Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Suriyede Radikallerin Tasfiyesi Planı

  • Konbuyu başlatan Ebu & Dücane
  • Başlangıç tarihi
E Çevrimdışı

Ebu & Dücane

Misafir
Suriye’de direnişin ilk başladığı günlerde konu hakkında konuştuğum herkese gelecekte olmasında endişe ettiğim acı bir tecrübeyi paylaşıyordum.

Bu gerçek “düşmanı devirdiğimizde ne olacak?” kaygısıydı. Çünkü düşmanın devrilmesi halinde Mücahid gurupların birbirlerini vurmaya başlaması pekte yabancı olmadığımız bir gerçekti.

Kaygım bazı ortamlarda komplo olarak değerlendirilirken bazı ortamlarda kötü niyetli olduğumu düşünenlerde çıkıyordu. Tabi azda olsa kaygıma katılanlar ve haklı olduğumu düşünenlerde oluyordu.

BİZİ BİZDEN BAŞKA KİMSE YENEMİYOR

Müslümanlar cephelerde ölümüne mücadele edip başarı kazanmayı çok iyi biliyorlar ama aynı başarıyı masa başlarında, medyada ve en ufak siyasi hileler karşısında gösteremiyor. Düşman ile savaşın sadece cephede olmadığını her zaman unutuyor. Sızan ajanları fark edemiyor medyaya yansıyan yüzüne dikkat etmiyor.

Kanlarımızı akıtarak elde ettiğimiz zaferi kendi ellerimizle kendi kanlarımızı akıtarak tekrar düşmana veriyoruz.

Müslümanlar Irak’ta ve birçok ülkede düşmana karşı zaferin nasıl elde edileceğini tüm dünyaya gösterdiler. Aynı şekilde elde edilen zaferin tekrar düşmana nasıl teslim edileceğini de.

Farklı bir perspektif olarak da Türkiye’de 17 Aralık operasyonu ile açığa çıkan Ak Parti ve Gülen Hareketi arasındaki çatışmada Müslümanların bin türlü tavizlerle ve dinde tahriflerle elde ettikleri başarıların nasıl elden kaybedildiğine açık bir örnektir.

BU ACI GERÇEK SON OLARAK SURİYE’DE

Son günlerde Suriye dediğimiz zaman ilk akla gelen maalesef Esed’in Baas Rejimine karşı sürdürülen direnişten ziyade Mücahid gurupların aralarında başlayan fitne ve çatışmalar geliyor.

Özellikle Ahraruş Şam ve IŞİD (Irak ve Şam İslam Devleti) arasında patlak veren karşılıklı adam kaçırma eylemleri artık yerini gözle görülür kulaklarla duyulur çatışmalara verdi.

Bu savaşta özellikle Türkiye’deki Müslümanların tarafsız kalıp iki Müslüman gurup arasında güçleri yettiği nispette arabuluculuk yapması gerekirken maalesef ön cephedekilerden daha şiddetli bir şekilde sosyal medyayı ateşe veriyorlar.

Silahlarına Müslüman kanı bulaştıranların suçlu olduğu kadar ağızlarını Müslüman kanına bulaştıranlar da vebal altında ve bu günahta ortaklar.

FİTNENİN SEBEBİ

Çocukluk yıllarımdan beri takip etmeye çalıştığım İslam Dünyasından edindiğim en acı tecrübe sorulacak olsa şüphesiz ki Mücahidlerin güçlendikten sonra istisnasız fitnelere düşmeleri olacaktır.

Suriye’deki fitneye gelince.

Hatırlarsanız AB ve ABD muhaliflere yardım etmek istediklerini açıklıyorlar ama bu yardımların radikal unsurların eline geçmesinden endişe ettiklerini söylüyorlardı. ABD hala aynı endişelerinden dolayı Suriyeli hiçbir muhalife ciddi destek vermiyor. Bundan dolayıdır ki ÖSO içerisindeki bazı guruplar “Esed’den sonra İslamcılarla da savaşacağız” demeye başladılar. Hatta bunlara en sonra örnek Türkiye’ye sığınan Kuzey Fırtınası isimli bir tugaydı. Bu ve buna benzer guruplar zaman içerisinde Suriye’de İslami kurallarla yönetilen bir devlet isteyenlere karşı saldırılarını arttırdılar. Bu düşüncedeki gurupların öngörüleri böyle yaptıkları zaman ABD ve AB’nin Suriye Muhalefetine ağır silah yardımında bulunacağı düşüncesidir.

Nusret Cephesi’nin el-Kaide ile birleştiğini açıklamasının ardından ABD’nin “Radikaller var” çağrısı daha çok karşılık bulmaya başladı. Nusret bölündü ve ortaya IŞİD çıktı. IŞİD kendisinden beklenen bütün yanlış hareketlerin önünü açtı. Devlet ilanı, biat etme zorunluluğu derken bir yıldır sinyalini veren çatışmalar karşılıklı gerilimin ardından başladı.

MESELE SADECE IŞİD DEĞİL

Suriye’de kortuğum gerçekleşti ve Baas güçlerine karşı yapılan operasyonların foto ve videolarının yerini karşılıklı kaçırılan ve öldürülen Müslümanların foto ve videoları aldı.
Sonuç olarak “Radikkale var” çağrısı işlemeye başladı ve ilk hedef olarak IŞİD seçildi.

Peki, IŞİD Suriye topraklarından çıkartılırsa bu fitne bitecek mi?

Bence bitmeyecek.

“Radikaller var” çağrısı yenilenecek ve Nusret Cephesi düşman koltuğuna alınacak.

Peki ardından? Yabancı radikaller tasfiyesi sonrasında sıra yerli radikallere gelecek. Yabancı güçlerin verdiği destek ile gücüne güç katan yerli direniş gurupları yalnızlaşacak ve içteki düşmanlarına karşı daha savunmasız hale gelecek. Zincir böyle gidecek.

Sonuç ne olacak?

Parça parça edilmiş bir Suriye ufukta sinyallerini vermeye başladı. Tek devletli bir çözüm gün geçtikçe uzaklaşıyor. Ülkedeki Sünnileri Irak’taki gibi çok zor günler bekliyor. Çünkü haklarını savunan her oluşum dünya tarafından radikal olarak tanımlanıyor. Tıpkı pisliğin üzerine üşüşen sinekler gibi Müslümanların üzerlerine üşüşüyorlar.

Müslümanların bu tür fitnelere acil olarak çözüm bulmaları gerekiyor. Cephede savaşarak elde ettikleri kazanımları ellerinde tutmalarının tek yolu da bu.

--------
Kim bir mü’mini kasten öldürürse, cezası, içinde ebedî kalacağı cehennemdir. Allah, ona gazap etmiş, lânet etmiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır. (Nisa 93)

Rasulullah sav. şöyle buyurmuştur:
Şüphesiz ki dünyanın zeval bulması, yıkılması Allah katında haksız bir şekilde bir Mü'mini canının alınmasından daha evladır.

Yine hadislerinde Rasulullah şöyle buyurmaktadırlar:
Her kim bir mü'minin kanına dili ile ortak olmuş olarak gelirse kıyamet günü Allah'ın huzuruna alnında "Allahın rahmetinden mahrum" yazısı yazılı olarak gelir.
Metin Doğruyol
 

Benzer konular

Üst Ana Sayfa Alt