Hâmd mü’minlerin velisi olan Allah’a , Salat ve Selam emin ve doğru olan Peygamberine olsun.
Kuşkusuz haçlı ordularının ve mürted olan taraftarlarının, suriye ve ırak’ta müslümanlara savaşları başlamıştır. Bu mücahid kesimlerinin merkezinde ki güvenlik ortamlarının gevşekliğinden yararlanılarak uzun süren istihbârati çalışmaların sonucunda ceryân etmiştir. Kardeşler onları mecbur bıraktıktan sonra çeşitli birçok iletişim araçlarını onlara karşı kullanmışlardır. Bu sebepten ötürü birçok mücahid ve emirleri adına tedirgin olmaktayız. Allah’a onları bütün zarar ve kötülüklerden koruması ve gözetimine alması için dua etmekteyiz. Ve onlara Allah’ın olup bitenlere hüküm vereceği güne dek sabrı ve sebâtı tavsiye ediyoruz. Kuşkusuz bunlardan bazılarını idrâk ediyor, bazılarını ise idrâk edemiyoruz.
Şüphesiz ki bu, münâfıklar ve müslümanların arasında zûhur eden bir hikmettir.
Münafıkları ve diğerlerini ayırt etmek, ve Allah’ın, Resulünün ve mü’minlerin taraftarlarını ve haçlılar ile tağutların taraftarlarını ayırt etmek için bir hikmettir.
Öyle ki yaşayan bir delil üzere yaşasın ve ölende bir delil üzere ölsün.
Bununla birlikte mürtedlerin orduları, nizâmlarının ifşâ edilmesi ve genel olarak müslümanların şuur kazanmalarına vesile olmuştur. Öyle ki bu değişimin gereksinimlerindir.
Ve bunda zûlümden dolayı tevbe etmek ve kalplerin Allah’a doğru yönelmesi hikmeti vardır.
Kuşkusuz bu musibetlerde nefsin aldatmacalarından Allah azze ve celle’ye sığınılması ve müracât edilmesi hikmetide vardır. Umulur ki Allah subhanehu ve teâla mücahidlerin durumlarını onarsın. Hükümlerden bir başkası ise bu yazdıklarımızı ardısıra araştırılması için yazmamışızdır.
Aksine bu hatırlatmalardan maksâdımız, musibetlere karşı mücahidlerin yapması gereken bazı görevlerdir.
Bunlar Allah azze ve celle’ye dönmek, onun emirlerine sarılmak, cihad ve davet doğrultusunda niyet ve ihlâsımızı her yönüyle yenilememiz gerekmektedir.
Zûlümlerden vazgeçerek Allah’a karşı özel bir tevbe ile hızlı bir şekilde hakların edâ edilmesi yoluna gidilmelidir.
Ve mü’minlerin genelinde yardımlaşma gözetilmeli, hâset beslenmemeli ve düşman haçlılar tarafından başlarına gelen musibetlere karşı mutluluk duyulmamalıdır.
Onlar müslümanların akıl sahipleridir ki müslümanların ölümleriyle kesinlikle mutluluk ve sevinç hissetmezler. Çünkü onlar ( haçlılar, mürtedler, tağutlar ) hem devle hemde nusra ile savaşmaktadırlar. Ve yarın Allah’ın şeriâtını ve nusretini dileyen herkesi bombalayıp öldüreceklerdir. Müslümanların sâdık olanları tek bir gemide toplanmışlardır ve hiçbir akıl sahibi yolcu gemisinin batmasını temenni etmez.
Ve bunda , tüm müslamanlara dostluk gösterme ve düşmanları kızdırma vardır.
Ve bunda – en az takdirde – elleri kana bulaşmamış devletten, nusradan ve diğer islami fırkalardan esirleri serbest bırakma vardır. Belki bu başlangıçta karışık sorunların hal olması adına bir başlangıç olacaktır. Bunda hem düşmanları kızdırma hemde mücahidleri sevindirme söz konusudur. Bir başka olayda da kardeşlerine yardım edebilmeleri için hapishânelerden kurtarma , bu kötü şartlarda hapishanelerde olmamaları için , yada bu birleşmiş güçlerin bambardımanlarının hedefleri olmamaları için bir çaba sarfetmek vardır.
VAR MIDIR BU NİDAYI DUYAN VE İCABET EDEN !
Ve çok sürâtli bir ilerleyiş ile hapishanelerde zulüm gören müslümanların geneli ve mücahidlere karşı düşmanlık gütmeyen, casusluk yapmayan yardım personelleri ve komitelerini kurtarma girişi olmalıdır. Ve onlardan ( yardım görevlileri ) mücahidlere karşı savaşmayan ve düşmanlık beslemeyen sadece bir tanesi itibar edilmeye yeterlidir. Onlar sigortalarını kaybetmiş aksine teşekküre layıktırlar.
Bir başka kural müslümanların ve mücahidlerin tamamına edilmesi gereken duadır ki, savunmasız müslümanların kurtuluşu, mücahidlerin ve müslümanların zaferi ve düşmanlarından kurtulmasını kapsamaktadır.
Ey kitabı indiren Allah’ım, bulutları yürüten,
Bütün grupları bertaraf eden, mürtedlerin ve haçlıların birliğini hezimete uğrat
Onları topukları üzerine gerisin geri çevir,
Allah’ım onları teker teker öldür ve birliklerini parçala.
Ve bunda dikkate alınacak uyarı vardır.
Mutlâka Allah azze ve celle sûra üflenilmeden önce mü’minlere tavsiyede bulunmuştur.
( Ey iman edenler ! Düşmanlarınıza karşı tedbirinizi alıp küçük birlikler ile yahut topluca savaşa gidin )
Şüphesiz ( yer belirleme cihâzları, şebekesiz bilgisayar cihâzları, vs ) ve güvenliğin birçok gevşeklik çeşitleri birçok defa mücahidlerin düşmanları tarafından karargâhlarının ve konumlarının kuşatılmasına ve birçok musibetlere marûz kalmalarına kolaylık göstermiştir.
Bu şey, konuların düzeltilmesini hızlandırılmaya, azami önlemler almaya ve dikkat edilmesi gerektiğine çağırmaktadır. Bizden her kim bu şekilde haber verirse bunda bir üstünlük söz konusu değildir. Fakat komutanlarınız adına hatırlatma, vurgu yapma ve korku duyulmakla, mücahidlere karşı şefkât duyulmaktadır. Allah azze ve celle’den onları dost edinmesini ve korumasını diliyorum.
Mü’minlerin taraftarlarının hataları, müslümanların taraftarlarının safları ve mürtedlerin, müşriklerin ve haçlıların saflarından beri olmak, bu sıkıntılı zamanlarda mücahid kardeşlerime etmiş olduğum nasihat gibi bana hızlı gelmedi.
Allah’tan mücahid kullarına yardım etmesini ve kalplerini birbirlerine ısındırmasını, saflarını tek kılmasını, dinlerine izzet vermesini, tevhid bayrağına yardım etmesini, şirkin ve haçlı ordusunun bayrağınıda ters çevirerek zelil kılmasını, tağut ve müşrik ordularını kırmasını, mücahid kardeşlerimize güç vermesini ve ellerindeki herşeyi mücahidlere ganimet kılmasını diliyorum. Amin.
Yazan : Ebu Muhammed El-Makdisi
23 / 09 / 2014
Tercüme : Vehbi Özcan
Ümmet-i İslam/
