E
Çevrimdışı
ebufaris kurdi
Misafir
Somali Dosyası (Bölüm1)
Somali'de devam eden savaş hakkında bugüne kadar yapılmış en kapsamlı çalışmayı Abdullah Mansur Pressmedya okurları için hazırladı
Hazırlayan: Abdullah Mansur
Somali Hakkında Genel Bilgiler
Resmi adı: Somali Demokratik Cumhuriyeti
Başkenti: Mogadişu (Nüfusu: 850.000)
Diğer önemli şehirleri: Hergeisa (Kuzey Somali'nin başkentidir), Kismayo, Berbera, Marka.
Yüzölçümü: 637.657 km2
Nüfusu: 7.000.000 (1993 tahmini). (Bu rakam Somali içinde yaşayanların nüfusunu göstermektedir. Ayrıca 1 milyondan fazla Somalili komşu ülkelere iltica etmiştir. Bunlarla birlikte ülke nüfusu 8 milyonu aşmaktadır.) Nüfusun % 25'i şehirlerde yaşamaktadır. Halkın yarıya yakın bir kısmı göçebe hayatı sürmektedir. Ortalama ömür 48 yıldır. Çocuk ölümlerinin oranı binde 122'dir. Nüfusun % 46'sını 14 yaşın altındakiler oluşturmaktadır.
Km2 başına düşen insan sayısı: 11 (Komşu ülkelere sığınanlar da hesaba katılınca: 12.6)
Nüfus artış hızı: % 2.7
Etnik yapı: Somali halkının hemen hemen tamamı Somalililerden oluşur. Sömürge dönemlerinde yerleştirilen Avrupalı azınlıkların oranı oldukça düşüktür. Somalililerin kendilerine özel Somalice adı verilen bir dilleri vardır. Somali sınırları içinde yaşayanların yanı sıra Etyopya, Kenya, Cibuti, Güney Yemen ve Suudi Arabistan başta olmak üzere değişik Arap ülkelerinde yaşayan Somalililer de vardır. Bütün bu ülkelerde yaşayan Somalililerin hepsi sünni Müslümandır.
Dil: Resmi dil Somalice ve Arapça'dır. Bunun yanı sıra İngiliz ve İtalyan sömürge dönemlerinin bir kalıntısı olarak İngilizce ve İtalyanca da resmiyette geçerlidir. Ancak sömürgecilerin zorla öğrettikleri bu diller bugün Somali halkı arasında konuşulmamaktadır.
Din: Resmi din de İslâm'dır. Somali halkının tamamına yakını sünni Müslümandır. Sadece % 0.2 oranında Somali asıllı olmayan, sonradan bu ülkeye yerleştirilen gayri müslim bulunmaktadır.
Coğrafi durumu: Doğu Afrika ülkelerinden olan ve Afrika boynuzu adı verilen bölgede bulunan Somali, kuzeybatıdan Cibuti, kuzeyden Aden Körfezi, doğudan ve güneyden Hint Okyanusu, batıdan Etyopya, güneybatıdan da Kenya ile çevrilidir. En önemli akarsuları Vebi Şabella ve Vebi Cuba ırmaklarıdır. Bu iki ırmak Yemame adlı şehirde birleşerek Hint Okyanusu'na dökülmektedir. En yüksek yeri Surud Tepesi (2408 m.)'dir. Topraklarının % 2'si tarım alanı, % 45'i otlak, % 14'ü de orman ve çalılıktır. Tarıma elverişli alanlar daha çok ırmak kıyılarındaki vadilerdir. Kuzey kesim daha çok dağlarla ve tepelerle kaplıdır. Ülkede genellikle kurak ve sıcak bir iklim hâkimdir. Hint Okyanusu kıyısında bulunan başkent Mogadişu'da yıllık sıcaklık ortalaması 30.2 derece, yıllık yağış ortalaması 402 mm.'dir. Kuzeyde Aden Körfezi kıyısında bulunan Berbera'da bu oran 34.4 derece/53 mm'dir.
Yönetim: Diktatör Siyad Berri yönetimine son verilmesinden sonra ortaya çıkan iktidar kavgası yüzünden ülkede belli bir siyasi otorite oluşturulamadı. Somali, BM, İKÖ (İslâm Konferansı Örgütü), Arap Devletleri Birliği, Afrika Birliği Örgütü, Afrika Antiller ve Pasifik Sözleşmesi, IMF (Uluslararası Para Fonu), İslâm Kalkınma Bankası gibi uluslararası örgütlere üyedir.
İdari bölünüş: 16 il 78 ilçeden meydana gelir.
SOMALİ’DE NELER OLUYOR?
EL KAİDE SOMALİDE DEVLET KURDU
Somali’de General Muhammed Said Barre döneminden bu yana merkezi bir yönetim kurulamamıştır. Barre cuntasının 1991 yılında düşmesinden sonraki süreçte Somali, Aşiret merkezli lokal gruplar ve savaş ağaları tarafından yönetilmiştir. Ülkenin birçok bölgesinde ciddi gücü olan İslami hareketler de etkili oldukları alanlarda devletin otorite boşluğunu doldurmaya çalışmışlardır. Bölgedeki savaş ağaları ve kabile savaşçılarının bazı yağmalama ve adam kaçırma gibi suçlara bulaşması, adil bir yargı sisteminin bulunmaması, halkın güvenlik ortamı bulamaması gibi nedenler Somali’de İslam devletini alternatif bir proje olarak sunan El Kaide, İhvan’ı Müslimin, Hizbi İslami gibi İslami hareketlerin hızla güçlenmesi sürecini beraberinde getirmiştir.
General Muhammed Said Barre
Tıpkı Afganistan’daki güvensizlik ortamının Taliban’ın yükselişini sağlaması ve Taliban’ın zulüm ve kargaşadan bıkan Afgan halkı için en olumlu projeyi sunan hareket olarak görülmesi neticesinde kısa sürede Afganistan’ın tümünü ele geçirip Şeriat ilan etmesi gibi, Somali’deki İslami hareketler de halk nazarında bir umut olarak görülmüşlerdir.
Somali’deki İslami Hareketlerin Tarihi
Somali’deki İslami hareketler incelendiğinde karşımıza çıkan en etkili kişi Somalideki islamcıların fikir babası olarak tanınan Şeyh Tahir Uveystir. Eski bir subay olan Uveys, aynı zamanda İslami açıdan da ülkede otorite olarak kabul edilmektedir. Somali’de ciddi anlamda güç kazanan en önemli İslami Hareket Şeyh Uveys’in kurduğu İttihad-i İslami (İslam Birliği) hareketidir. Hareketin eski sözcüsü Raşid Muhammed Hüsey’nin tanımıyla İtithad-ı İslam: İslami hükümleri hâkim kılmak için cihad eden ve halkı bilinçlendiren bir dava ve cihad hareketidir.
