Meselenin ozu: Eger bir kisinin gercek bir alim oldugu kesinlesirse, kim o alim hakkinda kotu soz soylerse soylesin Kabul edilmez. Ayrica ayni zamanda yasiyan alimlerin kendi aralarinda birbirleri hakkindaki kotu sozleri Kabul edilmez. Simdi de bu meseleyi ilmi bir sekilde sunalim:
HAMD ALEMLERIN RABBI OLAN ALLAHA' MAHSUSTUR
Muasir alimlerin kendi aralarinda birbirleri hakkindaki cerhleri gecerli degildir
Cerh: Bir kisi hakkinda kotu konusmaktir.
Tadil: Bir kisi hakkinda iyi konusmak veya onu ovmektir, daha fazla bilgi icin hadis istilah kitaplarina muracaat edilebilir.
Bazi kisiler ilim talebeligini hak etmedikleri halde, kendilerini ulema mertebesine koyuyorlar. Ulemayi cerh edip onlar hakkinda kotu konusmayi bir sey saniyorlar. Bu kisilerin insanlari kandirmaya basladiklari bir zamanda yasiyoruz. Bu yuzden bu onemli meseleyi beyan etmekte fayda vardir.
Ayni zamanda hele Seyhulislam ibni teymiyye hakkinda, onun muasirlarindan olan imam Subuki veya imam Veliyyuddin el-iraki ve benzerlerinin, ibni teymiyye hakkindaki sozlerini nakil edip ibni teymiyye'yi kotu gostermeye calisiyorlar.
Sanki onlar buyuk ulemanin ibni teymiyye hakkindaki ovgulerini bilmiyorlar da, onun hakkinda kotu konusan birisini bulabilmek icin araya araya sadece onun muasirlarini bulabiliyorlar.
Simdi bu konu hakkindaki alimlerin bazi sozlerini nakledelim:
Imam El-alusi soyle diyor: …Eger dersen ki: Bazi ilim ehlinin ibni teymiyye hakkinda dogru gorusleri olmadigi ortadadir. Halbuki onlar ibni teymiyye'yi ovenlerden daha azdir. Bununla birlikte cerh ve tadil'deki maruf kural soyledir: Cerh, Tadil'e mukaddemdir(yani bir kisi hakkinda cerh ve tadil, ikiside gelmis ise cerh alinir), iste bunun cevabi ne olur?
Ve cevap ise: Allame ibni abidin Ed-durrulmuhtar'in hasiyesinde soyle der:
Suphesiz ki bu kaide(yani cerh tadile mukaddemdir kurali), adaleti meshur olmayan kisi hakkindadir ve adaleti meshur olan kisi hakkinda kotu konusanin, heleki onun hakkinda kotu konusmasi bir dusmanlik ve cehalet ve aptalliktan kaynaklaniyorsa, kesinlikle kabul edilmez. imam hafiz El-baci soyle demistir: bizdeki dogru olan gorus ise, hangi kisi hakkinda onu ovenler cok ve onun hakkinda kotu konusanlar nadir ise ve onun hakkinda kotu konusanlarin bir mezhebi taassubculuk yuzunden veya baska bir sey yuzunden oldugu ortaya cikar ise, iste bu durumlarda cerh edenin ve o kisi hakkinda kotu konusanin gorusune iltifat edilmez. O kisi hakkinda adalet ile hukmederiz, eger boyle yapmazsak, cerhide kayitsiz ve sartsiz, tadil'in onune gecirirsek, bizim elimizde alim kalmaz. Cunku hic bir imam olmasin ki, onun hakkinda birileri kotu konusmus olmasin.
Imam Malik bin Dinar soyle diyor: Alimlerin ve Kurra'larin (kiraat ilmi ile ugrasan ilim erbabi) sozleri ve gorusleri her meselede alinir. Sadece kendi aralarindaki birbirleri hakkindaki kotu sozleri haric (tabakatu es-subuki).
Abdullah ibni Abbas'in soyle dedigi zikredilmistir: Alimler'in ilmini alin, onlarin kendi aralarinda birbirleri hakkindaki sozlerine inanmayin (ithafu sadetul muttakin biserhi ihyai ulumuddin, imam Zebidi).
