M
Çevrimdışı
Suud-i Arabistan'da haksız yere tutuklanan Müslümanlar hakkındaki bilgileri aşağıdaki siteden takip edebilirsiniz.
Lütfen bu konuyu gündemimize taşıyalım, bu mübarek Ramazan gününde dua etmeyi unutmayalım.
Harameyn topraklarında (Kutsal topraklarda) diktatör bir rejim: Suud Ailesi
1990’lardan itibaren Suud-i Arabistan’da bir çok kişi devlete muhalif olma suçundan dolayı hiçbir hukuka dayanmaksızın tutuklandı. Siyasi tutuklu hükmüne giren bu insanların tek suçu devlet politikasına veya herhangi bir eylemine muhalif olmalarıydı. Bunların aralarında alimler, davetçiler, öğretim görevlileri gibi halkın değer verdiği şahsiyetlerde yer alıyordu. 1990’dan günümüze kadar Suud ailesine karşı en ufak bir muhalefet suç unsuru olarak sayıldı ve bu asılsız sebepten ötürü birçok kişi haksız yere tutuklandı.
Suud ailesinin ABD ve Batıyla yakınlaşıp işbirliği yapması üzerine, 11 Eylül 2001 tarihinden sonra bu tutuklamalar hız kazanarak “terörle mücadele” kapsamına alındı.
2003-2006 tarihleri arasında El-Kaide örgütünün Suudi Arabistan’da yaptığı eylemler sonucu ABD’nin de baskıları ile ülkede tutuklama kampanyaları başlatıldı.1994 ve 2003 tarihlerinde özellikle ülkenin en muhafazakar kesimi olarak bilinen Kasim şehrinde bir çok alim ve davetçi “terörle mücadele” kapsamı altında tutuklandı.
Tutukladıkları kimselerde suç unsuru sayılabilecek tek şey fikirleriydi. Hapishanelerde baskı ve işkence ile fikirlerinden vazgeçirmeye çalıştılar. Tek istekleri Suud rejimine karşı olabilecek en ufak bir fikir ve fetvada bulunmamalarıydı. Kadim dostları ABD ve Batı hakkında da olumsuz fetvalar vermek tutuklanmak için büyük bir sebepti.
2003 Mayıs’ta devlete yönelttikleri suçlamalar nedeniyle Kasim bölgesinde tutuklanan ünlü alimlerden bazıları şunlardır; Nasır El-Fahd, Ali Hudayr ve Ahmed Halidi. (Bu alimler hakkında detaylı bilgiyi sitemizden bulabilirsiniz.)
Bu süre zarfında Suudi kadınlarda bu keyfi gözaltı ve hukuksuz tutuklamalara maruz kaldı. 2010 Şubat ayında Arap yarımadasının El Kaide finansörü olduğu gerekçesi ile Heyla el-Kasir adlı kadın, Suud askerlerince tutuklandı.
2011-2012 tarihleri arasında yapılan araştırmalara göre Suud-i Arabistan’da çoğu Küresel Cihad yanlısı 30.000 siyasi tutuklu olduğu tahmin ediliyor. Ve bu tutuklular için herhangi bir hukuki prosedür işletilmediği, içlerinde ülke çapında ve uluslararası çapta tanınan ünlü kimselerin de bulunduğu, 10 yılı aşkın hapiste tutulan kişiler bulunduğu belirtiliyor. Bu tutuklamalardan sorumlu eski içişleri bakanı Nayef bin Abdulaziz’in (1934 – 2012) ülkede El-Kaide örgütünü bitirme amaçlı bu operasyonları yaptırdığı söyleniliyor. Şuan ise oğlu iç işleri bakanı Muhammed bin Nayef babasından aldığı görevi devam ettirmektedir.
Suudi Arabistan, geçen 10 yıl içinde 11 bin kişiyi güvenlik gerekçeleriyle yakaladığını ancak şu an hapishanelerde 2 bin 700 kişinin olduğunu iddia ediyor. Suudi insan hakları örgütleri ise gerçek rakamların bundan çok daha fazla olduğunu söylüyor. Londra merkezli İslami İnsan Hakları Komisyonu’da Suud zindanlarının 10.000’lik bir kapasitede olduğunu ama tutulan siyasi tutukluların 30.000 olduğunu vurguluyor. Bu tutuklular ise genelde Riyad’da bulunan El-Hair hapishanesinde tutuluyor.
