Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Sâlih Bir Nesil Yetiştirmek İçin Çabalamak

samanpan Çevrimdışı

samanpan

.
Site Emektarı
إِنَّ الْحَمْدَ لِلَّهِ ، نَحْمَدُهُ ، وَنَسْتَعِينُهُ ، وَنَسْتَغْفِرُهُ ، وَنَعُوذُ بِاللَّهِ مِنْ شُرُورِ أَنْفُسِنَا ، وَمِنْ سَيِّئَاتِ أَعْمَالِنَا ، مَنْ يَهْدِهِ اللَّهُ فَلاَ مُضِلَّ لَهُ ، وَمَنْ يُضْلِلْ فَلاَ هَادِيَ لَهُ ، وَأَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ وَحْدَهُ لاَ شَرِيكَ لَهُ ، وَأَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا عَبْدُهُ وَرَسُولُهُ.

Hamd, ancak Allah içindir. O'na hamdeder, O'ndan yardım ve mağfiret dileriz. Nefislerimizin şerrinden, amellerimizin kötülüğünden O'na sığınırız. Allah kimi hidayete erdirirse onu saptıracak yoktur, kimi de saptırırsa onu hidayete erdirecek yoktur.

Allah'tan başka ilah olmadığına şehadet ederim. O, tektir ve ortağı yoktur. Ve şahadet ederim ki, Muhammed O'nun kulu ve Rasülü'dür.

Muhterem kardeşlerim, ey Allah’ın kulları!

Bizler, Cennet ehlinin sıfatlarından bahsetmeye devam etmekteyiz. Allah Azze ve Celle’den bizleri ve sizleri cennet ehlinden kılmasını niyaz ederiz.

Ey Allah’ın kulları! Bugünkü konumuz inşaAllah, Cennet ehlinin yirmi ikinci sıfatıdır. O da: Sâlih Bir Nesil Yetiştirmek İçin Çabalamak’tır.

Ey Allah’ın kulları! Allah Azze ve Celle bizlere Kitâbı’nda, Cennet ehlinin, amel etme yeri olan dünyada iken sâlih bir nesil yetiştirmek için çabaladıklarını haber vermiştir. Onların saliha bir kadınla evlenmeyi seçmeleri, onların gece ve gündüz Allah’ın kendilerini Salih bir nesil ile rızıklandırması için dua etmeleri ve çocuklarını iyi bir terbiye ile terbiye etmeleri bizlere bunu göstermektedir. Cennet ehli, amel etme yeri olan dünyada iken Saliha bir kadın ile evlenmek için çaba ve gayret sarfetmişlerdir. Çünkü sâlih bir nesil yetiştiren, onları terbiye eden sâliha bir hanımdır.

Bunun içindir ki İslam, erkeklere din sahibi, dindar bir kadınla evlenmede gayret sarfetmelerini emretmiştir. Nitekim şöyle buyurmuştur Allah Rasûlü sallallâhu aleyhi ve sellem:

تُنْكَحُ الْمَرْأَةُ لِأَرْبَعٍ لِمَالِهَا وَلِحَسَبِهَا وَجَمَالِهَا وَلِدِينِهَا فَاظْفَرْ بِذَاتِ الدِّينِ تَرِبَتْ يَدَاكَ.

"Kadınla dört şey için evlenilir: Malı için, soyu için, güzelliği için ve dini için. Sen bunlardan dini ve ahlakı güzel olanı tercih et. Aksi takdirde ilmin eksikliğini hissedersin."

Sâliha bir kadın ile evlenmek, iyi bir nesle sahip olma sebebidir. Rabbini bilen bir kadın, çocuklarını Kitâb ve sünnet ışığı altında terbiye edip onları yetiştirir. Televizyon başında dizileri takip ederek ve modanın peşinde koşarak yetişen bir kadın iyi bir nesil yetiştiremez. Cennet ehli, Salih bir kadın ile evlendikleri zaman onları gece ve gündüz kendileri ne iyi bir nesil vermesi için Allah’a dua ettiklerini görürsün.

İşte İbrahim –aleyhisselam- kendisine iyi bir nesil vermesi için Rabbine şöyle diyerek dua ediyor:

“Rabbim! Bana iyilerden bir çocuk ihsan eyle." Biz de ona yumuşak huylu bir oğlan müjdelemiştik.” (Sâffât: 100-101)

Başka bir duasında şöyle diyor:

"Yaşlılıkta bana İsmail'i ve İshak'ı ihsan eden Allah'a hamd olsun. Hiçbir şüphem yoktur ki, Rabbim duamı işitir.”