Şeyh Tahir Üveys Somali İslamcılarının fikir babasıdır
Bu dönemde Üveys’in en önemli yardımcılarından biri, oldukça becerikli bir savaşçı ve iyi İslami eğitim almış Aden Hashi Ayrov’dur. Ayrov kısa sürede İttihad-ı İslam içinde yükselir ve komutan düzeyine gelir. Kendisi daha sonra şu an ülkede en büyük askeri güç konumunda olan Şebab’ın kuruluşunda öncü olacaktır.
Aden Hashi Ayrov
General Barre iktidarından sonra aradan geçen yıllar içinde Somalide hiç bir güç tek başına iktidar olamadı. Somali’deki kargaşayı bahane eden Amerika 1992 yılında Somali’ye “Umut Operasyonu” adı altında bir askeri çıkarma yaptı. Yapılan askeri çıkarma birçok Somali’liyi öfkelendirdi. Bunlar arasında Şeyh Tahir Üveys ve El Şebab’ın sonradan lideri olacak Ayrov’da vardı. Amerika’nın Afrika’daki varlığını uzaklarda bir göz daha dikkatle izlemekteydi. El Kaide lideri Usame Bin Laden Somali’nin insani yardım bahanesiyle işgal edildiğini düşünüyordu. Bin Laden en iyi savaşçılarından 40 kişilik uzman bir timi Somali’deki halkı organize etmesi için Somaliye gönderdi. El Kaide timi arasında Kutubi Sitte ve Kuran hafızı Suudi Arabistan’lı Âlim Yusuf El İyeyri’de vardı. Iyeyri halkı bilinçlendirmekle görevliydi. Ayrıca birçok cephede savaşmış tecrübeli savaşçı Ebu Hafs El Mısri ve Ebu Hasan El Mısri de bu timin içindeydi. El Kaide timleri bir kaç gruba ayrılıp zaten ciddi desteğe sahip oldukları Somali’de 65 yaşındaki yerel komutan Şeyh Abdullah Ahmed Sehl’in liderliğindeki savaşçılara eğitim verdiler.
1993 tarihinde El Kaide liderlerinden Muhammed Atıf, Şeyh Tahir Üveys’le Üveys’in İttihad-ı İslam hareketindeki savaşçılarına ileri düzey askeri eğitim vermek üzere anlaştı. El Kaide artık Somali’de yerel İslamcılar arasında ciddi müttefiklere sahipti ve Somali’nin kapıları Amerikalılarla hesaplaşmak için açılmıştı.
EbuUbeyde el-Banşiri,
Ebu Hafs El Mısri (Muhammed Atıf),
Şeyh Yusuf Iyeyri ve
Ebu Hasan El Mısri
Kara Şahinler Düşüyor
Ekim 1993 tarihinde Usame bin Laden’in savaşçıları bir yıl boyunca eğittikleri Somalili savaşçılarla beraber Amerika’ya büyük bir darbe vururlar. Uzun zaman Amerikan askerlerine bombalı araç saldırıları düzenleyen ve suikastler yapan El Kaide bu eylemlerini o süreçte üstlenmez. Bütün dünya çatışmaların sadece yerel komutan Muhammed Farah Aided ve Amerika arasında gerçekleştiğini bilir. Fakat asıl çatışma El Kaide ile Amerika arasındadır. Ekim ayında bir grup aşiret reisini tutuklamak için hareket eden Amerikan ordusuna ait iki Blackhawk tipi helikopter Hashi Ayrov ve Muhammed Atıf gibi El Kaide üyeleri ve müttefikleri arasındaki çatışmalarda düşürülür. Olayın ardından 17 saat süren sokak çatışmalarında onlarca Amerikan askeri öldürülür. Öfkeli halk askerlerin cesetlerini caddelerde sürükler. Olaydan kısa bir süre sonra ABD ülkedeki askerlerini çekmeye başladıklarını açıklar.
Amerika’nın Yeni Dünya düzeni El Kaideye çarpmıştır. Usame Bin Laden ve traftarları zafer ilan ederler. 1997 yılında Tahir Üveys’in İttihad-ı İslam hareketi sözcüsü Ebu Yasir Mogadişudaki çatışmaların Usame Bin Laden’in ekibi tarafından organize edildiğini açıklamıştır.
Usame Bin Laden de yıllar sonra Mart 1997’de CNN muhabiri Peter Arnet’e şu açıklamayı yapmıştır:
“Amerikalılar 28 bin askerle dünyanın en fakir Müslüman ülkelerinden Somali’ye kibirli bir şekilde geldiler. Burada güçlü medya varlıklarıyla halka Amerika’lıların dünyadaki en büyük güç olduğunu anlatıyorlardı. 30 bin askerle ülkeyi işgal etmişlerdi. Bütün İslam alemine de göz dağı veriyorlardı. Allah’ın izniyle Amerika’lıların Somali halkına yardıma değil, işgale geldiğini bilen Somalili mücahidler Afganistan’dan ülkeye gönderdiğimiz mücahidlerimizle yardımlaşarak Amerikalılara iyi bir ders verdiler. Amerika’lılar arkalarına bakmadan kısa bir süre sonra Somali’den çekilmeye başladılar.
Usame Bin Laden 1997’de ABC televizyonuna verdiği demeçte de “Amerikan askerlerinin cesur olmadıklarını ve ahlaki açıdan da çökmüş durumda olduklarını, savaşta Mogadişuda arkalarına bakmadan kaçtıklarını” anlatıyordu. Laden, Amerika’lıların Ruslardan daha dayanıksız olduğunu düşünüyordu ve Somali’de Amerikan ordusunun nabzını ölçmüştü. Bin Laden gelecek yıllarda Amerika ile İslam dünyasının kaçınılmaz bir karşılaşma içine gireceğini önceden biliyordu ve düşmanını tanımaya çalışıyordu.
Ogaden Savaşı 1993 -1996
Amerikan Ordusu Somali’yi terkeder etmez Etyopya’yı Somaliye musallat etti. Etyopya birlikleri bir çok defa Somali sınırını geçip medreseleri yaktı ve bir çok Somali köyünde katliamlar yaptı. 1995 tarihinde İttihadı İslami Hristiyan Etyopya ordusuna karşı savaşmaya başladı. Amerikan jetleri de Hint okyanusundaki uçak gemilerinden havalanıp günlerce İttihad-ı İslami ve El Kaide üyelerinin kamplarını bombaladı.
9 Ağustos 1996 tarihinde Etyopya Somali’nin üç kentine;Dolow, Lugh ve Beled Hawo kentlerine tanklar ve ağır silahlarla saldırı düzenledi ve birçok sivili öldürdü. Şeyh Tahir Uveys, Etyopya’nın Somali’yi işgal niyetinin her zaman devam ettiğini, Etyopya’ya karşı savaşmaya devam edeceklerini açıkladı. O dönemde İttihad-ı İslami saflarında Etyopya’ya karşı Ogaden’de savaşan Abdulaziz El Mukrin Etyopya’nın yüzde 99’u Müslüman olan Somali’de kiliseler yaptığını ve hemen halkı Hristiyanlığa çevirmek için çalışmalara başladığını anlatmıştır. Daha sonra Arabistan El Kaide’sinin başına geçen Abdulaziz El Muqrin Suudi güvenlik güçleri tarafından 2004 yılında öldürüldü.