2011 yılında Tunus’la başlayan arap baharıyla, Suudi Arabistan’daki tutukluların yakınları ve akrabaları çeşitli şehirlerde “tutuklulara özgürlük” sloganı ile gösteriler düzenledi. Riyad, Qasim, Burayda gibi şehirlerde küçük çaplı yapılan bu gösterilerde keyfi gözaltı ve hukuksuz tutuklamaların sayısı daha da arttı. Suud askeri gösteri düzenleyenleri kadın, çocuk demeden tutukladı. Çünkü Suud kanunlarına göre; “Ülkede kamu gösterileri ve herhangi bir muhalif kamu eylemi düzenlemek yasaktır.”
Tutuklamalar insanların azmini kırmaya yetmedi, gösteriler ve kampanyalar küçük çaplı da olsa devam etti.Yoğun protestolar ve kampanyalar neticesinde Suud hükümeti 2012 yılının sonlarına doğru 8,5 yıl tutuklu kalan ünlü İslam alimi Süleyman el-Ulvan’ı, 15 yıl tutukla kalan Şeyh Said bin Zair’i, Şeyh Yusuf el-Ahmed ‘i ve bazı siyasi tutukluları serbest bıraktı.B
una rağmen bir çok siyasi tutuklu ve özelliklede kadınlar, halen hapishanelerde haksız yere tutuklu bulunmaktadır. Kaldıkları ortam ve uygulanan baskılar sağlıklarını ve psikolojilerini son derece etkilemektedir. Tutuklu yakınları zaman zaman bulundukları şehirlerde gösteri yapmaya devam etsede Suud ailesi kutsal topraklarda hükümranlığını sürdürebilmek adına bu zulmü kendi halkına reva görmektedir.
Bizlerin amacı ise, bu keyfi gözaltı ve haksız tutuklamalarla yapılan zulmü insanlara duyurmak ve bir kamuoyu oluşturmaktır.Suud zindanlarında tutuklu olan insanların bilgilerini, yapılan eylemlerin haber ve videolarını ve bu konu hakkında yapılan araştırmaları sitemizde yayınlayarak kamuoyunu bilgilendirmeyi amaçlamaktayız. Zira Suud topraklarında yapılan gösteriler özellikle Türk medyasında neredeyse hiç yer almamıştır.
Dualarımızda bu kardeşlerimizi de unutmamak dileği ile…
suudiesirler.wordpress.com
http://www.youtube.com/suudesirleri
https://www.facebook.com/suud.esirleri
https://twitter.com/SuudEsirleri
Lütfen bu konuyu gündemimize taşıyalım, bu mübarek Ramazan gününde dua etmeyi unutmayalım.
Harameyn topraklarında (Kutsal topraklarda) diktatör bir rejim: Suud Ailesi
1990’lardan itibaren Suud-i Arabistan’da bir çok kişi devlete muhalif olma suçundan dolayı hiçbir hukuka dayanmaksızın tutuklandı. Siyasi tutuklu hükmüne giren bu insanların tek suçu devlet politikasına veya herhangi bir eylemine muhalif olmalarıydı. Bunların aralarında alimler, davetçiler, öğretim görevlileri gibi halkın değer verdiği şahsiyetlerde yer alıyordu. 1990’dan günümüze kadar Suud ailesine karşı en ufak bir muhalefet suç unsuru olarak sayıldı ve bu asılsız sebepten ötürü birçok kişi haksız yere tutuklandı.
Suud ailesinin ABD ve Batıyla yakınlaşıp işbirliği yapması üzerine, 11 Eylül 2001 tarihinden sonra bu tutuklamalar hız kazanarak “terörle mücadele” kapsamına alındı.
2003-2006 tarihleri arasında El-Kaide örgütünün Suudi Arabistan’da yaptığı eylemler sonucu ABD’nin de baskıları ile ülkede tutuklama kampanyaları başlatıldı.1994 ve 2003 tarihlerinde özellikle ülkenin en muhafazakar kesimi olarak bilinen Kasim şehrinde bir çok alim ve davetçi “terörle mücadele” kapsamı altında tutuklandı.
Tutukladıkları kimselerde suç unsuru sayılabilecek tek şey fikirleriydi. Hapishanelerde baskı ve işkence ile fikirlerinden vazgeçirmeye çalıştılar. Tek istekleri Suud rejimine karşı olabilecek en ufak bir fikir ve fetvada bulunmamalarıydı. Kadim dostları ABD ve Batı hakkında da olumsuz fetvalar vermek tutuklanmak için büyük bir sebepti.
