Selamun aleykum ve rahmetullah.
İçinde bulunduğumuz bu Cuma günü, Allah'ın arzında tağutların işgali altında yaşayan Selefilerin neden İslâm Şeriatına ve Selef akidesine bağlı bir devlete sahip olması gerektiğini anlatmak için buradayım.
Birçok yerde -belki kendimi tehlikeye atarak- Selefilerin bir devlete sahip olması gerektiğini ve bunun kurulmasını da başkalarından beklememeyi söyledim. Zira bu işin yalnızca tebliğ cemaati ile yürümediğini görüyorum.
Sorunun Özeti
Karşımızdaki düşmanlar;
-Eğitim sistemlerini ele geçirmişlerdir, 16 sene insanların beynini yıkayıp dinsizleştiriyorlar
-Film ve dizi sektörünü yönetmektedirler ve beyin yıkamaktadırlar, buralar tam kendi sapkınlıklarını yayma aracıdır
-Haber programlarını, reklamları, sosyal medyayı kendi emellerine alet etmişlerdir
-Devletleri yönetmekte ve beşeri kanunlar yazmaktadırlar
Bu adamlar bir senede milyonlarca genci asimile ediyor. Biz bu gençleri o yıl dine davet edelim derken adamlar öbür sene milyonlarca genci yenisiyle eskisiyle tekrar asimile yağmuruna tutuyor. Biliyoruz ki bu iş oyuncak değildir, imanlar gidiyor. Biz her yıl milyonlarca çocuğun bataklığa atılmasını görüyor ve yenileri bataklıktan kurtarmaya çalışıyoruz. Çoğu da kurtulamıyor ya da kurtulsa da ağır bir tesir alabiliyor. Zihni bir daha hiç atamayacağı şekilde fesada ya da kötü fikirlerin pis kokusuna maruz kalabiliyor. Zira beyin bir şeyi arka plana atsa da o şey beyinden gitmiyor.
Belki Müslüman oluyor, beş dakika sonra izlediği shortslarla düşünceleri tekrar karıştırılıyor ve kafir oluyor. Ya da izlediği filmler onu dünyeviliğe yönlendiriyor.
Ortaya Atılan Çözümler
Sunulan çözümler "kendi sosyal medyamızı üretelim, kendi filmlerimizi yapalım, kendi sayfalarımızı açalım, kendi medreselerimizi inşa edelim, kendi dizilerimizi çekelim, shortslar yapalım"
Bu çözümlerde 3 sorunla karşılaşılıyor
1-Hangi parayla yapacağız, biz burada para toplarken karşımızda devlet sermayesi veya globalde yahudi sermayesi çalışıyor
2-Dizi ve filmleri hiçbir günaha bulaşmadan nasıl çekeceğiz
3-Sosyal medya, dizi, film vb. İslâmi olanlarını yaptık diyelim, bunları görüp etkilenen genç beş dakika sonra yine kafirlerin içeriği ile karşılaşıp ya da onları izleyip etkilenirse ne olacak, zira onlar bu işi fazlası ile ve delicesine yapıyor
Çözümün Ne Olduğu
O hâlde çözüm, düşmanı susturmak ve her alanda kendimiz var olmaktır. Zilletten ve mağlubiyetten kurtulmanın yolu, Selefiliğin "devlet"leşmesinden geçer. İlla türkiyede değil, zaten illa burası olsun diye her şeyi kaybettik.
Her yerde "Benim vatanımda Şeriat hakim olsun" dendi, kimse kendi vatanına Şeriatı getiremedi. Halbuki Rasûlullah kendi vatanını terk edip muhacirlerle, üstelik Habeşistana gidenleri bile oraya döndürerek yabancı topraklara gitmişti bir devlet kurmak için. Daha sonra o devleti güçlendirmiş ve kendi vatanı dahil her yeri fethetmişti.
"...(Melekler : ) “Allah’ın arzı geniş değil miydi? Hicret etseydiniz ya!” derler..." (Nisâ/97 meali)
Neden devletleşmek? Çözüm yüz cemaatin üstüne yüz birinci cemaati kurmak ve "kafirler her yerden İslâma saldırıyorlar, gençlerimiz dinden uzaklaşıyor din kimsenin umrunda değil" deyip sızlanmak mıdır?
