Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Haber Suriye Muhaliflerinin Halep Kuşatmasını Kırma Operasyonu

H Çevrimdışı

Hatve

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
2_t.jpg


Ağırlıklı olarak Suriye’nin İdlip ve Halep vilayetlerinde üslenen, Şam, Der’a, Kuneytra, Lazkiye kırsalı ve Lübnan sınırı ile Azez hattında geniş alanları kontrol edenSuriyeli muhaliflerülke genelinde başlayan eş güdümlü operasyonlara paralel olarak uzun süredir kuşatma altında bulunan Halep’teki kuşatmayı kırmak için geniş bir harekât başlattı.Operasyon Musul operasyonu ile de aynı zamana denk geldi. Onlarca farklı grubun Halep dışında Fetih Ordusu isimli operasyon odası altında birleştiği ve Halep içinde Fetih Halep isimli yapılanma ile eş güdümlü olarak Halep’teki kuşatmanın kırılması için kapsamlı bir hareket başlattıkları biliniyor.

El Esed bölgesi, Minyan ve 1070 Konutları bölgelerine başlayan yoğun top ve roket atışı sonrası muhalifler pek çok bölgeyi rejimden ele geçirdiler. Hatırlanacağı gibi, geçtiğimiz aylarda da muhalifler Rusya, İran, Irak, Hizbullah ve Irak’tan gelmiş olan HaşdiŞabi güçleri tarafından kuşatma altında tutulan Halep’te kuşatmayı yarmak için topyekûn bir saldırı başlatmış, ancak kuşatmayı yarmış olmalarına rağmen ele geçirdikleri mevzilerini ellerinde tutamamışlardı.

Önceki operasyondan farklı olarak muhaliflerin bu operasyonda son derece ihtiyatlı hareket ettikleri, öncelikle ele geçirdikleri bölgelerde mevzilerini güçlendirmeyi tercih ettikleri ve operasyonun asıl amacının sadece Halep’teki kuşatmayı kırmaktan ziyade bütün Halep’in ele geçirilmesi olduğu gözleniyor. Muhalifler bu hedefe ulaşmak için öncelikle aylar süren bir keşif ve planlama yaptılar. Daha sonra 27 gruptan oluşan Fetih Ordusu ve çok sayıda gruptan oluşan Fetih Halep isimli şemsiye yapılanma altında, nasıl eş güdümlü çalışabilecekleri konusunda çeşitli müzakereler ve toplantılar yaptılar. Sonraki süreçte muhalifler, bu operasyonda daha önce kullanmadıkları birtakım yöntemler kullanmayı denediler. Öncelikle Rus uçaklarının kalktığı hava alanlarına, Hımeymim Üssü’ne ve Hama Hava Alanı’na, yoğun grad atışları gerçekleştirildi. Yapılan bu grad atışları ile Rus uçaklarının Halep’te Suriye güçlerine destek olması geciktirildi veya zaman zaman engellendi. Bu operasyonda geçtiğimiz operasyondan farklı olarak hava koşullarının da muhaliflerin lehine olduğu söylenebilir.

Muhalifler planladıkları operasyonu bir makro plan çerçevesinde pek çok mikro alt planı içeren bir operasyonlar serisi şeklinde tasarlamış görünüyorlar. Buna göre tam entegrasyon ile birleşme sağlamayan, ancak ortak bir operasyon odası çatısı altında ortak hedefe kilitlenmiş olan grupların iş bölümüne gittikleri, her grubun Halep’te belirli hedefleri ele geçirip konumunu sağlamlaştırmasının planlandığı söylenebilir. Bu da bazı grupların askeri kabiliyetleri oranında başarılı olurken diğer grupların istenen hedefleri beklenen sürede ele geçirememeleri sonucu doğurdu. Operasyonlar serisinin başlamasının hemen akabinde muhalifler 1070 proje konutları olarak bilinen yerleşkeyi, Minyan bölgesini ve DahiyetulEsed nahiyesini ele geçirerek büyük kazanım elde ettiler ve Halep askeri kışlası ile Yeni Halep’te meskûn mahallere ulaştılar. Rejimin ilk savunma hatlarının hızla kırıldığı bu hamlede, yüzlerce rejim askeri öldürülürken 50’nin üzerinde de milis esir alındı.

