Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Şura, 52. Âyeti Nasıl Anlamak Gerekir?

Esad Çevrimdışı

Esad

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Selamun aleykum ve rahmetullah,

Şura suresinin 52. ayetindeki "وَإِنَّكَ لَتَهْدِىٓ إِلَىٰ صِرَٰطٍ مُّسْتَقِيمٍ" kısmı nasıl anlamalıyız?

mealine baktığımızda "Şüphesiz sen, dosdoğru olan bir yola yöneltip iletiyorsun. " şeklinde manalar verildiğini görüyoruz.
 
Abdulmuizz Fida Çevrimiçi

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Âleykum selam we rahmetullahi we berakatuh kardeşim;

وَكَذٰلِكَ اَوْحَيْنَٓا اِلَيْكَ رُوحًا مِنْ اَمْرِنَاۜ مَا كُنْتَ تَدْر۪ي مَا الْكِتَابُ وَلَا الْا۪يمَانُ وَلٰكِنْ جَعَلْنَاهُ نُورًا نَهْد۪ي بِه۪ مَنْ نَشَٓاءُ مِنْ عِبَادِنَاۜ وَاِنَّكَ لَتَهْد۪ٓي اِلٰى صِرَاطٍ مُسْتَق۪يمٍۙ
Suyûti Tercumesi :
"İşte Sana da emrimizle, bir ruh vahyettik. Sen kitab nedir, iman nedir bilmezdin. Fakat biz onu, kullarımızdan dilediğimizi, kendisiyle doğru yola eriştireceğimiz bir nur yaptık. Şubhesiz ki sen doğru bir yola iletiyorsun." (Şûrâ : 52 )


İbn Kesir : "... Şubhesiz ki sen dosdoğru bir yolu göstermektesin. "
Taberi : "... Şubhesiz ki sen, dosdoğru bir yolu gösteriyorsun."
Kurtubi : "... V
e muhakkak ki sen dosdoğru yola iletirsin"
Elmalılı : "... Ve emîn ol sen her halde doğru bir yola çağırıyorsun"
Razi : "...
Şubhesiz ki sen, mutlaka doğru bir yolun rehberliğini yapıyorsun"
İbn Kayyim : "... Şubhesiz ki sen doğru bir yolu göstermektesin."


İmam Matûridi: "... Hiç şubhe yok ki sen doğru yolu göstermektesin.”
Hiç şubhe yok ki sen doğru yolu göstermektesin. Buradaki doğru yola götürüyorsun anlamına gelen “tehdî” ( َتَهْد۪ٓي ) kelimesi, davet ediyorsun yahud doğru yolun ne olduğunu onlara açıklıyorsun mânasındadır. Sonra Cenâb-ı Hak bunun ne olduğunu da aşağıdaki âyette açıklamaktadır:


صِرَاطِ اللّٰهِ الَّذ۪ي لَهُ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَمَا فِي الْاَرْضِۜ اَلَٓا اِلَى اللّٰهِ تَص۪يرُ الْاُمُورُ
Göklerin ve yerin yegâne sahibi olan Allah’ın yolunu. İyi bilinmeli ki bütün işler dönüp dolaşır Allah’a varır.” (Şûra 53)
Göklerin ve yerin yegâne sahibi olan Allah’ın yolunu. Buradaki Allah’ın yolu sözünden anlaşılan mâna ile yaratılanların yolu yahud falanın yolu ifadesinden anlaşılan mâna aynı değildir. Zaten Allah’ın gittiği veya geldiği yol ile yaratılanların gittiği veya geldiği yolun aynı olması nasıl düşünülebilir? Bu, bir nitelik veya fiil Allah’a nisbet edildiğinde ondan anlaşılan ile yaratılanlara nisbet edildiğinde anlaşılması gereken mânanın aynı olmaması gerektiğini gösterir. En doğrusunu Allah bilir. İyi bilinmeli ki bütün işler dönüp dolaşır Allah’a varır. Bu cümle muhtemelen bütün işlerin düzenleme ve idaresi Allah’a aittir mânasına gelir. Bunun âhiret mânasına gelmesi de mümkündür, yani herkes ölümden sonra Allah’a varacaktır. En doğrusunu Allah bilir.
(Ebû Mansûr Muhammed b. Muhammed b. Mahmûd el-Mâtûrîdî es-Semerkandî, Tevilâtu'l Kur'an, Şûra suresi 52 - 53, Sf: 235 - 236)


İbnu'l Munzir'in bildirdiğine göre İbn Cureyc: "..Şuhesiz ki sen doğru bir yola iletiyorsun" (Şûra 52) buyruğunu açıklarken: “Burada doğru yola iletmekten (hidâyetten) kasıt doğru yola çağırmak, davet etmektir” demiştir." (İbn Cerir 20/543)

Abd b. Humeyd ve İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Katâde: "...Şubhesiz ki sen doğru bir yola iletiyorsun" (Şûra 52) buyruğunu açıklarken şöyle demiştir: "Yüce Allah başka bir yerde: "...Her kavim için bir hidâyetçi vardır" (Râd 7) buyurur. Bu âyette de olduğu gibi hidâyetçiden kasıt, Yüce Allah'ın yoluna davet eden kişidir." (İbn Cerîr (20/543).

İbn Cerîr'in bildirdiğine göre Katâde: "...Şuhesiz ki sen doğru bir yola iletiyorsun" (Şûra 52) buyruğunu açıklarken: “İnsanları dosdoğru olan bir dine davet etmektesin” demiştir. (İbn Cerîr (20/543)
(Celâleddîn Ebu'l-Fadl Abdurrahman b. Muhammed b. Ebî Bekir es-Suyûtî, ed-Durru'l-Mensûr fi't-Tefsîr bi'l-Me’sûr,
Şûra suresi, 52. âyet tefsiri, C. 13, Sf: 178 - 179)
 
Esad Çevrimdışı

Esad

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Rabbim sizi ve çalışmalarınızı hayırla mükafatlandırsın hocam.

Devam niteliğinde bir soru daha sormak istiyorum;

Bir takım insanlara "şeyhlere gavs-ı azam /bediuzzaman vs. demeyin, onları gaybdan yardıma çağırmayın buna ancak -ayetlerde belirtildiği şekliyle- Allah kadirdir" deyince "tıpkı şuara suresi 52. ayetteki gibi biz burda şeyhimiz hidayet eder, bize himmet eder vs. derken bir vesiledir " şeklinde açıklamalar yapıyorlar. bunlara nasıl cevap verilmeli?
 
Üst Ana Sayfa Alt