İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler
İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.
Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
ÇözüldüŞehvet Duyulamayacak Kadar Yaşlı Bir Kadınla Tokalaşmak Caiz mi ?
eve misafir geldi eline uzattı şehvet duyulamıcak kadar yaşlı kadının eli öpülebilir diye tokalaşmakda aynıdır diye tokalaştım bu caizmi ? yaşı tahminimce 60 ve üstü
Konuyla ilgili ayet ve hadislerin bir kısmını zikredelim;
“Zinaya yaklaşmayın. Çünkü o, apaçık bir çirkinliktir ve kötü bir yoldur.” (İsra 32)
Ebu Hurayra (r.anh) Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'den merfuen haber verildiğine göre o şöyle buyurmuştur:
: عن أبي هريرة رضي الله عنه أن النبي صلى الله عليه وسلم قال
إِنَّ اللهَ كَتَبَ عَلَى ابْنِ آدَمَ حَظَّهُ مِنْ الزِّنَا أَدْرَكَ ذَلِكَ لَا مَحَالَةَ، فَزِنَا الْعَيْنِ النَّظَرُ، وَزِنَا اللِّسَانِ الْـمَنْطِقُ، وَالنَّفْسُ تَـمَنَّى وَتَشْتَهِي، وَالْفَرْجُ يُصَدِّقُ ذَلِكَ أَوْ يُكَذِّبُهُ [رواه البخاري]
"Şubhesiz Allah Âdem oğluna zinâdan yana nasibini (yâni zinâyı temennî etmek, ona adım atmak, onun için konuşmak, yabancı kadına bakmak, ona dokunmak ve onunla baş başa kalmak gibi zinâya aracı olan şeyleri yapacağını) ezelde takdir etmiştir. Allah'ın takdir ettiği bu şey, Âdem oğlunun başına gelecektir. Bundan kaçış yoktur (mutlaka olacaktır). Bu sebeble gözün zinâsı, bakmaktır. Dilin zinâsı, konuşmaktır. Kalb de bunu temennî eder ve buna özlem duyar. Ferc (uzuv) ise, bunu ya doğrular (tasdik eder), ya da yalanlar." (Ebu Davud, Nikah 44; Buhari, İsti’zan, 12, 6343; Muslim, Hadis no: 2654)
İmam Nevevî der ki: “Hadisin manası şöyledir: Âdemoğluna zinadan nasibi takdir edilmiştir. Onlardan kimisinin zinası fercini haram olan diğer bir ferce girdirmek sureti ile hakiki olurken, kimisinin zinası da harama bakmak, zina (türü şeylere) kulak vermek, yabancı bir kadının eline dokunmak, onu öpmek, zinaya gitmek, zinaya bakmaya, ona dokunmaya ya da yabancı bir kadınla haram olan sözle konuşmaya gitmek suretiyle mecâzî olur.” (İmam Nevevi, Şerhu Muslim, 16/206)
Makil b. Yesâr radıyallahu anh, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) buyurduğunu söylemiştir:
“Sizden birinizin kafasına demirden bir iğne sokulması, onun için kendisine helal olmayan bir kadına dokunmasından daha hayırlıdır.” (Taberâni , Mûcemu’l Kebir, C. 20 / 212; Beyhaki; Muhammed Nasiruddin el-Elbânî, Sahihu’l Cami, Hadis no: 4921, 5045, 7177)
Vehbe Zuhayli şöyle der: “Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem’in “Ben asla kadınlarla tokalaşmam” hadisinden dolayı kadınlarla tokalaşmak haramdır.” (Vehbe Zuhayli, el-Fıkhu’l-İslâmî veEdilletuhu”, 3/567)
Âişe (r.anha), Rasulullah (s.a.v.)'den şöyle rivâyet etmiştir:
"Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem- kendisine hicret eden mûmin kadınları bu âyetle, Allah'ın şu sözüyle imtihan ediyordu: -Ey Peygamber! Mûmin kadınlar sana gelip, Allaha hiçbir şeyi ortak koşmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, çocuklarını öldürmemek, elleriyle ayakları arasında bir iftira uydurup ileri sürmemek (kocalarından olmayan çocukları, onlara nisbet etmemek)ve (onlara emredeceğin) iyilikler hususunda sana karşı gelmemek şartıyla sana biat ederlerse, onların biatlarını kabul et. Allah'dan onların afvedilmelerini iste. Şubhesiz ki Allah, (tevbe eden kullarının günahlarını) çok bağışlayandır, (onlara) çok acıyandır.