Şebab’ın ve Hizbi İslami’nin bu günkü birçok lideri Ogaden savaşında etkin rol almıştır. Konunun ayrıntısı nedeniyle Ogaden meselesi hakkında bu kadar bilgi vermekle yetiniyoruz.
Şeriat Mahkemelerinin Kuruluşu
Ogaden savaşının arazi şartlarından ve Amerika’nın Etyopya’ya desteğinden dolayı sekteye uğraması sonucu Aden Hashi Ayrov’da dâhil birçok İttihad-ı İslam üyesi Afganistan’a gitti. Afganistan’da El Kaide kamplarında eğitim alan bu zenci savaşçılar 1998 Nairobi ve Darusselam saldırılarında da etkin rol oynadılar. 1999’lara gelindiğinde Şeyh Tahir Üveys liderliğindeki İttihad-ı İslam Etyopya ile savaşta oldukça zayıflamış ve hareketin birçok üyesi Afganistan’a hicret etmişti. Ancak İttihad-ı İslam, Somali’nin birçok yerinde kendine bağlı bir yargı sistemi olan Şeriat Mahkemeleri isimli yan bir kuruluş kurmayı başarmıştı. 2000’lere gelindiğinde Şeriat Mahkemeleri yavaş yavaş ülkedeki kargaşadan yorulan halk tarafından destek bulmaya başladı. İttihad-ı İslam artık yerini birçoğu aynı tabandan gelen ancak ismi farklı olan İslam Mahkemeleri Birliğine bırakmıştı.
İslam Mahkemeleri Birliği’nin liderliğini uzun bir süre Şeyh Tahir Uveys yaptı ve El Kaide üyesi Hashi Ayrov’da komutan olarak harekette varlığını sürdürdü. Şeyh Şerif Ahmned de o dönemde İslam Mahkemeleri Birliği’ne katılan kişilerden biridir. Şeyh Şerif, yetenekli bir organizatördü ve bu yeteneği onu İslam Mahkemeleri’nin sözcüsü olmasına kadar götürdü. Ayrıca Ogaden’de yıllarca mücadele veren El Kaide üyesi Somalili Şeyh Muhtar Ayrov da 2000 yılında Mahkemelerin önemli bir lideriydi ve El Kaide ile ciddi bağları vardı.
Şeyh Muhtar Ayrov
Şeyh Muhtar Aryov o dönemde hareketin sözcüsü olan Şeyh Şerif Ahmed’in demokratik bir Somali istediğini, Etyopyalılar ve Amerikalılara bakışının, hareketin bakışından farklı olduğunu biliyordu. Hatta Şeyh Şerif ABD ve Etyopyalılarla Cibuti’de gizlice pazarlıklar yapmadan önce Şeyh Şerif’in hareketten ihrac edilmesi gerektiğini belirtmiştir. Ayrov, Şerif’in aslında sadece bir Somali ulusalcısı olduğunu Global Cihad fikrine ve Ümmetçiliğe de inanmadığını belirtmişti.
Somali’de bütün bunlar olurken Etyopya’da hapiste olan eski politikacı Abdullah Yusuf her ne kadar Etyopya karşıtı olsa da Etyopya açısından ülkedeki cihadi yapılanmaların önüne geçmesi için en önemli şans olarak görülür. Etyopya 5 yıl hapisten sonra Abdullah Yusuf’u serbest bırakır. Ülkeye dönen Abdullah Yusuf, kabile gücünü de kullanarak Somali milliyetçiliğine dayalı laik bir Geçiş Dönemi Hükumeti kurar. 2006’ya kadar laik bir yönetimle Etyopya desteğinde ülkeyi yöneten geçici hükumet artık iktidarının sonlarına yaklaşmıştır. 2006 yılına gelindiğinde birçok El Kaide bağlantılı liderlerin,(Şebab) İttihad-ı İslam’ın eski liderlerinin ve İhvan Destekli Şeyh Şerif Ahmed’in etkisinde heterojen bir yapı sürdüren İslam Mahkemeleri Birliği Somali’de büyük bir başarı kazanır ve ülkenin birçok bölgesini ele geçirir.
Bir süre yönetimde duran hareket Somali havaalanını faaliyete açar, hızlı bir şekilde yargı sistemini kurar. Somali 1991’den beri ilk defa huzur bulmuştur. Halk İslam Mahkemelerine büyük destek verir. Ancak İslam mahkemelerinin yönetimi fazla sürmez ve Etyopya ordusu 20 Haziran 2006 tarihinde Somali’yi işgal eder. Bu işgalde ABD uçak gemilerinden havalanan savaş uçakları büyük rol oynamıştır. Amerika, yüzlerce Cruise füzesiyle İslam Mahkemeleri Birliğine saldırır. İslam Mahkemeleri Birliği savaşçıları halkın bombalamalardan daha fazla zarar görmemesi için dağlara ve ormanlara çekilir.
Şebabul Mücahidin Hareketi ve Yeni Dönem
Şebabul Mücahidin (Hareketu Şebabul Mücahidin) Türkiye’de Genç Mücahidler Harfeketi olarak tanınmaktadır. Dünya literatüründe El Şebab olarak bilinen hareket yukarda da açıkladığımız gibi Somali’de faaliyet gösteren en eski davet hareketlerinden birinin yeni adıdır. Temelleri Afgan cihadı sürecinde bizzat Usame Bin Laden tarafından atılmıştır.
İslam Mahkemeleri Birliği’nin ülke yönetimini kısa sürede ele geçirmesi Etyopya, Eritre gibi ülkelerde de islami hareketlerin güçlenmesine neden olmuştur. Bölgede güçlü bir İslam devletini çıkarlarına aykırı bulan ABD bölgede aynı kaygılar taşıyan Etyopya ve Uganda’nın etkisindeki Afrika Birliği’ni harekete geçirmiş ve binlerce yabancı asker ülkeyi işgal etmiştir. Ayrıca Amerikan uçak gemileri ve bombardıman uçakları da ülkeyi yoğun bir şekilde bombalamış (executive order (PDF) bunun üzerine İslam Mahkemeleri Birliği askerleri dağlara ve ormanlara çekilmiştir.
Ülkenin tekrar işgal edilmesi neticesinde İslam Mahkelemeri Birliği arasında bir takım ihtilaflar çıkmıştır.