Zekeriyya aleyhisselâm da duasında şöyle diyordu:

"Rabbim! Bana kendi tarafından temiz bir zürriyet ihsan et. Şüphesiz sen, duaları hakkıyla işitensin.' Mabette, onun namaza kalkmış olduğu bir sırada, melekler ona şöyle seslenmişlerdi: "Allah, sana, kendisinden gelecek bir kelimeyi tasdik eden, efendi, nefsine hakim ve sâlihlerden bir peygamber olan Yahya'yı müjdeler." (Âli İmrân: 38-39)

İşte bu Allah’ın kulları, kendileri ne iyi bir nesil vermesi için Allah’a dua ediyorlar. Allah Azze ve Celle şöyle buyurmuştur:

“Rahman'ın kulları, yeryüzünde tevazu ile yürüyen, câhiller kendileri ne lâf attıkları zaman, (aynı şekilde mukabele etmeyip) selam diyen kimselerdir.” (Furka: 63)

Âyetin devamında Allah Azze ve Celle onların vasıflarından bahsederek şöyle buyurmuştur:

"Rabbimiz! Bize eşlerimizden ve nesillerimizden gözlerimizin bebeği iyi insanlar ihsan et. Bizi, Allah'tan sakınanlara önder yap" diyenlerdir.”

Ey Allah’ın kulları! Cennet ehli, Saliha bir kadın ile evlendiklerinde gece ve gündüz kendileri ne iyi bir nesil vermesi için Allah’a dua ederler. Allah da onlara iyi bir nesil verdiği zaman onların terbiyesi için gece-gündüz uğraşırlar. Bakın ki ey Allah’ın kulları cennet ehli çocuklarını nasıl terbiye ediyorlar! Bir de bizim şu zamandaki halimize bir bakın! Ey cenneti isteyenler! Durumlarımıza ve evlerimize bir bakın! Evler, ifsat edici, bozucu vesilelerle dolmuş, anne dinini bilmiyor, baba ise mal toplama peşinde. Onu sürekli yolculuk yaptığını görürsün, yolculuktan döndüğü zaman hemen diğer yolculuk için hazırlık yapar. Çocuklarını Kitâb ve sünnet ışığı altında terbiye etmeye gelince, bunu yapmazlar. Bu konuda zihinlerini yormazlar. Bunun içindir ki Müslüman gençlerin cadde ve sokaklarda aylakça dolaştıklarını, oraya ve buraya gittiklerine bir bakınız! Nasıl sigara ve içkinin içileceğinden başka bir şey bilmiyorlar! Bu nasıl bir musibettir! İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi râci‘ûn.

Oysa Cennet ehline bir bakın, çocuklarını nasıl terbiye ediyorlar:

İbrahim aleyhisselam, çocuklarını İslam sevgisi ve İslam üzere terbiye ediyor. Çocuklarına ancak İslam üzere, Müslümanlar olarak ölmelerini emrediyor. Allah Azze ve Celle şöyle buyurmuştur:

“İbrahim bunu oğullarına vasiyet etmiş. Yakûb da (aynı şeyi yapmış ve: "Oğullarım! Allah sizin için bu dini seçti. Onun için, ancak Müslüman olarak ölün' (demişlerdi).” (Bakara: 132).

Ya‘kûb aleyhisselam ömrü boyunca çocuklarını tevhid kelimesi olan Lâ ilâhe illallâh ve Allah Azze ve Celle’ye kulluk üzere terbiye etmiştir. Ömrünün son anına kadar hatta ölüm sekeratı içinde iken dahi bunun için çabalamıştır. Allah Azze ve Celle şöyle buyurmuştur:

“Yoksa (ey yahûdîler!) Yakûb'a ölüm yaklaşıp da oğullarına: 'Ey oğullarım! Benden sonra neye ibadet edeceksiniz?" diye sorduğu, onların da: 'Senin ilahına; babaların İbrahim, İsmail ve ishak'ın bir tek ilâhına ibadet edeceğiz. Biz O'na teslim olanlarız" dediklerinde, siz buna şahid mi olmuştunuz?'” (Bakara: 133).

