Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Soru Sitede Hükmü Nesh Edilen Ayetler ve Nedenlerini Anlatan Yazı Varsa Linkini Verir misiniz?

kanepe21 Çevrimdışı

kanepe21

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
selamun aleykum.sitede hükmü nesh edilen ayetler ve nedenlerini anlatan yazı mevcutsa linkini verebilir misiniz?ben bulamadımda.
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
NESH MESELESİ


Kur'an’da nesh üç kısma ayrılır.

1- Âyetin hükmünün ve okunmasının birlikte neshi.
2- Âyetin yalnız okunmasının neshi, hükmünün kalması.
3- Âyetin sadece hükmünün neshi, okunmasının kalması.

1- Âyetin hükmünün ve okunmasının neshi:

Böyle bir âyetin, hem okunması hem de hükmüyle amel edilmesi caiz değildir. Çünkü, âyet tamamıyla neshedilmiştir. İslâm'ın ilk devirlerinde, süt emzirme hakkında gelen âyette, bir kadın kendi çocuğu olmayan yabancı bir çocuğu doya doya on defa emzirmeyle, o çocuğun süt annesi sayılırdı. O kadının kendi çocukları da annelerini on defa emen çocuğun süt kardeşleri olurdu.
Süt emzirmeyle ilgili âyet, Hz. Aişe (r.a.)'den şu şekilde rivayet edilmiştir: "Kur'an-ı Kerimde «on defa emzirme vâki olursa, süt emzirmeyle ilgili hüküm meydana gelir» âyeti vardı. Daha sonra bu âyetin hükmü ve okunması beş defa malum emme ile neshedildi."

Fahreddin er-Râzi; "Hz. Aişe (R.A.)'den yapılan rivayette, âyetin birinci bölümü -on defa emzirmenin bilinmesi- hem okunma, hem de hükmü bakımından nesh edilmiştir. İkinci bölümü -beş defa. emzirmenin bilinmesi ise okunması bakımından nesh olunmuşsa da İmam Şafii (r.a.)'ye göre hükmü devam etmektedir." der.
( Fahreddin er-Razi age. C. 1 S. 230. İmam Şafii (ra)nin okunması nesholunan ayetin hükmünün devam edeceğini kabul etmesi ile. ondan sonra gelen Şafi sunnilerinin tümü aynı görüşü kabul etmişlerdir. Şafi mezhebinin fıkıh kitaplarında bu konu mevcuttur.)


2- Âyetin yalnız okunmasının neshi, hükmünün kalması:

Zerkeşi'nin «Burhan» kitabında dediği gibi eğer alimler, okunması nesh olunan âyetin hükmünün muteber olduğunu kabul ederlerse onunla amel olunur. Nitekim Nur suresinde okunması nesh olunan «Yaşlı bir erkekle yaşlı bir kadının (ikisi de evli) birbirleriyle veya ayrı ayrı başkalarıyla zina yapması ile Allah'ın azabı için elbette onları taşlayacaksınız, şüphesiz Allah (C.C.) yegâne galip ve hikmet sahibidir!» âyetinin hükmü baki ve geçerlidir.

Hatta Hz. Ömer (R.A.): «Eğer halkın "Ömer Allah (C.C.)'ın kitabına bir âyet ekledi." demeyeceklerini bilsem bu ayeti. Nur suresine elimle yazardım.» demektedir.
(Sahih-i Buhari)

Ebu Hayyan, Sahih kitabında Ubey bin Ka'b (R.A.)'dan naklen şöyle di*yor: «Ahzab suresi uzunluk bakımından Nur suresi kadardı. Sonra Ahzab suresinden bazı ayetler neshedilince kısaldı.» Ubey bin Ka'b (r.a.)'ın «Ahzab suresinden bazı âyetler neshedilince sure kısaldı.» ifadesi neshin olduğuna işaret eder.

Âyetin gerek hükmünün ve okunmasının neshi, gerekse hükmünün kal-mast okunmasının neshi şekilleri Kur'an-ı Kerimde azdır ve bulunması nadirdir. Cenab-ı Allah (c.c.) mukaddes kitabını, ihtiva ettiği hükümlerin İcra edilmesi ve okunarak sevab kazanılması için göndermiştir.

3- Âyetin sadece hükmünün neshi, okunmasının kalması:

Bu şekildeki nesh Kur'an-ı Kerim'de çoktur. Zerkeşi'nin dediği gibi 63 surede mevcuttur. Bu tür neshlere vasiyyet âyeti, iddet müddetiyle ilgili âyeti ve müşriklerle savaşmayı yasaklayan âyetleri gösterebiliriz.

Şeyh Hibbetullah bin Selâmet, neshedilen ve nesheden âyet ve hadisleri mevzu edinen kitabında özetle: «Şeriatta ilk neshedilen, namazın İki rekat olarak kılınmasını emreden ayetin hükmüdür. Daha sonra namazın dört rekat olarak kılınmasını emreden âyet nazil olunca, namazın iki rekat olarak kılınmasını emreden hüküm neshedildi. Bilahere önce Mescid-i Aksa'ya yönelerek namaz kılınmasını emreden âyetin gelişi. Aşure orucunun neshedilmesi ile onun yerine Ramazan ayında oruç tutulmasını emreden âyetin gelişi, müşriklerden yüz çevrilmesini emreden hükmün neshi ile onlarla cihad edilmesini emreden âyetin gelişi, ehl-i kitapla cizye verinceye kadar savaşın emredilmesi. Veraset hukukundaki bazı hükümlerin neshi ile bunların yerine yeni hükümlerin gelişi ve cahiliyet devri adetlerini belirten bütün işaretlerin neshi ki Hac'ta müslümanlar He cahiliyet adeti üzere hac yapan müşrik ve kitap ehlinin yapacakları ibadetlerin birbirinden ayrılmasını emreden âyetin gelişini görürüz.» der.


Ayetin Hükmü Neshedildiği Halde, Lafızlarının Okunmasının Hikmeti Nedir?

Zerkeşi: «Yukarıdaki soruya iki açıdan cevap verilebilir.

Birincisi:Kur'an-ı Kerim, ihtiva ettiği hükümlerin bilinip tatbik edilmesi için okunduğu gibi yalnız ibadet niyetiyle de okunur. Allah (C.C.) kelâmı olduğundan hükmü neshedilse de, lafızları ibâdet maksadıyla okunduğu için baki kalmıştır.

İkincisi: Nesh âyetleri, çoğu kez bir önceki âyette bulunan ağır bir hükmü hafifletmek için gönderilmiştir. Âyetin okunmasının kalışı, daha önceki hükmün ağırlığını ve Allah (C.C.)'ın kullarına vermiş olduğu nimetini hatırlatmak içindir.» [Zerkeşi - El Burhan fi Ulumil Kur an 80.] demektedir.


Kur'an, Sünnet (Hadis)'le Nesh Olunur Mu?

Alimler Kur’an’ın Kur'an’la sünnetin sünnette ve mütevatir bir haberin yalnız mütevatir bir haberle neshedilebileceği üzerinde ittifak etmişlerdir.

Diğer taraftan Kuran'ın sünnet (hadis) ile, mütevatir bir haberin ahâ-di bir haberle neshedilmesi konusunda alimler, ihtilaf etmişlerdir. İmam Şafi (r.a.)'ye göre âyeti, yalnız âyet nesheder. Âyetin hadiste neshedilmesi (caiz) değildir. Alimlerin cumhuruna göre bir âyet diğer bir âyetle neshedildiği gibi sahih bir hadisle de neshedilir. Çünkü âyet ve hadisin ihtiva ettiği hükümler yine Allah (c.c.)'ındır..


Ayetin hadisle neshedilemeyeceği hususunda Şafii'nin delilleri:

İmam Şafii (r.a.) «Biz neshettiğimiz (hükmünü diğer bir âyetle değiştirdiğimiz) veya unutturduğumuz (geri bıraktırdığımız) bir ayetin (yerine) ya ondan daha hayırlısını yahut onun benzerini getiririz.» ayetine dayanarak, ayetin hadisle neshedilmeyeceği görüşünü savunur. Bu görüşünü şu delillerle isbat eder.

Birincisi: Ayetteki «getiririz» ifadesini Allah (c.c.) kendisine isnat etmiştir. Bu da âyetin ancak ayetle neshedileceğini gösterir.

İkincisi: Âyetteki "ondan daha hayırlısını" ifadesinden anlaşılan, ayet veya hükmünün neshi ancak âyetle mümkündür. Çünkü sünnet (hadis), katiyyen âyetten hayırlı olamaz.

Üçüncüsü: Allah (c.c.)'ın «Allah'ın her şeye kemaliyle kadir olduğunu bilmedin mi?» ayeti, daha hayırlı bir hükmü getirmenin O'na mahsus ol*duğuna işaret eder. Bu buyruk, âyet veya hükmünün neshinin ancak O'na mahsus olduğunu gösterir.

Dördüncüsü:«Biz bir âyeti diğer bir âyetin yerine getirdiğimiz zaman.. (Nahl: 101) âyetindeki «bir âyeti diğer bir âyetin yerine» ifadesi, ayet veya hükmünün neshibinin yalnız âyetle olacağını açıkça gösterir. Çünkü «getiririz» tabirinde getirme işini kendisine isnat etmiştir. Bu delil İmam Şafii'nin (r.a.) en kuvvetli delilidir.


Cumhur'un delilleri:

Alimlerin cumhurunun Kur'an'ın sünnetle neshedilebileceğl hususunda bir çok delilleri vardır. Bunları özetle beyan ediyoruz.

A- Vasiyyet âyetinin neshi: "Birinize ölüm geldiği vakit, bir mal bırakacaksa, babası, annesi ve en yakın akrabası için meşru bir biçimde vasiyette bulunması, Allah'a karşı gelmekten sakınanlar üzerine yapılması gerekli bir hak olaral üzerinize yazıldı." (Bakara, 180) âyetindeki anaya, babaya ve yakın akrabaya, ölümden sonra bırakılacak maldan vasiyyet etme hükmünü Hz. Peygamber: «Ölen mal bırakmışsa ebeveyn ve akrabalarına vasiyette bulunsun. Bu sebeple varislerden biri lehine vasiyet yoktur.» meşhur hadisi ile neshetmiştir.
Bu da âyetin hükmünün sadece âyetle değil hadisle de neshedildiğini gösterir.
(Buhari , Muslim)

B- «Evli bir kadınla evli bir erkek zina yaptıkları zaman yüzer değnek vurun.» hükmü: «Zina eden kadınla zina eden erkeğin herbirine yüzer değnek vurun..» (Nur: 2) âyetiyle sabit iken Rasulullah (s.av.), kadın ve erkeğin ölünceye kadar taşlanmalarını emrederek ayetin hükmünü neshetmiştir. Burda hükmü nesheden Râsulullah (s.av.)'ın fiili hadisidir.

C. Alimlere göre Kur'an ve sünnetin ihtiva ettiği hükümlerin tümü isimleri değişik de olsa Allah (c.c.)'ındır. Zira Cenabı Hak, Rasulullah'ın hadisleri hakkında: «Kendi rey ve hevesinden söylemez O. O, kendisine (Allah'tan)gelen bir vahiyden başkası değildir.» (Necm: 3-4) buyurmaktadır.

D. Alimlerin cumhuru, Şafiî'nin delilleri hakkında «O'nun delilleri vazıh değildir. Zira âyetteki «daha hayırlısı» tabirinden maksat, bir nesheden hükmün, neshedilen hükümden daha hayırlı olmasıdır. Bu Allah (C.C.)'ın kullarının maslahatlarına göre zaman zaman hükümlerini değiştirmesi, O'nun ilminin kapsamı içindedir. Yoksa bir âyetin lafzı diğer bir ayetin lafzından daha hayırlıdır anlamına gelmez» demektedirler.
Hal böyle olunca nesheden hüküm ister âyet, ister hadis olsun neshedilen hükümden daha hayırlıdır. Zira onların hepsi alîm ve hakîm olan Allah (c.c.)'ın kullarına teşriîdir.

Cumhur'un görüşü, diğer görüşlere tercih edilir. Zira nesheden hükümlerin, nesholunan hükümlerden daha hayırlı ve daha faziletli oluşu, gelecekteki sevabı ve kullara qetirdiği kolaylıklardan dolayıdır. Bu konu*nun daha geniş izahı Usulü Fıkıh kitaplarında bulunur.
(Muhammed Ali Sabuni, Ahkâm Tefsiri, Şamil Yayınları: 1/80-82)




"Haberiniz olsun, rahat koltuğunda otururken kendisine benim bir hadisim ulaştığı zaman kişinin: "Bizimle sizin aranızda Allah'ın kitabı vardır. Onda nelere helâl denmişse onları helâl biliriz. Nelere de haram denmişse onları haram addederiz." diyeceği zaman yakındır. Bilin ki, Rasûlullah (s.a.v.)'ın haram kıldıkları da tıpkı Allah'ın haram ettikleri gibidir."