2003 Mayıs’ta devlete yönelttikleri suçlamalar nedeniyle Kasim bölgesinde tutuklanan ünlü alimlerden bazıları şunlardır; Nasır El-Fahd, Ali Hudayr ve Ahmed Halidi. (Bu alimler hakkında detaylı bilgiyi sitemizden bulabilirsiniz.)
Bu süre zarfında Suudi kadınlarda bu keyfi gözaltı ve hukuksuz tutuklamalara maruz kaldı. 2010 Şubat ayında Arap yarımadasının El Kaide finansörü olduğu gerekçesi ile Heyla el-Kasir adlı kadın, Suud askerlerince tutuklandı.
2011-2012 tarihleri arasında yapılan araştırmalara göre Suud-i Arabistan’da çoğu Küresel Cihad yanlısı 30.000 siyasi tutuklu olduğu tahmin ediliyor. Ve bu tutuklular için herhangi bir hukuki prosedür işletilmediği, içlerinde ülke çapında ve uluslararası çapta tanınan ünlü kimselerin de bulunduğu, 10 yılı aşkın hapiste tutulan kişiler bulunduğu belirtiliyor. Bu tutuklamalardan sorumlu eski içişleri bakanı Nayef bin Abdulaziz’in (1934 – 2012) ülkede El-Kaide örgütünü bitirme amaçlı bu operasyonları yaptırdığı söyleniliyor. Şuan ise oğlu iç işleri bakanı Muhammed bin Nayef babasından aldığı görevi devam ettirmektedir.
Suudi Arabistan, geçen 10 yıl içinde 11 bin kişiyi güvenlik gerekçeleriyle yakaladığını ancak şu an hapishanelerde 2 bin 700 kişinin olduğunu iddia ediyor. Suudi insan hakları örgütleri ise gerçek rakamların bundan çok daha fazla olduğunu söylüyor. Londra merkezli İslami İnsan Hakları Komisyonu’da Suud zindanlarının 10.000’lik bir kapasitede olduğunu ama tutulan siyasi tutukluların 30.000 olduğunu vurguluyor. Bu tutuklular ise genelde Riyad’da bulunan El-Hair hapishanesinde tutuluyor.
2011 yılında Tunus’la başlayan arap baharıyla, Suudi Arabistan’daki tutukluların yakınları ve akrabaları çeşitli şehirlerde “tutuklulara özgürlük” sloganı ile gösteriler düzenledi. Riyad, Qasim, Burayda gibi şehirlerde küçük çaplı yapılan bu gösterilerde keyfi gözaltı ve hukuksuz tutuklamaların sayısı daha da arttı. Suud askeri gösteri düzenleyenleri kadın, çocuk demeden tutukladı. Çünkü Suud kanunlarına göre; “Ülkede kamu gösterileri ve herhangi bir muhalif kamu eylemi düzenlemek yasaktır.”
Tutuklamalar insanların azmini kırmaya yetmedi, gösteriler ve kampanyalar küçük çaplı da olsa devam etti.Yoğun protestolar ve kampanyalar neticesinde Suud hükümeti 2012 yılının sonlarına doğru 8,5 yıl tutuklu kalan ünlü İslam alimi Süleyman el-Ulvan’ı, 15 yıl tutukla kalan Şeyh Said bin Zair’i, Şeyh Yusuf el-Ahmed ‘i ve bazı siyasi tutukluları serbest bıraktı.B
una rağmen bir çok siyasi tutuklu ve özelliklede kadınlar, halen hapishanelerde haksız yere tutuklu bulunmaktadır. Kaldıkları ortam ve uygulanan baskılar sağlıklarını ve psikolojilerini son derece etkilemektedir. Tutuklu yakınları zaman zaman bulundukları şehirlerde gösteri yapmaya devam etsede Suud ailesi kutsal topraklarda hükümranlığını sürdürebilmek adına bu zulmü kendi halkına reva görmektedir.
Bizlerin amacı ise, bu keyfi gözaltı ve haksız tutuklamalarla yapılan zulmü insanlara duyurmak ve bir kamuoyu oluşturmaktır.Suud zindanlarında tutuklu olan insanların bilgilerini, yapılan eylemlerin haber ve videolarını ve bu konu hakkında yapılan araştırmaları sitemizde yayınlayarak kamuoyunu bilgilendirmeyi amaçlamaktayız. Zira Suud topraklarında yapılan gösteriler özellikle Türk medyasında neredeyse hiç yer almamıştır.
Dualarımızda bu kardeşlerimizi de unutmamak dileği ile…
suudiesirler.wordpress.com
http://www.youtube.com/suudesirleri
https://www.facebook.com/suud.esirleri
https://twitter.com/SuudEsirleri