Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Sarıkız Efsanesi

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
Fatih20 Çevrimdışı

Fatih20

Üye
İslam-TR Üyesi
27882

SARIKIZ EFSANESİ


Sarıkız, Çanakkale iline bağlı Ayvacığın bir köyünde ailesi ile yaşarken,küçük yaşta annesi vefat eder. Babası sarıkıza “biliyorsun anneni çok severdim, burada çok hatırası var, anneni unutmam zor oluyor. Buradan göçelim" der ve Kazdağlarının eteğindeki Güre köyünün yakınlarındaki Kavurmacılar köyüne gelerek yerleşirler. Burada çobanlık yaparak geçimlerini temin ederler. Köyde çok sevilirler. Köyün yaşlıları, gençleri sarıkızın babasına akıl danışırlar. Köylüler onun ermiş olduğunu düşünürler. Aradan yıllar geçer Sarıkız büyür güzel bir kız olur. Babası da yaşlanır. Aklında hep hacca gitme fikri vardır. Hacca gidebilmek için namazında niyazında sürekli Allah’a yalvarır. Sarıkız babasının bu isteğini yerine getirmesi için onu teşvik eder. Babasına artık büyüdüğünü kendisine bakabileceğini, daha fazla yaşlanmadan hacca gitmesi gerektiğini söyler. Babası kızını komşusuna emanet eder, hacca gider. O zamanlar hacca gitmek şimdiki gibi değil, belki altı ay, belki de daha fazla, yaya gidiliyor.
Babası hacca gittikten sonra, köyün delikanlıları, Sarıkıza talip olurlar. Sarıkız hiçbirine yüz vermez. Onlarda dedikodu yayarak Sarıkıza iftira ederler.
Baba hacdan dönünce kimse yüzüne bakmaz, selamını almazlar. Sarıkızı teslim ettiği komşusuna bunun sebebini sorduğunda, Sarıkızın kötü yola düştüğünü söyler. Baba günlerce düşünür. Adet olan hac hayrını da yapamaz. Köyde yaşayabilmesi için namusunu temizlemesi gerekmektedir. Fakat çok sevdiği kızını öldürmeye kıyamaz. Yanına aldığı birkaç kazla, kızını, kazdağının zirvesine götürüp oraya bırakır. Orada yabani hayvanlara yem olacağını düşünür.
Aradan yıllar geçer. Bayramiç tarafından gelen yolcuların dağda yollarını kaybettiklerinde, darda kaldıklarında kendilerine sarı bir kızın yol gösterdiğini, yardım ettiğini söylerler. Kazlarının olduğunu, hatta bunların bir gün Bayramiç ovasına inerek çiftçilerin mahsülüne zarar verdiğini, köylülerin bu durumu sarıkıza söylemeleri üzerine, Sarıkızın eteğine doldurduğu taşları saçarak, bir avlu oluşturduğunu, kazlarında artık aşağılara inmediğini söylerler. Kaz avlusu diye anılan bu alanın duvar kalıntıları günümüzde bile gözükmektedir.
Bu hikayeleri dinleyen baba, bunun Sarıkız olabileceğini düşünür. Dağın yolunu tutar, zirveye vardığında, duvarlarla çevrili kazların bulunduğu bir alanla karşılaşır. Kızını bugün sarıkız tepe diye anılan yerde bulur. Sarıkız, babasını gördüğüne sevinir. Ona saygı gösterir, hürmet eder. Babası namaz kılmak için abdest almak ister. Sarıkız, abdest alması için babasının eline su döker. Babası suyun tuzlu olduğunu söyler. Sarıkız aceleden yanlışlıkla denizden aldığını söyler ve testisini vadilere doğru uzatır. Yeni doldurduğu suyu babasının eline döker. Babası buz gibi tatlı suyu tadınca kızının erdiğini anlar. O sırada siyah kara bir bulut gökyüzünü kaplar, Sarıkız kaybolur. Babası kızının erdiğine, sırrının açığa çıkması nedeniylede kaybolduğuna kanaat getirir. Kızına iftira edildiğini anlar ve köylülere beddua eder. Bugün Kavurmacılar köyünde yaşayan kimse kalmamış, muhtar, köy mührünü, yaşayan kimse kalmadığı için Kaymakamlığa teslim etmiş ve köyün adı kütükten silinmiştir. Sarıkızın babası üzüntü ile tepelerde dolaşırken bugün Baba tepe denilen yerde ölür. Yöre halkı Sarıkıza ve babasına dağın yassı taşlarını üst üste koyarak mezar yaparlar. Sarıkızın mezarının olduğu tepeye Sarıkız tepe, Babasının bulunduğu tepeye Baba tepe derler. Yöre halkı her yıl ağustos ayında Sarıkızı ve babasını anmak için buralara çıkarlar.
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
27882