Ya‘kûb aleyhisselâmın ölüm sekaratı halinde bile tevhid akidesine gösterdiği ehemmiyete, ölüm meleği O’na inmeden önceki halinin nasıl olduğuna bir bakın! Çocuklarını gece-gündüz lâ ilâhe illallâh üzere terbiye ediyor, çocuklarının kalbini lâ ilâhe illallâh kelimesine bağlıyor. Onları sahih akide üzere terbiye ediyor: Bir şey istediklerinde yalnızca Allah’tan isterler, yardım istediklerinde yalnızca Allah’tan yardım isterler, tevekkül ettiklerinde yalnızca Allah’a tevekkül ederler. Bir şey istediklerinde yalnızca Allah’tan isterler, korktuklarında yalnızca Allah’tan korkarlar .

Rabbimiz Celle ve ‘Alâ Kitâbı’nda Lokman aleyhisselâmın oturup çocuğunu terbiye edişini bize şöyle naklediyor. Allah Azze ve Celle şöyle buyurur:
“Lokman, oğluna nasihat ederek demişti ki: "Ey oğulcuğum! Allah'a sakın şirk koşma; zira şirk en büyük zulümdür." (Lokman: 13).

Oğlunu şirkten sakındırıyor ve tevhid üzere terbiye ediyor. Çünkü şirk zulümattır. Çünkü şirk, günahların en büyüğüdür. Çünkü şirk, ateşe girme sebebidir. Çünkü şirk, günahların bağışlanmasına engeldir.

Çocuğunu, açıkta ve gizlide Allah’ın daima onu gözettiği şuuru üzere terbiye ediyor. Çocuğunu, Kıyamet günü Allah Azze ve Celle’nin önünde hesapların çok dakik olduğu üzere terbiye ediyor ve ona şöyle diyor:

"Ey oğulcuğum! Yaptığın şey, bir hardal tanesi ağırlığında da olsa, ister bir kaya içinde bulunsun, ister göklerde veya yerin içinde olsun, Allah onu getirir. Şüphesiz Allah, latîf'tir; her şeyden haberdârdır." (Lokman: 16).

Oğlunu, namazı kılması, iyiliği emredip kötülüğü yasaklaması, bu uğurda başa geleceklere sabretmesi üzere terbiye ediyor. Oğlunu, Allah’ın yarattıklarına karşı tevazu sahibi olması üzere terbiye ediyor. Allah Azze ve Celle şöyle buyurur:

"Ey oğulcuğum! Namazı dosdoğru kıl; iyiliği emret; kötülükten menet; başına gelene de sabret. Bunlar, azmedilmesi gereken işlerdendir. Büyüklenerek yüzünü insanlardan çevirme. Yeryüzünde böbürlenerek yürüme. Muhakkak ki Allah, kendini beğenip övünen hiç kimseyi sevmez. Yürüyüşünde mutedil ol; sesini de kıs; zira seslerin en çirkini muhakkak ki eşeklerin sesidir." (Lokman: 17-19).

Bizim peygamberimiz sallallâhu aleyhi ve sellem de çocukların terbiyesine büyük ölçüde ihtimam göstermiştir. Çünkü bizden sonra İslam sancağını taşıyacak olanlar onlar olacaktır. Senden sonra senin ismini taşıyacak olanlar çocuklardır. Şayet senin çocuğun muttakilerin imamı ise bu seni hem dünyada hem de âhirette şerefli kılar. Şayet şeytanların imamı ise bu seni hem dünyada hem de âhirette memnun etmez. Peygamberimiz sallallâhu aleyhi ve sellem çocukların terbiyesine özen gösterirdi. Bir gün kendisi yemeğe oturmuş ve yanında da bir çocuk vardı. Çocuğun eli yemek tabağının içinde dolanıp duruyordu . Allah Rasûlü sallallâhu aleyhi ve sellem bu çocuğa şu sözleri ile yemek yeme âdâbını öğretiyor ve onu terbiye ediyordu:

يَا غُلَامُ سَمِّ اللَّهَ وَكُلْ بِيَمِينِكَ وَكُلْ مِمَّا يَلِيكَ

"Ey çocuk! Yemeğe Bismillâh diyerek başla. Sağ elinle ve önünden ye!"

