Siz bakmayın kutlu doğumların kutlanıldığına, Peygamber (s.a.s) üzerine şiirler ve kasideler yazıldığına ve “seni seviyoruz ya Resulallah,senin yoluna canımız kurban” denildiğine.
İnanın Peygamber şu an gelse, bu Müslümanım diye geçinen çoğu insanlar onu kovmak için harekete geçeceklerdir. Çünkü peygamberi sevdiğini söyleyen çoğu insan, peygamber gelse onu inkar edecek bir hayat tarzı yaşıyorlar.
En basitinden peygamber (s.a.s) sakalı jilete vurmayacaksınız uzatacaksınız dese, aha düşman oldu erkeklerin %80’i…
Kadınlara tam tesettürü emretse, aha düşman oldu kadınların %95’i…
Demokrasiyi kaldırıp raşid-i hilafeti getirse üst tabakalar, faizi kaldırsa para babaları, zinayı ve içkiyi yasaklasa gençler, zina hanelerin yasaklasa eğlence aşıkları, çıplaklığı yasaklasa turizm şirketleri ayağa fırlayacak…
Rüşveti yasaklasa memurlar, kan davasını yasaklasa aşiretler, Allah’ın indirdiğiyle hükmetse siyasiler, şer’i mahkemeleri kursa hukukçular, cihadı emretse askerîler cephe alacaklar ona karşı…
Şarkıcıları yasaklasa zevk düşkünleri, çalgı aletlerini yasaklasa müzik aşıkları,heykeli ve heykelciliği yasaklasa heykeltraşlar ve heykel üzerinde geçinen putçular düşman olacak ona…
Hırsızın elini kesse sivil toplum kuruluşları, katile kısas uygulasa hümanistler, birden fazla evliliği serbest yapsa feministler defedecek onu …
Demokrasinin mezhebleri hükmündeki partileri kaldırsa particiler, cumayı tatil yapsa ehli kitap, zekatı toplasa salebe zihniyetliler düşman olacak ona…
Balo, konser ve iğrenç dizileri kaldırsa sanatseverler, tavlayı yasaklasa kahveciler, ülke sınırlarını kaldırsa ırkçılar miting meydanlarına dökülecektir ona karşı…
Borsayı kapatsa sanayiciler ve işadamları,namaz saati kepenkleri kapattırsa esnaf, yılbaşı vb. gün ve geceleri kaldırsa gavur sevicileri saldırıya geçecektir ona karşı…
Ehli kitaptan cizye alsa diyalogcular, kürtajı yasaklasa pislik sevdalısı zinakârlar, zina edenlere recm uygulasa insan hakları savunucuları sürgün edeceklerdir onu…
Kendi sünnetine uymaya çağırsa mealci ve hadis inkarcıları, Allah’ın hükmüne kayıtsız şartsız teslim olmaya çağırsa aydın ve filozoflar kovacaklardır onu…
Kutlu doğummuş… Peygamberin doğumundan zarar gelmez ki. İsterse 1000 tane peygamber doğsun. İslamın en büyük düşmanlarından olan -peygamber efendimizin amcası- Ebu Leheb bile yeğeni doğduğunda, doğumunun şerefine kurban kesmiştir. Asıl tehlike doğan peygamber değil. Asıl tehlike liderliğe yürüyen, sistemi kökünden sarsan, şeri düzeni yeryüzüne hakim kılmaya çalışan bir paygamber..
Sanmayın peygamber gelecek diye değişecek millet. Şuan peygamberin sünneti var olmasına rağmen ya da peygamberlerin varisleri olan tevhid ehli alimler varolmasına rağmen insanlar nasıl davranıyorsa peygamber geldiğinde de öyle davranacaklardır. Peygamberin bir sünnetini hatırlattığınızda ne tepki veriyorlarsa o geldiğinde de aynısını verecekler. “Yok efendim peygamberin gelmesi ayrı”… sen öyle san…
Şuan hilafeti ve şeriatı kim istemiyorsa peygamberi de onlar istemeyeceklerdir. Mekke döneminde peygambere kim karşı çıkıp inkar ettiyse bugün de onlar karşı çıkacaklardır. O gün peygamberlere sihirbaz şair diyenler bugün de peygamber geldiğinde bir terör örgütüne nisbet edip zindana atacaklardır onu…
Gerçi aramızda olan “Kur’anı Kerimi” kabul etmeyip rafa kaldıranlar ve beşeri sistemlerden medet umanlar, aramızda olmayan peygamberi nasıl kabul etsin?