Yoksa davet için merkezi bir yer arayıp, kafirlerin hiçbir sistemini elinde tutamayacağı ve Selef akidesinin, halis İslâm yaşantısının hakim olacağı, has akide üzerine çocuklar yetiştirileceği bir devlet mi inşa etmektir? Düşünün ki bu ülkede çocuklar mekteplerinde İslâm akidesinden tarih ilmine, fenden sosyoloji/umran ilmine, edebiyattan siyaset ilmine Ayet, hadis, Sahabe ve Seleften sözlere dair nakil bazlı eğitim alıyorlar. Devlet Raşid Hilafet sistemi ile yönetiliyor. Her yeri buram buram hak din ve hak akide kokuyor. Kendi internetimizi, sosyal medyamızı, kanallarımızı kuruyoruz. Şuan dünyada böyle kaç devlet var? Hiçbir devlet yok.
Bu yüzden hak dini ve hak akideyi savunmamıza rağmen Selefiler olarak durumumuz, her yerde azar azar paramparçayız ve bu halimizle de birbirimizi yiyoruz. Çünkü birleştirici bir devletimiz yok.
Birçok devletleri halkın içinden çıkan "herhangi bir insan"lar inşa etmişlerdir. Hiçbirisini uzaylılar gelip kurmamıştır. Lakin kurucu olmak için, deli cesaretine sahip zeki bir insan olmak gerekir, zira burada kukla devlet kurmaktan bahsetmiyoruz. Gerçek bir devlet inşasından..
Diğer bir deyişle de, hayalperest olmak lakin realist hareket etmek gerekir.
Davet için merkez seçmek oradan arkadaşlar edinmek ve Rasûlullah ın metodunca hareket etmek. Devletin taşlarını bir bir yükseltmek. Hadis rivayetinde geçtiği ve muhtemelen hemen önümüzde olduğu üzere Nübüvvet menheci üzerine yeni hilafeti inşa etmek.
Allah bizlere devlet nasib etsin.
Son Söz
Şayet dünyanın herhangi bir yerinde bir devlet kurmazsak, korkarım ki bu korkunç vaziyet böyle devam edecek ve belki hayallerimizin dahi almayacağı fenalıklar ortaya çıkacak/yayılacaktır, biz ise muhtemelen instagram sayfası açmakla buna çözüm aramaya devam edecek olacağız
Ve son olarak, Allah kimi seçtiyse bunu o yapacaktır. Rabbim yardımcımız olsun.
Allah'a emanet olun.
İçinde bulunduğumuz bu Cuma günü, Allah'ın arzında tağutların işgali altında yaşayan Selefilerin neden İslâm Şeriatına ve Selef akidesine bağlı bir devlete sahip olması gerektiğini anlatmak için buradayım.
Birçok yerde -belki kendimi tehlikeye atarak- Selefilerin bir devlete sahip olması gerektiğini ve bunun kurulmasını da başkalarından beklememeyi söyledim. Zira bu işin yalnızca tebliğ cemaati ile yürümediğini görüyorum.
Sorunun Özeti
Karşımızdaki düşmanlar;
-Eğitim sistemlerini ele geçirmişlerdir, 16 sene insanların beynini yıkayıp dinsizleştiriyorlar
-Film ve dizi sektörünü yönetmektedirler ve beyin yıkamaktadırlar, buralar tam kendi sapkınlıklarını yayma aracıdır
-Haber programlarını, reklamları, sosyal medyayı kendi emellerine alet etmişlerdir
-Devletleri yönetmekte ve beşeri kanunlar yazmaktadırlar
Bu adamlar bir senede milyonlarca genci asimile ediyor. Biz bu gençleri o yıl dine davet edelim derken adamlar öbür sene milyonlarca genci yenisiyle eskisiyle tekrar asimile yağmuruna tutuyor. Biliyoruz ki bu iş oyuncak değildir, imanlar gidiyor. Biz her yıl milyonlarca çocuğun bataklığa atılmasını görüyor ve yenileri bataklıktan kurtarmaya çalışıyoruz. Çoğu da kurtulamıyor ya da kurtulsa da ağır bir tesir alabiliyor. Zihni bir daha hiç atamayacağı şekilde fesada ya da kötü fikirlerin pis kokusuna maruz kalabiliyor. Zira beyin bir şeyi arka plana atsa da o şey beyinden gitmiyor.
Belki Müslüman oluyor, beş dakika sonra izlediği shortslarla düşünceleri tekrar karıştırılıyor ve kafir oluyor. Ya da izlediği filmler onu dünyeviliğe yönlendiriyor.