(Ebu Dâvud, Sünne, 6, (4604); Tirmizî, İlm 60, (2666); İbnu Mace, Mukaddime 2, (12))


'Benden sonra nebi gelmeyecek, alimler gelecek, halifeler gelecek, onlara tabi olan bana tabi olur, onlara asi olan bana asi olur.''
(Sahih Buhari 9.c. 1409., Sahih Buhari 11.c. s:181)


“Ben sizi serbest bıraktığım müddetçe siz de beni bırakınız. Zira, sizden öncekileri, suallerinin çokluğu ve peygamberleri üzerindeki ihtilâfları helâk etmiştir. Öyle ise sizi, bir şeyden nehy mi ettim ondan kaçının ; bir şey emrettiğim zaman da, onu elinizden geldiğince yapmaya çalışın. Soru sormayın.”
(Muslim, Hacc, 73, 1337)


"O kendi arzusu ile söylemez. O(nun söylediği) kendisine vahyedilenden başka birşey değildir."
(53. Necm Sûresi, 3-4)


İşte bütün bu hükümler, Allah'ın çizdiği sınırlardır. Her kim Allah'a ve O'nun peygamberine itaat ederse, Allah onu içlerinde sonsuza dek oturmak üzere, altından ırmaklar akan cennetlere koyacaktır. Bu ise büyük kurtuluştur!
(4. Nisa Sûresi, 31)


Ey iman edenler, Allah'a itaat edin, peygambere de itaat edin, sizden olan yetkililere de. Sonra bir şeyde anlaşmazlığa düştünüz mü, hemen Allah'a ve Peygamberine arz edin onu, eğer Allah'a ve ahiret gününe gerçekten inanan muminler iseniz. Bu hem hayırlı hem de netice itibariyle daha güzeldir.
(4.Nisa Sûresi, 59)


Yok, yok! Rabbine yemin ederim ki onlar aralarında çıkan çapraşık işlerde seni hakem yapıp, sonra da verdiğin hükümden nefislerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın tam bir teslimiyetle teslim olmadıkça iman etmiş olmazlar.
(4.Nisa Sûresi, 65)


Kim peygambere itaat ederse, Allah'a itaat etmiş olur, kim de yan çizerse, kendilerine seni gözcü de göndermedik!
(4.Nisa Sûresi, 80)



"Eğer siz Allah-u Teâlâ'yı seviyorsanız Bana uyun ki Allah-u Teâlâ'da sizi sevsin."

 
kanepe21 Çevrimdışı

kanepe21

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
yazı güzel ve açıklayızı okuduğğum kadarı ile.geri kalanınıda okuyacağım inşa.....benim aradığım cvp şöyle...dün akşam bir programı ailem izlerken istemeyerkte olsa bende dinledim.ve orda serkan tekin zina eden bir erkek ancak zina eden yada müşrik olan bir kadınla evlenmesini söyleyen ayetin müslümanlar için geçerli olmadığını söylemişti.bunu yakınında olan birine sordum bu ayetin nesh edildiğini söylediayrıca hüre hür,köleye köle ayetide öyleymiş.bende emim olmak ve daha sağlam bilgiye ulaşmak biçin siteden böyle bir yazı aradım ancak cvp bulamadım.
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Abdulmuiz ahi, Hadis Ayeti nesh edebilir mi?

NESH MESELESİ


Kur'an’da nesh üç kısma ayrılır.

1- Âyetin hükmünün ve okunmasının birlikte neshi.
2- Âyetin yalnız okunmasının neshi, hükmünün kalması.
3- Âyetin sadece hükmünün neshi, okunmasının kalması.

1- Âyetin hükmünün ve okunmasının neshi:

Böyle bir âyetin, hem okunması hem de hükmüyle amel edilmesi caiz değildir. Çünkü, âyet tamamıyla neshedilmiştir. İslâm'ın ilk devirlerinde, süt emzirme hakkında gelen âyette, bir kadın kendi çocuğu olmayan yabancı bir çocuğu doya doya on defa emzirmeyle, o çocuğun süt annesi sayılırdı. O kadının kendi çocukları da annelerini on defa emen çocuğun süt kardeşleri olurdu.
Süt emzirmeyle ilgili âyet, Hz. Aişe (r.a.)'den şu şekilde rivayet edilmiştir: "Kur'an-ı Kerimde «on defa emzirme vâki olursa, süt emzirmeyle ilgili hüküm meydana gelir» âyeti vardı. Daha sonra bu âyetin hükmü ve okunması beş defa malum emme ile neshedildi."

Fahreddin er-Râzi; "Hz. Aişe (R.A.)'den yapılan rivayette, âyetin birinci bölümü -on defa emzirmenin bilinmesi- hem okunma, hem de hükmü bakımından nesh edilmiştir. İkinci bölümü -beş defa. emzirmenin bilinmesi ise okunması bakımından nesh olunmuşsa da İmam Şafii (r.a.)'ye göre hükmü devam etmektedir." der.

( Fahreddin er-Razi age. C. 1 S. 230. İmam Şafii (ra)nin okunması nesholunan ayetin hükmünün devam edeceğini kabul etmesi ile. ondan sonra gelen Şafi sunnilerinin tümü aynı görüşü kabul etmişlerdir. Şafi mezhebinin fıkıh kitaplarında bu konu mevcuttur.)


2- Âyetin yalnız okunmasının neshi, hükmünün kalması:

Zerkeşi'nin «Burhan» kitabında dediği gibi eğer alimler, okunması nesh olunan âyetin hükmünün muteber olduğunu kabul ederlerse onunla amel olunur. Nitekim Nur suresinde okunması nesh olunan «Yaşlı bir erkekle yaşlı bir kadının (ikisi de evli) birbirleriyle veya ayrı ayrı başkalarıyla zina yapması ile Allah'ın azabı için elbette onları taşlayacaksınız, şüphesiz Allah (C.C.) yegâne galip ve hikmet sahibidir!» âyetinin hükmü baki ve geçerlidir.

Hatta Hz. Ömer (R.A.): «Eğer halkın "Ömer Allah (C.C.)'ın kitabına bir âyet ekledi." demeyeceklerini bilsem bu ayeti. Nur suresine elimle yazardım.» demektedir.

(Sahih-i Buhari)

Ebu Hayyan, Sahih kitabında Ubey bin Ka'b (R.A.)'dan naklen şöyle di*yor: «Ahzab suresi uzunluk bakımından Nur suresi kadardı. Sonra Ahzab suresinden bazı ayetler neshedilince kısaldı.» Ubey bin Ka'b (r.a.)'ın «Ahzab suresinden bazı âyetler neshedilince sure kısaldı.» ifadesi neshin olduğuna işaret eder.