Eylül 2007 tarihinde Cibuti’de BM gözetiminde geçici yönetimle müzakereler yapıldı. Müzakerelerin amacı İslam Mahkeme’lerini masa başına çekip laik ve demokratik bir Somali’ye ikna etmekti. İslam Mahkemeleri Birliğinin askeri kanat sorumluları olan Aden Hashi Ayrow, Şeyh Muhtar Ebu Zübeyr ve birçok Küresel Cihad Taraftarı görüşmelere katılan ve Somalinin Yeniden Özgürleştirilmesi Hareketinin kurup lideri olan Şeyh Ahmed Şerif’i ihanetle ve laikliği benimsemekle suçladılar. İslam Mahkemelerinin askeri güçlerinin yüzde 80’i Şebab-ul Mücahidin isimli bir hareket kurdular. Hareketin organizasyon sorumlusu yıllar önce Afganistan’a gidip eğitim alan Muhtar Ebu Zübeyr, Şebab’ın lideri ise Aden Hashi Ayrow oldu. Hareketin liderlerinden Şeyh Şerif Ahmed’in Cibuti’de hareketin diğer üyelerinden habersiz Etyopya ve ABD ile müzakereler yapması neticesinde hareket üçe bölünmüştür. Mahkemeler’in diğer büyük ortağı olan Şeyh Tahir Uveys ise Hizbul İslam isimli yeni bir hareket kurarak mücadelesine devam etmiştir.
Irak’ta ABD’nin kurduğu işgal hükumetine destek vererek (Irak İhvanı- Tarık Haşimi) bölgede tepki çeken İhvan Hareketi Somalide de aynı tavrı takınarak Laik muhalifler ve Etyopya’nın desteklediği siyasi figürlerle beraber geçici hükumete destek vermiştir. İhvan’ın desteklediği Şeyh Şerif bu laik hükumetin ilk başkanı seçilmiştir. İvan hareketi başından beri Somali’de sadece bir yardım ve eğitim organizasyonu olarak hareket ettiği için siyasi aktörleri ele alan analişzimizde bu hareketi değerlendirmeye almadık. Zaten Somali ihvanı şu an ciddi liderlik çekişmeleri ve taban kaybına uğramıştır. İhvan’ın tabanı büyük ölçüde El Kaide2ye geçmiş ana ihvan liderliği de işgal hükümetini destyekleyen ve desteklemeyenler diye iki bölüme ayrılmıştır. Mahkeme’lerin iktidara geldiği süreçte Şeyh Şerif’i ihvan olarak kabul eden Türkiye’deki bazı yazar-çizerler Şeyh Şerif ihanet edince bir anda sanki hiçbir şey olmamış gibi konuyu gündemden çıkarmışlardır. Süreç sonrasında Şeyh Şerif Hükumetini, Amerikan piyonu ve bölgedeki çıkarlarını korumak için kullandığı kukla olarak ilan eden iki hareket Şebabul Mücahidin ve Hizbul İslami bu yönetimi tanımadıklarını ve cihada devam edeceklerini ilan etmişlerdir. Genç Mücahidler Hareketi Cibuti’de düzenlenen görüşmeleri boykot ettikleri için bir süreliğine politik arenadan tamamen silindi. Ancak Hareket çok yakında güçlenip ülkede en büyük hareket olacaktı.
Süreç Şeyh Şerif’e ABD kuklası suçlaması yapan Şebab ve Bin Laden’i haklı çıkarmıştır. Somali hükumeti başkanı Şeyh Şerif süreç içersinde defalarca Amerika’dan ülkedeki radikallere karşı yardım istemiş ve bizzat ABD tarafından organize edilen birçok toplantıya katılmıştır. ABD’nin yardımlarını görmek için tıklayınız
Somali İhvanı Müslimin hareketi işgal hükumetine destek verdiği için ciddi bir taban kayması yaşamıştır. Şu an ülkenin % 75’i Şebab’ın elinded %10’luk bir kısmı Hizbul İslam’ın elinde sadece % 15’lik bir bölümü ve başkent Mogadishunun bir kaç semti Etyopya Birliği Hristiyan askerleri tarafından korunan Şeyh Şerif yönetiminin elindedir. Bu makale kaleme alındığı gün Hizbul İslami ile Genç Mücahidler Hareketi birleşmiş Hizbul İslam’ın 22 lideri başkentte yaptıkları bir toplantının ardından Şebab hareketine katıldıklarını açıklamışlardır.
Genç Mücahidler Hareket’inin Liderliği
Şebab Hareketinin lideri Muhtar Ali Zübeyr olarak da tanınan Ahmed Cabdi Godane’dir. Hareket’in liderliğini bir süre Aden Hashi Farah yürütmekteydi. Farah Şeyh Tahir Üveys’in en iyi öğrencisidir. Ancak Amerikan helikopterleri tarafından düzenlenen bir hava saldırısında Farah yaşamını yitirmiştir. Amerikan uçakları Şebab’ın lideri Aden Hashi Ayrovu öldürmek için Kenya sınırındaki ormanlara günlerce bomba yağdırdı. Ayrov üzerindeki uydu tyelefonunu çıkardıktan sonra izini kaybettirmeyi başardı. Ancak Amerika Ayrov’u 1 Mayıs 2007 tarihinde Dhusa Mareb bölgesinde bir evdeyken bombardıman sonucu öldürdü. Hareketin başına Şeyh Muhtar Ebu Zübeyr geçti.
Hareket El Şebab İsmiyle faaliyete başladığından sonraki liderleri şöyledir:
El Şebabın Liderleri:
Somali'de devam eden savaş hakkında bugüne kadar yapılmış en kapsamlı çalışmayı Abdullah Mansur Pressmedya okurları için hazırladı
Hazırlayan: Abdullah Mansur
Somali Hakkında Genel Bilgiler
Resmi adı: Somali Demokratik Cumhuriyeti
Başkenti: Mogadişu (Nüfusu: 850.000)
Diğer önemli şehirleri: Hergeisa (Kuzey Somali'nin başkentidir), Kismayo, Berbera, Marka.
Yüzölçümü: 637.657 km2
Nüfusu: 7.000.000 (1993 tahmini). (Bu rakam Somali içinde yaşayanların nüfusunu göstermektedir. Ayrıca 1 milyondan fazla Somalili komşu ülkelere iltica etmiştir. Bunlarla birlikte ülke nüfusu 8 milyonu aşmaktadır.) Nüfusun % 25'i şehirlerde yaşamaktadır. Halkın yarıya yakın bir kısmı göçebe hayatı sürmektedir. Ortalama ömür 48 yıldır. Çocuk ölümlerinin oranı binde 122'dir. Nüfusun % 46'sını 14 yaşın altındakiler oluşturmaktadır.
Km2 başına düşen insan sayısı: 11 (Komşu ülkelere sığınanlar da hesaba katılınca: 12.6)
Nüfus artış hızı: % 2.7
Etnik yapı: Somali halkının hemen hemen tamamı Somalililerden oluşur. Sömürge dönemlerinde yerleştirilen Avrupalı azınlıkların oranı oldukça düşüktür. Somalililerin kendilerine özel Somalice adı verilen bir dilleri vardır. Somali sınırları içinde yaşayanların yanı sıra Etyopya, Kenya, Cibuti, Güney Yemen ve Suudi Arabistan başta olmak üzere değişik Arap ülkelerinde yaşayan Somalililer de vardır. Bütün bu ülkelerde yaşayan Somalililerin hepsi sünni Müslümandır.