Yazın Kur’an öğrenmeye fırsat bulabilenlerin öğrenebildiği, fırsat bulamayanların ise avuçlarını yaladığı bir sistem içindeyiz.
Kuran-ı Kerim yazın öğrenilen bir kitap olmuş adeta. Din ve devlet işlerinin birbirinden ayrıldığı laik ülkelerde kuran eğitim ve öğretimi mecburen yaz aylarına sıkıştırılır. Öğrenebilen öğrendi. Öğrenemeyen bir sonraki yazı bekleyecek. Yapacak bir şey yok. Çocuk o yaz hocaya gitme yerine çalışmayı seçse bu onun bir senesine mal olacak.
Öyle değil mi? Şu an insanlar birbirlerine “kur’an okumayı biliyor musun?” diye sorduklarında okuyamayan kişiler cevap olarak: “ailem beni yazın hocaya göndermedi, çalışmak zorundaydım yazın gidemedim” gibi mazeretler sunarlar.
Diyanet tarafından yılda bir defa adeta kampanya gibi başlatılan yaz kuran kurslarında kampanyayı kaçıranlar avuçlarını yalarlar…
Hayatımızın her alanına hükmetmesi için gönderilen ve her gün onunla hemhal olmamız geren Kuran-ı Kerim maalesef yaz aylarına itelenmiş.
Yani anlayacağınız kışın locaya yazın hocaya…
Neyse konumuza dönecek olursak. Büyük bir çoğunluk yeni bir peygamber gelse cephe alıp onu bir şekilde uzaklaştırma gayretine girecektir.
E peki kim inanacak ve sahip çıkacaktı peygamberimiz gelseydi?
Cevap: Şuan onun sünnetine ve metoduna kim sahip çıkıyorsa onlar sahiplenecekler. Değişen pek bir şey olmayacaktı. Bugün de yine bir avuç Müslüman sahip çıkacaktır ona….
Eee yine kaldık mı bir avuç Müslüman… yine kaldık mı kendi başımıza... garip başladı garip bitti işte…
(Islah Haber/ Peygamber Gelmez ama Gelse...)
İnanın Peygamber şu an gelse, bu Müslümanım diye geçinen çoğu insanlar onu kovmak için harekete geçeceklerdir. Çünkü peygamberi sevdiğini söyleyen çoğu insan, peygamber gelse onu inkar edecek bir hayat tarzı yaşıyorlar.
En basitinden peygamber (s.a.s) sakalı jilete vurmayacaksınız uzatacaksınız dese, aha düşman oldu erkeklerin %80’i…
Kadınlara tam tesettürü emretse, aha düşman oldu kadınların %95’i…
Demokrasiyi kaldırıp raşid-i hilafeti getirse üst tabakalar, faizi kaldırsa para babaları, zinayı ve içkiyi yasaklasa gençler, zina hanelerin yasaklasa eğlence aşıkları, çıplaklığı yasaklasa turizm şirketleri ayağa fırlayacak…
Rüşveti yasaklasa memurlar, kan davasını yasaklasa aşiretler, Allah’ın indirdiğiyle hükmetse siyasiler, şer’i mahkemeleri kursa hukukçular, cihadı emretse askerîler cephe alacaklar ona karşı…
Şarkıcıları yasaklasa zevk düşkünleri, çalgı aletlerini yasaklasa müzik aşıkları,heykeli ve heykelciliği yasaklasa heykeltraşlar ve heykel üzerinde geçinen putçular düşman olacak ona…
Hırsızın elini kesse sivil toplum kuruluşları, katile kısas uygulasa hümanistler, birden fazla evliliği serbest yapsa feministler defedecek onu …
Demokrasinin mezhebleri hükmündeki partileri kaldırsa particiler, cumayı tatil yapsa ehli kitap, zekatı toplasa salebe zihniyetliler düşman olacak ona…
Balo, konser ve iğrenç dizileri kaldırsa sanatseverler, tavlayı yasaklasa kahveciler, ülke sınırlarını kaldırsa ırkçılar miting meydanlarına dökülecektir ona karşı…
Borsayı kapatsa sanayiciler ve işadamları,namaz saati kepenkleri kapattırsa esnaf, yılbaşı vb. gün ve geceleri kaldırsa gavur sevicileri saldırıya geçecektir ona karşı…
Ehli kitaptan cizye alsa diyalogcular, kürtajı yasaklasa pislik sevdalısı zinakârlar, zina edenlere recm uygulasa insan hakları savunucuları sürgün edeceklerdir onu…
Kendi sünnetine uymaya çağırsa mealci ve hadis inkarcıları, Allah’ın hükmüne kayıtsız şartsız teslim olmaya çağırsa aydın ve filozoflar kovacaklardır onu…
Kutlu doğummuş… Peygamberin doğumundan zarar gelmez ki. İsterse 1000 tane peygamber doğsun. İslamın en büyük düşmanlarından olan -peygamber efendimizin amcası- Ebu Leheb bile yeğeni doğduğunda, doğumunun şerefine kurban kesmiştir. Asıl tehlike doğan peygamber değil. Asıl tehlike liderliğe yürüyen, sistemi kökünden sarsan, şeri düzeni yeryüzüne hakim kılmaya çalışan bir paygamber..