Âyetin gerek hükmünün ve okunmasının neshi, gerekse hükmünün kal-mast okunmasının neshi şekilleri Kur'an-ı Kerimde azdır ve bulunması nadirdir. Cenab-ı Allah (c.c.) mukaddes kitabını, ihtiva ettiği hükümlerin İcra edilmesi ve okunarak sevab kazanılması için göndermiştir.

3- Âyetin sadece hükmünün neshi, okunmasının kalması:

Bu şekildeki nesh Kur'an-ı Kerim'de çoktur. Zerkeşi'nin dediği gibi 63 surede mevcuttur. Bu tür neshlere vasiyyet âyeti, iddet müddetiyle ilgili âyeti ve müşriklerle savaşmayı yasaklayan âyetleri gösterebiliriz.

Şeyh Hibbetullah bin Selâmet, neshedilen ve nesheden âyet ve hadisleri mevzu edinen kitabında özetle: «Şeriatta ilk neshedilen, namazın İki rekat olarak kılınmasını emreden ayetin hükmüdür. Daha sonra namazın dört rekat olarak kılınmasını emreden âyet nazil olunca, namazın iki rekat olarak kılınmasını emreden hüküm neshedildi. Bilahere önce Mescid-i Aksa'ya yönelerek namaz kılınmasını emreden âyetin gelişi. Aşure orucunun neshedilmesi ile onun yerine Ramazan ayında oruç tutulmasını emreden âyetin gelişi, müşriklerden yüz çevrilmesini emreden hükmün neshi ile onlarla cihad edilmesini emreden âyetin gelişi, ehl-i kitapla cizye verinceye kadar savaşın emredilmesi. Veraset hukukundaki bazı hükümlerin neshi ile bunların yerine yeni hükümlerin gelişi ve cahiliyet devri adetlerini belirten bütün işaretlerin neshi ki Hac'ta müslümanlar He cahiliyet adeti üzere hac yapan müşrik ve kitap ehlinin yapacakları ibadetlerin birbirinden ayrılmasını emreden âyetin gelişini görürüz.» der.


Ayetin Hükmü Neshedildiği Halde, Lafızlarının Okunmasının Hikmeti Nedir?

Zerkeşi: «Yukarıdaki soruya iki açıdan cevap verilebilir.

Birincisi:Kur'an-ı Kerim, ihtiva ettiği hükümlerin bilinip tatbik edilmesi için okunduğu gibi yalnız ibadet niyetiyle de okunur. Allah (C.C.) kelâmı olduğundan hükmü neshedilse de, lafızları ibâdet maksadıyla okunduğu için baki kalmıştır.

İkincisi: Nesh âyetleri, çoğu kez bir önceki âyette bulunan ağır bir hükmü hafifletmek için gönderilmiştir. Âyetin okunmasının kalışı, daha önceki hükmün ağırlığını ve Allah (C.C.)'ın kullarına vermiş olduğu nimetini hatırlatmak içindir.» [Zerkeşi - El Burhan fi Ulumil Kur an 80.] demektedir.


Kur'an, Sünnet (Hadis)'le Nesh Olunur Mu?

Alimler Kur’an’ın Kur'an’la sünnetin sünnette ve mütevatir bir haberin yalnız mütevatir bir haberle neshedilebileceği üzerinde ittifak etmişlerdir.

Diğer taraftan Kuran'ın sünnet (hadis) ile, mütevatir bir haberin ahâ-di bir haberle neshedilmesi konusunda alimler, ihtilaf etmişlerdir. İmam Şafi (r.a.)'ye göre âyeti, yalnız âyet nesheder. Âyetin hadiste neshedilmesi (caiz) değildir. Alimlerin cumhuruna göre bir âyet diğer bir âyetle neshedildiği gibi sahih bir hadisle de neshedilir. Çünkü âyet ve hadisin ihtiva ettiği hükümler yine Allah (c.c.)'ındır..


Ayetin hadisle neshedilemeyeceği hususunda Şafii'nin delilleri:

İmam Şafii (r.a.) «Biz neshettiğimiz (hükmünü diğer bir âyetle değiştirdiğimiz) veya unutturduğumuz (geri bıraktırdığımız) bir ayetin (yerine) ya ondan daha hayırlısını yahut onun benzerini getiririz.» ayetine dayanarak, ayetin hadisle neshedilmeyeceği görüşünü savunur. Bu görüşünü şu delillerle isbat eder.

Birincisi: Ayetteki «getiririz» ifadesini Allah (c.c.) kendisine isnat etmiştir. Bu da âyetin ancak ayetle neshedileceğini gösterir.

İkincisi: Âyetteki "ondan daha hayırlısını" ifadesinden anlaşılan, ayet veya hükmünün neshi ancak âyetle mümkündür. Çünkü sünnet (hadis), katiyyen âyetten hayırlı olamaz.

Üçüncüsü: Allah (c.c.)'ın «Allah'ın her şeye kemaliyle kadir olduğunu bilmedin mi?» ayeti, daha hayırlı bir hükmü getirmenin O'na mahsus ol*duğuna işaret eder. Bu buyruk, âyet veya hükmünün neshinin ancak O'na mahsus olduğunu gösterir.

Dördüncüsü:«Biz bir âyeti diğer bir âyetin yerine getirdiğimiz zaman.. (Nahl: 101) âyetindeki «bir âyeti diğer bir âyetin yerine» ifadesi, ayet veya hükmünün neshibinin yalnız âyetle olacağını açıkça gösterir. Çünkü «getiririz» tabirinde getirme işini kendisine isnat etmiştir. Bu delil İmam Şafii'nin (r.a.) en kuvvetli delilidir.


Ayetin hadisle neshedileceği hususunda Cumhur'un delilleri:

Alimlerin cumhurunun Kur'an'ın sünnetle neshedilebileceğl hususunda bir çok delilleri vardır. Bunları özetle beyan ediyoruz.

A- Vasiyyet âyetinin neshi: "Birinize ölüm geldiği vakit, bir mal bırakacaksa, babası, annesi ve en yakın akrabası için meşru bir biçimde vasiyette bulunması, Allah'a karşı gelmekten sakınanlar üzerine yapılması gerekli bir hak olaral üzerinize yazıldı." (Bakara, 180) âyetindeki anaya, babaya ve yakın akrabaya, ölümden sonra bırakılacak maldan vasiyyet etme hükmünü Hz. Peygamber: «Ölen mal bırakmışsa ebeveyn ve akrabalarına vasiyette bulunsun. Bu sebeple varislerden biri lehine vasiyet yoktur.» meşhur hadisi ile neshetmiştir.
Bu da âyetin hükmünün sadece âyetle değil hadisle de neshedildiğini gösterir.

