesi şehadete kadar bir sabırlı mucadele düşmektedir.
Yoksa siz, kendinizden önce gelip geçenlerin hali (uğradıkları sıkıntılar) başınıza gelmeden cennete girivereceğinizi mi sandınız? Onlara öyle yoksulluklar, öyle sıkıntılar dokundu ve öyle sarsıldılar ki, hatta peygamber ve beraberinde iman edenler: "Allah'ın yardımı ne zaman?" derlerdi.
Bak işte! Gerçekten Allah'ın yardımı yakındır. Bakara 214

 

Benzer konular

Üst Ana Sayfa Alt