Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Tek Başına Namaz Kılarken, Cemaat Farz Namaza Başlarsa Ne Yapılır?

farkındayız Çevrimdışı

farkındayız

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Selamun Aleyküm.
Kişi tek başına namaza durur namaz kılarken bir cemaat oluşur ise, kılınan namaz aynı vaktin namazı ise , tek başına kılan namazını bozup cemaate mi katılır. Yoksa kendi namazına devam mı eder?
 
Abdulmuizz Fida Çevrimdışı

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Âleykum selam we rahmetullah;

Tek Başına Namaz Kılarken, Cemaatle Namaza Durulsa, Kişi Ne Yapar?
İmama Uymak İçin Acele Etmek:
İster ayakta, ister rükûda, ister secde hâlinde ve benzeri durumlar olsun, namaz kılmakta olan kişi imama uymak için acele eder.

İmam cemaatle namaz kıldırmaya başladıktan sonra bir kimsenin namaz kılması câiz midir?

Malikîlere göre: (eş-Şerhu's-Sağîr, 1, 431; el-Kavânînu't-Fıkhiyye, 68)
Daimî imamın namaz kıldırması için kamet getirildikten sonra, ister farz, ister nafile, ister cemaatle, ister tek başına olsun cemaatten geri kalan kimsenin her hangi bir namaza başlaması haram olur. Eğer bu namaz bir mescidde kılınmaya başlamışsa ve bir kimse bu mescidde veya mescidin sahası içinde farz yahut nafile bir namaza başlamışsa ve imamla birlikte kılınan bir rekâtı kaçırmaktan korkarsa mutlaka namazını keserek imamın kıldığı namaza katılır. Bu namaz, kamet getirilen, yani cemaatle kılınan namaz dışındaki her hangi bir farz yahud nafile namaz olsa da hüküm aynıdır. Kendisi ister bir rekât kılsın, ister kılmasın, hüküm yine aynıdır. Böyle bir kimse selâm vererek yahut namaza ters düşen bir iş yaparak, meselâ, konuşarak ve namazı ibtal etmeye niyet ederek namazını keser.

Böyle bir kimse, bir rekât kaçırmaktan korkmazsa bakılır:
Eğer kılmakta bulunduğu namaz nafile namaz ise, onu iki rekâta tamamlar. Bu namazı oturarak tamamlaması mendubdur. Eğer kılmakta olduğu namaz, kamet getirilen namazın aynı ise meselâ, ikindi namazını kılıyorken cemaatle kılınmak üzere kamet getirilmiş ve cemaatle ikindi namazına bağlanmışsa ikinci rekâtta namazdan ayrılır ve onu tamamlamaz. Eğer bir rekâtını kılmış idiyse ona bir rekât daha ilâve eder. Eğer ikinci rekâtta ise onu tamamlar, eğer üçüncü rekâtta olub, bu rekâtın secdesini tamamlamamışsa teşehhude oturur ve selâm verir. Bu hüküm dört rekâtlı olan namazlarla ilgilidir.

Böyle bir kişi eğer sabah yahut akşam namazını kılmakta iken aynı namazlar için kamet getirilmişse, namazını keserek imamın kılmakta olduğu namaza katılır. Ta ki, yasaklanmış bir vakitte nafile namaz kılmış olmasın. Eğer bir kimse akşam namazının ikinci yahut üçüncü rekâtını, yahut sabah namazının ikinci rekâtını tamamlamışsa, o namazı farz niyeti ile tamamlar.

Şafilere göre: (el-Muhezzeb, I, 94; el-Mecmû', IV, 105-110)
Bir kimse nafile namaz kılmakta iken, cemaatle namaza başlanmışsa cemaati kaçırmaktan korkmazsa, nafilesini tamamlar, sonra da cemaate katılır. Eğer cemaati kaçırmaktan korkarsa nafilesini keser. Çünkü cemaatle namaz kılmak daha faziletlidir. Eğer vaktin farzına başladıktan sonra cemaatle namaz kılmaya başlansa, en faziletli olan iş bu namazı kesip cemaate katılmaktır. Esah olan Şafiînin yeni mezhebine göre, böyle bir kimse namazını kesmeksizin cemaate katılmaya niyet eder. Çünkü böyle bir kişinin namazının bir kısmını tek başına kılarken sonradan imam olması caiz olunca (meselâ, yalnız başına kılan kimsenin arkasına bir kimsenin gelib ona uyması durumunda olduğu gibi) namazının bir kısmını tek başına, diğer kısmını da imama uyarak kılması caizdir. Şafîflere göre, bir rekâta yetişememiş bulunan kimselerde olduğu gibi böyle bir kimsenin, imama uymak suretiyle namazının tertibini değiştirmesi caizdir.

