Çevrimdışı
Taliban'dan açıklama
Taliban hareketi ABD ve NATO işgalinin 13. yılında yayınladığı bildiride ABD ve Batı'nın Afganistan'da yürüttükleri "Haçlı Savaşının" başarısızlığa uğradığını iddia etti. Taliban Allah'ın izniyle işgal ordularının Afganistan'a gömüldüklerini ve yakında başarısız olarak çekileceklerini açıkladı.
Abdulkadir ŞEN/ Pressmedya
Afganistan İslam Emirliği, Amerikan işgalinin 13. yıl dönümü münasebetiyle yeni bir bildiri yayınladı
Nefret edilen Amerikan Cumhurbaşkanı George W. Bush, 7 Ekim 2001’de bütün insani ve islami değerleri çiğneyerek Afganistan’ın işgaline başladı ve bir Haçlı seferi ilan etti.
Sağduyu hislerini tamamen kaybeden ve vahşet ve sapkınlıktan başka birşey düşünemeyen Bush, ordularını göndermek veya finansal ve lojistik destek sağlamak yoluyla bütün dünya ülkelerinden bu iğrenç savaşı desteklemelerini istedi. Neticede NATO şemsiyesi altında 49 devlet, meşru bir gerekçeleri olmadan, Bush’un inatçı terörizmini geri çeviremediler, mazlum Afganlıların sözlerine kulak asmadılar ve malesef Bush’un yanında yer alarak anti-islam koalisyonu şeklinde ülkemizi işgal ettiler.
Amerika ve müttefik orduları bütün İslami ve insani değerleri çiğneyerek İslami dirençlerinden taviz vermeyen Afganlılara sistematik bir şekilde işkence etmeye, tutuklamaya ve katletmeye başladı.
Vahşi Amerikalılar, Guantanamo, Bagram ve Kandahar hapishanelerinde ve bunların yanında dahili ve harici birçok gizli veya açık hapishanelerde binlerce Afganlıya işkence yaptı. Yine binlerce savunmasız Afganlı şehid edildi, çamurdan yapılmış evlerine büyük bombalar atıldı ve hatta kullanılması yasak olan zehirli silahlarla ülkenin her yerinde saldırılar düzenlendi.
Fakat hiç bir uluslarası insani kuruluş veya sözde insan haklarını savunma kuruluşları, Amerikan ve NATO vahşetine karşı seslerini çıkarmadılar. Aynı şekilde Güvenlik Konseyi bu acımasız Amerikan ve NATO saldırılarını kınamak veya suçlamak için bir kez olsun toplanmadı.
Amerika, Afganistan savaşını kazanabilmek için meşhur generallerini kullanarak hertürlü savaş hilelerine başvurdu ve savaş makinelerine 850 milyar dolar harcadı. Ancak bütün bu savaş manevralarına rağmen herşeye kadir olan Allah, onları bozguna uğrattı ve rezil etti. Cephede hiç bir ilerleme kaydedemediler ve kendi sayımlarına göre çoğu Amerikalı olan binlerce askerini bu savaşta yitirdiler.
Mücahidler, Amerika’nın, NATO’nun ve kuklalarının bütün savaş tekniklerini boşa çıkarmakla kalmadılar, bununla birlikte Afganistan topraklarında kendi emirliğini kurdular, harici ve dahili düşmanları kendi üslerine ve hükümet binalarına hapsettiler, siyasi sahada İslam Emirliği’nin varlığını kibirli düşmana kabul ettirdiler ve düşmanın Afganistan’ı terketmek ve görüşmeler yoluyla savaşı sonlandırmak istediğini açıkça ilan ettiler.
Bush’un bu iğrenç savaşı ve iğrenç demokrasisi şunu kanıtlamıştır ki, düşmanın yüz binin üzerinde bir askeri güç ile Afganistan’a girmesi, Afgan halkını ve Afgan halkının İslami ve milli geleneklerini birbirine bağlamaktan, milli bütünlüğü ve birleşik bir Afganistan’ın varlığını tehlikeye atmaktan, Afganlıları fakirliğin ve yoksulluğun zorluklarıyla başbaşa bırakmaktan ve nihayetinde Afganistan’ı bir ateş ve barut fırınına çevirmekten başka bir işe yaramadı.
