Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Şehid Abdullah Azzam’ın kaleminden Prof. Dr. Necmeddin Erbakan

HAMAS Çevrimdışı

HAMAS

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
Afgan cihadının öncülerinden ve 24 Kasım 1989’da uğradığı bir suikast sonucu oğluyla birlikte şehid olan Abdullah Azzam, merhum Prof. Dr. Necmeddin Erbakan ve Milli Görüş’ün hizmetlerini anlattığı “Kayıp Minare” isimli kitapta, Erbakan’ın NATO’dan çıkmak ve Amerikan üslerini kaldırmak istediğini yazdı. “Erbakan İslami uyanışı sağladı” diyen şehid Azzam, ABD ve İsrail’in baskısı yüzünden Türkiye’de darbe yapıldığı ve Erbakan’ın partisinin kapatıldığına dikkati çekti.
24 Kasım 1989’da uğradığı bir suikast sonucu oğluyla birlikte şehid olan Abdullah Azzam, Kemalizm’i ve cumhuriyet Türkiye’sini anlattığı el-Minaretü’l-Mefkûde (Kayıp Minare) isimli kitabında Prof. Dr. Necmeddin Erbakan ve Milli Görüş’ün hizmetlerini anlattığı ortaya çıktı. Şehadetinden iki yıl önce 1987’de yılında yazdığı kitap, Pakistan’ın Peşaver şehrinde Arapça olarak basılmış. İşte Şehid Abdullah Azzam’ın kaleminden Erbakan:
1972’de Milli Selamet Partisi, Almanya Üniversitesi’nde doktorasını tamamlayan Dr. Necmeddin Erbakan’ın liderliğinde siyaset sahnesine çıktı. Birçok Türk genci bu partinin etrafında toplandı. Parti ABD’nin yönettiği haçlı batıya karşı durdu. Türkiye’nin NATO’dan çıkmasını ve ülkedeki Amerikan üslerinin kaldırılmasını istedi. İsrail’e ve Yahudiler’e karşı durdu. Türkiye’nin Avrupa Ortak Pazarı’na katılmasına karşı çıktı. Ve hükümetten -Amerika ile savaşması üzere Kore’ye ordu gönderdiği gibi- mücahidlere yardım amacıyla Afganistan’a da ordu birlikleri gönderilmesini talep etti. Milli Selamet Partisi 1972’de kuruldu ve aynı sene içinde seçim yarışına girdi ve 48 sandalye kazandı. Ve Ecevit’in başkanlığını yaptığı Cumhuriyet Halk Partisi ile koalisyon oluşturdu. Erbakan kendisinin başbakan yardımcısı olmasını ve Türkiye hükümetinde sekiz bakanının yer almasını istedi.
Parti, Türklerin yeniden İslam terbiyesi ile yetişmesi amacıyla girişimlerde bulunmaya başladı. Haccın kapılarını halka açtı; hacı sayısı senede 150 bine ulaştı. Öyle ki bu rakam önceki yıla nazaran oldukça büyük bir rakamdır.
Parti, köy ve ilçelerde 3000 Kur’an okulu, 300 de imam hatip okulu açtı. İslami bir üniversite kurulması için plan yaptı. İmam hatip okullarına yaklaşık 200 bin öğrenci katıldı. Beş vakit namaz kılanlar, -güvenlik görevlileri dahi- görevlerinden alınıyordu. Önce Allah’ın fazlı sonra da Selamet Partisi’nin çabaları sayesinde yöneticilerin yarısı beş vakit namazlarını açıktan eda edebilir hale geldiler. Parti ayrıca Cuma gününün resmi tatil yapılmasını ve evlilik akitlerinin İslam’a göre icra edilmesini ve okullarda Kur’an ve Arapça eğitimi verilmesini istedi.
Parti, 96 dernek ve 30 bin 150 öğrencinin tabii olduğu Türkiye Öğrenciler Birliği’ni kontrolü altına aldı. İstanbul’un fethinin yıldönümünde Atatürk’ün müzeye dönüştürdüğü Ayasofya Camii’ne gittiler ve burada namaz kıldılar. Birliğin Başkanı Ahmet Sazkaya, ilk hedeflerinin Türk insanını cehaletten uzaklaştırmak olduğunu söyledi.
