K
Çevrimdışı
Mısır’ın Sina Yarımadası’ndaki Selefi Cihadi hareket bir bildiri yayımlayarak Mısır polisinin son ihlallerini açıkladı. Hareket bu ihlallerin gelişigüzel yapılmadığını aksine planlı ve hedefli olduğunu belirtti. Ardından bu suçlara karışanlara kısas uygulanmasını talep etti.
Küresel Haber / Haber Merkezi / Özel Haber
Sina Yarımadası’ndaki Selefi Cihadi Hareket son bildirisinde yarımadada yaşanan son olayları büyük üzüntü ve endişe ile takip ettiklerini belirtti.
Bildiride polis tarafından uygulanan bu kanlı şiddet olaylarının türünün ilk örneği olmadığı ancak yine de herkesi şaşırttığı ifade edildi. 4 vatandaşın öldürüldüğü iki farklı olayın kesinlikle silah kullanmayı gerektirmeyen hadiseler olduğuna dikkat çekildi.
Bildiriye göre olaylardan ilkinde polisin çevirmek istediği bir taksi durmayarak kaçtı. Bunun üzerine polis görevlisi şoförün üzerine ateş açtı. Şoför kafasından vurularak olay yerinde hayatını kaybederken yanında oturan müşterisinin de sırtına iki kurşun isabet etti. Müşteri de daha sonra hayatını kaybetti. Vatandaşları öldüren polis görevlisi ise ödüllendirilir gibi başkent Kahire’ye tayin edildi!
İkinci olayda da bir başka polis görevlisi, pikap tarzı bir aracın sürücüsü ile yanındaki vatandaşın üzerine ateş açarak ikisini de öldürdü. Ardından cesetleri oldukça çirkin bir üslupla arabadan sürükleyerek çıkardı.
Bildiride şöyle devam edildi: ‘Bu olay, sokakta daha önce görülmemiş bir kargaşaya yol açtı. Katillerin yargılanıp kendilerine kısas uygulanması talep edildi. Ancak bu talepler ilgili birimlerce görmezden gelindi. Bu da öfkeyi daha da artırdı ve polis karakolu hedef alındı. Karakoldaki polisler öldürüldü.’
Bildiride bu hadisenin medyada çok farklı verildiği ise şu ifadelerle dile getirildi: ‘Daha önceden de ordu ve polisin hedefimiz olmadığını, silahımızın hem bizim hem ümmetimizin düşmanı olan Yahudilere çevrili olduğunu açıkladığımız halde medya kampanyası olayı Sina’da güvenliğin elden çıkması ve polis karakolunun hedef alınması gibi gösterip Sina’daki bazı cihadi grupları suçluyor.’ Hareket, bunun polisin suçlarını örtmek ve olayları polise saldırı ve şiddet olayları şeklinde gösterebilmek için kasıtlı yapıldığına dikkat çektikten sonra suçsuz yere öldürülen Müslümanların kanlarına karşılık acilen kısas uygulanmasını, bu olayların ardında duran ve teşvik eden yetkililerin de yargılanmasını talep etti.
Ardından bu olayların kendiliğinden gelişmiş değil aksine hususi düzenlenmiş olaylar olduğunu, Sina’da tekrar kontrolü ele geçirmek isteyen birimlerce düzenlendiğini, halkı bastırmak için bu tür olaylar çıkararak kamuoyunda kendilerini haklı gibi göstermeye çalıştıklarını belirtti.
Bildiride ayrıca Sina halkının su, gaz, yakıt gibi en temel ihtiyaç ve hizmetlerden dahi yoksun olduğu, kenara itildikleri, iş bulamadıkları bunlara ek olarak ispatsız delilsin toplu idam cezalarına çarptırılmaya devam edildikleri hatırlatıldı.
Son olarak ise şöyle dendi: ‘Dış düşman Yahudilere gelince, mücahid evlatlarınız Allah’ın lütfüyle kendilerini gözetlemekte, bağlarını koparmakta, komplolarını bozmakta ve hayallerini yıkmaktadır.’
Küresel Haber / Haber Merkezi / Özel Haber
Sina Yarımadası’ndaki Selefi Cihadi Hareket son bildirisinde yarımadada yaşanan son olayları büyük üzüntü ve endişe ile takip ettiklerini belirtti.
Bildiride polis tarafından uygulanan bu kanlı şiddet olaylarının türünün ilk örneği olmadığı ancak yine de herkesi şaşırttığı ifade edildi. 4 vatandaşın öldürüldüğü iki farklı olayın kesinlikle silah kullanmayı gerektirmeyen hadiseler olduğuna dikkat çekildi.
Bildiriye göre olaylardan ilkinde polisin çevirmek istediği bir taksi durmayarak kaçtı. Bunun üzerine polis görevlisi şoförün üzerine ateş açtı. Şoför kafasından vurularak olay yerinde hayatını kaybederken yanında oturan müşterisinin de sırtına iki kurşun isabet etti. Müşteri de daha sonra hayatını kaybetti. Vatandaşları öldüren polis görevlisi ise ödüllendirilir gibi başkent Kahire’ye tayin edildi!
İkinci olayda da bir başka polis görevlisi, pikap tarzı bir aracın sürücüsü ile yanındaki vatandaşın üzerine ateş açarak ikisini de öldürdü. Ardından cesetleri oldukça çirkin bir üslupla arabadan sürükleyerek çıkardı.
Bildiride şöyle devam edildi: ‘Bu olay, sokakta daha önce görülmemiş bir kargaşaya yol açtı. Katillerin yargılanıp kendilerine kısas uygulanması talep edildi. Ancak bu talepler ilgili birimlerce görmezden gelindi. Bu da öfkeyi daha da artırdı ve polis karakolu hedef alındı. Karakoldaki polisler öldürüldü.’
Bildiride bu hadisenin medyada çok farklı verildiği ise şu ifadelerle dile getirildi: ‘Daha önceden de ordu ve polisin hedefimiz olmadığını, silahımızın hem bizim hem ümmetimizin düşmanı olan Yahudilere çevrili olduğunu açıkladığımız halde medya kampanyası olayı Sina’da güvenliğin elden çıkması ve polis karakolunun hedef alınması gibi gösterip Sina’daki bazı cihadi grupları suçluyor.’ Hareket, bunun polisin suçlarını örtmek ve olayları polise saldırı ve şiddet olayları şeklinde gösterebilmek için kasıtlı yapıldığına dikkat çektikten sonra suçsuz yere öldürülen Müslümanların kanlarına karşılık acilen kısas uygulanmasını, bu olayların ardında duran ve teşvik eden yetkililerin de yargılanmasını talep etti.
Ardından bu olayların kendiliğinden gelişmiş değil aksine hususi düzenlenmiş olaylar olduğunu, Sina’da tekrar kontrolü ele geçirmek isteyen birimlerce düzenlendiğini, halkı bastırmak için bu tür olaylar çıkararak kamuoyunda kendilerini haklı gibi göstermeye çalıştıklarını belirtti.
Bildiride ayrıca Sina halkının su, gaz, yakıt gibi en temel ihtiyaç ve hizmetlerden dahi yoksun olduğu, kenara itildikleri, iş bulamadıkları bunlara ek olarak ispatsız delilsin toplu idam cezalarına çarptırılmaya devam edildikleri hatırlatıldı.
Son olarak ise şöyle dendi: ‘Dış düşman Yahudilere gelince, mücahid evlatlarınız Allah’ın lütfüyle kendilerini gözetlemekte, bağlarını koparmakta, komplolarını bozmakta ve hayallerini yıkmaktadır.’