Imam Ahmed bin hanbel diyor ki: Kimin hakkinda adalet sabit olmus ise, o kisi hakkinda hic kimsenin cerhi ve kotu sozu Kabul olmaz. Taki o kisinin Cerh edilmis olduguna dair oyle bir delil getirilir ki, o kisinin cerh hukmunu almaktan baska bir care kalmasin (tehzibu ettehzib, ibni Hacer).
Imam Abdulaziz bin Ebi Hazim, eski zamanlarda ilim ehlinin birbirlerine saygili olduklarini, ama kendi zamaninda ise alimlerin birbirlerini kiskandiklarini zikreder. Bu nedenle de insanlarin haktan ayrildiklarini belirtir (ibni abdilber'in camiu beyanul ilmi ve fadlihi adli eseri).
Imam ibni abdilber soyle diyor: kimin adaleti sabit oldu ise, hic kimsenin o kisi hakkindaki kotu sozu onu etkilemez(camiu beyanul ilmi ve fadlihi adli eseri).
Imam mufessir Taberi soyle diyor: Eger herhangi bir alim, bir mezhep ile itham edilirse ve o itham edicinin sozu direkmen Kabul edilirse, ummetin cogunun buyuk ulemasini terk etmesi gereklidir(yani cogu ulemayi cerh edilmis Kabul etmek gerekir). Cunku hepsi hakkinda birileri kotu sozler soylems ve fasid goruslere nisbet etmistir (Hedyussari Mukaddimeti Fethulbari, Ibni Hacer).
Imam Zehebi soyle diyor: Eger Fudayl bin iyad gibi birisi hakkinda bile kotu sozler soylenmis ise, o zaman kim insanlarin dilinden kurtulabilir ki? Eger birisinin adaleti sabit olursa, onun hakkinda soylenen kotu sozler o kisinin adaletine zarar vermez (siyeri alami ennubela).
Yine soyle demistir: Alimlerin kendi aralarindaki birbirlerini cerh etmesini toplayip kaydetsem(butun islam tarihi boyunca), bir kac cildi aşardi.
Yine soyle demistir: Ayni zamanda yasayan alimlerin kendi aralarindaki birbirleri hakkindaki sozleri, eger heva'dan (hevesine uymaktan) veya bir asabiyetlik yuzunden (yani mezhep farkliligi vb.) kaynaklaniyorsa, kesinlikle iltifat edilmez ve bu sozler gizlenir ve zikredilmez (siyeri alami ennubela).
Imam ibni hacer el-askalani soyle demistir: Bilki bazi guruplar arasinda, itikadi bazi ayriliklar yuzunden birbirlerine kotu sozler soylemislerdir. iste buna dikkat edilmesi gerekir. Boyle bir soze itibar edilmemesi gerekir (tehzibu ettehzib).
Yine soyle demistir: ayni zamanda yasayanlarin birbirleri hakkindaki sozleri, eger açiklayici degilse muteber degildir (Hedyussari).
Iste bu imamlarin sozlerinden sunlari anladik:
1- Cerh tadile mukaddemdir. Ama her zaman degil, sartlari bulunmasi gerekir.
2- Cerh edilen kisi, adalet ile meshur ise, onu cerh etmek icin onu cerh edenlerin onu tadil edenlerden daha fazla olmasi lazim ve Cerhlerini beyan edici sozlerinin bulunmasi lazim.
3- Alimlerin kendi aralarindaki birbilerini Cerh etmeleri alinmaz.
4- Alimler, birbirlerini bazi farkli goruslerde olduklari icin cerh edebilirler ve bu yuzden onlarin sozune iltifat edilmemesi gerekir.
5- Eger bu kurallari tatbik etmeden, har alim hakkinda cerhi takdim edecek olursak, cogu alimi cerh etmek zorunda kaliriz.
6- Ayni vakitte yasiyan alimlerin kendi aralarindaki hasedden kaynaklanan sozleri saklanir ve zikredilmez.
Derim ki: Bununla birlikte, Seyhulislam ibni teymiyye'nin yasadigi donem, cok karisik ve mezhepler savasi oldugu bir zamandi. Hatta her sehirde dort tane kadi vardi ve her kadi kendi mezhebi ile hukum verirdi.
Iste uzerinde alimlerin sozunun sabitlestigi bir kisi, Seyhulislam ibni teymiyye. Yuzlerce ilim erbabi onu ovduler ve seyhulislam vasfini onun icin laik gorduler. Bundan sonra bazi ilim ehlinin onun hakkindaki yanlis goruslerine dayanmanin dogru olmadigi cok aciktir.