Daha önce belirtildiği gibi, muhalifler Halep operasyonunun sadece kuşatmayı aşmayı planlamadığını, asıl amacın tüm Halep’in özgürleştirilmesi olduğunu ısrarla vurguluyor. Bununla beraber operasyonların ikincihamlesinin Yeni Halep’e girmek olduğunu ve askeri akademi ile 3000 konutları olarak bilinen devasa yerleşkeyi ele geçirmek olduğunu ilan eden muhaliflerin bu hamlede bazı sınırlılıklar nedeniyle istenen kazanımları elde edemedikleri görülmektedir.Rejimin klor gazlı saldırılarının bu durumun ortaya çıkmasında etkili olduğunu söylemek mümkündür. Suriyeli muhalifler meskûn mahalleri hedef alan bu operasyonlarda rejimin sivilleri canlı kalkan gibi kullanıp sivil yerleşkeleri hedef alması sonucu daha ince bir planlama yoluna gittiler ve bununla beraber elde ettikleri kazanımları korumak amacıyla mevzilerini güçlendirmeyi öncelediler. Önümüzdeki birkaç gün içinde Suriye’de tüm savaşların anası olarak tanımlanan Büyük Halep Harekâtının 3. safhasının başlatılması bekleniyor.

Görünen o ki muhalifler operasyonlarını sadece tek bir yıpratıcı ve vurucu hamleden değil makro bir stratejiden oluşan ve mikro taktik planlar ile hamleler içeren geniş bir zamana ve sürece yaymış durumdalar. Muhaliflerin makro planında bütün Halep’in ele geçirilmesi ve kuşatmanın yarılması, bu süreçte Lazkiye, Hama, Dera, Kalemun, Guta, Şam gibi bölgelerde rejimin oyalanması ve buna paralel olarak bütün Halep’in ele geçirilmesi olduğu gözleniyor. Bununla birlikte muhaliflerin ihtiyatlı bir ilerleme sergiledikleri, Minyan ve DahiyetulEsed bölgelerini ele geçirdikten sonra buralardaki mevzilerini güçlendirmeyi, birkaç gün dinlenip yeni saldırılar için planlar yaptıklarını, rejimin yeni tedariklerini ve yeni mevzilenmelerini kontrol ve teftiş ettiklerini görüyoruz. Muhalifler daha önceki Halep operasyonlarından farklı olarak bu sefer Hanaser bölgesinde rejim konvoylarının Hama’dan Halep’e destek amacıylageçişlerini engellemek için konvoyları hedef almaktadır.

Halep’i Kuşatan Güçler Kimdir?

Suriyeli muhalifler Cuma günü başlattıkları operasyonda, bugüne kadar rejim adına savaşan onlarca militanı canlı olarak ele geçirdiler ve yüzlerce militanıöldürdüler.Çatışma alanlarından gelen raporlar ve bilgiler son derece ilginç veriler ortaya koymaktadır. Zira şuana kadar Esedrejimi adına savaşan ve esir alınan muharipler arasında önemli sayıda Suriyeli askere rastlanılmamış olduğu bildiriliyor. Yani Esedrejiminin Tartus ve Lazkiye’ye odaklandığı, Halep’teki işgal operasyonlarını ise tamamen Suriyeli olmayan Şii milislerin üstlenmiş olduğu gözüküyor. Sadece üst düzey birkaç ismin öldürüldüğü, Suriyeli komutandan çok İranlı generalin öldürüldüğü görülüyor. Kum, Tahran, Afganistan ve Lübnan’da onlarca Şii militan ve İran Devrim Muhafızları subayı için son bir haftada cenaze namazları tertip edildi ve Şii örgütler çok sayıda kayıp verdiklerini duyurdular.

Halep’te kimi rakamlara göre 20 bin üzerinde Şii milis olduğu belirtiliyor. Bu Şii milislerin büyük bir çoğunluğu Irak’tan gelen HaşdiŞabişemsiyesi altındaki yapılar olduğu görülüyor. Harakatü’n-Nüceba, Ketaibul Hizbullah Irak, Zülfikar Tugayları veEbu’l-Fadıl El-Abbas gibi yapılar Halep’te rejim adına etkin olarak faaliyet gösteren güçlerin önde gelenleri.Örneğin, son çatışmalarda sadece bir saldırıda 12 HaşdiŞabi milisinin öldürüldüğü gelen raporlar arasında. Son bir haftada ise öldürülen Iraklı milis sayısı 100’ü geçiyor.

Bugün HaşdiŞabi çatısı altında onlarca farklı grup yer almakta ancak bu grupların tümünün ortak özelliği İran tarafından fonlanıp ve/veya askeri eğitimden geçirilmeleridir. Bu grupların sloganlarından, sancaklarına, marşlarından retoriklerine dek İran yanlısı oldukları ve Şii düşünceden beslendikleri ortadadır. Yine aynı grupların Halep’i kuşatırken, hem Türkmendağı’nda savaşmaları hem de Musul’da savaşmaları ve İran Devrim Muhafızları Komutanı General Kasım Süleymani’nin bu güçlerikoordine etmesi,Halep kuşatmasında yer alan Şii milis güçlerin tam bir entegrasyon ve koordinasyon ile tek güç tarafından yönlendirildiğini açıkça ortaya koymaktadır.



11/11/2016 Akademisyen Abdulkadir Şen
 
Üst Ana Sayfa Alt