Âişe (r.anha) şöyle dedi: - Mûmin kadınlardan bu şartı kabul edene, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyuruyordu: Andolsun ki senin biatını sözlü olarak kabul ettim.
Âişe (r.anha sözüne devamla) şöyle dedi: Allaha yemin olsun ki, Rasûlullah (s.a.v.)'in eli, biat sırasında hiçbir kadının eline dokunmamıştır. Rasûlullah (s.a.v.) kadınlardan her birine: Bunlar üzerine senin biatını kabul ettim, demekten başka biat kabul etmemiştir." (Buhârî; hadis no: 4512)
Âişe (r.anha), Rasulullah (s.a.v.)'den şöyle rivâyet etmiştir:
"Rasûlullah (s.a.v.)'in eli, sahib olduğu kadınlardan başka hiçbir kadının eline dokunmamıştır." (Buhârî; Ahkâm, 49, hadis no: 6674; İbni Mâce, Cihad: 43)
Yaşlı kadınlarla musafaha hakkında Hanefî mezhebinin fıkıh eserlerinden biri olan el-Hidâye'de; "Onlarla musafahalaşmakta mahzur olmadığını söyler ve delil olarak Ebûbekir (r.anh)'ın süt annesinin bulunduğu kabilelere gittiğinde, kocakarılarla musafahalaştığı ve Abdullah b. Zubeyr'in hasta bakıcı olarak bir kocakarı tuttuğu, ona ayağını ovdurup başını kaşıttığı bilgisini aktarır. (Ebu'l-Hasen Burhânuddîn Alî b. Ebî Bekr b. Abdilcelîl el-Fergānî el-Mergīnânî, el-Hidâye, c. IV, sf: 84; Alâuddîn Ebû Bekr b. Mes'ûd b. Ahmed el-Kâsânî, Bedâiu’ś-śanâ'i fî tertîbi’ş-şerâi, Beyrut, 1997, C.V, sf: 495 vd.)
***
İslam şer‘î bir gerekçe olmaksızın yabancı bir kadına bakmayı haram kılmıştır. (İbn Kudame, el-Muğnî”, İbn-i Kudâme, 7/102) Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem Müslümanları yabancı bir kadınla karşılaştıklarında gözlerini çevirmeye teşvik etmektedir.
Cerir b. Abdillah radıyallahu anh’den şöyle rivayet edilmiştir:
Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem’e ani bakışın hükmünü sordum bana hemen gözlerimi başka tarafa çevirmemi emretti.’’ (İmam Nevevi, Şerhu Muslim, 14/139)
Umeyme binti Rukayka radıyallahu anhâ şöyle anlatır: “Ben, biat etmek için gelen kadınlarla beraber Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem’e geldim.
Hep birlikte: «Ya Rasûlullah! Ellerimizi tutarak biat almayacak mısın?» dedik.
