İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon davasında tanık sıfatıyla ifadesine başvurulan Şemdin Sakık, PKK terör örgütü ve Öcalan hakkında anlatımlarına devam etti. Örgüte katıldığı ilk dönemde faaliyetlerini 'silahlı mücadele' olarak tanımladığını belirten Şemdin Sakık, "Daha sonra mücadeleye 'savaş' dedim. Şimdi ise 'terör' diyorum. PKK bir terör örgütüdür." ifadelerini kullandı.
Kürt açılımının 2 yıl önce ortaya atıldığını söyleyen Sakık, "İnsanlar da umutlanmıştı. ABD, Zübeyir Aydar, Murat Karayılan, Rıza Altun bunları uyuşturucu kaçakçısı olarak listeye aldı. Bu da demek oluyor ki siz hangi İskandinav ülkesine giderseniz gidin tutuklanacaksınız. 'Siz silah bırakırsanız sizi yargılarım' demektir bu. Onlar da mecburen silaha yeniden saldırılar. Çünkü ABD'nin düşmanı olanın yaşayacak yeri yok." şeklinde konuştu.
PKK terör örgütünde 18 yıl kaldığını belirten Sakık, "Hamal olarak girdiğim örgütten 1. komutan olarak ayrıldım. Örgüt liderine en yakın olması gereken isimlerden bir tanesiydim. Ancak benim Abdullah Öcalan'la bütün konuşmalarımın süresini toplasanız Yalçın Küçük'ün bir kere konuşması kadar olmaz. Artık 'Gazeteci sıfatıyla görüştüm, ikna etmek için oraya gittim.' ifadeleri kimseyi inandırmıyor." diye konuştu.
]'YALÇIN KÜÇÜK, ÖCALAN'A YAŞAR KAYA HAKKINDA İSTİHBARAT GETİRİYORDU'
Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, "Yalçın Küçük ile Abdullah Öcalan bir araya geldiklerinde ne görüşüyorlardı?" diye sordu. Sakık ise, "Görüşmeleri baş basa ise bizleri yanlarına almazlardı. Tahminim baş başa iken Yalçın Küçük Türkiye ve Avrupa'daki gelişmeler hakkında Abdullah Öcalan'ı bilgilendiriyordu. Yalçın Küçük, Avrupa'da örgüt faaliyetinin içindeydi. Hatta Abdullah Öcalan'a Yaşar Kaya hakkında istihbarat getiriyordu." ifadesini kullandı.
1993 yılında Öcalan'ın Şam'da yanına gittiğini ifade eden Sakık, "Öcalan bana Lübnan'daki faaliyetleri denetleme talimatı verdi. Lübnan'a gittim. Orada örgüt sorumlusu Rıza Ültun vardı. Evinde balya balya günlerce saysak bitiremeyeceğimiz dolar vardı. Benim gözlerim faltaşı gibi açıldı. Biz o günlerde para sıkıntısı çekiyorduk. Paranın kaynağını sorunca 'buradaki kaçakçıları gözetliyoruz, denetliyoruz. Bu bizim mücadelemizin amacı değil aracı' diye cevap verdi. Halbuki biz Kürtlerin kurtuluşun mücadelesini veriyorduk. Ben Diyarbakır Lice'de bir köyde uyuşturucu ekimini yasaklamıştım. Dönüğümde olayı Öcalan'a anlattım. O da bana bu örgütü nasıl idare ettiğimizi sanıyorsun. Arkamızda devlet mi var, ben de köylüye yasağı kaldırdım örgütün geliri ilk yıllarda Avrupa'daki işçilerin bağışıydı. 90 sonrası uyuşturucu, silah ve insan kaçakçılığından oldu." şeklinde konuştu.
]İRAN HAKKINDA ÇARPICI İDDİA
İran'ın PKK'ya yardımı konusunda görüşlerini dile getiren Şemdin Sakık, "İran örgüte para aktarıyor mu? diye soruyorlar. İran neredeyse uçak verecekti bize." dedi. 1993'te ateşkes öncesi İran'ın örgüte bir kamyon silah verdiğini söyleyen Sakık, "Ateşkesten sonra İranlılar gelip 'biz bunları size yerde çürütesiniz veya bakasınız, satasınız diye değil, kullanasınız diye verdik' dediler. İran'ın tutumu öteden beri böyledir. PJAK ile çalışmasının nedeni İran sınırını korumasıdır. İran'ın niyeti PKK varolmasını istiyorlar ama kendilerini tehdit edecek seviyeye kadar büyümesini de istemiyorlardı." diye konuştu.