Öyle ki İslam, yemek âdâbını bile çocuklara öğretmiştir. Allah Rasûlü sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: Ey çocuk! Yemeğe başlarken bismillâh de ki şeytan yemeğini seninle beraber yemesin. Sağ elinle ye, çünkü şeytan sol eli ile yer. Yemeği önünden ye ki seninle beraber yemek yiyen insanları rahatsız etme. İşte bu yüksek peygamberlik terbiyesidir. Bizden kaç kişi çocuğunun ve hatta hanımının sol eli ile yediği görür de umursamaz!

Ey Allah’ın kulu! Allah Rasûlü sallallâhu aleyhi ve sellemin bir gün bir adamın sol eli ile yemek yediğini ve ona: “Sağ elinle ye” buyurup adamın da: Buna güç yetiremiyorum, dediğini, Allah Rasûlü sallallâhu aleyhi ve sellemin de ona: “Güç yetiremez ol” dediğini duymadın mı? O adamın bunu yapmasını kibrinden başka bir şey engel olmamıştı. Bir daha da o adam sol elini kaldıramadı.” (Muslim).
Peygamberimiz sallallâhu aleyhi ve sellem bir gün devesine binmişti. Arkasında da İbnu Abbas vardı. O, çocuk yaşta olduğu halde O’na şöyle diyordu:

“Ey çocuk! Ben sana bazı kelimeler öğreteceğim: Allah’ın haklarını koru ki Allah da senin haklarını korusun. Allah’ın haklarını korursan O’nu yanında bulursun. Bir şey istediğinde yalnızca Allah’tan iste. Yardım istediğinde yalnızca Allah’tan yardım dile. Şunu çok iyi bil ki bütün insanlık bir araya gelse ve sana bir fayda vermeye çalışsalar, ancak Allah’ın sana yazdığı kadarıyla fayda verebilirler. Yine bütün insanlık sana bir zarar vermek için bir araya gelseler ancak Allah’ın senin hakkında yazdığı kadar zarar verebilirler. Kalemler kaldırılmış ve sayfalar dürülmüştür.”

Başka bir rivayette ise Allah Rasûlü sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:
“Allah’ın hakkını korursan O’nu yanı başında bulursun. Güzel günlerinde Allah’ı hatırla ki O da seni zor günlerinde hatırlasın. Şunu çok iyi bil ki senden uzaklaşan sana isabet edecek değildir. Şunu iyi bil ki yardım, sabır ile beraberdir. Kurtuluş, zorluk ile beraberdir. Her zorlukla da beraber bir kolaylık vardır.”

İşittiniz mi ey İslam ehli, Cennet ehlinin çocuklarını nasıl terbiye ettiğini!
Bakınız ki bizden kaç kişi gitmiş ve televizyon satın alarak evine girdirmiş. Hatta evinin her odasına koymuştur. Video almış ve düşük filimler ve düşük dergiler getirmiştir. Bütün bunlarda da çocuklarına bir sınırlama getirmemiş, çocuklarını terbiye etmemiş ve onların hallerini sormamıştır. Böylelikle dinine ve topluma zararlı bir toplum çıkarmıştır.

Cennet ehline gelince, onlar iyi bir nesil yetiştirmek için çabalarlar. Bilir misiniz ey Allah’ın kulları onlar neden böyle yaparlar?

Birinci olarak: Çünkü iyi bir nesil ana-babaya hem dünyada hem de öldükten sonra fayda verir. Dünyada iken iyi bir nesil anne ve baba için göz aydınlığıdır. Çocuğunu Kurân ezberlerken görürsün. Çocuğunu mescide giderken ve mescidden dönerken görürsün. Çocuğunu din ilimleri ile alakalı derslere gittiğini ve oradan döndüğünü görürsün. Çocuğunun ancak Salih kimselerle oturup kalktığını görürsün. Vallahi bütün bunlar gözün aydınlığıdır. Ancak, oğlunun sigara içtiğini ve kızların peşinden koştuğunu, her gün karakola düştüğünü veya sarhoş olarak geldiğini görmen ise bir kötülük ve mutsuzluktur.

Bunun içindir ki Allah Azze ve Celle, Rahman’ın kullarının duasında şöyle dediklerini haber verir:

"Rabbimiz! Bize eşlerimizden ve nesillerimizden gözlerimizin bebeği iyi insanlar ihsan et. Bizi, Allah'tan sakınanlara önder yap" diyenlerdir.” (Furkan: 74).
İyi bir nesil, Allah Azze ve Celle’nin buyurduğu gibi dünya hayatının süsüdür:
“Mal ve oğullar, dünya hayatının süsüdür.” (Kehf: 46).