Bunun üzerine O şöyle buyurdu: “Ben asla kadınlarla el sıkışmam. Be- nim bir kadına söylediğim söz yüz kadına ayrı ayrı söylediğim söz gibidir’’ (İmam Ahmed sahih bir senetle rivayet etmiştir.) (Ahmed b. Abdurrezzâk ed-Deviş, Fetâvâ’l-Lecneti’d-Dâime li'l-Buhusi'l-İlmiyye ve'l-İfta, fetva no: 2823)
Burayde radıyallahu anhâ’dan rivayet edildiğine göre;
Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem Ali (r.anh)’ye şöyle demiştir: “Ey Ali! İlk bakışa sakın ikincisini ekleme. Her ne kadar ilk bakış senin için (caiz) olsa da, ikinci bakış senin için caiz değildir.” (Hadisi Ahmed, Ebu Davud, Tirmizî, Taberânî ve Hâkim rivayet etmiştir. Hâkim hadisin senedinin “sahih” olduğunu belirtmiş, İmam Zehebî’de ona muvafakat etmiştir. Elbânî ise hadisin “hasen” olduğunu söyler. “Sahihu’l-Camii’s-Sağîr”, Hadis no: 7953)
Şevkanî der ki: “Burayde hadisi göstermektedir ki, hiçbir kasıt ve art niyet olmaksızın gerçekleşen ani bakışlar, bakan kişi için günahı gerekli kılmaz, çünkü bununla mükellef olmak imkân dışıdır. Asıl yasak olan şey kişinin kasten ve kendi isteği ile bakması veya gözü kaydığı anda gözünü (haramdan) çevirmemesidir.” (Ebû Abdillâh Muhammed b. Alî b. Muhammed eş-Şevkânî es-San‘ânî el-Yemenî, Neylu’l-Evtâr şerḥu Munteḳa’l-aḫbâr , 6/127)
Şer‘î bir gerekçe olmaksızın namahrem bir kadına bakmanın haram olduğuna dair birçok delil vardır. Eğer bakmak haramsa dokunmak haydi haydi haramdır. Çünkü dokunmanın nefiste yapacağı etki bakmanın meydana getireceği etkiden çok daha fazladır. Ten teması şehveti kırbaçlama ve fitneye davetiye çıkarma açısından göz ile bakmaktan kat be kat daha etkilidir. Şenkıtî’nin de belirttiği gibi insaf ehli olan insanlar bu gerçeği gayet iyi bilirler. (Muhammed el-Emîn b. Muhammed el-Muhtâr b. Abdilkādir el-Cekenî el-Himyerî eş-Şinkītî, Eḍvâʾu’l-beyân fî îżâḥi’l-Ḳurʾân bi’l-Ḳurʾân, 6 / 603) İmam Nevevî der ki: “Bakılması haram olan birisine dokunmak da haramdır. Hatta dokunmak daha şiddetli bir şekilde haram olur. Yabancı bir kadına bakmak, kişi onunla evlenmeyi amaçladığında, alış-veriş esnasında ve benzeri durumlarda caiz olur. Ama dokunmak bu sayılanların hiçbirisinde caiz olmaz.” (İmam Nevevi, el-Ezkâr”, sf: 228) Bu zikredilenler namahrem bir kadınla tokalaşmanın haram olduğunu gösteren en önemli delillerdir.
Bu delillere ön yargısız/samimiyetle bakan birisi, bunların sıhhati ve yabancı kadınla tokalaşmanın haram olduğunu ortaya koyma noktasında ne denli kuvvetli olduğuna kanaat getirecek ve yine bu deliller onu insanlığın efendisi Muhammed (a.s.)’e ittiba ederek onlarla amel etmeye sevk edecektir. Ama hevasına uyan, taassub ehli olan ve şer’î hükümlerden sıyrılıp kurtulmaya çalışan birisi ise, gün ortasında güneşin parlaklığı gibi açık seçik olan bu delillerle ikna olmayacak, aksine kimi zaman fasit tevillerle kimi zaman da “zaruret’’ veya “maslahat’’ adı altında bir takım yanlış değerlendirme ve hatalı izahlarla farklı yollara başvurarak bu şer’î hükümden kurtulmak için bahaneler aramaya kalkışacaktır.
Dr. Muhammed Abdulaziz Amr der ki: “Namahrem olan genç bir kadınla tokalaşmanın haram olduğuna dair (âlimler arasında) icma‘ vardır.” (el-Libâsu ve’z-Ziyne fi’ş-Şerîati’l-İslâmiyye”, sf: 147)
Muhammed Ali es-Sabûnî der ki: “Erkekler elini Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem’in eline koyarak Müslüman olmak, cihad etmek ve işitip itaat etmek üzere biatleşiyordu.