Dil: Resmi dil Somalice ve Arapça'dır. Bunun yanı sıra İngiliz ve İtalyan sömürge dönemlerinin bir kalıntısı olarak İngilizce ve İtalyanca da resmiyette geçerlidir. Ancak sömürgecilerin zorla öğrettikleri bu diller bugün Somali halkı arasında konuşulmamaktadır.
Din: Resmi din de İslâm'dır. Somali halkının tamamına yakını sünni Müslümandır. Sadece % 0.2 oranında Somali asıllı olmayan, sonradan bu ülkeye yerleştirilen gayri müslim bulunmaktadır.
Coğrafi durumu: Doğu Afrika ülkelerinden olan ve Afrika boynuzu adı verilen bölgede bulunan Somali, kuzeybatıdan Cibuti, kuzeyden Aden Körfezi, doğudan ve güneyden Hint Okyanusu, batıdan Etyopya, güneybatıdan da Kenya ile çevrilidir. En önemli akarsuları Vebi Şabella ve Vebi Cuba ırmaklarıdır. Bu iki ırmak Yemame adlı şehirde birleşerek Hint Okyanusu'na dökülmektedir. En yüksek yeri Surud Tepesi (2408 m.)'dir. Topraklarının % 2'si tarım alanı, % 45'i otlak, % 14'ü de orman ve çalılıktır. Tarıma elverişli alanlar daha çok ırmak kıyılarındaki vadilerdir. Kuzey kesim daha çok dağlarla ve tepelerle kaplıdır. Ülkede genellikle kurak ve sıcak bir iklim hâkimdir. Hint Okyanusu kıyısında bulunan başkent Mogadişu'da yıllık sıcaklık ortalaması 30.2 derece, yıllık yağış ortalaması 402 mm.'dir. Kuzeyde Aden Körfezi kıyısında bulunan Berbera'da bu oran 34.4 derece/53 mm'dir.
Yönetim: Diktatör Siyad Berri yönetimine son verilmesinden sonra ortaya çıkan iktidar kavgası yüzünden ülkede belli bir siyasi otorite oluşturulamadı. Somali, BM, İKÖ (İslâm Konferansı Örgütü), Arap Devletleri Birliği, Afrika Birliği Örgütü, Afrika Antiller ve Pasifik Sözleşmesi, IMF (Uluslararası Para Fonu), İslâm Kalkınma Bankası gibi uluslararası örgütlere üyedir.
İdari bölünüş: 16 il 78 ilçeden meydana gelir.
SOMALİ’DE NELER OLUYOR?
EL KAİDE SOMALİDE DEVLET KURDU
Somali’de General Muhammed Said Barre döneminden bu yana merkezi bir yönetim kurulamamıştır. Barre cuntasının 1991 yılında düşmesinden sonraki süreçte Somali, Aşiret merkezli lokal gruplar ve savaş ağaları tarafından yönetilmiştir. Ülkenin birçok bölgesinde ciddi gücü olan İslami hareketler de etkili oldukları alanlarda devletin otorite boşluğunu doldurmaya çalışmışlardır. Bölgedeki savaş ağaları ve kabile savaşçılarının bazı yağmalama ve adam kaçırma gibi suçlara bulaşması, adil bir yargı sisteminin bulunmaması, halkın güvenlik ortamı bulamaması gibi nedenler Somali’de İslam devletini alternatif bir proje olarak sunan El Kaide, İhvan’ı Müslimin, Hizbi İslami gibi İslami hareketlerin hızla güçlenmesi sürecini beraberinde getirmiştir.
General Muhammed Said Barre
Tıpkı Afganistan’daki güvensizlik ortamının Taliban’ın yükselişini sağlaması ve Taliban’ın zulüm ve kargaşadan bıkan Afgan halkı için en olumlu projeyi sunan hareket olarak görülmesi neticesinde kısa sürede Afganistan’ın tümünü ele geçirip Şeriat ilan etmesi gibi, Somali’deki İslami hareketler de halk nazarında bir umut olarak görülmüşlerdir.
Somali’deki İslami Hareketlerin Tarihi
Somali’deki İslami hareketler incelendiğinde karşımıza çıkan en etkili kişi Somalideki islamcıların fikir babası olarak tanınan Şeyh Tahir Uveystir. Eski bir subay olan Uveys, aynı zamanda İslami açıdan da ülkede otorite olarak kabul edilmektedir. Somali’de ciddi anlamda güç kazanan en önemli İslami Hareket Şeyh Uveys’in kurduğu İttihad-i İslami (İslam Birliği) hareketidir. Hareketin eski sözcüsü Raşid Muhammed Hüsey’nin tanımıyla İtithad-ı İslam: İslami hükümleri hâkim kılmak için cihad eden ve halkı bilinçlendiren bir dava ve cihad hareketidir.
Şeyh Tahir Üveys Somali İslamcılarının fikir babasıdır
Bu dönemde Üveys’in en önemli yardımcılarından biri, oldukça becerikli bir savaşçı ve iyi İslami eğitim almış Aden Hashi Ayrov’dur. Ayrov kısa sürede İttihad-ı İslam içinde yükselir ve komutan düzeyine gelir. Kendisi daha sonra şu an ülkede en büyük askeri güç konumunda olan Şebab’ın kuruluşunda öncü olacaktır.
Aden Hashi Ayrov
General Barre iktidarından sonra aradan geçen yıllar içinde Somalide hiç bir güç tek başına iktidar olamadı. Somali’deki kargaşayı bahane eden Amerika 1992 yılında Somali’ye “Umut Operasyonu” adı altında bir askeri çıkarma yaptı. Yapılan askeri çıkarma birçok Somali’liyi öfkelendirdi. Bunlar arasında Şeyh Tahir Üveys ve El Şebab’ın sonradan lideri olacak Ayrov’da vardı. Amerika’nın Afrika’daki varlığını uzaklarda bir göz daha dikkatle izlemekteydi. El Kaide lideri Usame Bin Laden Somali’nin insani yardım bahanesiyle işgal edildiğini düşünüyordu. Bin Laden en iyi savaşçılarından 40 kişilik uzman bir timi Somali’deki halkı organize etmesi için Somaliye gönderdi. El Kaide timi arasında Kutubi Sitte ve Kuran hafızı Suudi Arabistan’lı Âlim Yusuf El İyeyri’de vardı. Iyeyri halkı bilinçlendirmekle görevliydi. Ayrıca birçok cephede savaşmış tecrübeli savaşçı Ebu Hafs El Mısri ve Ebu Hasan El Mısri de bu timin içindeydi. El Kaide timleri bir kaç gruba ayrılıp zaten ciddi desteğe sahip oldukları Somali’de 65 yaşındaki yerel komutan Şeyh Abdullah Ahmed Sehl’in liderliğindeki savaşçılara eğitim verdiler.