SARIKIZ EFSANESİ


Sarıkız, Çanakkale iline bağlı Ayvacığın bir köyünde ailesi ile yaşarken,küçük yaşta annesi vefat eder. Babası sarıkıza “biliyorsun anneni çok severdim, burada çok hatırası var, anneni unutmam zor oluyor. Buradan göçelim" der ve Kazdağlarının eteğindeki Güre köyünün yakınlarındaki Kavurmacılar köyüne gelerek yerleşirler. Burada çobanlık yaparak geçimlerini temin ederler. Köyde çok sevilirler. Köyün yaşlıları, gençleri sarıkızın babasına akıl danışırlar. Köylüler onun ermiş olduğunu düşünürler. Aradan yıllar geçer Sarıkız büyür güzel bir kız olur. Babası da yaşlanır. Aklında hep hacca gitme fikri vardır. Hacca gidebilmek için namazında niyazında sürekli Allah’a yalvarır. Sarıkız babasının bu isteğini yerine getirmesi için onu teşvik eder. Babasına artık büyüdüğünü kendisine bakabileceğini, daha fazla yaşlanmadan hacca gitmesi gerektiğini söyler. Babası kızını komşusuna emanet eder, hacca gider. O zamanlar hacca gitmek şimdiki gibi değil, belki altı ay, belki de daha fazla, yaya gidiliyor.
Babası hacca gittikten sonra, köyün delikanlıları, Sarıkıza talip olurlar. Sarıkız hiçbirine yüz vermez. Onlarda dedikodu yayarak Sarıkıza iftira ederler.
Baba hacdan dönünce kimse yüzüne bakmaz, selamını almazlar. Sarıkızı teslim ettiği komşusuna bunun sebebini sorduğunda, Sarıkızın kötü yola düştüğünü söyler. Baba günlerce düşünür. Adet olan hac hayrını da yapamaz. Köyde yaşayabilmesi için namusunu temizlemesi gerekmektedir. Fakat çok sevdiği kızını öldürmeye kıyamaz. Yanına aldığı birkaç kazla, kızını, kazdağının zirvesine götürüp oraya bırakır. Orada yabani hayvanlara yem olacağını düşünür.
Aradan yıllar geçer. Bayramiç tarafından gelen yolcuların dağda yollarını kaybettiklerinde, darda kaldıklarında kendilerine sarı bir kızın yol gösterdiğini, yardım ettiğini söylerler. Kazlarının olduğunu, hatta bunların bir gün Bayramiç ovasına inerek çiftçilerin mahsülüne zarar verdiğini, köylülerin bu durumu sarıkıza söylemeleri üzerine, Sarıkızın eteğine doldurduğu taşları saçarak, bir avlu oluşturduğunu, kazlarında artık aşağılara inmediğini söylerler. Kaz avlusu diye anılan bu alanın duvar kalıntıları günümüzde bile gözükmektedir.
Bu hikayeleri dinleyen baba, bunun Sarıkız olabileceğini düşünür. Dağın yolunu tutar, zirveye vardığında, duvarlarla çevrili kazların bulunduğu bir alanla karşılaşır. Kızını bugün sarıkız tepe diye anılan yerde bulur. Sarıkız, babasını gördüğüne sevinir. Ona saygı gösterir, hürmet eder. Babası namaz kılmak için abdest almak ister. Sarıkız, abdest alması için babasının eline su döker. Babası suyun tuzlu olduğunu söyler. Sarıkız aceleden yanlışlıkla denizden aldığını söyler ve testisini vadilere doğru uzatır. Yeni doldurduğu suyu babasının eline döker. Babası buz gibi tatlı suyu tadınca kızının erdiğini anlar. O sırada siyah kara bir bulut gökyüzünü kaplar, Sarıkız kaybolur. Babası kızının erdiğine, sırrının açığa çıkması nedeniylede kaybolduğuna kanaat getirir. Kızına iftira edildiğini anlar ve köylülere beddua eder. Bugün Kavurmacılar köyünde yaşayan kimse kalmamış, muhtar, köy mührünü, yaşayan kimse kalmadığı için Kaymakamlığa teslim etmiş ve köyün adı kütükten silinmiştir. Sarıkızın babası üzüntü ile tepelerde dolaşırken bugün Baba tepe denilen yerde ölür. Yöre halkı Sarıkıza ve babasına dağın yassı taşlarını üst üste koyarak mezar yaparlar. Sarıkızın mezarının olduğu tepeye Sarıkız tepe, Babasının bulunduğu tepeye Baba tepe derler. Yöre halkı her yıl ağustos ayında Sarıkızı ve babasını anmak için buralara çıkarlar.
Kardeşim Fatih;
Bir daha İslam'a aykırı hurafeleri burada paylaşma. Paylaşmadan önce oku. Okuduğun halde normal görüyorsan paylaşma, önce forumda itikat bölümlerini okuyarak dramını gör, sonra şiirlerine bakarsın.
Bu son


Saîd ibn Seleme, Muğîra îbn Burde'nin, Ebû Hurayra (r.anhuma) yı “Şöyle derken dinledim" dediğini haber verdi:
Bir adam Rasûlullah (s.a.v.) e: "Ya RasûlAllah, biz deniz yolculuğu yaparız ve beraberimizde pek az su taşırız. Onunla abdest alırsak susuz kalırız. Bu durumda deniz suyundan abdest alabilir miyiz?" diye sordu.
Rasûlullah (s.a.v.) de: "O (denizin) suyu temiz, ölüsü helâldir" buyurdu
(Ebu Davud, Tahara Bab 41, Hadis no: 83; Tinnizî, tahâre 53; Nesâî, tahâre 46; miyah 4, Sayd 35; İbn Mâce, tahâre 38; sayd 18; Mu vatta', tahâre 12, sayd 12; Dârimî, vudu 53; sayd 6; Ahmed b. Hanbel, II, 237,361, 378, 393; III, 373; V, 365)

Sahabe'ler yukarıdaki hikâyedeki kız gibi sihirbazlık bilmiyorlarmış.
 
Son düzenleme:
Fatih20 Çevrimdışı

Fatih20

Üye
İslam-TR Üyesi
Ya değerli insan Sarıkızın türbesini yılda milyonlarca müslüman kardeşlerimiz ziyaret ediyor.
Eğer Edremite yolunuz düşerse oradaki sevgiyi görürsünüz. Vesselam
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Ya değerli insan Sarıkızın türbesini yılda milyonlarca müslüman kardeşlerimiz ziyaret ediyor.
Eğer Edremite yolunuz düşerse oradaki sevgiyi görürsünüz. Vesselam
Sümela manastırı daha kalabalıktır, sakın yolun düşmesin

 
Fatih20 Çevrimdışı

Fatih20

Üye
İslam-TR Üyesi
Sümela manastırı daha kalabalıktır, sakın yolun düşmesin

Ya güzel kardeşim sende Sümela manastırını getirip Sarıkızla karıştırma lütfen.
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Ya güzel kardeşim sende Sümela manastırını getirip Sarıkızla karıştırma lütfen.
Doğru diyorsun, K. Çekmecedeki Ayyaş ölünce aleviler Garip dede Türbesi peydahladılar 90 'lı yıllarda. Onu desem daha kalabalık ve isabetli olurdu.
Bir ara kapatayım konuyu yoksa gece gece zor oluyor ))
 
Fatih20 Çevrimdışı

Fatih20

Üye
İslam-TR Üyesi
Doğru diyorsun, K. Çekmecedeki Ayyaş ölünce aleviler Garip dede Türbesi peydahladılar 90 'lı yıllarda. Onu desem daha kalabalık ve isabetli olurdu.
Bir ara kapatayım konuyu yoksa gece gece zor oluyor ))
O ayyaş dedğiniz kim lütfen açıklayın. O garip dedede gelip yemek (Pİlav) yiyenlerin yarısıda neredeysi sunnidir ama.
 
M Çevrimdışı

mübahis

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Kardeşim Fatih;
Bir daha İslam'a aykırı hurafeleri burada paylaşma. Paylaşmadan önce oku. Okuduğun halde normal görüyorsan paylaşma, önce forumda itikat bölümlerini okuyarak dramını gör, sonra şiirlerine bakarsın.
Bu son


Saîd ibn Seleme, Muğîra îbn Burde'nin, Ebû Hurayra (r.anhuma) yı “Şöyle derken dinledim" dediğini haber verdi:
Bir adam Rasûlullah (s.a.v.) e: "Ya RasûlAllah, biz deniz yolculuğu yaparız ve beraberimizde pek az su taşırız. Onunla abdest alırsak susuz kalırız. Bu durumda deniz suyundan abdest alabilir miyiz?" diye sordu.
Rasûlullah (s.a.v.) de: "O (denizin) suyu temiz, ölüsü helâldir" buyurdu
(Ebu Davud, Tahara Bab 41, Hadis no: 83; Tinnizî, tahâre 53; Nesâî, tahâre 46; miyah 4, Sayd 35; İbn Mâce, tahâre 38; sayd 18; Mu vatta', tahâre 12, sayd 12; Dârimî, vudu 53; sayd 6; Ahmed b. Hanbel, II, 237,361, 378, 393; III, 373; V, 365)

Sahabe'ler yukarıdaki hikâyedeki kız gibi sihirbazlık bilmiyorlarmış.

Hocam, keramet bize göre hak. Tuzlu su ile abdest alınabilir yada alınamaz, bu kişi vardır yada yoktur tartışması değilde, Allah'ın bir kuluna bunu vermesi şeriata aykırımıdır?
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
O ayyaş dedğiniz kim lütfen açıklayın. O garip dedede gelip yemek (Pİlav) yiyenlerin yarısıda neredeysi sunnidir ama.
Görüp tanıyanların anlattığı gölün kenarında tek başına yaşayan, sürekli şarap içen alkolik bir ayyaş. Şu anda kulubesi Alevilerin tapınağı (cem evi) durumunda. Orada adak da kesilir, her Cumua Aleviler Kerbela'ya çevirir.

27887

27888


garippp.jpg
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Hocam, keramet bize göre hak. Tuzlu su ile abdest alınabilir yada alınamaz, bu kişi vardır yada yoktur tartışması değilde, Allah'ın bir kuluna bunu vermesi şeriata aykırımıdır?
 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

Benzer konular

Üst Ana Sayfa Alt