Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Şiir ve Şair: A'şa

Nesîbe Lena Çevrimdışı

Nesîbe Lena

"عِشْ حَمِيداً، وَمُتْ شَهِيدًا"
Süper Moderatör
Şiir ve Şair | A’şâ

أَرِقْتُ وَمَا هَذَا السُّهَادُ المُؤَرِّقُ
وَمَا بِيَ مِنْ سُقْمٍ وَمَا بِيَ مَعْشَقُ

Uykusuz kaldım, bu uykusuzluk da neyin nesi
Bende ne bir hastalık var ne de aşk musibeti


‏لَعَمري لقد لاحت عيون كثيرة
إلى ضوء نارٍ في يَفاعٍ تُحَرَّق
تُشَبُّ لمقرورين يَصطَليانها
وبات على النار الندى والمُحَلَّق

Yemin olsun ki nice gözler yöneldi
Tepede yanan ateşin alevlerine
İki üşümüş için yakıldı, ısındılar onda
Muhallak ve cömertlik geceledi ateşin etrafında

Bugün Yunus’un “Söz ola kese savaşı, söz ola kestire başı” dediği cinsten bir hikaye ile geldik.

Öncelikle birkaç mısrasını paylaştığımız kasidenin sahibi A’şâ hakkında biraz bilgi verelim.
Câhiliye döneminin en güçlü isimlerinden biri olan A’şâ'nın asıl adı Meymûn b. Kays'tır.

Gözlerindeki rahatsızlıktan dolayı kendisine A’şâ lakabı verilmiş ve bu lakapla da meşhur olmuştur. Söylediği tek bir beyitle insanları makamından edecek, bir beyitle de meşhur edecek derecede belagatli bir dile sahiptir.

A’şâ bir gün Hz. Peygamber’i (s.a.s) öven bir kaside nazmederek Müslüman olmak üzere yollara düşer.
Ancak kendisinin Müslüman olmasıyla İslâmiyet’in hızla yayılacağını düşünen Mekkeli müşrikler onu bir şekilde fikrinden vazgeçirirler

Şiirimizin hikayesine gelirsek:

Şairimiz A’şâ, memleketi Yemame’ye giderken yolda bir kabilede konaklar. Bu kabilede Muhallak Kilabî adında malı ve rütbesi olmayan, o zamanlar kıymetsiz kabul edilen “kızları ve kızkardeşleri” dışında hiçbir şeyi bulunmayan bir adam vardı.


Kızlarıyla kimse evlenmek istemezdi. Söylediği şiirlerin etkisini bilen Muhallak’ın halası, A’şâ’nın kendi kabilelerinde istirahat ettiğini öğrenince soluğu yeğeninin yanında alır ve ona “Ebû Kilâb! Bu şair methettigi kimseyi yüceltir, hicvettiği kimseyi ise alçaltır.


Şiirleri çok tesirlidir. Ona ikramda bulun, belki senin için şiir söyler ve senin derecen yükselir.” der. Muhallak ise sahip olduğu tek malı olan devesini kesmek istemez. A'şâ'nın sözlerinin tesirini ve kaz gelecek yerden tavuk esirgenmeyeceğini bilen halası bu konuda ısrar eder.

Ancak Muhallak devesini kesmeye bir türlü yanaşmaz. Aklı başına geldiğinde ise A'şâ'nın ayrıldığını öğrenirler. Ama Muhallak kararını vermiştir. Şairimizi kapı kapı aratır, nihayetinde onu bulup deve eti ile içki ikram eder.


A'şâ, Muhallak'ın kendisine ikramda bulunmak için gösterdiği bu çaba karşısında çok etkilenir ve onun için bir kaside nazmeder.

Uykusuz kaldım, bu uykusuzluk da neyin nesi
Bende ne bir hastalık var ne de aşk musibeti
Yemin olsun ki nice gözler yöneldi
Tepede yanan ateşin alevlerine
İki üşümüş için yakıldı, ısındılar onda
Muhallak ve cömertlik geceledi ateşin etrafında


A'şâ kasidesini tamamladığında insanlar Muhallak'ın kızlarına talip olurlar. A’şâ’nın kasidesi sayesinde tüm kızlarını evlendiren Muhallak, zenginlik ve şöhret sahibi olur.

Kaynak: el-Eğânî

Mirkat.org
 

Benzer konular

Üst Ana Sayfa Alt