1993 tarihinde El Kaide liderlerinden Muhammed Atıf, Şeyh Tahir Üveys’le Üveys’in İttihad-ı İslam hareketindeki savaşçılarına ileri düzey askeri eğitim vermek üzere anlaştı. El Kaide artık Somali’de yerel İslamcılar arasında ciddi müttefiklere sahipti ve Somali’nin kapıları Amerikalılarla hesaplaşmak için açılmıştı.
EbuUbeyde el-Banşiri,
Ebu Hafs El Mısri (Muhammed Atıf),
Şeyh Yusuf Iyeyri ve
Ebu Hasan El Mısri
Kara Şahinler Düşüyor
Ekim 1993 tarihinde Usame bin Laden’in savaşçıları bir yıl boyunca eğittikleri Somalili savaşçılarla beraber Amerika’ya büyük bir darbe vururlar. Uzun zaman Amerikan askerlerine bombalı araç saldırıları düzenleyen ve suikastler yapan El Kaide bu eylemlerini o süreçte üstlenmez. Bütün dünya çatışmaların sadece yerel komutan Muhammed Farah Aided ve Amerika arasında gerçekleştiğini bilir. Fakat asıl çatışma El Kaide ile Amerika arasındadır. Ekim ayında bir grup aşiret reisini tutuklamak için hareket eden Amerikan ordusuna ait iki Blackhawk tipi helikopter Hashi Ayrov ve Muhammed Atıf gibi El Kaide üyeleri ve müttefikleri arasındaki çatışmalarda düşürülür. Olayın ardından 17 saat süren sokak çatışmalarında onlarca Amerikan askeri öldürülür. Öfkeli halk askerlerin cesetlerini caddelerde sürükler. Olaydan kısa bir süre sonra ABD ülkedeki askerlerini çekmeye başladıklarını açıklar.
Amerika’nın Yeni Dünya düzeni El Kaideye çarpmıştır. Usame Bin Laden ve traftarları zafer ilan ederler. 1997 yılında Tahir Üveys’in İttihad-ı İslam hareketi sözcüsü Ebu Yasir Mogadişudaki çatışmaların Usame Bin Laden’in ekibi tarafından organize edildiğini açıklamıştır.
Usame Bin Laden de yıllar sonra Mart 1997’de CNN muhabiri Peter Arnet’e şu açıklamayı yapmıştır:
“Amerikalılar 28 bin askerle dünyanın en fakir Müslüman ülkelerinden Somali’ye kibirli bir şekilde geldiler. Burada güçlü medya varlıklarıyla halka Amerika’lıların dünyadaki en büyük güç olduğunu anlatıyorlardı. 30 bin askerle ülkeyi işgal etmişlerdi. Bütün İslam alemine de göz dağı veriyorlardı. Allah’ın izniyle Amerika’lıların Somali halkına yardıma değil, işgale geldiğini bilen Somalili mücahidler Afganistan’dan ülkeye gönderdiğimiz mücahidlerimizle yardımlaşarak Amerikalılara iyi bir ders verdiler. Amerika’lılar arkalarına bakmadan kısa bir süre sonra Somali’den çekilmeye başladılar.
Usame Bin Laden 1997’de ABC televizyonuna verdiği demeçte de “Amerikan askerlerinin cesur olmadıklarını ve ahlaki açıdan da çökmüş durumda olduklarını, savaşta Mogadişuda arkalarına bakmadan kaçtıklarını” anlatıyordu. Laden, Amerika’lıların Ruslardan daha dayanıksız olduğunu düşünüyordu ve Somali’de Amerikan ordusunun nabzını ölçmüştü. Bin Laden gelecek yıllarda Amerika ile İslam dünyasının kaçınılmaz bir karşılaşma içine gireceğini önceden biliyordu ve düşmanını tanımaya çalışıyordu.
Ogaden Savaşı 1993 -1996
Amerikan Ordusu Somali’yi terkeder etmez Etyopya’yı Somaliye musallat etti. Etyopya birlikleri bir çok defa Somali sınırını geçip medreseleri yaktı ve bir çok Somali köyünde katliamlar yaptı. 1995 tarihinde İttihadı İslami Hristiyan Etyopya ordusuna karşı savaşmaya başladı. Amerikan jetleri de Hint okyanusundaki uçak gemilerinden havalanıp günlerce İttihad-ı İslami ve El Kaide üyelerinin kamplarını bombaladı.
9 Ağustos 1996 tarihinde Etyopya Somali’nin üç kentine;Dolow, Lugh ve Beled Hawo kentlerine tanklar ve ağır silahlarla saldırı düzenledi ve birçok sivili öldürdü. Şeyh Tahir Uveys, Etyopya’nın Somali’yi işgal niyetinin her zaman devam ettiğini, Etyopya’ya karşı savaşmaya devam edeceklerini açıkladı. O dönemde İttihad-ı İslami saflarında Etyopya’ya karşı Ogaden’de savaşan Abdulaziz El Mukrin Etyopya’nın yüzde 99’u Müslüman olan Somali’de kiliseler yaptığını ve hemen halkı Hristiyanlığa çevirmek için çalışmalara başladığını anlatmıştır. Daha sonra Arabistan El Kaide’sinin başına geçen Abdulaziz El Muqrin Suudi güvenlik güçleri tarafından 2004 yılında öldürüldü.
Şebab’ın ve Hizbi İslami’nin bu günkü birçok lideri Ogaden savaşında etkin rol almıştır. Konunun ayrıntısı nedeniyle Ogaden meselesi hakkında bu kadar bilgi vermekle yetiniyoruz.
Şeriat Mahkemelerinin Kuruluşu
Ogaden savaşının arazi şartlarından ve Amerika’nın Etyopya’ya desteğinden dolayı sekteye uğraması sonucu Aden Hashi Ayrov’da dâhil birçok İttihad-ı İslam üyesi Afganistan’a gitti. Afganistan’da El Kaide kamplarında eğitim alan bu zenci savaşçılar 1998 Nairobi ve Darusselam saldırılarında da etkin rol oynadılar. 1999’lara gelindiğinde Şeyh Tahir Üveys liderliğindeki İttihad-ı İslam Etyopya ile savaşta oldukça zayıflamış ve hareketin birçok üyesi Afganistan’a hicret etmişti. Ancak İttihad-ı İslam, Somali’nin birçok yerinde kendine bağlı bir yargı sistemi olan Şeriat Mahkemeleri isimli yan bir kuruluş kurmayı başarmıştı. 2000’lere gelindiğinde Şeriat Mahkemeleri yavaş yavaş ülkedeki kargaşadan yorulan halk tarafından destek bulmaya başladı. İttihad-ı İslam artık yerini birçoğu aynı tabandan gelen ancak ismi farklı olan İslam Mahkemeleri Birliğine bırakmıştı.
