Makale Suriye Devrimine El Kaide Yanlıları Nasıl Bakıyor?

Suriye devrimine El Kaide yanlıları nasıl bakıyor?El Kaide yanlısı kişilerin Nusret Cephesi ve Irak İslam Devleti Örgütü hakkındaki eleştirileri, örgütün internet sitelerinde de tartışılıyor. Ansar.info isimli sitede yayınlanan bir analiz küresel cihad akımının mensuplarının Suriye devrimi hakkındaki yaklaşımlarına ayna tutuyor


Suriye Devrimine İçeriden Bir BakışEsselamü aleykümBağışlayıcı ve merhametli olan Allah’ın adıyla
Alemlerin Rabbi, Tevhid ehlinin destekçisi ve Kahhar ismiyle zalimleri kahreden Allah’a hamdolsun. Rahmeti Peygamberinin, Onun ashabının, Hesap gününe kadar Sünnetini ayakta tutanların ve Sünnetini rehber edinen mücahitlerin üzerine olsun.
Suriye hükümetinin kaçınılmaz çöküşü gökteki güneşten daha nettir. Hem düşmanlar hem de müttefikler Beşsar Esed yönetiminin tamamen yıkılmasının sadece an meselesi olduğunun farkındalar. Bu iddia uydurma beyanlara dayalı değil, aksine gözlem ve delillerle sabittir.

Tehdit açıktır. Amerikan hükümeti uyuklarken Suriye’yle ilgili olan diğer taraflar destek kazanmakta ve Suriye’nin kalbinde ilerleme kaydetmektedir. İsrail’e olan en büyük tehdit günden güne büyür ve güçlenirken Amerika’nın hala kenar köşede beklemesi biraz da gülünçtür. El Kaide’den ilham alan gruplar Suriye içinde ve dışında devrimcilerden destek bulmaktadır. Cihadcılar terör üçgeninde (Irak, Suriye, Lübnan) güçlendikçe ileride onları silahsızlandırmak da o kadar zorlaşacaktır.

Planlarının İfşası
Amerika ve müttefikleri Sünni İslamcıların imajını zedelemek için ellerinden gelen herşeyi yapacaktır. Muhtemelen Suriye’deki cihad lıderlerine ve önde gelen mensuplarına karşı örtülü bir kampanya başlatacaklardır. Örtülü kampanya? Başarı olacaklar mı peki? Arap Baharı süresince kurulan cihad gruplarına yakından bakarsak mensuplarının çoğunun farklı geçmiş ve hedeflere sahip olduğunu görürüz. Emektarlar Arap Baharından önce de aktif olan, dini vazifelerini ifa etmek isteyen dindar kişilerdir. Yeni cihadcılar mevcut yönetim düzenine olan itimadını kaybetmiş, toplumun üst, orta ve alt sınıflarından gelen kişilerdir. Emektarların ve yeni cihadcıların ortak noktaları İslam devleti kurmak istemeleridir. Amerika ve müttefikleri Suriye’deki cihad gruplarına saldırmadan önce iki defa düşünmelidir. Suriyeliler bu saldırıyı kendi evlatlarına ve koruyucularına yapılmış görecek, ayrıca Batı’ya karşı etkileri olacaktır.

Amerika devrimi Batı’nın lehine çevirmek için neler yapabilir ve yapamayabilir? Amerika Sünni-Alevi kartını kullanamaz. Alevi mezhebi devrimcilere karşı rejimi destekleyerek çoktan idam fermanını imzalamış bir azınlıktır. Irak’ta Amerika akıllı davranarak iki cepheden saldırdı. Sünni ve Şiiler arasındaki kanlı savaştan sonra Amerika direnişçilere kendi et ve kanlarıyla saldırdı. Irak direnişinin kalbinde “Uyanış-Şehva” konseyleri kuruldu. Amerika için düşmanlarının herşeyini bilen bir müttefikten daha iyi ne olabilirdi.
ÖSO’ya Saldırılar Düzenlemek: Amerika, Özgür Suriye Ordusu’na saldırılar düzenleyip bunları El Kaide bağlantılı gruplar yapmış gibi göstererek Suriyelileri mücahitlere karşı çevirebilir. Bu hemen sonuç vermeyecektir ancak uzun vadede işlerine yarayabilir. Önce Suriye içinden ve dışından paralı askerler tutmak zorundalar, sonra İslami hareketlere sızma tecrübesi olan Ürdün ve Lübnan istihbaratı ajanlarını kullanmak ve insanları yanlış yönlendirmek için El Cezire, El Arabiya gibi kanalları kullanmak durumundalar.
Yeni Müttefikler: Amerika El Kaide’nin nüfuzunu durdurmak için yeni müttefikler bulabilir. Suriye’nin kalbinden başlamak zorunda değiller, azınlıklarla başlayıp Suriye direnişinin sağlam kalelerine ilerleyebilirler. Suriye’de Kürtler en büyük azınlıktır, eğer Amerika Suriye, Irak ve Türkiye sınır bölgelerindeki Kürtleri birleştirebilirse El Kaide bağlantılı grupların giriş çıkışlarını ve Kürtlere fikirlerini yaymalarını engelleyebilirler. Aynı şeyi Türkmenler için de yapabilirler.

İnsanı Yardım: Başka bir pratik taktik ise Suriye’de El Kaide’den ilham alan grupların üstlendiği insanı yardım işlerini çalmaktır. El Kaide’nin Suriyelileri beslemesini izlemek yerine Amerika ve müttefikleri insanı yardım faaliyetlerini artırarak El Kaide karşısında pozisyonlarını güçlendirebilirler.