Selamet Partisi’nin, Milli Gazete ve Yeni Devir olmak üzere iki günlük gazetesi vardı. Milli Gazete günde 100 bin satarken, Yeni Devir gazetesi de 15 bin satıyordu. Parti zamanında şu dergiler çıkıyordu:
1- İslam. 2- Hicret (Almanya). 3- Mavera (Edebiyat dergisi). 4- Edebiyat. 5- Güldeste 6- İktibas. 7- Selam.
Yayını yasaklanan dergiler:
1- Tevhid, 1979’da yasaklandı.
2- Şûra, 1978’de yasaklandı.
3- Hicret. 4- Akıncılar. 5- Tebliğ. 6- Adım. 7- Hareket. 8- Sebil.
Bugün gazetesi de yasaklanan gazeteler arasında yer almaktadır.
1- Fikri eğitim.
2- Ahlaki (ruhi) eğitim.
3- Beden eğitimi.
Parti, ‘Her şehre bir fabrika’ sloganından yola çıkarak, 200 ağır sanayi fabrikası ve Jumbo uçak motorları fabrikası inşa etti.
Parti 7 Eylül 1980’de ‘Kudüs’ün kurtuluş günü’ sloganı altında bir gösteri yaptı ve İsrail bayrağını yaktı. Ve İslam ülkelerinin İslam Birliği kurmalarını istedi. Bu noktada, Amerika Türk ordusunu harekete geçirdi. Kenan Evren, 12 Eylül 1980’de Amerikan darbesini gerçekleştirdi.
13 Eylül 1980’de Washington’da yayınlanan Mısır gazetesi El Ahram, ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsünün Amerika Birleşik Devletleri’nin henüz gerçekleşmeden darbeyi haber verdiği yönünde açıklamada bulunduğunu yazdı.
Bazı Amerikalı yetkililer de, Türkiye’de laik devletin temellerini atan Türk lider Atatürk’ün çizgisine muhalif İslami bir rejimin kurulmasına yönelik endişelerin artmakta olduğunu açıkladı. Nihayet darbe Türkiye’yi İslami geleneklere göre yönetilen bir devlet olmaktan kurtararak laik bir devlete dönüştürdü (El İtisam, Eylül 1980). ABD Savunma Bakanı Weinberger, Evren’i övdü ve Türkiye’ye 703 milyar dolarlık silah verdi. Evren, Erbakan ve Selamet Partisi mensuplarını tutuklattı. Atatürk’ün kabrine çelenk koyarak görevine başladı. Ve 1981 senesini ‘Atatürk’ün yılı’ olarak kabul etti.
Evren, sakallı ve başörtülü öğrencilerin üniversitelere (özellikle Sakarya Üniversitesi) girmesini yasakladı.
Milli Selamet Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan ve otuz parti üyesi, 24 Nisan 1981’de askeri mahkemede yargı önüne çıktı. Askeri savcı suç iddianamesini okudu...
İddianamede yer alan suçlar şunlardı:
a- Devletin hukuksal, sosyal, ekonomik ve siyasi ilkelerini, İslami temele dayanan ilkelerle değiştirmeye çalışmak.
b- Türkiye’de İslam şeriatini uygulamaya çalışan izinli bazı gençlik, öğrenci ve işçi örgütlerinin ve mesleki örgütlerin partiyle gizli bağlantısı olması.
c) Partinin hedeflerini açığa çıkaran toplantı ve sloganları. Bazı sloganları şöyle: ‘Liderimiz Muhammed’, ‘Putları parçalayıp İslam devleti kuracağız’. Ve pankartlarında da şu ayetler yer alıyor:
"Allah’ın indirdiği ile hükmetmeyenler, kafirlerin tâ kendileridir." (Maide: 44)
"De ki: Hak geldi, batıl yok oldu." (İsra: 81)
d- Toplantılarında sürekli Allah’ı zikretmeleri ve ümmete tarihi boyunca şahıslar ya da kahramanlar için değil, İslam için savaştığını hatırlatması.