İslam Mahkemeleri Birliği’nin liderliğini uzun bir süre Şeyh Tahir Uveys yaptı ve El Kaide üyesi Hashi Ayrov’da komutan olarak harekette varlığını sürdürdü. Şeyh Şerif Ahmned de o dönemde İslam Mahkemeleri Birliği’ne katılan kişilerden biridir. Şeyh Şerif, yetenekli bir organizatördü ve bu yeteneği onu İslam Mahkemeleri’nin sözcüsü olmasına kadar götürdü. Ayrıca Ogaden’de yıllarca mücadele veren El Kaide üyesi Somalili Şeyh Muhtar Ayrov da 2000 yılında Mahkemelerin önemli bir lideriydi ve El Kaide ile ciddi bağları vardı.
Şeyh Muhtar Ayrov
Şeyh Muhtar Aryov o dönemde hareketin sözcüsü olan Şeyh Şerif Ahmed’in demokratik bir Somali istediğini, Etyopyalılar ve Amerikalılara bakışının, hareketin bakışından farklı olduğunu biliyordu. Hatta Şeyh Şerif ABD ve Etyopyalılarla Cibuti’de gizlice pazarlıklar yapmadan önce Şeyh Şerif’in hareketten ihrac edilmesi gerektiğini belirtmiştir. Ayrov, Şerif’in aslında sadece bir Somali ulusalcısı olduğunu Global Cihad fikrine ve Ümmetçiliğe de inanmadığını belirtmişti.
Somali’de bütün bunlar olurken Etyopya’da hapiste olan eski politikacı Abdullah Yusuf her ne kadar Etyopya karşıtı olsa da Etyopya açısından ülkedeki cihadi yapılanmaların önüne geçmesi için en önemli şans olarak görülür. Etyopya 5 yıl hapisten sonra Abdullah Yusuf’u serbest bırakır. Ülkeye dönen Abdullah Yusuf, kabile gücünü de kullanarak Somali milliyetçiliğine dayalı laik bir Geçiş Dönemi Hükumeti kurar. 2006’ya kadar laik bir yönetimle Etyopya desteğinde ülkeyi yöneten geçici hükumet artık iktidarının sonlarına yaklaşmıştır. 2006 yılına gelindiğinde birçok El Kaide bağlantılı liderlerin,(Şebab) İttihad-ı İslam’ın eski liderlerinin ve İhvan Destekli Şeyh Şerif Ahmed’in etkisinde heterojen bir yapı sürdüren İslam Mahkemeleri Birliği Somali’de büyük bir başarı kazanır ve ülkenin birçok bölgesini ele geçirir.
Bir süre yönetimde duran hareket Somali havaalanını faaliyete açar, hızlı bir şekilde yargı sistemini kurar. Somali 1991’den beri ilk defa huzur bulmuştur. Halk İslam Mahkemelerine büyük destek verir. Ancak İslam mahkemelerinin yönetimi fazla sürmez ve Etyopya ordusu 20 Haziran 2006 tarihinde Somali’yi işgal eder. Bu işgalde ABD uçak gemilerinden havalanan savaş uçakları büyük rol oynamıştır. Amerika, yüzlerce Cruise füzesiyle İslam Mahkemeleri Birliğine saldırır. İslam Mahkemeleri Birliği savaşçıları halkın bombalamalardan daha fazla zarar görmemesi için dağlara ve ormanlara çekilir.
Şebabul Mücahidin Hareketi ve Yeni Dönem
Şebabul Mücahidin (Hareketu Şebabul Mücahidin) Türkiye’de Genç Mücahidler Harfeketi olarak tanınmaktadır. Dünya literatüründe El Şebab olarak bilinen hareket yukarda da açıkladığımız gibi Somali’de faaliyet gösteren en eski davet hareketlerinden birinin yeni adıdır. Temelleri Afgan cihadı sürecinde bizzat Usame Bin Laden tarafından atılmıştır.
İslam Mahkemeleri Birliği’nin ülke yönetimini kısa sürede ele geçirmesi Etyopya, Eritre gibi ülkelerde de islami hareketlerin güçlenmesine neden olmuştur. Bölgede güçlü bir İslam devletini çıkarlarına aykırı bulan ABD bölgede aynı kaygılar taşıyan Etyopya ve Uganda’nın etkisindeki Afrika Birliği’ni harekete geçirmiş ve binlerce yabancı asker ülkeyi işgal etmiştir. Ayrıca Amerikan uçak gemileri ve bombardıman uçakları da ülkeyi yoğun bir şekilde bombalamış (executive order (PDF) bunun üzerine İslam Mahkemeleri Birliği askerleri dağlara ve ormanlara çekilmiştir.
Ülkenin tekrar işgal edilmesi neticesinde İslam Mahkelemeri Birliği arasında bir takım ihtilaflar çıkmıştır.
Eylül 2007 tarihinde Cibuti’de BM gözetiminde geçici yönetimle müzakereler yapıldı. Müzakerelerin amacı İslam Mahkeme’lerini masa başına çekip laik ve demokratik bir Somali’ye ikna etmekti. İslam Mahkemeleri Birliğinin askeri kanat sorumluları olan Aden Hashi Ayrow, Şeyh Muhtar Ebu Zübeyr ve birçok Küresel Cihad Taraftarı görüşmelere katılan ve Somalinin Yeniden Özgürleştirilmesi Hareketinin kurup lideri olan Şeyh Ahmed Şerif’i ihanetle ve laikliği benimsemekle suçladılar. İslam Mahkemelerinin askeri güçlerinin yüzde 80’i Şebab-ul Mücahidin isimli bir hareket kurdular. Hareketin organizasyon sorumlusu yıllar önce Afganistan’a gidip eğitim alan Muhtar Ebu Zübeyr, Şebab’ın lideri ise Aden Hashi Ayrow oldu. Hareketin liderlerinden Şeyh Şerif Ahmed’in Cibuti’de hareketin diğer üyelerinden habersiz Etyopya ve ABD ile müzakereler yapması neticesinde hareket üçe bölünmüştür. Mahkemeler’in diğer büyük ortağı olan Şeyh Tahir Uveys ise Hizbul İslam isimli yeni bir hareket kurarak mücadelesine devam etmiştir.