Sanmayın peygamber gelecek diye değişecek millet. Şuan peygamberin sünneti var olmasına rağmen ya da peygamberlerin varisleri olan tevhid ehli alimler varolmasına rağmen insanlar nasıl davranıyorsa peygamber geldiğinde de öyle davranacaklardır. Peygamberin bir sünnetini hatırlattığınızda ne tepki veriyorlarsa o geldiğinde de aynısını verecekler. “Yok efendim peygamberin gelmesi ayrı”… sen öyle san…
Şuan hilafeti ve şeriatı kim istemiyorsa peygamberi de onlar istemeyeceklerdir. Mekke döneminde peygambere kim karşı çıkıp inkar ettiyse bugün de onlar karşı çıkacaklardır. O gün peygamberlere sihirbaz şair diyenler bugün de peygamber geldiğinde bir terör örgütüne nisbet edip zindana atacaklardır onu…
Gerçi aramızda olan “Kur’anı Kerimi” kabul etmeyip rafa kaldıranlar ve beşeri sistemlerden medet umanlar, aramızda olmayan peygamberi nasıl kabul etsin?
Yazın Kur’an öğrenmeye fırsat bulabilenlerin öğrenebildiği, fırsat bulamayanların ise avuçlarını yaladığı bir sistem içindeyiz.
Kuran-ı Kerim yazın öğrenilen bir kitap olmuş adeta. Din ve devlet işlerinin birbirinden ayrıldığı laik ülkelerde kuran eğitim ve öğretimi mecburen yaz aylarına sıkıştırılır. Öğrenebilen öğrendi. Öğrenemeyen bir sonraki yazı bekleyecek. Yapacak bir şey yok. Çocuk o yaz hocaya gitme yerine çalışmayı seçse bu onun bir senesine mal olacak.
Öyle değil mi? Şu an insanlar birbirlerine “kur’an okumayı biliyor musun?” diye sorduklarında okuyamayan kişiler cevap olarak: “ailem beni yazın hocaya göndermedi, çalışmak zorundaydım yazın gidemedim” gibi mazeretler sunarlar.
Diyanet tarafından yılda bir defa adeta kampanya gibi başlatılan yaz kuran kurslarında kampanyayı kaçıranlar avuçlarını yalarlar…
Hayatımızın her alanına hükmetmesi için gönderilen ve her gün onunla hemhal olmamız geren Kuran-ı Kerim maalesef yaz aylarına itelenmiş.
Yani anlayacağınız kışın locaya yazın hocaya…
Neyse konumuza dönecek olursak. Büyük bir çoğunluk yeni bir peygamber gelse cephe alıp onu bir şekilde uzaklaştırma gayretine girecektir.
E peki kim inanacak ve sahip çıkacaktı peygamberimiz gelseydi?
Cevap: Şuan onun sünnetine ve metoduna kim sahip çıkıyorsa onlar sahiplenecekler. Değişen pek bir şey olmayacaktı. Bugün de yine bir avuç Müslüman sahip çıkacaktır ona….
Eee yine kaldık mı bir avuç Müslüman… yine kaldık mı kendi başımıza... garip başladı garip bitti işte…
(Islah Haber/ Peygamber Gelmez ama Gelse...)
Son düzenleme:
