Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Savaş Suçuna Karışmış Muşrikleri Affetmek Emire Caiz midir?

Abdullah el Hanbeli Çevrimdışı

Abdullah el Hanbeli

İslam-tr Sakini
İslam-TR Üyesi
Es selamu aleykum hocam,

Savaş suçuna karışmış (mesela Müslümanı diri diri yakmış, işkence etmiş) müşrikleri müslüman olmadıkları halde genel affa dahil etmek emire caiz midir? Mekke fethinde Hind bin Utbe genel affa dahil edilmiştir halbuki hz Hamza’nın çok kötü bir şekilde şehid edilmesine sebep olmuştur. Affedilmesinin sebebi Mekke fethinden bir gün sonra müslüman olması mıdır yoksa kendisine müşrik olmasına rağmen eman mı verilmiştir?

Bunu şunun için de soruyorum; bazıları şunu iddia ediyor, HTŞ müslümanları canlı canlı yakan müşrikleri affediyor, müslümanları ise İdlib’te hapiste tutuyor. Ben bu ikisinin birbiriyle kıyas edilemeyeceğini söylüyorum zira biri bir maslahattan ötürü savaş stratejisi doğrultusunda emirin bir ictihadıdır belki müslüman olmalarını ümit ettiği için bağışlamıştır belki başka bir maslahattan ötürü ki her orduya katılan müşrik de savaş suçuna karıştığı tespit edilememiştir, diğeri ise bir suça verilmiş bir had veya tazir cezasıdır. (İdlib’tekilerin suçunu bilmiyorum sadece suça bulaştıkları varsayım üzerinden bir örnek verdim)
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Âleykum selam we rahmetullahi we berakatuh ;
Savaş suçlarına bulaşmış muşrikleri genel afva dahil etmek, emir sahibinin (liderin) maslahata göre verebileceği bir karardır. Ancak bu suçların afvı, adaleti zedelememeli ve zulme kapı açmamalıdır.

Büyük suçlar için: Adaletin sağlanması, Suçluların topluma yeniden zarar vermemesi, Mazlumların hakkının gözetilmesi şarttır.
Eğer maslahat gerektirmiyorsa ve mağdurların hakları çiğneniyorsa, böyle suçların afvedilmesi câiz değildir. Bu noktada adalet esastır. Allah Teâlâ şöyle buyurur: "Zulme uğradıktan sonra hakkını alan kimseye bir kınama yoktur." (Şûrâ, 41)
Bu gibi durumlarda İslam devleti, suçluları yargılayarak adaleti tesis etmeli, mazlumların haklarını korumalı ve toplumda huzuru sağlamalıdır. Genel afv, adaletin aleyhine kullanılmamalıdır.


"Allah yolunda savaşın. Ancak haddi aşmayın. Şubhesiz Allah, haddi aşanları sevmez." (Bakara, 190)

Mekke'nin Fethi'nde Genel Af: Rasûlullah (s.a.v), Mekke'yi fethettiğinde genel afv ilan etti:
"Kim evine girerse güvendedir. Kim Ebu Sufyan’ın evine sığınırsa güvendedir. Kim Mescid-i Haram’a girerse güvendedir." (İbn Hişam, Siyer)
Ancak genel afva rağmen, bazı kişilerin öldürülmesini emretmiştir:
Bir Müslümanı öldürüp üzerine hakaret şiirleri yazan Abdullah bin Hatal, İkrime bin Ebu Cehil ki sonra Müslüman oldu ve afv dileyip tevbe etti, Uhud savaşında Hamza (r.anh)'nın ciğerini yemeye çalışmıştı, ancak daha sonra Müslüman oldu.

Gerek savaş suçu, gerek Rasulullah'a, Allah' ve İslam'a hakaret edenlerden bâzılarını gördüğümüz gibi genel afvın dışında tutmuştur.

Hanefî Mezhebi: Devlet başkanı (imam), kamu maslahatını göz önüne alarak suçlulara afv yetkisine sahibdir. Ancak bu afv, toplumda fitneye sebeb olmayacaksa ve suçun tekrarı önlenebilecekse geçerlidir. (İmam Serahsî , el-Mebsût; Kâsânî Bedâi'us Sanâi)
Şafiî Mezhebi: Ağır suçlar ve özellikle savaş suçları kamu hakkı olarak görüldüğü için, devletin afvetme yetkisi sınırlıdır. Bu suçlara ceza verilmesi gerekir. (İmam Şafiî, el-Ûmm; İmam Nevevî, el-Mecmû)
Mâlikî ve Hanbelî Mezhebleri: Suçun büyüklüğüne ve failin durumuna göre değerlendirme yapılır; ancak cezaların uygulanması genelde teşvik edilir. (İmam Mâlik, el-Mudevvene; İbn Ruşd, Bidayetu'l-Muctehid) - (İbn Kudâme, el-Muğnî)
Allah'a emanet olun.
 
Üst Ana Sayfa Alt