(Buhari , Muslim)

B- «Evli bir kadınla evli bir erkek zina yaptıkları zaman yüzer değnek vurun.» hükmü: «Zina eden kadınla zina eden erkeğin herbirine yüzer değnek vurun..» (Nur: 2) âyetiyle sabit iken Rasulullah (s.av.), kadın ve erkeğin ölünceye kadar taşlanmalarını emrederek ayetin hükmünü neshetmiştir. Burda hükmü nesheden Râsulullah (s.av.)'ın fiili hadisidir.

C. Alimlere göre Kur'an ve sünnetin ihtiva ettiği hükümlerin tümü isimleri değişik de olsa Allah (c.c.)'ındır. Zira Cenabı Hak, Rasulullah'ın hadisleri hakkında: «Kendi rey ve hevesinden söylemez O. O, kendisine (Allah'tan) gelen bir vahiyden başkası değildir.» (Necm: 3-4) buyurmaktadır.

D. Alimlerin cumhuru, Şafiî'nin delilleri hakkında «O'nun delilleri vazıh değildir. Zira âyetteki «daha hayırlısı» tabirinden maksat, bir nesheden hükmün, neshedilen hükümden daha hayırlı olmasıdır. Bu Allah (C.C.)'ın kullarının maslahatlarına göre zaman zaman hükümlerini değiştirmesi, O'nun ilminin kapsamı içindedir. Yoksa bir âyetin lafzı diğer bir ayetin lafzından daha hayırlıdır anlamına gelmez» demektedirler.
Hal böyle olunca nesheden hüküm ister âyet, ister hadis olsun neshedilen hükümden daha hayırlıdır. Zira onların hepsi alîm ve hakîm olan Allah (c.c.)'ın kullarına teşriîdir.

Cumhur'un görüşü, diğer görüşlere tercih edilir. Zira nesheden hükümlerin, nesholunan hükümlerden daha hayırlı ve daha faziletli oluşu, gelecekteki sevabı ve kullara qetirdiği kolaylıklardan dolayıdır. Bu konu*nun daha geniş izahı Usulü Fıkıh kitaplarında bulunur.

(Muhammed Ali Sabuni, Ahkâm Tefsiri, Şamil Yayınları: 1/80-82)



"Haberiniz olsun, rahat koltuğunda otururken kendisine benim bir hadisim ulaştığı zaman kişinin: "Bizimle sizin aranızda Allah'ın kitabı vardır. Onda nelere helâl denmişse onları helâl biliriz. Nelere de haram denmişse onları haram addederiz." diyeceği zaman yakındır. Bilin ki, Rasûlullah (s.a.v.)'ın haram kıldıkları da tıpkı Allah'ın haram ettikleri gibidir."

(Ebu Dâvud, Sünne, 6, (4604); Tirmizî, İlm 60, (2666); İbnu Mace, Mukaddime 2, (12))

'Benden sonra nebi gelmeyecek, alimler gelecek, halifeler gelecek, onlara tabi olan bana tabi olur, onlara asi olan bana asi olur.''

(Sahih Buhari 9.c. 1409., Sahih Buhari 11.c. s:181)

“Ben sizi serbest bıraktığım müddetçe siz de beni bırakınız. Zira, sizden öncekileri, suallerinin çokluğu ve peygamberleri üzerindeki ihtilâfları helâk etmiştir. Öyle ise sizi, bir şeyden nehy mi ettim ondan kaçının ; bir şey emrettiğim zaman da, onu elinizden geldiğince yapmaya çalışın. Soru sormayın.
(Muslim, Hacc, 73, 1337)

"O kendi arzusu ile söylemez. O(nun söylediği) kendisine vahyedilenden başka birşey değildir."

(53. Necm Sûresi, 3-4)

İşte bütün bu hükümler, Allah'ın çizdiği sınırlardır. Her kim Allah'a ve O'nun peygamberine itaat ederse, Allah onu içlerinde sonsuza dek oturmak üzere, altından ırmaklar akan cennetlere koyacaktır. Bu ise büyük kurtuluştur!
(4. Nisa Sûresi, 31)

Ey iman edenler, Allah'a itaat edin, peygambere de itaat edin, sizden olan yetkililere de. Sonra bir şeyde anlaşmazlığa düştünüz mü, hemen Allah'a ve Peygamberine arz edin onu, eğer Allah'a ve ahiret gününe gerçekten inanan muminler iseniz. Bu hem hayırlı hem de netice itibariyle daha güzeldir.
(4.Nisa Sûresi, 59)

Yok, yok! Rabbine yemin ederim ki onlar aralarında çıkan çapraşık işlerde seni hakem yapıp, sonra da verdiğin hükümden nefislerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın tam bir teslimiyetle teslim olmadıkça iman etmiş olmazlar.
(4.Nisa Sûresi, 65)

Kim peygambere itaat ederse, Allah'a itaat etmiş olur, kim de yan çizerse, kendilerine seni gözcü de göndermedik!
(4.Nisa Sûresi, 80)


"Eğer siz Allah-u Teâlâ'yı seviyorsanız Bana uyun ki Allah-u Teâlâ'da sizi sevsin." Muhammed (S.A.V.)



İSLAM'DA RECM SABİTTİR
https://www.islam-tr.org/konu/islamda-recm-sabittir.10976/
 
İZZETLİ Çevrimdışı

İZZETLİ

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
3- Âyetin sadece hükmünün neshi, okunmasının kalması:

Bu şekildeki nesh Kur'an-ı Kerim'de çoktur. Zerkeşi'nin dediği gibi 63 surede mevcuttur. Bu tür neshlere vasiyyet âyeti, iddet müddetiyle ilgili âyeti ve müşriklerle savaşmayı yasaklayan âyetleri gösterebiliriz.