Suriye Muhalefetinde Çarpışma: El Kaide’den ilham alan gruplar Türkiye ve Katar’dan faaliyet gösteren muhalefet gruplarından farklı hedefler gözetmektedir. Cephetun Nusra, Ahrar’us Şam ve Kataib’ül Muhacirin gibi güçlü ve organize gruplar Suriye’de bir İslam devleti kurmak istemektedir. Diğer muhalif grupları Birleşmiş Milletler ve ABD tarafından tanınan bir devlet kurma amacındadır. Bu iki grup gelecekte çarpışacaklar mı? El Kaide’den ilham alan gruplarla Suriye Milli Koalisyonu’nun çarpışmasını önlemek için neler yapılabilir? Suriyeliler emniyet, hürriyet hissi, eğitim, iş, yemek ve güçlü bir liderlik istiyor. Eğer El Kaide’den ilham alan gruplar ya da Suriye Milli Koalisyonu’ndan biri bunları sağlayabilirse halkın büyük çoğunluğunu arkasında bulacaktır. Dolayısıyla El Kaide bağlantılı grupların liderleri bilim adamları, profesörler, öğretmenler, işadamları, yatırımcılar, kabile liderleri vb kişileri toplayıp gelecek için ortaya bir vizyon koymalı ve desteklerini sağlamalıdır. Bu bahsedilen kişiler olmaksızın bir devlet kurmak mümkün değildir. Suriyeliler Ortaçağa geri dönmek yada İslami diktatörlük korkusu ile yaşamak istemiyorlar.

Destek: Suriye’de İslamcıların gördüğü desteği ne açıklayabilir? Suriyeliler neden traşlı, temiz takım elbiseler içindeki adamları takip etmiyor? Bazıları, Suriyelilerin İslamcı radikalleri takip etmekten başka seçenekleri olmadığını söyleyecektir. Hakikatte iki taraf da Şeriat isteyen müslümanların medyada anlatıldığı şeklinin gerçekle çeliştiğini biliyor. Suriyeliler bu şahısların Arap ve Batı medya ajanslarının rapor ettiğinin aksi olduğunun birinci dereceden şahididir. Dolayısıyla Suriyelilerin şahitlikleri büyük önemi haizdir.

Retçi Dörtlü
Suriye hükümetinin çöküşü retçi dörtlünün çözülmesine yol açacaktır. Coğrafi olarak İran retçileri Suriye kontrollerinde olmadığı zaman Filistin’e ulaşamazlar. Retçi dörtlü seri devre gibidir, biri düşerse hepsi düşer. Tabii bu İran, Irak ve Lübnanlı retçiler en güçlü dayanaklarını kurtarmaya çalışmayı bırakacaklar anlamına gelmiyor. İranlılar Irak ve Lübnan’da bir tampon bölge oluşturmak için ellerinden geleni yapacaktır. Bölgedeki kaynaklarımıza göre Esed yanlısı bilim adamları ve mühendisler Lübnan ve İran’a kaçtılar. Acaba Lübnan’da bir savaşa mı hazırlanıyorlar?

Lübnan iç savaşın eşiğinde. Her hafta Beyrut ve Trablus’ta devrim karşıtları ve destekçileri arasında çatışmalar oluyor. Gelecek iç savaşın çekirdeği bu çatışmalar değil, ancak yeni bir iç savaşın işaretleri olduğu gerçeğini de gözardı edemeyiz. Lübnan’da iç savaşa yol açabilecek iki senaryo var: Birinci senaryoda Sünniler Hizbullah ve Batılılaşmış hükümete karşı isyan ederler. Gerçekleşme şansı daha yüksek olan ikinci senaryoda Suriye’deki savaş Lübnan’da sıçrar ve ülke çapında Sünniler ve Şiiler arasında kanlı bir savaş başlatır. Bu sebeple Lübnan İslami gençliği aklen ve bedenen gelecekteki askeri faaliyetler için düşmanlarına karşı hazırlıklı olmak durumundadır.

Retçi yılanın başını koparın
İranlı Ayetullahların rüyaları paramparça oluyor, İranlıların bütün çalışmalarının boşuna olduğu söylenebilir. Beşsar Esed’in düşüşünden sonra İranlılar ne yapmayı planlıyor? Toprak bütünlüğünü tehdit eden düşman güçlerin farkında olmak ve kendini korumak tabiatın birinci kanunudur. İran’ın bölgenin en güçlü ülkesi olma planları Suriye ve Irak’ta cihadcıların yükselişi ve Batı ambargoları sebebiyle gerçekleşemiyor.
El Irakiyye haber kanalında bir röportajda Bekir Cabir el Zübeydi, Irak ordusunda yüksek rütbeli bir komutan olan arkadaşının kendisine şöyle söylediğini nakletti: “Eğer Cephetun Nusra Suriye savaşını kazanırsa cihadcılar bizimle Bağdat eteklerinde değil, Bağdat’ın orta yerinde savaşır”. Başka bir deyişle Irak İslam Devleti’ni güçlendirmek demek mevcut Irak yönetiminin iflası demektir.

Son olarak, retçi dörtlünün yerini dünya haritasını değiştirecek yeni bir cihadçi dörtlü almaktadır.
Ve en doğrusunu Allah (cc) bilir. Allah’ın rahmet ve bereketi Muhammed (sav) üzerine, onun aile ve ashabının üzerine olsun.Kaynak: ansar.info'dan alınmıştır.