Eğer Amerika bu anti-Afgan programlarına ve projelerine imza atmadıysa, birkaç kilometre düşük kaliteli asfalt yolun yapımından başka hangi büyük kalkınma projelerini tamamladı göstersin. Kendi yardakçıları hariç, sıradan Afgan vatandaşlarının geçimine hangi olumlu ekonomik katkıyı sağladı?
Diğer taraftan Afganistan tarihinde ilk kez mevcut Kabil rejimi, yolsuzlukta, dolandırıcılıkta, yetersizlikte, hortumculukta, terörde ve vahşette birinci sırayı aldı. Temeli Amerika tarafından atılan bütün bu kötü özellikler aynı zamanda Amerikan işgalinin ve Bush’un iğrenç savaşının önemli bir edinimidir.
Daha ilginç olan ise Kabil rejiminin kukla cumhurbaşkanı Karzai’nin, 13 sene savaştan sonra sadece şimdilerde, Amerika’dan ülkenin yeniden kalkınması ve ekonomik gelişimi için samimiyetle çabalamasını istemesidir.
Afganistan İslam Emirliği, 7 Ekim 2001’de başlayan Amerikan, NATO ve diğer zalim rejimlerin saldırısını ve işgalini bir kez daha güçlü bir şekilde kınamaktadır ve bu günü tıpkı Rus saldırısının başladığı 27 Aralık 1979 günü gibi kara bir gün olarak görmektedir. Mücahid Afgan halkına yakın bir zafer nasip ettiği için, Bush’un ordularını ve uluslararası tağutları hezimete uğrattığı için ve topraklarımızı terketmelerini sağladığı için yüce Allah’a son derece minnetkarız. Rahman olan yüce Allah, Afganlıların ve diğer mücahidlerin gösterdikleri bütün fedakarlıkları ve şehadetleri katında kabul etsin, akıttıkları mübarek kanlar hürmetine Afgan halkının sıkıntılarını gidersin ve İslami bir yönetim vesilesiyle rahat bir nefes almayı nasip etsin.
Taliban hareketi ABD ve NATO işgalinin 13. yılında yayınladığı bildiride ABD ve Batı'nın Afganistan'da yürüttükleri "Haçlı Savaşının" başarısızlığa uğradığını iddia etti. Taliban Allah'ın izniyle işgal ordularının Afganistan'a gömüldüklerini ve yakında başarısız olarak çekileceklerini açıkladı.
Abdulkadir ŞEN/ Pressmedya
Afganistan İslam Emirliği, Amerikan işgalinin 13. yıl dönümü münasebetiyle yeni bir bildiri yayınladı
Nefret edilen Amerikan Cumhurbaşkanı George W. Bush, 7 Ekim 2001’de bütün insani ve islami değerleri çiğneyerek Afganistan’ın işgaline başladı ve bir Haçlı seferi ilan etti.
Sağduyu hislerini tamamen kaybeden ve vahşet ve sapkınlıktan başka birşey düşünemeyen Bush, ordularını göndermek veya finansal ve lojistik destek sağlamak yoluyla bütün dünya ülkelerinden bu iğrenç savaşı desteklemelerini istedi. Neticede NATO şemsiyesi altında 49 devlet, meşru bir gerekçeleri olmadan, Bush’un inatçı terörizmini geri çeviremediler, mazlum Afganlıların sözlerine kulak asmadılar ve malesef Bush’un yanında yer alarak anti-islam koalisyonu şeklinde ülkemizi işgal ettiler.
Amerika ve müttefik orduları bütün İslami ve insani değerleri çiğneyerek İslami dirençlerinden taviz vermeyen Afganlılara sistematik bir şekilde işkence etmeye, tutuklamaya ve katletmeye başladı.
Vahşi Amerikalılar, Guantanamo, Bagram ve Kandahar hapishanelerinde ve bunların yanında dahili ve harici birçok gizli veya açık hapishanelerde binlerce Afganlıya işkence yaptı. Yine binlerce savunmasız Afganlı şehid edildi, çamurdan yapılmış evlerine büyük bombalar atıldı ve hatta kullanılması yasak olan zehirli silahlarla ülkenin her yerinde saldırılar düzenlendi.