Şeyh Hibbetullah bin Selâmet, neshedilen ve nesheden âyet ve hadisleri mevzu edinen kitabında özetle: «Şeriatta ilk neshedilen, namazın İki rekat olarak kılınmasını emreden ayetin hükmüdür. Daha sonra namazın dört rekat olarak kılınmasını emreden âyet nazil olunca, namazın iki rekat olarak kılınmasını emreden hüküm neshedildi. Bilahere önce Mescid-i Aksa'ya yönelerek namaz kılınmasını emreden âyetin gelişi. Aşure orucunun neshedilmesi ile onun yerine Ramazan ayında oruç tutulmasını emreden âyetin gelişi, müşriklerden yüz çevrilmesini emreden hükmün neshi ile onlarla cihad edilmesini emreden âyetin gelişi, ehl-i kitapla cizye verinceye kadar savaşın emredilmesi. Veraset hukukundaki bazı hükümlerin neshi ile bunların yerine yeni hükümlerin gelişi ve cahiliyet devri adetlerini belirten bütün işaretlerin neshi ki Hac'ta müslümanlar He cahiliyet adeti üzere hac yapan müşrik ve kitap ehlinin yapacakları ibadetlerin birbirinden ayrılmasını emreden âyetin gelişini görürüz.» der.

ahi kuranda namazın kaç rekat olacağı yazıyor mu bildiğim yazmadığıydı konuya açıklık getirebilirmisin Allah cc razı olsun
 
karaziz Çevrimdışı

karaziz

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
selamun aleyküm hocalar ben kuranda nesih olmadığına inanıyorum konuyla ilgili birkaç kelam edecktim sırf buyüzden üye oldum nesih nasıl olabilir Allah geleceği göremiyormuki değişteceği kurana hem değişmez hükmünü koyup sonrada nesih var der kuranın hükümleri değişmez haaa bunu böyle belleyin tevratmı zeburmu incilmi bu kitap vallahi yakında dalga geçtiğimiz Hristiyanlar gibi olacağız şu hadis şöyle bu hadis böyle derken mezhep savaşları en sonunda hadis kitaplarını toplayıp yakıp 4 tane büyük hadis kitabı var bunlara uyun kurana dahi gerek yok diyeceğiz bu konuda ünlü alimlerin görüşlerine baktığımda (Mevlana gibi) nesih ayetindeki ayet anlamının kuran ayeti değil mucize yada delil olarak hatta felaket olarak kullanıldığına Mevlana değinmiş ve bazı kişilerin(mübarek insanların) Allahın dilediği felaketi duaları ile değiştirebilldiğini/erteleyebildiğini beyan etmiş ayrıca eski dinlerin hükümlerinden bahsediyor diyende var ancak kuranda değişitirelcek bir ayet zaten neden konsun saçma değilmi hadisle dahi ayet değiştirmeye kalkanlar var Allah aşkına şu nesih iddasından vazgeçin kuranı lekemelekten başka bir şey yapmıyorsunuz kıble ayeti var hiç şüphe götürmeyecek şekilde nesihe delil gösteriliyor biz yönümüzü bilmediğimiz zaman namaza dururken herhangi bir yöne dönmüyormuyuz ozaman kıble ayetide önceki yön ayetinini kaldırmamıştır Allah aşkına kuranda nesih var demeyin sizler tarikatlarınızın şeyhlerine inanmaya devam edin sakın ha kurandaki gibi aklınızı kullanmaya çalışmayın maazallah şıhlar şeyler fıkıhçılar peygamberi yalanlıyor diye sizi dinden aforoz ederlerde cehennemlik olursunuz rabbim sen biz Müslümanları birbirine bağlı bir duvar gibi savaşan nesil eyle aramızdaki anlaşmazlıklarda şüphesiz sen hüküm gününde hüküm vereceksin
Allah'a emanet....
 
karaziz Çevrimdışı

karaziz

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
Kuranda 3 vakit namaz yazar sabah akşam ve orta namaz olan öğle... bunlar farz olarak belirtilmiştir diğer namazalar ekstraya girer...
ayrıca namaza durduğunda sesini yükseltme ve tamamen kısma orta ses duaları kurandan kolayına gelen ile oku der kalan iki rekat namaz zannımca sahabeler ve peygamber efendimiz çokça namaz kıldığından kuranda zikir olarak tesbihat olarak geçen iki vaktin namaz ritüeline dönüşmesiyle farz namazlara eklenmiştir ancak şunu belirteyim namazı 5 değil 3 vakit kılın demiyorum ne kadar çok kılınrsa okadar iyidir ama bence üzerimize farz olan 3 vakittir kuran bana yeter size yetmiyorsa sizler kuran ayetlerini bırakıp hadislerle hüküm vermeye devam edin şunu da sizlere sormadan edemeyeceğim kuran hükümleri kıyamete kadar devam edecektir yani zaman ve koşuldan bağımsızdır ancak hz peygamber efendimizin sahih olan bir hadisi o günkü şartlara ve zamana göre hüküm ifade etmezmi yani ogünkü şartlar bugün olsa aynı duruma aynı hükmü verirmiydi acaba?
hadisleri yok sayalım demiyorum ama akıl bilim süzgecinden geçirip dinimizin ve şeriatin çerçevesi, anayasası olan kurana zıt olanlarla karşılaştığımızda kuranı esas almak benim mantığıma yatandır.
sizleri sevgi ve saygıyla selamlıyorum....
 
ez-Zehebî Çevrimdışı

ez-Zehebî

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Kuranda 3 vakit namaz yazar sabah akşam ve orta namaz olan öğle... bunlar farz olarak belirtilmiştir diğer namazalar ekstraya girer...
ayrıca namaza durduğunda sesini yükseltme ve tamamen kısma orta ses duaları kurandan kolayına gelen ile oku der kalan iki rekat namaz zannımca sahabeler ve peygamber efendimiz çokça namaz kıldığından kuranda zikir olarak tesbihat olarak geçen iki vaktin namaz ritüeline dönüşmesiyle farz namazlara eklenmiştir ancak şunu belirteyim namazı 5 değil 3 vakit kılın demiyorum ne kadar çok kılınrsa okadar iyidir ama bence üzerimize farz olan 3 vakittir kuran bana yeter size yetmiyorsa sizler kuran ayetlerini bırakıp hadislerle hüküm vermeye devam edin şunu da sizlere sormadan edemeyeceğim kuran hükümleri kıyamete kadar devam edecektir yani zaman ve koşuldan bağımsızdır ancak hz peygamber efendimizin sahih olan bir hadisi o günkü şartlara ve zamana göre hüküm ifade etmezmi yani ogünkü şartlar bugün olsa aynı duruma aynı hükmü verirmiydi acaba?
hadisleri yok sayalım demiyorum ama akıl bilim süzgecinden geçirip dinimizin ve şeriatin çerçevesi, anayasası olan kurana zıt olanlarla karşılaştığımızda kuranı esas almak benim mantığıma yatandır.
sizleri sevgi ve saygıyla selamlıyorum....
Bence 3 vakittir mi? Sen kimsin ki? Namazın 5 vakit değil, 3 vakit olduğunu söyleyenler ümmetin icması ile kafirdir. Böyle diyenler dinin tamamını şüphe içinde bırakan zındık kafirlerdir.
 
