İlmi Konu Tasavvuftan İmam-ı Azam'a İftira: Son 2 Senem Olmasaydı Numan Helak Olurdu

Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
1697139715530.png
Tasavvuftan İmam-ı Azam'a İftira:
Son 2 Senem Olmasaydı Numan Helak Olurdu


Soru : Ebu Hanife’nin "Lev lâl seneteyn le heleke’n-Nu‘man.- Son iki sene olmasaydı, Numan helak olmuştu” dediği, Ahmed bin Hanbel ve İmam Şafii’nin, Şeyban er Rai adındaki tasavvuf şeyhinden ders aldığı doğru mudur?

Cevab : Böyle bir iddia hem aklen hem de naklen batıldır, imkansızdır. Ebu Hanife son iki senesinde azam olmadı. Hayatı boyunca islam ve tevhid mucadelesi içerisinde olan bir alimin, bütün mucadelesini , mahvolunacak bir itikad olarak görmek, Ebu Hanife'nin islam alemindeki itibarını istismar etmek isteyen sapıkların, düşünmeden attıkları bir iftiranın ürünüdür.

Ebu Hanife’nin böyle bir şey dediğine dair hiçbir güvenilir kaynakta bilgi yoktur. (Kevseri Irgamul Merid(41)

İki sene ile kastedilen, Ebu Hanife’nin, Cafer es Sadık ile tanıştığı son iki senedir. Bunu Şiiler, imamı kendilerine nisbet etmek için, ehli sofiyye de Tarikatın silsilesinde 4. sıraya koydukları Cafer es Sadık vasıtasıyla , İmam-ı Azam Ebu Hanife'nin son iki senesinde Tasavvufu öğrenerek sofi olmasını; bu sebeble daha önce kendilerine nisbet etmek için uydurma şirk ürünü rivayetler uydurdukları Cuneyd-i Bağdadi, Abdulkadir, Ceylani gibi muvahhid muslumanlara, başka bir uydurma / iftira ile Ebu Hanife'yi de eklemek istemişlerdir.
Cafer es Sadık’ı sufiliğe nisbet edenler de bunu kullanmak istemişlerdir.

İmam Zehebi şöyle der: "Ebu Hanife fıkıh imamıydı ama hadis yönü zayıftı. Son yıllarında hadis tahsil etti." (Zehebi, Siyeru A’lâmi’n-Nubelâ, C. 6)
Şevkâni : "Bu söz delil olamaz. Senedi yoktur ve kesinlikle Cafer es-Sâdık ya da bir sufi şeyh kast edilmemiştir."
İbn Hacer el-Heytemî: "Bu söz meşhurdur ama senedi yoktur. Eğer bu söz doğruysa da, kast edilen hadis tahsiliyle meşgul olmasıdır."
(Ebu'l-Abbâs Şehâbeddin Ahmed İbn Hacer El-Heytemi , el-Hayrâtu’l-Hisân fî Menâkıbi Ebî Hanîfe)
İmam Ahmed ve Şafii’nin Şeyban er Rai’den tarikat aldığı iddiasına gelince; alimler bu tür haberlerin batıl olduğunda ittifak etmişlerdir. Zira bu imamlar Şeyban’a yetişmemişlerdir. (Sehavi Mekasıdu Hasene(474) Aliyyul Kari el Masnu(220) el Esrarul Merfua(381)

Şeyban er-Raî, hicri 2. asırda yaşamış, zahid ve takvalı bir çobandır. Rivayetlere göre Ahmed bin Hanbel onu severdi, ama ondan ders aldığına dair sahih bir bilgi yoktur.

İmam Zehebi, şöyle der: “Şeyban er-Raî sadık, salih bir adamdı. Fakat ilim ehli değildi. Ahmed bin Hanbel Onun takvasına hayrandı.” (Zehebi,
Siyeru A’lâmi’n-Nubelâ, C. 10, Sf: 505)
İmam Şafiî’nin ise Şeyban er-Raî’den ders aldığına dair hiçbir sahih kayıt yoktur. Bu, sonraki tasavvuf kitablarının uydurmasıdır.
“Son iki yıl sufilerle sohbet etti de kurtuldu” sözü: Mevdu (uydurma) rivayet.
“Ahmed bin Hanbel / Şafiî, Şeyban er-Raî’den tasavvuf öğrendi” sözü: İsnadsız, dayanaksız, uydurma menkıbe.
 

Benzer konular

Üst