Kürt açılımının 2 yıl önce ortaya atıldığını söyleyen Sakık, "İnsanlar da umutlanmıştı. ABD, Zübeyir Aydar, Murat Karayılan, Rıza Altun bunları uyuşturucu kaçakçısı olarak listeye aldı. Bu da demek oluyor ki siz hangi İskandinav ülkesine giderseniz gidin tutuklanacaksınız. 'Siz silah bırakırsanız sizi yargılarım' demektir bu. Onlar da mecburen silaha yeniden saldırılar. Çünkü ABD'nin düşmanı olanın yaşayacak yeri yok." şeklinde konuştu.
PKK terör örgütünde 18 yıl kaldığını belirten Sakık, "Hamal olarak girdiğim örgütten 1. komutan olarak ayrıldım. Örgüt liderine en yakın olması gereken isimlerden bir tanesiydim. Ancak benim Abdullah Öcalan'la bütün konuşmalarımın süresini toplasanız Yalçın Küçük'ün bir kere konuşması kadar olmaz. Artık 'Gazeteci sıfatıyla görüştüm, ikna etmek için oraya gittim.' ifadeleri kimseyi inandırmıyor." diye konuştu.
]'YALÇIN KÜÇÜK, ÖCALAN'A YAŞAR KAYA HAKKINDA İSTİHBARAT GETİRİYORDU'
Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, "Yalçın Küçük ile Abdullah Öcalan bir araya geldiklerinde ne görüşüyorlardı?" diye sordu. Sakık ise, "Görüşmeleri baş basa ise bizleri yanlarına almazlardı. Tahminim baş başa iken Yalçın Küçük Türkiye ve Avrupa'daki gelişmeler hakkında Abdullah Öcalan'ı bilgilendiriyordu. Yalçın Küçük, Avrupa'da örgüt faaliyetinin içindeydi. Hatta Abdullah Öcalan'a Yaşar Kaya hakkında istihbarat getiriyordu." ifadesini kullandı.
1993 yılında Öcalan'ın Şam'da yanına gittiğini ifade eden Sakık, "Öcalan bana Lübnan'daki faaliyetleri denetleme talimatı verdi. Lübnan'a gittim. Orada örgüt sorumlusu Rıza Ültun vardı. Evinde balya balya günlerce saysak bitiremeyeceğimiz dolar vardı. Benim gözlerim faltaşı gibi açıldı. Biz o günlerde para sıkıntısı çekiyorduk. Paranın kaynağını sorunca 'buradaki kaçakçıları gözetliyoruz, denetliyoruz. Bu bizim mücadelemizin amacı değil aracı' diye cevap verdi. Halbuki biz Kürtlerin kurtuluşun mücadelesini veriyorduk. Ben Diyarbakır Lice'de bir köyde uyuşturucu ekimini yasaklamıştım. Dönüğümde olayı Öcalan'a anlattım. O da bana bu örgütü nasıl idare ettiğimizi sanıyorsun. Arkamızda devlet mi var, ben de köylüye yasağı kaldırdım örgütün geliri ilk yıllarda Avrupa'daki işçilerin bağışıydı. 90 sonrası uyuşturucu, silah ve insan kaçakçılığından oldu." şeklinde konuştu.
]İRAN HAKKINDA ÇARPICI İDDİA
İran'ın PKK'ya yardımı konusunda görüşlerini dile getiren Şemdin Sakık, "İran örgüte para aktarıyor mu? diye soruyorlar. İran neredeyse uçak verecekti bize." dedi. 1993'te ateşkes öncesi İran'ın örgüte bir kamyon silah verdiğini söyleyen Sakık, "Ateşkesten sonra İranlılar gelip 'biz bunları size yerde çürütesiniz veya bakasınız, satasınız diye değil, kullanasınız diye verdik' dediler. İran'ın tutumu öteden beri böyledir. PJAK ile çalışmasının nedeni İran sınırını korumasıdır. İran'ın niyeti PKK varolmasını istiyorlar ama kendilerini tehdit edecek seviyeye kadar büyümesini de istemiyorlardı." diye konuştu.