İyi bir nesil üzerine baba infak ederse bundan dolayı sevap alır. Ailesine harcadığı para, yemek, hatta hanımına ikram ettiğin bir lokmadan dolayı bile Allah katında sevap alırsın. Çünkü sen iyi bir nesil ve muttakilere imam yetiştiriyorsun.
Ölümünden sonra ise, geride bıraktığın iyi nesilden onların duaları ve yaptıkları iyiliklerden faydalanırsın. Allah Rasûlü sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:

“Âdemoğlu öldüğü zaman üç şey dışında amel defteri kapanır: Sadakayı cariye, kendisinden faydalanılan bir ilim veya da kendisi için dua eden sâlih bir evlat.” (Muslim).

İkinci Olarak: Cennet ehli, onların, muttakilere imam olmaları için iyi bir nesil yetiştirmeye hırslıdırlar. Sâlih bir kimse, muttakilere önder olması için çocuklarını Kurân ve sünnet ışığında terbiye eder. Yani, onlar insanları Allah’ın rızasına ve cennete çağırırlar. Bunun içindir ki Rahmân’ın kulları dualarında şöyle derler:
"Rabbimiz! Bize eşlerimizden ve nesillerimizden gözlerimizin bebeği iyi insanlar ihsan et. Bizi, Allah'tan sakınanlara önder yap." (Furkan: 74).

Dinde önder olma, sâlih kimselerin gayret ettikleri yüce bir mertebedir. Oğlunun muttakilere önder olmasını isteyen bir baba, insanları Allah’ın rızasına ve Cennete davet eder. O, dünyada ve âhirette sevap kazanandır. Şunu çok iyi bilin ki ey Allah’ın kulları, cennet için insanları davet eden önderler olduğu gibi cehenneme çağıran insanlar da vardır. Allah Azze ve Celle şöyle buyurmuştur:
“Onları, ateşe davet eden önderler yapmışızdır.” (Kasas: 41).

Üçüncü Olarak: Cennet ehli, onların da kendileri ile beraber cennette olmaları için iyi bir nesil yetiştirmek için çaba sarfederler. Allah Azze ve Celle şöyle buyurur:
“İman edip de zürriyetlerinin îmanda kendileri ne tâbi oldukları kimselere, zürriyetlerini de katarız. Âmellerinden hiçbir şeyi eksiltmeyiz. Her kişi kendi kazandığıyla tutulur.” (Tûr: 41).

Ey İslam Ümmeti! Çocuklarınız sizin yanınızda emanettir ve Kıyamet günü size onlardan soracaktır. Allah Rasûlü sallallâhu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:

كُلُّكُمْ رَاعٍ وَكُلُّكُمْ مَسْئُولٌ عَنْ رَعِيَّتِهِ الْإِمَامُ رَاعٍ وَمَسْئُولٌ عَنْ رَعِيَّتِهِ وَالرَّجُلُ رَاعٍ فِي أَهْلِهِ وَهُوَ مَسْئُولٌ عَنْ رَعِيَّتِهِ وَالْمَرْأَةُ رَاعِيَةٌ فِي بَيْتِ زَوْجِهَا وَمَسْئُولَةٌ عَنْ رَعِيَّتِهَا وَالْخَادِمُ رَاعٍ فِي مَالِ سَيِّدِهِ وَمَسْئُولٌ عَنْ رَعِيَّتِهِ وَكُلُّكُمْ رَاعٍ وَمَسْئُولٌ عَنْ رَعِيَّتِهِ

“Hepiniz çobansınız ve hepiniz sürüsünden sorumludur. İmam çobandır ve mahiyetinden sorumludur. Evin erkeği ailesi üzerine çobandır ve ailesinden sorumludur. Kadın, kocasının evi üzerine çobandır ve evinden sorumludur. Hizmetçi efendisinin malı üzerine çobandır ve onun malından sorumludur. Hepiniz çobansınız ve sürüsünden o sorumludur.”

Kendisinden başka hakkıyla ibadet edilecek bir ilah olmayan Allah’a yemin ederim ki Allah Azze ve Celle kıyâmet günü çocuklarınızdan soracaktır. Allah Azze ve Celle Kitâbı’nda çocuklarınız hakkında tavsiyede bulunmuştur:

“Allah size çocuklarınız hakkında tavsiyede bulunur.” (Nisa: 11).