En dogrusunu Allah c.c. bilir
Ebu Musa El-medeni
ehliilm
HAMD ALEMLERIN RABBI OLAN ALLAHA' MAHSUSTUR
Muasir alimlerin kendi aralarinda birbirleri hakkindaki cerhleri gecerli degildir
Cerh: Bir kisi hakkinda kotu konusmaktir.
Tadil: Bir kisi hakkinda iyi konusmak veya onu ovmektir, daha fazla bilgi icin hadis istilah kitaplarina muracaat edilebilir.
Bazi kisiler ilim talebeligini hak etmedikleri halde, kendilerini ulema mertebesine koyuyorlar. Ulemayi cerh edip onlar hakkinda kotu konusmayi bir sey saniyorlar. Bu kisilerin insanlari kandirmaya basladiklari bir zamanda yasiyoruz. Bu yuzden bu onemli meseleyi beyan etmekte fayda vardir.
Ayni zamanda hele Seyhulislam ibni teymiyye hakkinda, onun muasirlarindan olan imam Subuki veya imam Veliyyuddin el-iraki ve benzerlerinin, ibni teymiyye hakkindaki sozlerini nakil edip ibni teymiyye'yi kotu gostermeye calisiyorlar.
Sanki onlar buyuk ulemanin ibni teymiyye hakkindaki ovgulerini bilmiyorlar da, onun hakkinda kotu konusan birisini bulabilmek icin araya araya sadece onun muasirlarini bulabiliyorlar.
Simdi bu konu hakkindaki alimlerin bazi sozlerini nakledelim:
Imam El-alusi soyle diyor: …Eger dersen ki: Bazi ilim ehlinin ibni teymiyye hakkinda dogru gorusleri olmadigi ortadadir. Halbuki onlar ibni teymiyye'yi ovenlerden daha azdir. Bununla birlikte cerh ve tadil'deki maruf kural soyledir: Cerh, Tadil'e mukaddemdir(yani bir kisi hakkinda cerh ve tadil, ikiside gelmis ise cerh alinir), iste bunun cevabi ne olur?
Ve cevap ise: Allame ibni abidin Ed-durrulmuhtar'in hasiyesinde soyle der:
Suphesiz ki bu kaide(yani cerh tadile mukaddemdir kurali), adaleti meshur olmayan kisi hakkindadir ve adaleti meshur olan kisi hakkinda kotu konusanin, heleki onun hakkinda kotu konusmasi bir dusmanlik ve cehalet ve aptalliktan kaynaklaniyorsa, kesinlikle kabul edilmez. imam hafiz El-baci soyle demistir: bizdeki dogru olan gorus ise, hangi kisi hakkinda onu ovenler cok ve onun hakkinda kotu konusanlar nadir ise ve onun hakkinda kotu konusanlarin bir mezhebi taassubculuk yuzunden veya baska bir sey yuzunden oldugu ortaya cikar ise, iste bu durumlarda cerh edenin ve o kisi hakkinda kotu konusanin gorusune iltifat edilmez. O kisi hakkinda adalet ile hukmederiz, eger boyle yapmazsak, cerhide kayitsiz ve sartsiz, tadil'in onune gecirirsek, bizim elimizde alim kalmaz. Cunku hic bir imam olmasin ki, onun hakkinda birileri kotu konusmus olmasin.
Imam Malik bin Dinar soyle diyor: Alimlerin ve Kurra'larin (kiraat ilmi ile ugrasan ilim erbabi) sozleri ve gorusleri her meselede alinir. Sadece kendi aralarindaki birbirleri hakkindaki kotu sozleri haric (tabakatu es-subuki).
Abdullah ibni Abbas'in soyle dedigi zikredilmistir: Alimler'in ilmini alin, onlarin kendi aralarinda birbirleri hakkindaki sozlerine inanmayin (ithafu sadetul muttakin biserhi ihyai ulumuddin, imam Zebidi).
Imam Ahmed bin hanbel diyor ki: Kimin hakkinda adalet sabit olmus ise, o kisi hakkinda hic kimsenin cerhi ve kotu sozu Kabul olmaz. Taki o kisinin Cerh edilmis olduguna dair oyle bir delil getirilir ki, o kisinin cerh hukmunu almaktan baska bir care kalmasin (tehzibu ettehzib, ibni Hacer).