Bir kimse mescide geldiğinde cemaatle namaza durulmuşsa, nafile namaz kılmakla meşgul olmaz. Çünkü Peygamber (a.s.) şöyle buyurmuştur: "Farz namaza durulduğu zaman, ondan başka namaz kılınamaz. "
(Buharî ile Muslim bu hadisi ittifakla Ebu Hurayra'dan rivayet etmişlerdir)

Hanbelilere göre: (Keşşafu'l-Kınâ', 1, 539 vd)
İmamla birlikte namaz kılmak için müezzin kamete başladığı zaman, farz namazdan başka bir namaz kılınamaz. Bu meselenin delili İbni Hıbban'dan nakledilen: "Muezzin kamete başlayınca farzdan başka bir namaz kılınmaz" hadisdir. İster mescidde olsun, ister mescid dışında evi gibi bir yer olsun, sabah namazı ve diğer namazlara bağlı sünnetler ile mutlak nafile namazlara başlanmaz. Çünkü daha önce geçen şu hadisin manası umumidir: "Namaz için kamet getirildiği zaman farzdan başka namaz yoktur."
Eğer bir kimse farz namaz için kamet getirildikten ve cemaate başlandıktan sonra nafile bir namaza başlarsa, bu namaz gerçekleşmiş olmaz. Çünkü Ebu Hurayra'dan şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Ömer kametten sonra kılınmaya başlanan namazlardan ötürü döverdi."

Bir kimse nafile namaz kılmakta iken, mescidin dışında da bulunsa, cemaatle namaz kılınmaya başlanırsa cemaat namazından bir rekât kaçıracak olsa bile, kılmakta olduğu namazı kısa keserek tamamlar. Çünkü Allah tealâ: "Amellerinizi ibtal etmeyin.." buyurmaktadır. Böyle bir durumdaki kişi iki rekâttan fazla kılmaz. Eğer üçüncü rekâta başlamışsa onu dörde tamamlar. Çünkü dört üçten daha faziletlidir. Eğer üç rekâtta selâm verirse bu nassa dayalı olarak caizdir. Ancak, nafile namaz kılan kişi, farzı kaçırmaktan korkarsa, o takdirde namazını hemen kesebilir. Çünkü farz namaz daha önemlidir.

Hanefilere göre: (Fethu'l-Kadîr, 1,335-342; Tebyinu'l-Hakâik, 1,180-184; Meraki'l-Felâh, 11 vd)
Bu konuda genel olarak Malikî ve Şafıîlerin farz namazı kesme konusundaki düşüncelerine benzeyen özel açıklamaları vardır. Fakat sabah namazının sünnetinin zaruri olduğu konusunda diğerlerinden ayrılmaktadırlar. Şöyle ki:
Tek başına namaz kılan kişi farz bir namazı yahut kaza namazını kılmaya başladıktan sonra cemaatle namaz kılınmaya başlansa bakılır. Eğer bu kişi sabah yahut akşam namazına başlamış olub bu namazların birinci rekâtında bulunuyorsa secde etmiş bile olsa selâm vererek namazını kesmesi, sonra cemaate katılması gerekir. Eğer ikinci rekâtta ise ve secdeyi yapmamışsa namazını kesmesi gerekir. Eğer ikinci rekâtın secdesini yapmış ise, o takdirde bu namazı tek başına kılarak tamamlar.

Böyle bir kimse öğle ve ikindi namazları gibi dört rekâtlı bir namaza başlamış da birinci rekâtının secdesini yapmamışsa, namazını keserek imama katılır. (Hanefî'lerin bu konudaki ibareleri şöyledir: "sonra birinci rekâtı secde île kayıtlamamış ise, namazını kesip imamla beraber namaz kılmaya başlar." sahih olan da budur.) Eğer birinci rekâtın secdesini yapmışsa, iki rekâta tamamlayarak selâm verir ve cemaatle namaz kılma faziletini elde etmek için cemaate katılır. Kılmış olduğu namaz ise nafile olur. Bunun sebebi namazı batıl olmaktan korumaktır.