Kadınlara gelince; hiçbir şekilde Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem’in bir kadınla tokalaştığı ve elini bir kadının eline koyduğu sabit değildir. Onlarla biatleşme yalnızca söz ile olmuştur…’’ Sabûnî devamla şöyle der: “Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem’in ne biatleşmede ne de başka bir durumda kadınlarla el sıkıştığı sabit değildir.’’ (Tefsîru Âyâti’l-Ahkâm”, 2/564, 565)
Muhammed Nasiruddin el-Elbânî der ki: “Bu hadiste (üstte geçen kafaya demir iğne çakılan hadis) kendisine helal olmayan kadınlara dokunan kimse için çok ağır bir tehdit vardır. Yine bu hadis, yabancı kadınlarla tokalaşmanın haram olduğuna delildir; zira tokalaşmak kadına dokunma kapsamındadır.” (Muhammed Nasiruddin el-Elbânî, Silsiletu’l-Ehâdîsi’s-Sahîha”, hadis no: 226)
Abdulkerim Zeydan der ki: “Âlimlerin sözlerini, delillerini ve Sünneti Seniyye’de erkeğin kadınla tokalaşması ve birbirine dokunması hususunda zikredilen hadisleri incelendiğimde; benim nezdimde erkeğin yabancı bir kadınla tokalaşmasının caiz olmayacağı daha ağır basmaktadır. Bu noktada tokalaşmaya erkeğin başlaması ile kadının başlaması arasında hiçbir fark yoktur. Aynı şekilde genç veya yaşlı olmaları ya da birinin genç öbürünün yaşlı olması da hükmü değiştirmez, çünkü erkekle kadının tokalaşmasının tehlike- sinden bahseden hadisler mutlak olarak gelmiş ve gençlere caiz olmayıp yaşlılara caiz olduğunu gösteren en ufak bir takyit varit olmamıştır.” (Abdulkerim Zeydan , el-Mufassal fî Ahkâmi’l-Mer’eti ve beyti’l-muslim fi'ş-Şerîati'l-İslâmiyye, 3/239)
Muhammed Salih el-Muneccid bu konuda şöyle demektedir: Bazı müslümanlar, yabancı bir kadın tokalaşmak için elini kendisine uzattığı zaman tokalaşmadığı zaman çok mahçub olacağını düşünerek onunla tokalaşmaktadır.
Bazıları da kadınlarla aynı ortamda bulunduğu için okul veya üniversitedeki bayan öğretmen ve kız öğrenciyle, kendisiyle aynı işyerinde bulunan bayan memurla, toplantı ve ticârî görüşmelerdeki kadınlarla tokalaşmak zorunda kaldıklarını iddiâ etmektedirler.
Bu, geçerli ve kabul edilebilir bir mazeret değildir. Müslümana düşen görev; nefsine ve şeytanına üstün gelmesi ve dîninde güçlü ve kuvvetli olması gerekir. Çünkü Allah Teâlâ hakkın yerine getirilmesinden çekinmez. Müslümanın, kadınlarla tokalaşmamasının sebebini nâzik bir şekilde açıklaması ve bu davranışının, kadını küçük düşürmek için yapmadığını, aksine dîninin hükümlerini yerine getirmek için yaptığını açıklaması gerekir. Bu davranışı, ona, -çoğu zaman- başkalarının kendisine saygı duymalarını kazandıracaktır. Tokalaşmadığı için başlangıçta bu davranışı garip karşılamalarının bir mahzuru yoktur. Belki de bu davranış, onları, pratik olarak İslâm dînine dâvet etmek için bir fırsat olabilir. (Muhammed Salih el-Muneccid)
Muhammed Salih el-Muneccid
****
Namahram kadınlarla tokalaşmak hiçbir şekilde câiz değildir. Bu konuda nefsi ve duygusal mazeretlere itibar edilmez. Nitekim bu konuda meşru olduğuna dair kat'i bir nas olmadığı gibi aksine zinaya yaklaşmamamız gerektiğini bildiren naslar sabittir.
Kadının çok yaşlı (şehvet duyulmayacak derecede pir-i fâni, kendisinden evlenme umudu kesilmiş, cinsel câzibesi olmayan acuze nine) olması ve zarurat durumunda yaşına hürmeten eli öpülebilse de, tokalaşma câiz değildir. Yâni fitne korkusu duyulmuyorsa yaşına hürmeten el öpmek niyetiyle yaşlı ninenin elini tutarak öpülebilse de, fakat sadece 'karşılaştım' diye el ele tutuşarak tokalaşmayı uygun (câiz) görmüyorum.
Not : Eli öpülebilecek yaşlı kadının Türkiye şartlarında istisnalar hariç en az 65 - 70 yaş civarından aşağı olmaması gerektiğine inanıyorum.