Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Sevde Binti Zem'a (r.a)

E Çevrimdışı

Ebu Bekir

Üye
İslam-TR Üyesi
Peygamberimizin hanımlarından:

SEVDE BİNTİ ZEM'A



Hz. Sevde, amcasının oğlu Sekran bin Amir ile ilk evliliğini yapmıştı. İslâmiyetin geldiği ilk yıllarda; kocası Sekran ile iman ederek Müslüman oldular. Bu sırada Mekkeli müşriklerin Müslümanlara yaptıkları, akıllara durgunluk verecek eza ve cefalar dayanılmaz hâlde idi. Bunun üzerine Peygamberimiz Müslümanların Habeşistan'a hicretine izin vermişlerdi.



Hz. Sevde; kocası Sekran ile birlikte Habeşistan'a hicret etti. Daha sonra Habeşistan'dan Mekke'ye döndüler. Hz. Sekran Mekke'ye dönüşünden kısa bir müddet sonra vefat etti.



Öleceğime işarettir



Hz. Sevde, kocası Hz. Sekran'ın vefatından önce şöyle bir rüya görmüştü: Rüyada Peygamberimiz mübarek ellerini Sevde'nin omuzuna koymuşlardı. Hz. Sevde de gördüğü bu rüyasını, kocası Hz. Sekran'a anlatmıştı. Rüyayı dinleyen Sekran dedi ki:



- Ey Sevde, sen gerçekten böyle bir rüya gördünse, bu benim mutlaka öleceğime, senin de Peygamber efendimizle evleneceğine bir işarettir.



Hz. Sevde birkaç gün sonra başka bir rüya daha gördü. Rüyasında, kendisini bir yastığa yaslanmış, gökyüzünden inen Ay da, başının etrafında dönmüştü.



Hz. Sevde; gördüğü bu güzel rüyasını da kocası Hz. Sekran'a anlattı. Sekran bu rüyayı da dinledi ve şöyle dedi:



- Ey Sevde! Bil ki, artık benim ölümüm yaklaşmıştır. Ben öyle inanıyorum ki; benim ölümümden sonra mutlaka evleneceksin.



Gerçekten de Hz. Sekran bu rüyadan birkaç gün sonra vefat etti.



Hz. Sevde, kocası Hz. Sekran'ın vefatında 50 yaşlarında idi. Onun imanındaki sadakatı, bütün zorluklara rağmen İslâm dininden dönmemesi, bu yolda başını ortaya koyması, Peygamberimiz üzerinde çok derin bir tesir bırakmıştı.



Hz. Sevde, kocasının vefatı ile çok üzüldü, sanki kolu kanadı kırılmış gibiydi. Hiçbir sahabînin üzülmesine ve kalbinin kırılmasına dayanamayan Peygamberimiz, yaşlı ve dul olan Hz. Sevde'ye evlilik teklif etti. O ise bunu sevinerek kabul etti. Böylece üzüntüsü ve kederi gitmiş, onun yerine yaratılmışların en şereflisine eş olma saadeti gelmişti.



Evliliklerim izinle olmuştur



Peygamber efendimiz evlenmelerinin hepsini; ALLAHü teâlânın emri ile yapmıştır. Bunlar dinî, siyasî veya merhamet ve ihsan ederek yapılan evlenmelerdir. Nitekim Hz. Sevde ile olan evlenme de böyledir. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:



(Bütün zevcelerimle evliliklerim ve kızlarımı evlendirmem, hepsi Cebrail'in ALLAHü teâlâdan getirdiği izinle olmuştur.)



Hz. Sevde iman edip Müslüman olduğu zaman, babası Zem'a ile kardeşi Abdullah henüz İslâm Dinini kabul etmemişlerdi. Onun İslâmiyetten aldığı güzel ahlâkı, edebi ve terbiyesi; çevresi üzerinde çok büyük tesir yapmıştı. Onlara devamlı hareket ve sözleriyle İslâmiyetin üstünlük ve büyüklüğünü anlatırdı.



Hz. Sevde'nin, Peygamberimiz ile evlenmesini duyan kardeşi Abdullah bin Zem'a çok üzüldü. Saçını başını yolmaya başladı. Eline yüzüne üzüntüsünden toprak serpmişti. Daha sonra bu yaptıklarından pişman olduğunu şöyle anlatmıştır:



“Kardeşim Sevde'nin Resulullaha nikahlandığını duyunca, saçımı yolduğum, başım ve yüzüme topraklar serptiğim zamanki kadar, gülünç ve aşağı duruma düştüğümü hiç hatırlamıyorum.”



Hepsi iman etti



Hz. Sevde'nin iman bütünlüğü, çevresinde bulunan kardeşlerine ve yeğenlerine çok tesir etmişti. Onların Müslüman olmasına sebep olarak, onları, İslâmiyeti ilk kabul edenler safına sokmuştu. Yakınlarının hepsi Peygamberimizin Medine'ye hicretinden önce iman ederek Müslüman olmuşlardı.