Fakat hiç bir uluslarası insani kuruluş veya sözde insan haklarını savunma kuruluşları, Amerikan ve NATO vahşetine karşı seslerini çıkarmadılar. Aynı şekilde Güvenlik Konseyi bu acımasız Amerikan ve NATO saldırılarını kınamak veya suçlamak için bir kez olsun toplanmadı.
Amerika, Afganistan savaşını kazanabilmek için meşhur generallerini kullanarak hertürlü savaş hilelerine başvurdu ve savaş makinelerine 850 milyar dolar harcadı. Ancak bütün bu savaş manevralarına rağmen herşeye kadir olan Allah, onları bozguna uğrattı ve rezil etti. Cephede hiç bir ilerleme kaydedemediler ve kendi sayımlarına göre çoğu Amerikalı olan binlerce askerini bu savaşta yitirdiler.
Mücahidler, Amerika’nın, NATO’nun ve kuklalarının bütün savaş tekniklerini boşa çıkarmakla kalmadılar, bununla birlikte Afganistan topraklarında kendi emirliğini kurdular, harici ve dahili düşmanları kendi üslerine ve hükümet binalarına hapsettiler, siyasi sahada İslam Emirliği’nin varlığını kibirli düşmana kabul ettirdiler ve düşmanın Afganistan’ı terketmek ve görüşmeler yoluyla savaşı sonlandırmak istediğini açıkça ilan ettiler.
Bush’un bu iğrenç savaşı ve iğrenç demokrasisi şunu kanıtlamıştır ki, düşmanın yüz binin üzerinde bir askeri güç ile Afganistan’a girmesi, Afgan halkını ve Afgan halkının İslami ve milli geleneklerini birbirine bağlamaktan, milli bütünlüğü ve birleşik bir Afganistan’ın varlığını tehlikeye atmaktan, Afganlıları fakirliğin ve yoksulluğun zorluklarıyla başbaşa bırakmaktan ve nihayetinde Afganistan’ı bir ateş ve barut fırınına çevirmekten başka bir işe yaramadı.
Eğer Amerika bu anti-Afgan programlarına ve projelerine imza atmadıysa, birkaç kilometre düşük kaliteli asfalt yolun yapımından başka hangi büyük kalkınma projelerini tamamladı göstersin. Kendi yardakçıları hariç, sıradan Afgan vatandaşlarının geçimine hangi olumlu ekonomik katkıyı sağladı?
Diğer taraftan Afganistan tarihinde ilk kez mevcut Kabil rejimi, yolsuzlukta, dolandırıcılıkta, yetersizlikte, hortumculukta, terörde ve vahşette birinci sırayı aldı. Temeli Amerika tarafından atılan bütün bu kötü özellikler aynı zamanda Amerikan işgalinin ve Bush’un iğrenç savaşının önemli bir edinimidir.
Daha ilginç olan ise Kabil rejiminin kukla cumhurbaşkanı Karzai’nin, 13 sene savaştan sonra sadece şimdilerde, Amerika’dan ülkenin yeniden kalkınması ve ekonomik gelişimi için samimiyetle çabalamasını istemesidir.
Afganistan İslam Emirliği, 7 Ekim 2001’de başlayan Amerikan, NATO ve diğer zalim rejimlerin saldırısını ve işgalini bir kez daha güçlü bir şekilde kınamaktadır ve bu günü tıpkı Rus saldırısının başladığı 27 Aralık 1979 günü gibi kara bir gün olarak görmektedir. Mücahid Afgan halkına yakın bir zafer nasip ettiği için, Bush’un ordularını ve uluslararası tağutları hezimete uğrattığı için ve topraklarımızı terketmelerini sağladığı için yüce Allah’a son derece minnetkarız. Rahman olan yüce Allah, Afganlıların ve diğer mücahidlerin gösterdikleri bütün fedakarlıkları ve şehadetleri katında kabul etsin, akıttıkları mübarek kanlar hürmetine Afgan halkının sıkıntılarını gidersin ve İslami bir yönetim vesilesiyle rahat bir nefes almayı nasip etsin.
