Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Şükür Günlüğü | Mevsim Şükrü

Nesîbe Lena Çevrimdışı

Nesîbe Lena

"عِشْ حَمِيداً، وَمُتْ شَهِيدًا"
Süper Moderatör
Mevsimlerle gönderilen nimetler olduğu gibi, mevsimlerin kendisi de ayrı bir nimet. Her nimet ayrı bir şükür istiyor.

Rabbimizin nimetleri hiç eksilmiyor her daim. Tertemiz bir gün ve tertemiz bir mevsim gönderiliyor. Kusursuz ve eksiksiz…

Bu nimetlerin farkındayızdır her halde.

Mevsimler sadece öylesine yaşayalım diye değil; seyretmekle kalmayalım, ibret ve ders alalım diye gönderiliyor. Bir mektup oluyor adeta. Küçücük evimizin küçücük penceresinden dışarı baktığımızda koskoca bir dünya seyrediyoruz her daim. Mevsim mevsim gezdiriliyoruz, hiç durmaksızın seyahat ettiriliyoruz. Her seyahatin bir ücreti olduğu gibi, bu seyrin, bu seyahatin de bir bedeli olmalı. Elbette sorulacak bir gün.

Gün sadece yaşayalım diye doğmuyor, biz keyfimizi sürelim diye yaratılmıyor; Rabbimizi de unutmayalım, hatırlayalım diye yaratılıyor. Mevsimler de böyle… Her mevsimle nice dersler, nice hikmetler gösteriliyor bize.

Ne güzel diyor şair:

Geçti, geçti mevsimler…
Süpürüldü takvimler.
Gidenlerden kalan şey;
Duvarlarda resimler,
Mezarlarda isimler…
Geçti, geçti mevsimler…
– Necip Fâzıl Kısakürek

Geçiyor mevsimler birer birer. Her biri ayrı bir şükür istiyor. Şükür, nimetin içinde onu göndereni bilmektir, onu hatırlamaktır. Unutuyoruz bazen. Mektubu açıyoruz, ama içinde ne yazdığını unutuyoruz. Şükre sebep olacak haller sanki hiç yokmuş gibi yaşıyoruz.
***
İnsan gözüyle değil, kalbiyle bakınca görür.

Diğer mahlûkattan farkını o zaman anlar. O zaman anlar Rabbinin her işteki hikmetini. Hayat böyle güzel. Yeter ki, o gözle bakalım, pencerelerden seyredelim. Yolcu olduğumuzu unutmayalım. Bir gün “Hadi” denilecek, bu durakta da durdurulmayacağız. Yolculuğumuz daha var, yol epey uzun.

Daha ne duraklar var; birer birer geçeceksin…

Kâinat açık büfe ve üstelik ucuz. Helâlinden yemek, Allah’tan bilmek ve şükretmek kaydıyla. Öyle bir sofra ki; gözün istediği nimet de eksik değil, kulağın istediği sesler de eksik değil orada. Kalp için lâzım olan sevgi de eksik değil. El için, ayak için, duygularımız için de her nimet onlara münasip yaratılmış orada. İşte insan, böyle bir Rahman’ın böyle bir dünyasında misafir. Sıradan değil, özel bir misafir. Ayağının altına dört mevsimde ayır ayrı halılar serilen, görsün diye her sabah güneşler çıkarılan, sevgisiz, şefkatsiz büyümesin diye anne – baba refakatinde yaşatılan, öyle bir misafir işte…

Koyun da, inek de, tavuk da misafir. Ancak her misafirin itibarı ona gösterilen iltifatla orantılı. Hepsi insan için çalışıyor, hepsi insan denen o aziz misafire hizmet ettiriliyor. Bize yakışan da, o nimetleri bize getiren aracıları değil, onları bize hizmetkâr edeni görmek.

Evet, mevsimlerin eliyle uzatılan mektup budur. Mektubu almak yetmez, onu açıp okumak da gerekir. Kimden geldiğini ve niçin gönderildiğini o zaman bilebiliriz. Yerimizi ve Allah indindeki değerimizi o zaman anlayabiliriz.
 

Benzer konular

Üst Ana Sayfa Alt