Ortaya Atılan Çözümler
Sunulan çözümler "kendi sosyal medyamızı üretelim, kendi filmlerimizi yapalım, kendi sayfalarımızı açalım, kendi medreselerimizi inşa edelim, kendi dizilerimizi çekelim, shortslar yapalım"
Bu çözümlerde 3 sorunla karşılaşılıyor
1-Hangi parayla yapacağız, biz burada para toplarken karşımızda devlet sermayesi veya globalde yahudi sermayesi çalışıyor
2-Dizi ve filmleri hiçbir günaha bulaşmadan nasıl çekeceğiz
3-Sosyal medya, dizi, film vb. İslâmi olanlarını yaptık diyelim, bunları görüp etkilenen genç beş dakika sonra yine kafirlerin içeriği ile karşılaşıp ya da onları izleyip etkilenirse ne olacak, zira onlar bu işi fazlası ile ve delicesine yapıyor
Çözümün Ne Olduğu
O hâlde çözüm, düşmanı susturmak ve her alanda kendimiz var olmaktır. Zilletten ve mağlubiyetten kurtulmanın yolu, Selefiliğin "devlet"leşmesinden geçer. İlla türkiyede değil, zaten illa burası olsun diye her şeyi kaybettik.
Her yerde "Benim vatanımda Şeriat hakim olsun" dendi, kimse kendi vatanına Şeriatı getiremedi. Halbuki Rasûlullah kendi vatanını terk edip muhacirlerle, üstelik Habeşistana gidenleri bile oraya döndürerek yabancı topraklara gitmişti bir devlet kurmak için. Daha sonra o devleti güçlendirmiş ve kendi vatanı dahil her yeri fethetmişti.
"...(Melekler : ) “Allah’ın arzı geniş değil miydi? Hicret etseydiniz ya!” derler..." (Nisâ/97 meali)
Neden devletleşmek? Çözüm yüz cemaatin üstüne yüz birinci cemaati kurmak ve "kafirler her yerden İslâma saldırıyorlar, gençlerimiz dinden uzaklaşıyor din kimsenin umrunda değil" deyip sızlanmak mıdır?
Yoksa davet için merkezi bir yer arayıp, kafirlerin hiçbir sistemini elinde tutamayacağı ve Selef akidesinin, halis İslâm yaşantısının hakim olacağı, has akide üzerine çocuklar yetiştirileceği bir devlet mi inşa etmektir? Düşünün ki bu ülkede çocuklar mekteplerinde İslâm akidesinden tarih ilmine, fenden sosyoloji/umran ilmine, edebiyattan siyaset ilmine Ayet, hadis, Sahabe ve Seleften sözlere dair nakil bazlı eğitim alıyorlar. Devlet Raşid Hilafet sistemi ile yönetiliyor. Her yeri buram buram hak din ve hak akide kokuyor. Kendi internetimizi, sosyal medyamızı, kanallarımızı kuruyoruz. Şuan dünyada böyle kaç devlet var? Hiçbir devlet yok.
Bu yüzden hak dini ve hak akideyi savunmamıza rağmen Selefiler olarak durumumuz, her yerde azar azar paramparçayız ve bu halimizle de birbirimizi yiyoruz. Çünkü birleştirici bir devletimiz yok.
Birçok devletleri halkın içinden çıkan "herhangi bir insan"lar inşa etmişlerdir. Hiçbirisini uzaylılar gelip kurmamıştır. Lakin kurucu olmak için, deli cesaretine sahip zeki bir insan olmak gerekir, zira burada kukla devlet kurmaktan bahsetmiyoruz. Gerçek bir devlet inşasından..
Diğer bir deyişle de, hayalperest olmak lakin realist hareket etmek gerekir.
Davet için merkez seçmek oradan arkadaşlar edinmek ve Rasûlullah ın metodunca hareket etmek. Devletin taşlarını bir bir yükseltmek. Hadis rivayetinde geçtiği ve muhtemelen hemen önümüzde olduğu üzere Nübüvvet menheci üzerine yeni hilafeti inşa etmek.
Allah bizlere devlet nasib etsin.
Son Söz
Şayet dünyanın herhangi bir yerinde bir devlet kurmazsak, korkarım ki bu korkunç vaziyet böyle devam edecek ve belki hayallerimizin dahi almayacağı fenalıklar ortaya çıkacak/yayılacaktır, biz ise muhtemelen instagram sayfası açmakla buna çözüm aramaya devam edecek olacağız
Ve son olarak, Allah kimi seçtiyse bunu o yapacaktır. Rabbim yardımcımız olsun.
Allah'a emanet olun.
Son düzenleme: