KöklüDeğişim
20.01.2014
Tağut Hapishanelerinde Hilafet Tutuklularından Bir Grubun Yardım Çağrısı, Feryadı.
Hamd alemlerin rabbi olan allah’a attir. Salat ve selam onun rasûlünedir. Allah Azze ve Celle şöyle buyurmaktadır:
يَا اَيُّهَا الَّذينَ اٰمَنُوا اتَّقُوا اللّٰهَ وَلْتَنْظُرْ نَفْسٌ مَا قَدَّمَتْ لِغَدٍ وَاتَّقُوا اللّٰهَ اِنَّ اللّٰهَ خَبيرٌ بِمَا تَعْمَلُونَ وَلَا تَكُونُوا كَالَّذينَ نَسُوا اللّٰهَ فَاَنْسٰیهُمْ اَنْفُسَهُمْ اُولٰئِكَ هُمُ الْفَاسِقُونَ لَا يَسْتَوى اَصْحَابُ النَّارِ وَاَصْحَابُ الْجَنَّةِ اَصْحَابُ الْجَنَّةِ هُمُ الْفَائِزُونَ
“Ey iman edenler! Allah'a karşı gelmekten sakının ve herkes, yarın için önceden ne göndermiş olduğuna baksın. Allah'a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır. Allah'ı unutan ve bu yüzden Allah'ın da kendilerine kendilerini unutturduğu kimseler gibi olmayın. İşte onlar fasık kimselerin ta kendileridir. Cehennemliklerle cennetlikler bir olmaz. Cennetlikler kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.” (Haşr Suresi: 18-20)
Müslüman kardeşlere!
Hem sizin hem de Allah’ın düşmanlarıyla savaştığınız cepheleri terk ettiğinizi ve silahları kardeşlerinize yönelttiğinizi ve böylelikle birbirlerinizi öldürdüğünüzü duyduğumuzda kalplerimiz paramparça oldu. Duyduklarımız karşısında kalplerimiz kanadı. Oysa bizler sizden düşmanlarınız olan tağutlar ve zebanileri hakkında durup düşünmenizi, içerisinde bulunduğumuz beladan bizleri çıkaracağınızı, kurtaracağınızı bekliyorduk. Ancak sizler emellerimizi, ümitlerimizi boşa çıkardınız ve esaret altındaki kardeşlerinizi unuttunuz. Aynı şekilde her gün muhasara altında bulunan ve bu nedenle öldürülen kardeşlerinizi unuttunuz.
Ey İslam kardeşlerim!
Kendisinden başka ilah bulunmayan Allah için bu fitneyi, bu belayı durdurmanız için sizlere sesleniyoruz, yalvarıyoruz. Aranızdaki Allah’ın Kitabı adına sizlere sesleniyoruz, yalvarıyoruz. Allah Azze ve Celle kanlarınızı birbirinize haram kılmıştır. Yine size nebiniz ve sevgiliniz Muhammed (sallallahu aleyhi vesellem) in hadisiyle sesleniyoruz. Ebû Hüreyre (Allah ondan razı olsun) rivayet edilen bir hadiste Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurmaktadır: كُلُّ الْمُسْلِمِ عَلَى الْمُسْلِمِ حَرَامٌ دَمُهُ وَمَالُهُ وَعِرْضُهُ “Her müslümanın bir başka müslümana kanı, canı ve malı haramdır.” Yine sizlere nebiniz ve sevgilinizin bir başka hadisi ile sesleniyoruz: زوال الدنيا أهون عند الله من قتل مؤمن “Dünyanın tümden yerle bir olması Allah nezdinde bir müslümanın öldürülmesinden daha hafiftir.”
Allah için kendinize gelmenizi, aklınızı başınıza toplamanızı, Rabbinizin emrine bağlı kalmanızı, aranızdaki savaşı durdurmanızı, Allah’ın ve sizin düşmanınız olan zalim mücrim tağutu ortadan kaldırmak için tam bir güç ve kararlılıkla cephelerinize dönmenizi istiyoruz.
Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) şu hadisini hatırlamanızı istiyoruz: سَأَلْتُ رَبِّي عَزَّ وَجَلَّ ثَلاثَ خِصَالٍ ، فَأَعْطَانِي اثْنَتَيْنِ ، وَمَنَعَنِي وَاحِدَةً ، سَأَلْتُهُ أَنْ لا يُهْلِكَنَا بِمَا أَهْلَكَ الأُمَمَ فَأَعْطَانِي ذَلِكَ ، وَسَأَلْتُهُ أَلا يُسَلِّطَ عَلَيْنَا عَدُوَّنَا فَيُهْلِكَنَا فَأَعْطَانِي ذَلِكَ ، وَسَأَلْتُهُ أَلا يَلْبِسَ أُمَّتِي شِيَعًا فَمَنَعَنِي ذَلِكَ “Rabbimden üç hususu istedim. Bunlardan ikisini kabul etti. Bir tanesini ise kabul etmedi. Rabbimden diğer ümmetleri helak ettiği gibi ümmetimi helak etmemesini istedim, kabul etti. Bizi helak edecek bir düşmanı üzerimize musallat kılmamasını istedim, bunu da kabul etti. Ümmetimin gruplara bölünmemesini, birbirlerinin hasmı olmamasını istedim ancak bunu kabul etmedi.” Şimdi bu hadisi de dikkate alarak lanetlenmiş firavun düşmanlarınızı hedef alınız. Onun zulmünden ve aşırılıklarından kurtulunuz. Aranızdaki savaşınız nedeniyle üzerimizdeki etkisini daha da artıran ve içerisinde bulunduğumuz belalardan bizleri kurtarınız. Silahlarınızı birbirinize yöneltmeyi bırakınız. Muhasara altında oldukları için açlıktan ölen kadınları ve çocukları kurtarınız.
Cerba ve beraberinde olanlara sesleniyoruz. Amerika ve batı ile yardımlaşmanız, sırt sırta vererek kurmuş olduğunuz oyunlarla CENEVRE2’yi kabul ettireceğinizi zannetmeyin. Her gün akan Suriye halkının kanlarına karşı kurduğunuz kumpaslardan, oyunlardan, Cenevre2’nin hayata geçmesi için çabalayıp durduğunuzdan, Amerika’nın emirlerini yerine getirmek için uğraşıp durduğunuz için açlıktan ölenlerden gafil olduğumuzu zannetmeyin. Rejim tarafından akıtılan kanların ve kardeşler arasındaki savaşın, Cenevre2’nin alt yapısını hazırlayan gerekçelerden olduğunu bilmediğimizi de zannetmeyin. Konferanslarınız, kurmuş olduğunuz oyunlarınız ve sizler sebebiyle büyük büyük belalar gelecektir. Oyunlarınızın devam edeceği ve başarılı olacağınız rüyalarına kapılmayın. Kalbinde zerre kadar iman taşıyan, aklı başında olan kimseye kendinizi kurtarın, dininize ve Rabbinize dönün diyoruz. Cenevre2’yi ve tüm tuzakları, oyunları boşa çıkartın diyoruz.
Allah için sizlere sesleniyoruz. Bu planları, tuzakları, oyunları ve aranızdaki savaşı durdurunuz. Kafirlerin sizler üzerinde hakim olmalarına, sizleri yönetmelerine yol vermeyiniz. Şu anda birbirleriyle savaşmakta olan kardeşlerimize Ömer (Allah ondan razı olsun)’in olayını hatırlatıyoruz:
Düşmanlarına karşı zafer kazandıkları haberini ordu komutanının elçisi Ömer’e ulaştırdığında Ömer elçiye şöyle dedi:
Düşmanınızla savaşmaya ne zaman başladınız?
Sabahleyin başladık.
Peki, ne zaman zafer kazandınız?
Akşamın hemen öncesinde. Bunun üzerine Ömer ağlamaya başladı ve şöyle dedi:
Ancak günahlarınız sebebiyle zafer size geç geldi.
İşte bu olayı size hatırlatıyor ve diyoruz ki: Rabbinize dönün ve günahlarınızdan dolayı ondan mağfiret dileyin. Allah, Allah, Allah. Gaflet uykunuzdan uyanınız. Pişman olmadan önce kendinizi kurtarınız. Çünkü geç kalındığı günde pişmanlık artık fayda vermez.
Allah’ım birbirlerini öldüren, birbirleriyle savaşan kardeşlerimizin yaptıklarından biz beriyiz, uzağız.
Allah’ım! Zalimleri sana havale ediyoruz.
Allah’ım! Müslümanların başındaki tüm tağutları yerle bir et.
Allah’ım! Şam tağutunu ve onunla birlikte olanları kahret.
Dualarımızın sonunda hamd alemlerin Rabbi olan Allah’a aittir.