karaziz Çevrimdışı

karaziz

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
Bence 3 vakittir mi? Sen kimsin ki? Namazın 5 vakit değil, 3 vakit olduğunu söyleyenler ümmetin icması ile kafirdir. Böyle diyenler dinin tamamını şüphe içinde bırakan zındık kafirlerdir.
Bravo kardeşim bravo sana ben zınnıkım ben kafirim Sen dünyanın en büyük Müslümanısın ben kuranda yazanı sana aktardım sen ister 5 ister 40 rekat kıl ancak Ben son mesajımı yazarken seninki gibi sert bir eleştiriyi bekliyordum hatta daha sertleride gelecektir ben Rabbime İnanıyorum onun ayetlerinin gerçek olduğuna Hz muhammed SAV efendimizin son peygamber olduğuna...
sana fikrimi söyledim bunu ispatlayan ayetler zaten mevcut sana yüzlerce hadiste bulurum istersen sende Google a yazsan bulursun
islamda kaç mezhep var ya seninki doğru değilse ya benimki doğru değilse mezhepler kalkmadan güçlü bir islam alemi oluşabilirmi bunun yolu nedir güzel kardeşim bu kadar mezhebi nasıl birleştiricez ben bunun yolunun sadece kuranın baz alınmasıyla olabileceğine inanıyorum
hem hüküm gününde rabbim sormayaakmı sen neye göre bu kanıya vardın destur verirse rabbim ben diyemezmiyim Allahım ben bu ayetlere dayandım eğer kusurum varsa bağışla bana verdiğin akıl ile buna karar verdim bilmeden hata yaptımsa rahmetine sığınırım
Allaha sana sorduğunda bu kuluma nasıl zınnık kafir dedin derse ben sana hakkımı helal ediyorum ama Allah bunun hesabını soracaktır emin ol.
 
ez-Zehebî Çevrimdışı

ez-Zehebî

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Bravo kardeşim bravo sana ben zınnıkım ben kafirim Sen dünyanın en büyük Müslümanısın ben kuranda yazanı sana aktardım sen ister 5 ister 40 rekat kıl ancak Ben son mesajımı yazarken seninki gibi sert bir eleştiriyi bekliyordum hatta daha sertleride gelecektir ben Rabbime İnanıyorum onun ayetlerinin gerçek olduğuna Hz muhammed SAV efendimizin son peygamber olduğuna...
sana fikrimi söyledim bunu ispatlayan ayetler zaten mevcut sana yüzlerce hadiste bulurum istersen sende Google a yazsan bulursun
islamda kaç mezhep var ya seninki doğru değilse ya benimki doğru değilse mezhepler kalkmadan güçlü bir islam alemi oluşabilirmi bunun yolu nedir güzel kardeşim bu kadar mezhebi nasıl birleştiricez ben bunun yolunun sadece kuranın baz alınmasıyla olabileceğine inanıyorum
hem hüküm gününde rabbim sormayaakmı sen neye göre bu kanıya vardın destur verirse rabbim ben diyemezmiyim Allahım ben bu ayetlere dayandım eğer kusurum varsa bağışla bana verdiğin akıl ile buna karar verdim bilmeden hata yaptımsa rahmetine sığınırım
Allaha sana sorduğunda bu kuluma nasıl zınnık kafir dedin derse ben sana hakkımı helal ediyorum ama Allah bunun hesabını soracaktır emin ol.
Bir cevap yazayım diyecektim daldan dala konudan konuya atlıyorsun. İlk mesajında Celaleddin Rumi'ye ünlü alim diyerek, Rumi hakkında cehaletini ortaya koymuşsun. Namazın 5 değil de 3 vakit olduğuna dair sarih, şüpheye ve tevile açık olmayacak şekilde bir âyet veyahut hadis getir bakalım.
 
karaziz Çevrimdışı

karaziz

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
Bir cevap yazayım diyecektim daldan dala konudan konuya atlıyorsun. İlk mesajında Celaleddin Rumi'ye ünlü alim diyerek, Rumi hakkında cehaletini ortaya koymuşsun. Namazın 5 değil de 3 vakit olduğuna dair sarih, şüpheye ve tevile açık olmayacak şekilde bir âyet veyahut hadis getir bakalım.


“Gündüzün iki bölümünde ve gecenin gündüze yakın zamanlarında namaz kıl. Çünkü iyilikler, kötülükleri giderir. Bu, aklını başına alacaklar için bir hatırlatmadır.” (Hud, 11/114)



siz bu ayete inanmazsınız ama size hadis lazım değilmi
 
Muhammed087 Çevrimdışı

Muhammed087

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
“Gündüzün iki bölümünde ve gecenin gündüze yakın zamanlarında namaz kıl. Çünkü iyilikler, kötülükleri giderir. Bu, aklını başına alacaklar için bir hatırlatmadır.” (Hud, 11/114)



siz bu ayete inanmazsınız ama size hadis lazım değilmi

KUR’AN-I KERİM’DE 5 VAKİT NAMAZ

حَافِظُواْ عَلَى الصَّلَوَاتِ والصَّلاَةِ الْوُسْطَى وَقُومُواْ لِلّهِ قَانِتِينَ
"Namazlara ve orta namaza devam edin. Allah'a saygı ve bağlılık içinde namaz kılın." (Bakara 238)

Arabca'da çoğul takısı Türkçe'de olduğu gibi 2 ve sonrası değildir , 3 ve sonrası içindir.
Namazlara diyerek en az 3 oluyor , ayrıyetten birde orta namaz diyor , toplam 4 oluyor. Fakat 4 olunca orta olmaz. 5 olmalı ki orta namaz olsun .