e- Erbakan, 1977 yılında Mekke’de Türk hacılara hitaben yaptığı konuşmasında "Kur’an’ı hayatımıza tatbik edip etmediğimizi düşünmemiz gerekir" demiştir.
f- Erbakan’ın bütün köylerde Kur’an eğitimi veren okullar açılması ve Ayasofya Camii’nin ibadete açılması hususundaki kararlılığı.
g- Riyad Üniversitesi Şeriat Fakültesi’nden mezun bir şahıs, partinin bir toplantısında şöyle demiştir: "Bu İslami toplantıya katılmaktan şeref duydum."
h- Kerem Mollaoğlu’nun temsilcisi, Uluslararası Müslüman Gençler Konseyi’nin Cennet Kale’de düzenlediği kampta yaptığı konuşmasında ‘Atatürk’ün devrimleri, Türk halkının geçmişiyle olan bağını kesmiş, getirdiği yeniliklerse ümmetin ruhani değerlerini yıkmıştır’ demiş,
Lozan Antlaşması’na, Arapça harflerin ve kanunların değiştirilmesine karşıtlığını ifade etmiştir. Ve sözlerini ‘Türkiye bugün ateist bir cumhuriyettir’ diyerek bitirmiştir.
ı- Erbakan bir konuşmasında, iktidara katılmalarıyla birlikte, Türkiye’nin çeşitli bölgelerindeki birçok yöneticinin namazı öğrenmeye başladığını beyan etmiştir.
i- Parti, Cuma gününün resmi tatil olmasını ve evlilik akitlerinin şeriata uygun yapılmasını istemiştir.
j- Erbakan; Rusya, Almanya ve hatta Türkiye’de ibadet özgürlüğü olduğunu; ancak dinin yalnızca ibadetlerden ibaret olmadığını söylemiştir.
k- Masonları, Sultan Abdülhamid’i tahttan indirmekle suçlamakta ve devlete karşı komplo kuran ilk mason locasının Selanik’te olup, Atatürk’ün de onlardan biri olduğunu söylemektedirler. Bu Atatürk’e hakarettir.
l- Abdülhamid’i düşüren İttihat ve Terakki Partisi’ni mason ve siyonist olmakla suçlamaktadırlar.
m- Erbakan’ın ofisinde, İstanbul’daki önemli üyelerin kendisine bağlılığını ispat eden evraklar bulunmuştur. Bu da Erbakan’ın hilafete aday olduğu anlamına gelmektedir.(El Muctema, Sayı 530 (26/5/1981).)
Savcılık, bu suçlamalara dayanarak Erbakan ve arkadaşlarının 14’ten 36 yıla kadar hapsini istedi.
Böylesi suçlamaları Fatih Sultan Mehmed ve Abdülhamid’in ülkesinde ve yüce bir kale ve -dört bir yana dağılmış Müslümanları bir araya toplayan ve karanlıkta kalmışları ışığıyla aydınlatarak onlara İslam dininin yolunu gösteren bir- minare misali duran hilafetin merkezinde duymak gerçekten çok şaşırtıcı.
OSMAN AKYILDIZ / AKİT
 
İmam Malik Çevrimdışı

İmam Malik

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Onlar bir ümmetti, geldi geçti...
Allah her ikisinede Rahmet eylesin...
Erbakan Hoca'nın pek çok hatası vardır, bazıları ise küçümsenemeyecek kadar büyüktür.
Ama şuda bir gerçektirki: Türkiyede, AKP ve Erdoğanın fitnesine karşı halkı ilk uyaranlardan birisi olmuştur, ve lakin halkımız onunlada dalga geçmiş, Erdoğanı kıskandığını söylemiştir.
Hiçbir zaman, Müslümanların kanları üzerinden pazarlık yapmadı. 28 şubatta bunu İfrat derecesinde göstermişti.
Partisi kapatıldığında, Parti kasasındaki parayı dahi Cihad cebhelerine gönderdiği anlatılır...
O nerede, halktan Onun talebesi olduğu iddiasıyla oy alan Çeçenleri ve Uygurlara Kafirlere peşgeş çeken AKP nerede...
 

Benzer konular

Üst Ana Sayfa Alt