Köklüdeğişim
نداء استغاثة من مجموعة من سجناء الخلافة في سجون الطاغية
20.01.2014
Tağut Hapishanelerinde Hilafet Tutuklularından Bir Grubun Yardım Çağrısı, Feryadı.
Hamd alemlerin rabbi olan allah’a attir. Salat ve selam onun rasûlünedir. Allah Azze ve Celle şöyle buyurmaktadır:
يَا اَيُّهَا الَّذينَ اٰمَنُوا اتَّقُوا اللّٰهَ وَلْتَنْظُرْ نَفْسٌ مَا قَدَّمَتْ لِغَدٍ وَاتَّقُوا اللّٰهَ اِنَّ اللّٰهَ خَبيرٌ بِمَا تَعْمَلُونَ وَلَا تَكُونُوا كَالَّذينَ نَسُوا اللّٰهَ فَاَنْسٰیهُمْ اَنْفُسَهُمْ اُولٰئِكَ هُمُ الْفَاسِقُونَ لَا يَسْتَوى اَصْحَابُ النَّارِ وَاَصْحَابُ الْجَنَّةِ اَصْحَابُ الْجَنَّةِ هُمُ الْفَائِزُونَ
“Ey iman edenler! Allah'a karşı gelmekten sakının ve herkes, yarın için önceden ne göndermiş olduğuna baksın. Allah'a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır. Allah'ı unutan ve bu yüzden Allah'ın da kendilerine kendilerini unutturduğu kimseler gibi olmayın. İşte onlar fasık kimselerin ta kendileridir. Cehennemliklerle cennetlikler bir olmaz. Cennetlikler kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.” (Haşr Suresi: 18-20)
Müslüman kardeşlere!
Hem sizin hem de Allah’ın düşmanlarıyla savaştığınız cepheleri terk ettiğinizi ve silahları kardeşlerinize yönelttiğinizi ve böylelikle birbirlerinizi öldürdüğünüzü duyduğumuzda kalplerimiz paramparça oldu. Duyduklarımız karşısında kalplerimiz kanadı. Oysa bizler sizden düşmanlarınız olan tağutlar ve zebanileri hakkında durup düşünmenizi, içerisinde bulunduğumuz beladan bizleri çıkaracağınızı, kurtaracağınızı bekliyorduk. Ancak sizler emellerimizi, ümitlerimizi boşa çıkardınız ve esaret altındaki kardeşlerinizi unuttunuz. Aynı şekilde her gün muhasara altında bulunan ve bu nedenle öldürülen kardeşlerinizi unuttunuz.
Ey İslam kardeşlerim!
Kendisinden başka ilah bulunmayan Allah için bu fitneyi, bu belayı durdurmanız için sizlere sesleniyoruz, yalvarıyoruz. Aranızdaki Allah’ın Kitabı adına sizlere sesleniyoruz, yalvarıyoruz. Allah Azze ve Celle kanlarınızı birbirinize haram kılmıştır. Yine size nebiniz ve sevgiliniz Muhammed (sallallahu aleyhi vesellem) in hadisiyle sesleniyoruz. Ebû Hüreyre (Allah ondan razı olsun) rivayet edilen bir hadiste Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) şöyle buyurmaktadır: كُلُّ الْمُسْلِمِ عَلَى الْمُسْلِمِ حَرَامٌ دَمُهُ وَمَالُهُ وَعِرْضُهُ “Her müslümanın bir başka müslümana kanı, canı ve malı haramdır.” Yine sizlere nebiniz ve sevgilinizin bir başka hadisi ile sesleniyoruz: زوال الدنيا أهون عند الله من قتل مؤمن “Dünyanın tümden yerle bir olması Allah nezdinde bir müslümanın öldürülmesinden daha hafiftir.”
Allah için kendinize gelmenizi, aklınızı başınıza toplamanızı, Rabbinizin emrine bağlı kalmanızı, aranızdaki savaşı durdurmanızı, Allah’ın ve sizin düşmanınız olan zalim mücrim tağutu ortadan kaldırmak için tam bir güç ve kararlılıkla cephelerinize dönmenizi istiyoruz.
Rasûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) şu hadisini hatırlamanızı istiyoruz: سَأَلْتُ رَبِّي عَزَّ وَجَلَّ ثَلاثَ خِصَالٍ ، فَأَعْطَانِي اثْنَتَيْنِ ، وَمَنَعَنِي وَاحِدَةً ، سَأَلْتُهُ أَنْ لا يُهْلِكَنَا بِمَا أَهْلَكَ الأُمَمَ فَأَعْطَانِي ذَلِكَ ، وَسَأَلْتُهُ أَلا يُسَلِّطَ عَلَيْنَا عَدُوَّنَا فَيُهْلِكَنَا فَأَعْطَانِي ذَلِكَ ، وَسَأَلْتُهُ أَلا يَلْبِسَ أُمَّتِي شِيَعًا فَمَنَعَنِي ذَلِكَ “Rabbimden üç hususu istedim. Bunlardan ikisini kabul etti. Bir tanesini ise kabul etmedi. Rabbimden diğer ümmetleri helak ettiği gibi ümmetimi helak etmemesini istedim, kabul etti. Bizi helak edecek bir düşmanı üzerimize musallat kılmamasını istedim, bunu da kabul etti. Ümmetimin gruplara bölünmemesini, birbirlerinin hasmı olmamasını istedim ancak bunu kabul etmedi.” Şimdi bu hadisi de dikkate alarak lanetlenmiş firavun düşmanlarınızı hedef alınız. Onun zulmünden ve aşırılıklarından kurtulunuz. Aranızdaki savaşınız nedeniyle üzerimizdeki etkisini daha da artıran ve içerisinde bulunduğumuz belalardan bizleri kurtarınız. Silahlarınızı birbirinize yöneltmeyi bırakınız. Muhasara altında oldukları için açlıktan ölen kadınları ve çocukları kurtarınız.
Cerba ve beraberinde olanlara sesleniyoruz. Amerika ve batı ile yardımlaşmanız, sırt sırta vererek kurmuş olduğunuz oyunlarla CENEVRE2’yi kabul ettireceğinizi zannetmeyin. Her gün akan Suriye halkının kanlarına karşı kurduğunuz kumpaslardan, oyunlardan, Cenevre2’nin hayata geçmesi için çabalayıp durduğunuzdan, Amerika’nın emirlerini yerine getirmek için uğraşıp durduğunuz için açlıktan ölenlerden gafil olduğumuzu zannetmeyin. Rejim tarafından akıtılan kanların ve kardeşler arasındaki savaşın, Cenevre2’nin alt yapısını hazırlayan gerekçelerden olduğunu bilmediğimizi de zannetmeyin. Konferanslarınız, kurmuş olduğunuz oyunlarınız ve sizler sebebiyle büyük büyük belalar gelecektir. Oyunlarınızın devam edeceği ve başarılı olacağınız rüyalarına kapılmayın. Kalbinde zerre kadar iman taşıyan, aklı başında olan kimseye kendinizi kurtarın, dininize ve Rabbinize dönün diyoruz. Cenevre2’yi ve tüm tuzakları, oyunları boşa çıkartın diyoruz.
Allah için sizlere sesleniyoruz. Bu planları, tuzakları, oyunları ve aranızdaki savaşı durdurunuz. Kafirlerin sizler üzerinde hakim olmalarına, sizleri yönetmelerine yol vermeyiniz. Şu anda birbirleriyle savaşmakta olan kardeşlerimize Ömer (Allah ondan razı olsun)’in olayını hatırlatıyoruz:
Düşmanlarına karşı zafer kazandıkları haberini ordu komutanının elçisi Ömer’e ulaştırdığında Ömer elçiye şöyle dedi:
Düşmanınızla savaşmaya ne zaman başladınız?
Sabahleyin başladık.
Peki, ne zaman zafer kazandınız?
Akşamın hemen öncesinde. Bunun üzerine Ömer ağlamaya başladı ve şöyle dedi:
Ancak günahlarınız sebebiyle zafer size geç geldi.
İşte bu olayı size hatırlatıyor ve diyoruz ki: Rabbinize dönün ve günahlarınızdan dolayı ondan mağfiret dileyin. Allah, Allah, Allah. Gaflet uykunuzdan uyanınız. Pişman olmadan önce kendinizi kurtarınız. Çünkü geç kalındığı günde pişmanlık artık fayda vermez.
Allah’ım birbirlerini öldüren, birbirleriyle savaşan kardeşlerimizin yaptıklarından biz beriyiz, uzağız.
Allah’ım! Zalimleri sana havale ediyoruz.
Allah’ım! Müslümanların başındaki tüm tağutları yerle bir et.
Allah’ım! Şam tağutunu ve onunla birlikte olanları kahret.
Dualarımızın sonunda hamd alemlerin Rabbi olan Allah’a aittir.
Köklüdeğişim