5 vakit Namazı 2-3 ile sınırlayanlar NAMAZLAR ifadesinden utanmak ve açıklamak zorundadırlar !!!

https://www.islam-tr.org/konu/kur’an-i-kerim’de-5-vakit-namaz.8069/
 
ez-Zehebî Çevrimdışı

ez-Zehebî

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
“Gündüzün iki bölümünde ve gecenin gündüze yakın zamanlarında namaz kıl. Çünkü iyilikler, kötülükleri giderir. Bu, aklını başına alacaklar için bir hatırlatmadır.” (Hud, 11/114)



siz bu ayete inanmazsınız ama size hadis lazım değilmi
Gündüzün iki bölümünde ifadesinden 2 vakit, gecenin gündüze yakın zamanlarında ifadesinden en az 3 vakit olduğu anlaşılıyor. Zira ÇOĞUL bir kelime var. Yani ayette senin anladığın gibi 3 değil bilakis 5 vakit namaz emri var.
 
karaziz Çevrimdışı

karaziz

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
O halde, onların söylediklerine sabret ve güneşin doğuşundan ve batışından önce Rabbini hamd ile tespih et. Gece vakitlerinde ve gündüzün uçlarında da tespih et ki hoşnut olasın." (Taha, 20/130) iyte buda teşbih ve zikir ayeti dediğim ayet bu ayetteki vakitler namaza dönmüş dedim bu kötü demedim namaz daha faziletlidir dilede ekliyorum kimseye namazı yanlış kılıyorsunuz vakitleri yanlış biliyorsunuz demedim. sadece bu zikir ve tesbihat namaza remzetmektedir diye bir görüş birliği var ancak namaz gibi bir mühim konuda soru işaretleri olamaz kuranın dili açıktır özellikle böyle konularda müteşabih ayetlerde durum farklı tabi...

Ayrıca Mevlana ölüp gitmiş 800 sene oluyor adamın kitaplarını okuyanlar Müslüman oluyor hala islama hizmet ediyor gibime geliyor.bence çok büyük bir alim ama sana göre değil ölmüş adam birde küfredin arkasından mezarınıda yakın !!! size göre hoca şöyle olmalı hah 3mü dedi vurun kafasını yok yok vurmak olmaz kuranda işkence yasaklanmış ancak hadislerle recm var bunu recm edelim yok yok bunu yakalım evet en güzeli yakmak böylesini ateş temizler diyen hoca alimdir.

arkadaşlar ayeti hadislere uydurmaya çalışmayalım tamam 3 işte zorunlu olan orta namaz bu çoğulun içinde iranda şii ler 3 vakit kılıyor haa adamlar şii diye öldürelim yok edelim dimi onlar zınnık kafir kesin bilgiyle biliyoruzki onlar cehennemlik ????5 vakit kılmak daha faziletli tabiki hatta duhan suresinde gecenin bir bölümünde kılanan faziletli bir namazdan da bahsediyor ben size 5 vakit namazınızı 3 e indirin demiyorum kuranda yazan bu diyorum ben size ölümü gösterdim belki sıtmaya razı olursunuz şafilerde sünnet kılmıyor ama cuma namazlarını 16 rekat kılıyorlardı sonra hanifilerde cumayı 16 rekat kılmaya başladı sizcede bu namaz vakitlerindeki rekatlardaki abdesti bozan durumlarda ki farklılıklar neye dayanıyor her mezhep bunları tabiki hadislere dayandırıyor nasıl olacak ben tek bir ümmet olsun istilorum bu olamazmı maliki mezhebinin abdestini bozan benimkini bozmuyor benimkini bozan onunkini bozmuyor ozaman ikimizden birinin namazı kabul olmuyor????ama bununda cevabı var hangi mezheptensen onun şartlarına uy ozaman tamam diyorlar Allah Allah nasıl oluyor benim bildiğim doğru tektir Allah gibi tek bir tane doğru olur.
 
T Çevrimdışı

taevhidicin

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
O halde, onların söylediklerine sabret ve güneşin doğuşundan ve batışından önce Rabbini hamd ile tespih et. Gece vakitlerinde ve gündüzün uçlarında da tespih et ki hoşnut olasın." (Taha, 20/130) iyte buda teşbih ve zikir ayeti dediğim ayet bu ayetteki vakitler namaza dönmüş dedim bu kötü demedim namaz daha faziletlidir dilede ekliyorum kimseye namazı yanlış kılıyorsunuz vakitleri yanlış biliyorsunuz demedim. sadece bu zikir ve tesbihat namaza remzetmektedir diye bir görüş birliği var ancak namaz gibi bir mühim konuda soru işaretleri olamaz kuranın dili açıktır özellikle böyle konularda müteşabih ayetlerde durum farklı tabi...

Ayrıca Mevlana ölüp gitmiş 800 sene oluyor adamın kitaplarını okuyanlar Müslüman oluyor hala islama hizmet ediyor gibime geliyor.bence çok büyük bir alim ama sana göre değil ölmüş adam birde küfredin arkasından mezarınıda yakın !!! size göre hoca şöyle olmalı hah 3mü dedi vurun kafasını yok yok vurmak olmaz kuranda işkence yasaklanmış ancak hadislerle recm var bunu recm edelim yok yok bunu yakalım evet en güzeli yakmak böylesini ateş temizler diyen hoca alimdir.

arkadaşlar ayeti hadislere uydurmaya çalışmayalım tamam 3 işte zorunlu olan orta namaz bu çoğulun içinde iranda şii ler 3 vakit kılıyor haa adamlar şii diye öldürelim yok edelim dimi onlar zınnık kafir kesin bilgiyle biliyoruzki onlar cehennemlik ????5 vakit kılmak daha faziletli tabiki hatta duhan suresinde gecenin bir bölümünde kılanan faziletli bir namazdan da bahsediyor ben size 5 vakit namazınızı 3 e indirin demiyorum kuranda yazan bu diyorum ben size ölümü gösterdim belki sıtmaya razı olursunuz şafilerde sünnet kılmıyor ama cuma namazlarını 16 rekat kılıyorlardı sonra hanifilerde cumayı 16 rekat kılmaya başladı sizcede bu namaz vakitlerindeki rekatlardaki abdesti bozan durumlarda ki farklılıklar neye dayanıyor her mezhep bunları tabiki hadislere dayandırıyor nasıl olacak ben tek bir ümmet olsun istilorum bu olamazmı maliki mezhebinin abdestini bozan benimkini bozmuyor benimkini bozan onunkini bozmuyor ozaman ikimizden birinin namazı kabul olmuyor????ama bununda cevabı var hangi mezheptensen onun şartlarına uy ozaman tamam diyorlar Allah Allah nasıl oluyor benim bildiğim doğru tektir Allah gibi tek bir tane doğru olur.
problem şu ki siz ayeti okuyor ve hemen yorumluyorsunuz. fakat kuran arapçadır ve turkce mealleri orjinalini karşılamaz haliylebir ayet yorumlanir iken dil bilgisi de göz önüne alınır.
mesela biz çoğul kelimeleri en az 2 icin kullaniriz araplar 3 için. yani bir şeyin çoğul olması 3 ile mumkundur arapcada. ayette bahsi gecen konu buna gore düşünülür.

boşuna arapça bilmenin gerekliliği vurgulanmiyor...
 
Üst Ana Sayfa Alt