Imam Abdulaziz bin Ebi Hazim, eski zamanlarda ilim ehlinin birbirlerine saygili olduklarini, ama kendi zamaninda ise alimlerin birbirlerini kiskandiklarini zikreder. Bu nedenle de insanlarin haktan ayrildiklarini belirtir (ibni abdilber'in camiu beyanul ilmi ve fadlihi adli eseri).
Imam ibni abdilber soyle diyor: kimin adaleti sabit oldu ise, hic kimsenin o kisi hakkindaki kotu sozu onu etkilemez(camiu beyanul ilmi ve fadlihi adli eseri).
Imam mufessir Taberi soyle diyor: Eger herhangi bir alim, bir mezhep ile itham edilirse ve o itham edicinin sozu direkmen Kabul edilirse, ummetin cogunun buyuk ulemasini terk etmesi gereklidir(yani cogu ulemayi cerh edilmis Kabul etmek gerekir). Cunku hepsi hakkinda birileri kotu sozler soylems ve fasid goruslere nisbet etmistir (Hedyussari Mukaddimeti Fethulbari, Ibni Hacer).
Imam Zehebi soyle diyor: Eger Fudayl bin iyad gibi birisi hakkinda bile kotu sozler soylenmis ise, o zaman kim insanlarin dilinden kurtulabilir ki? Eger birisinin adaleti sabit olursa, onun hakkinda soylenen kotu sozler o kisinin adaletine zarar vermez (siyeri alami ennubela).
Yine soyle demistir: Alimlerin kendi aralarindaki birbirlerini cerh etmesini toplayip kaydetsem(butun islam tarihi boyunca), bir kac cildi aşardi.
Yine soyle demistir: Ayni zamanda yasayan alimlerin kendi aralarindaki birbirleri hakkindaki sozleri, eger heva'dan (hevesine uymaktan) veya bir asabiyetlik yuzunden (yani mezhep farkliligi vb.) kaynaklaniyorsa, kesinlikle iltifat edilmez ve bu sozler gizlenir ve zikredilmez (siyeri alami ennubela).
Imam ibni hacer el-askalani soyle demistir: Bilki bazi guruplar arasinda, itikadi bazi ayriliklar yuzunden birbirlerine kotu sozler soylemislerdir. iste buna dikkat edilmesi gerekir. Boyle bir soze itibar edilmemesi gerekir (tehzibu ettehzib).
Yine soyle demistir: ayni zamanda yasayanlarin birbirleri hakkindaki sozleri, eger açiklayici degilse muteber degildir (Hedyussari).
Iste bu imamlarin sozlerinden sunlari anladik:
1- Cerh tadile mukaddemdir. Ama her zaman degil, sartlari bulunmasi gerekir.
2- Cerh edilen kisi, adalet ile meshur ise, onu cerh etmek icin onu cerh edenlerin onu tadil edenlerden daha fazla olmasi lazim ve Cerhlerini beyan edici sozlerinin bulunmasi lazim.
3- Alimlerin kendi aralarindaki birbilerini Cerh etmeleri alinmaz.
4- Alimler, birbirlerini bazi farkli goruslerde olduklari icin cerh edebilirler ve bu yuzden onlarin sozune iltifat edilmemesi gerekir.
5- Eger bu kurallari tatbik etmeden, har alim hakkinda cerhi takdim edecek olursak, cogu alimi cerh etmek zorunda kaliriz.
6- Ayni vakitte yasiyan alimlerin kendi aralarindaki hasedden kaynaklanan sozleri saklanir ve zikredilmez.
Derim ki: Bununla birlikte, Seyhulislam ibni teymiyye'nin yasadigi donem, cok karisik ve mezhepler savasi oldugu bir zamandi. Hatta her sehirde dort tane kadi vardi ve her kadi kendi mezhebi ile hukum verirdi.
Iste uzerinde alimlerin sozunun sabitlestigi bir kisi, Seyhulislam ibni teymiyye. Yuzlerce ilim erbabi onu ovduler ve seyhulislam vasfini onun icin laik gorduler. Bundan sonra bazi ilim ehlinin onun hakkindaki yanlis goruslerine dayanmanin dogru olmadigi cok aciktir.
En dogrusunu Allah c.c. bilir
Ebu Musa El-medeni
ehliilm