Ey gidip de çocuklarına televizyon ve video satın alan kimse! Ey çocuklarını namaz kılmaz bir şekilde bırakan kimse! Ey evine sigara ve içki ile gelen kimse! Ey çocuklarını ve kızlarını avâre dolaşır bir şekilde ve canının istediği gibi davranmaya bırakan kimse! Muhakkak ki sen Allah’ın vasiyetine hainlik ettin! Allah sizlere böyle mi emretti?! Allah Rasûlü sallallâhu aleyhi ve sellem sizlere böyle mi emretti?! Çocuklarınıza dünya ve âhirette faydalı olacak şeyleri bir tarafa bıraktınız ve evlerinizi fesada götüren şeylerle doldurdunuz. Allah Azze ve Celle:

“Çocuklarınızı öldürmeyin” (Enam: 151) buyurmuştur.

Allah Rasûlü sallallâhu aleyhi ve sellem de: “Allah’tan korkun ve çocuklarınız arasında adil davranın” buyurmuştur.

Ey Allah’ın kulları! Çocuklar emanettir . Nesil emanettir . Önemli olan çocuk dünyaya getirip onu sokağa atmak değildir. Lâkin önemli olan, senin, hayatında ve öldükten sonra faydalanacağın ve dinlerine ve toplumlarına faydalı olan bir nesil yetiştirmendir. Lâkin çocuk dünyaya getirip onlar için mal toplamaktan başka bir kaygımız olmaz ise vallahi onları fakir bir şekilde, lâkin imanlı olarak bırakmamız bizim için çok daha hayırlıdır. Vallâhi çocuklarımıza milyonlar bıraksak ancak onların din ile bir alakaları olmaz ise bizim için bu hem dünyada hem de âhirette vebaldir, kötülüktür.

Ey mal biriktirme hırsında olanlar! Çocuklarınızı terbiye etmede hırslı ve gayretli olun. Sizden her kim sâlih bir zürriyet istiyorsa çocuklarına anne olması için sâliha bir hanım araması gerekir. Sâliha bir hanım ile evlendiğinde, ailesi ile cinsi münasebet yapacağında Allah’ı zikretmesi ve: “Bismillah, Allâumme cennibnaş-şeytân ve cennibiş-şeytâne mâ razektenâ” demesi gerekir.

Bir erkek, Salih bir zürriyet (nesil) istiyorsa her zaman Allah’ın kendisine Salih bir nesil vermesi için dua etmesi gerekir. Birçok insan, sadece Allah’tan kendileri ne bir nesil vermesini isterler. Hayır ey Allah’ın kulları! Şayet sâlih değil ise o nesilde hayır yoktur. Sen şöyle de: Rabbim bana sâlih bir evlat ver! Bundan sonra da şayet Allah sana bir çocuk nasib eder ise doğumunun yedinci veya on dördüncü veya da yirmi birinci gününde akika kurbanı kes. Bundan sonra da onu namaz üzere, Kurân ve sünnet ışığında terbiye et. Buna ölünceye kadar devam et.

Nereye giderlerse gitsinler çocuklarını koruyup gözetmeye hırslı ol. Kiminle oturup kalkıyorlar, nereye gidiyorlar? Ya‘kûb aleyhisselâmın yaptığı gibi ölüm sekeratı halinde bile bunu yapmaya hırslı ol. Ya‘kûb aleyhisselâm ölüm sekerâtında iken çocuklarına: Benden sonra neye ibadet edeceksiniz? diye soruyordu. Onlar bu imtihanı başardılar ve şöyle dediler:

“Senin ilahına; babaların İbrahim, İsmail ve İshak'ın bir tek ilâhına ibadet edeceğiz. Biz O'na teslim olanlarız." (Bakara: 133).

Allahım! Müslümanları dinlerine güzel bir şekilde geri döndür!
 
İSTİŞHAD Çevrimdışı

İSTİŞHAD

الله لا ينسى أحداً ، هذا أمر كاف ليطمئن قلبك
Admin
"Rabbimiz! Bize eşlerimizden ve nesillerimizden gözlerimizin bebeği iyi insanlar ihsan et. Bizi, Allah'tan sakınanlara önder yap" diyenlerdir.” (Furkan: 74).

amin...
Allah razı olsun...
 
Üst Ana Sayfa Alt