Hz. Sevde, Peygamberimize karşı çok itaatkâr idi. Ona karşı edep ve terbiyesinde hiç kusur etmez, emirlerini titizlikle yerine getirirdi. Her yerde Onunla beraber olmayı ve Ona hizmetle şereflenmeyi canla başla isterdi. Çok şakacı ve latifeyi severdi. Birçok kere Peygamberimizi şakalarıyla sevindirmiş ve duâsını almıştır.



Hz. Sevde de, Peygamberimiz ile birlikte, diğer hanımları gibi, sırası geldiğinde savaşlara iştirak ederdi. Uhud savaşına katılarak, oradaki birçok Müslümanın yarasını sarmış, onlara su taşıyarak çok büyük hizmetler etmişti.



Peygamberimizle son veda haccında bulunmuş, Onun vefatından sonra, bir daha hac ve umreye gitmemiştir.



Hz. Sevde, alçakgönüllülüğü, el açıklığı, bol sadaka dağıtmasıyla tanınırdı. Kendisine gelen bütün hediyeleri fakirlere verir, onların sevinmesinden çok zevk duyardı. Birgün Peygamber efendimizin hanımları huzura toplanarak sordular:



- Ya ResulALLAH, bizim içimizden hangimiz size en önce kavuşacak?



İlk kavuşacak olan



Bunun üzerine Peygamber efendimizin, “Vefatımdan sonra bana ilk kavuşacak olan, kolu uzun olanınızdır” buyurduğunu Hz. Sevde nakletmiştir.



Peygamberimizin vefatından sonra, hanımlarının içinde, en çok sadaka dağıtan ve cömert olan Hz. Zeyneb binti Cahş vefat etti. Peygamberimizin diğer hanımları ise, yukardaki hadis-i şerifin manasını ancak o zaman anlayabilmişlerdi.



Hz. Sevde'nin, Peygamberimizden naklettiği hadis-i şerifler dört-beş taneyi geçmemektedir.



Hz. Sevde'nin babası Zem'a, annesi de, Şemmus binti Kays'dır. Doğum tarihi kesin olarak bilinmeyen Hz. Sevde'nin vefatı ise, Hz. Ömer'in halifeliğinin son yıllarına rastlamaktadır.



Resulullah efendimiz Hz. Hadice'nin vefatından sonra, önce Hz. Aişe'yi, sonra Sevde'yi nikâhladı. Hz. Sevde'yi Mekke'de, Hz. Aişe'yi ise Medine'de evine aldı. Hz. Sevde yaşlı olduğundan Medine'de sırasını Hz. Aişe'ye bağışladı.
 
hümeyra__ Çevrimdışı

hümeyra__

Üye
İslam-TR Üyesi
selamun aleykum...Hz. Sevde de, Peygamberimiz ile birlikte, diğer hanımları gibi, sırası geldiğinde savaşlara iştirak ederdi. Uhud savaşına katılarak, oradaki birçok Müslümanın yarasını sarmış, onlara su taşıyarak çok büyük hizmetler etmişti...ama biz gidemiyoruz cihada...:(
 
Enfal.571 Çevrimdışı

Enfal.571

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
Sevde binti Zem’a Radiyallahu Anha