Irak’ta ABD’nin kurduğu işgal hükumetine destek vererek (Irak İhvanı- Tarık Haşimi) bölgede tepki çeken İhvan Hareketi Somalide de aynı tavrı takınarak Laik muhalifler ve Etyopya’nın desteklediği siyasi figürlerle beraber geçici hükumete destek vermiştir. İhvan’ın desteklediği Şeyh Şerif bu laik hükumetin ilk başkanı seçilmiştir. İvan hareketi başından beri Somali’de sadece bir yardım ve eğitim organizasyonu olarak hareket ettiği için siyasi aktörleri ele alan analişzimizde bu hareketi değerlendirmeye almadık. Zaten Somali ihvanı şu an ciddi liderlik çekişmeleri ve taban kaybına uğramıştır. İhvan’ın tabanı büyük ölçüde El Kaide2ye geçmiş ana ihvan liderliği de işgal hükümetini destyekleyen ve desteklemeyenler diye iki bölüme ayrılmıştır. Mahkeme’lerin iktidara geldiği süreçte Şeyh Şerif’i ihvan olarak kabul eden Türkiye’deki bazı yazar-çizerler Şeyh Şerif ihanet edince bir anda sanki hiçbir şey olmamış gibi konuyu gündemden çıkarmışlardır. Süreç sonrasında Şeyh Şerif Hükumetini, Amerikan piyonu ve bölgedeki çıkarlarını korumak için kullandığı kukla olarak ilan eden iki hareket Şebabul Mücahidin ve Hizbul İslami bu yönetimi tanımadıklarını ve cihada devam edeceklerini ilan etmişlerdir. Genç Mücahidler Hareketi Cibuti’de düzenlenen görüşmeleri boykot ettikleri için bir süreliğine politik arenadan tamamen silindi. Ancak Hareket çok yakında güçlenip ülkede en büyük hareket olacaktı.
Süreç Şeyh Şerif’e ABD kuklası suçlaması yapan Şebab ve Bin Laden’i haklı çıkarmıştır. Somali hükumeti başkanı Şeyh Şerif süreç içersinde defalarca Amerika’dan ülkedeki radikallere karşı yardım istemiş ve bizzat ABD tarafından organize edilen birçok toplantıya katılmıştır. ABD’nin yardımlarını görmek için tıklayınız
Somali İhvanı Müslimin hareketi işgal hükumetine destek verdiği için ciddi bir taban kayması yaşamıştır. Şu an ülkenin % 75’i Şebab’ın elinded %10’luk bir kısmı Hizbul İslam’ın elinde sadece % 15’lik bir bölümü ve başkent Mogadishunun bir kaç semti Etyopya Birliği Hristiyan askerleri tarafından korunan Şeyh Şerif yönetiminin elindedir. Bu makale kaleme alındığı gün Hizbul İslami ile Genç Mücahidler Hareketi birleşmiş Hizbul İslam’ın 22 lideri başkentte yaptıkları bir toplantının ardından Şebab hareketine katıldıklarını açıklamışlardır.
Genç Mücahidler Hareket’inin Liderliği
Şebab Hareketinin lideri Muhtar Ali Zübeyr olarak da tanınan Ahmed Cabdi Godane’dir. Hareket’in liderliğini bir süre Aden Hashi Farah yürütmekteydi. Farah Şeyh Tahir Üveys’in en iyi öğrencisidir. Ancak Amerikan helikopterleri tarafından düzenlenen bir hava saldırısında Farah yaşamını yitirmiştir. Amerikan uçakları Şebab’ın lideri Aden Hashi Ayrovu öldürmek için Kenya sınırındaki ormanlara günlerce bomba yağdırdı. Ayrov üzerindeki uydu tyelefonunu çıkardıktan sonra izini kaybettirmeyi başardı. Ancak Amerika Ayrov’u 1 Mayıs 2007 tarihinde Dhusa Mareb bölgesinde bir evdeyken bombardıman sonucu öldürdü. Hareketin başına Şeyh Muhtar Ebu Zübeyr geçti.
Hareket El Şebab İsmiyle faaliyete başladığından sonraki liderleri şöyledir:
El Şebabın Liderleri:
- <LI class=MsoNormal style="MARGIN: 0cm 0cm 0pt; TEXT-ALIGN: justify; tab-stops: list 36.0pt; mso-margin-top-alt: auto; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-list: l1 level1 lfo1">Şeyh Aden Hashi Farah "Eyrow" (2007–2008) <LI class=MsoNormal style="MARGIN: 0cm 0cm 0pt; TEXT-ALIGN: justify; tab-stops: list 36.0pt; mso-margin-top-alt: auto; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-list: l1 level1 lfo1">Şeyh Muhtar Robow "Abu Mansoor" (2008–2009)
- Şeyh Muhtar Ali Zubeyr "Godane" (2009–Şimdi) El Şebabın Diğer Liderleri:
- <LI class=MsoNormal style="MARGIN: 0cm 0cm 0pt; TEXT-ALIGN: justify; tab-stops: list 36.0pt; mso-margin-top-alt: auto; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-list: l0 level1 lfo2">Şeyh Cabdullahi Ahmed Yusuf – Dini Lider <LI class=MsoNormal style="MARGIN: 0cm 0cm 0pt; TEXT-ALIGN: justify; tab-stops: list 36.0pt; mso-margin-top-alt: auto; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-list: l0 level1 lfo2">Şeyh Hüseyin Ali Fidow — Politik Lider <LI class=MsoNormal style="MARGIN: 0cm 0cm 0pt; TEXT-ALIGN: justify; tab-stops: list 36.0pt; mso-margin-top-alt: auto; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-list: l0 level1 lfo2"> Şeyh Ebuukar Cali, Eski Hiran Milletvekili ve Aşağı ve orta Jubba bölgeleri Valisi <LI class=MsoNormal style="MARGIN: 0cm 0cm 0pt; TEXT-ALIGN: justify; tab-stops: list 36.0pt; mso-margin-top-alt: auto; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-list: l0 level1 lfo2">Şeyh Ali Mahmud "Dheere" — Sözcü <LI class=MsoNormal style="MARGIN: 0cm 0cm 0pt; TEXT-ALIGN: justify; tab-stops: list 36.0pt; mso-margin-top-alt: auto; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-list: l0 level1 lfo2">Şeyh Ali Muhammed Hüseyin — Benadir Bölgesi Valisi <LI class=MsoNormal style="MARGIN: 0cm 0cm 0pt; TEXT-ALIGN: justify; tab-stops: list 36.0pt; mso-margin-top-alt: auto; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-list: l0 level1 lfo2">Şeyh Abdurrahman Hasan Hüseyin — Orta Şabelle bölgesi Valisi <LI class=MsoNormal style="MARGIN: 0cm 0cm 0pt; TEXT-ALIGN: justify; tab-stops: list 36.0pt; mso-margin-top-alt: auto; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-list: l0 level1 lfo2">Şeyh Hasan Yakub — Aşağı Cuba Bölgesi Lideri <LI class=MsoNormal style="MARGIN: 0cm 0cm 0pt; TEXT-ALIGN: justify; tab-stops: list 36.0pt; mso-margin-top-alt: auto; mso-margin-bottom-alt: auto; mso-list: l0 level1 lfo2"> Şeyh Hasan Abdullah Hersi "el-Turki" — Ras El Kamboni Tugayları Komutanı (Bu grup Juba Vadisini kontrolü altıunda tutnaktadır ve Hizbul İslam Hareketinden El Şebab’a geçmiştir.)
- Şeyh Muhammed Said Atom – Puntlan’da Faaliyet gösteren Muhammed said Temmuz 2010’da El Şebab’a katıldığını ve Puntland’da şeriat uygulanıncaya kadar mücadele edeceğini duyurdu. Özerk Puntland bölgesinde Eğitim kampları ve ciddi bir askeri gücü var. .