Mü’minlerin Annesi Sevde (Radiyallahu Anha) Kureyşli ve Amiriyelidir. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem), Hatice (Radiyallahu Anha)’nın vefatından bir ay sonra Şevval ayında nikahladığı ilk hanımıdır ve Sevde (Radiyallahu Anha), Allah Rasulü (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile birlikte, Aişe (Radiyallahu Anha) ile zifafa girinceye kadar üç yıl veya biraz daha fazla bir süre tek kadın olarak yaşamıştır.
Kendisi yüce soylu ve iri yapılı bir hanımefendi idi. İlk kez Süheyl bin Amr’ın kardeşi Sekran (Radiyallahu Anh) ile evlenmişti. Her ikisi de ilk Müslüman olanlardandı. Mekkeli müşriklerin zulümleri dayanılmaz hale gelince Habeşistan’a hicret ettiler. Orada Sekran (Radiyallahu Anh)’ın hastalanması üzerine Mekke’ye geri döndüler. Bu hastalık neticesinde kocasının vefatıyla dul kalan Sevde (Radiyallahu Anha) ile Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) evlendi.
Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bu dönemde kendisinin nübüvvet görevini ilk anlayıp doğrulayan, kalbine huzur ve sükunet vermekten kaçınmayan, yaşadığı sürece onu zevce sevgisi ve şefkatiyle kuşatan çok sevdiği eşi Hatice (Radiyallahu Anha)’nın vefatı sebebiyle sıkıntıdaydı. Yaşları küçük olması sebebiyle çocuklarına hem analık hem babalık yapmak durumundaydı. Ayrıca kendisini sürekli himaye eden amcası Ebu Talib’in vefatı da bu dönemde meydana gelmiş ve bu sebeple müşrikler zulümlerini arttırmışlardı.
Bu ve benzeri sebeplerle ortaya çıkan durumda Sevde (Radiyallahu Anha)’ya düşen görev önemli olduğu kadar ağırdı da. Çünkü o da, bir kadın için oldukça sıkıntılı bazı aşamalardan geçmiş ve yıpranmıştı. Şöyle ki; memleketini terk ederek halkını, dilini, dinini, örf ve adetlerini bilmedikleri bir beldeye hicret etmek zorunda kalmış, bir süre sonra orada kurdukları düzeni terk ederek Mekke’ye zorunlu dönüş yapmış ve kısa süre sonra da hayatının önemli bir parçasını teşkil eden eşini kaybetmiş ve dul kalmıştı.
Bu dönemde kendisine gelen evlenme teklifi, her iki taraf için de sıkıntılarını azaltmak ve ihtiyaçlarını gidermek için bir fırsat olmuştu. Velhasıl öyle de oldu, birbirlerine destek oldular, acılarını unuttular. Sevde (Radiyallahu Anha) hiçbir zaman Hatice validemizin yerini tutma iddiasında değildi. O, Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in evine gönlü alınmak ve aynı zamanda amcaoğlu olan kocası Sekran (Radiyallahu Anh)’ın ölümü dolayısıyla taziye edilmek için girmişti.
Ama bu ona dokunmadı. Sevgili eşinin onu bu mevkiye yükseltmesi, dul ve yaşlı bir kadın iken ‘Mü’minlerin Annesi’ yapması yeter de artardı bile. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in evinde bir yerinin olmasına, onun kızlarına analık yapıp eşinin zaten ağır olan yükünü birazcık olsun hafifletebilmesine dünden razıydı.
Sevde (Radiyallahu Anha) çok ibadet eden, zahide ve takvalı bir kadındı. Aişe (Radiyallahu Anha) onun hakkında şöyle demiştir:
“Sevde binti Zem’a kadar bedenine sahip olmak istediğim başka bir kadın yoktur. Ancak kendisinde hiddet bulunan bir kadındı.”
Müslim 1463/47
Sevde binti Zem’a (Radiyallahu Anha) yaşlandığında Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’nin, diğer eşlerine gösterdiği ilgi ve sevgiyi ona gösterememe korkusu sebebiyle kendisini boşamak istediğini anlayınca kendi nöbetini Aişe (Radiyallahu Anha)’ya tahsis etmiş ve:
“Ya Rasulallah! Ben senden hakkım olan nöbet günümü Aişe’ye hibe ettim beni boşama ve nikahında tut. Vallahi benim bir kocaya ihtiyacım ve hırsım yok. Ancak kıyamet gününde Allah’ın beni senin hanımın olarak diriltmesini istiyorum” demişti.
Bunun üzerine:
“Eğer bir kadın kocasının geçimsizliğinden yahut kendisinden yüz çevirmesinden endişe ederse aralarında sulh yapmalarında onlara günah yoktur. Sulh daha hayırlıdır.” Nisa 128. mealindeki ayet indirildi.
Tirmizi 3230, Müslim 1463/47, El-İsabe 8/117
Sevde (Radiyallahu Anha), Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile beraber Veda Haccı’nda bulundu. Kendisi iri yapılı, ağır hareket eden bir kadın olduğu için bayram günü sabahı insanların izdihamından önce kendisinin Müzdelife’den Mina’ya gitmesi için izin istedi ve Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’de ona izin verdi. Böylece bu durum zayıf kimselerin Mina’ya erken dönmelerine ruhsat oldu.
Buhari 1600, Müslim 1290/293
Sevde (Radiyallahu Anha) bu haccından sonra da, Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in:
“Artık bu, hasırların ortaya çıkışının sonudur” sözünü, ihtiyaç olmadıkça evinden dışarı çıkmaması gerektiği şeklinde değerlendirdi ve ortağı Zeynep binti Cahş (Radiyallahu Anha) ile birlikte hareket ederek bir daha haccetmedi.
Ebu Davud 1722, Münziri et-Terğib ve’t-Terhib 3/49
Sevde (Radiyallahu Anha) 5 hadis rivayet etmiştir. Kendisinden de Abdullah ibni Abbas ve Yahya bin Abdullah el-Ensari hadis rivayet etmiştir. İbnu’l-Cevzi’nin bildirdiğine göre hicri 54 senesinde, İbni Ebi Hayseme’ye göre de Ömer (Radiyallahu Anh)’ın hilafetinin son dönemlerinde vefat etmiştir.
Sevgili annelerimizden Sevde binti Zem’a (Radiyallahu Anha) Allah’a olan samimi kulluğunun ve İslam’a olan bağlılığının karşılığını, ömrünün yaşlı günlerinde, dünyada iken Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in nikahı altına girerek ve ‘Mü’minlerin Annesi’ sıfatını alarak mükafatlandırılan şerefli bir İslam kadınıdır.
Allah ona rahmet etsin ve onu ahiret hayatında da mükâfatlandırsın.
 
Üst Ana Sayfa Alt