Böyle bir kişi üçüncü rekâta kalkmış ve daha secde etmeden cemaatle namaz kılınmaya başlanmış ise bir tek selâm ile ayakta iken namazını keser. Fakat, dört rekâtlı namazların veya akşam namazının üçüncü rekâtını tamamlamışsa, bu kişi namazını tek başına tamamlar. Çünkü bir şeyin çoğu bütünü hükmündedir. Bu namazı tamamladıktan sonra nafile olarak cemaate katılır. Çünkü bir vakit için farz tekrarlanmaz. Bunun delili, Yezîd b. Esved'den nakledilen şu rivayettir:
"Peygamber (a.s.)'in haccında bulundum. Mescid-i Hayf'ta onunla beraber sabah namazını kıldım.
Namazını bitirince geriye döndü ve cemaatin gerisinde iki kişinin namaz kılmadan beklediklerini gördü ve: "O iki kimseyi bana getirin," buyurdu.
Omuzları titrediği hâlde adamları onun yanına götürdüler.
Kendilerine: "Bizimle birlikte namaz kılmanızı engelleyen şey nedir?" diye sordu.
Şöyle cevab verdiler: "Ya RasulAllah! Bizler çadırımızda kılmıştık"
Peygamber de onlara: "Böyle yapmayın, evinizde kılıp da mescide geldiğiniz zaman, mesciddeki cemaate katılın. Çünkü bu namaz sizin için nafile olur. "
(Bu hadisi İbni Mâce dışında beş imam rivayet etmiştir. Neylu'l-Evtâr, III, 92)

Cemaatle namaz kılınırken bir kimse mescide gelse cemaatle namaza katılır ve sünneti terkeder. Çünkü bu kişi bu sünneti farz namazın ve farzdan sonraki sünnetin arkasından kılabilir. Ancak sabah namazının sünneti bundan hariçtir. Eğer cemaati kaçırma korkusu yoksa sabah namazının sünnetini mescidin kapısında kılıb ondan sonra cemaate katılır. Çünkü kişi böyle yapmakla iki fazileti birleştirme imkânını elde eder. Eğer bu kişi cemaati kaçırmaktan korkarsa imamla birlikte farz namaza katılır. Çünkü cemaatin sevabı daha büyük, cemaatı terketmekle ilgili tehdit daha ilzam edici, bağlayıcıdır.

Bir kimse sabah namazının iki rekât sünnetini kaçırır da kılamazsa, güneş doğmadan bunları kaza etmez. Çünkü bu mutlak nafile olarak kalır. Sabahın farzından sonra kılınması mekruhtur. İmam Ebu Hanîfe ve İmam Ebu Yusuf a göre güneşin yükselmesinden sonra dahi böyledir.

Zira sünnet namazlarda aslolan kaza edilmemektir. Çünkü kaza vaciblere mahsustur. Peygamber (a.s.) yolculukta dinlendiği gece üzerlerine güneş doğunca, sabah namazının sünnetini farzına tabi olarak kaza etmişti, bunun dışındakiler aslı üzere kalır, yani kaza edilmez. Buna göre, farzı ile birlikte kazaya kalma dışında sabah namazının iki rekât sünneti kaza edilmez.

İmam Muhammed'e göre, sabah namazının iki rekât sünnetinin zeval vaktine kadar kaza edilmesi mustehabdır. Çünkü Peygamber (a.s.) vadide uyuya kaldıkları meşhur Tâ'ris gecesinin sabahı, sabah namazının iki rekât sünnetini güneş yükseldikten sonra kaza etmişti.

Bir kimse, öğle namazının ilk sünnetine başladıktan sonra, cemaatle namaz kılınmaya başlansa yahut cuma namazının ilk sünnetine başlamışken hatib hutbeye çıksa, en kuvvetli görüşe göre, iki rekâtta selâm verir, farzı ve cumanın son sünnetini kıldıktan sonra da bu sünneti dört rekat olarak kaza eder. Böylelikle hutbeyi dinleme ve namazı eda etme farzı kâmil bir surette yerine getirilmiş, kaçınlmamış olur.

Bu İmam Ebu Hanîfe ile İmam Ebu Yusuf'un görüşüdür. İmam Muhammed'e göre, kaçırılmış bulunan cuma namazının ilk sünneti farzdan sonraki sünnetten önce kaza edilir. Şelebi şöyle demiştir: En iyisi, öğle namazının son iki rekâtını önce kılmaktır. Çünkü dört rekatlık ilk sünnet, sünnet olan zamanında kılmamamıştır. Son iki rekât da zaruretsiz olarak ve bilerek zamanı dışında kılınmamalıdır. (Haşiye eş-Şelebî alâ Tebyîn'il-Hakâik, I, 183)
(Vehbe Zuhayli, İslam Fıkhı Ans. C.2, Sf: 277 - 281)


İlgili Konu:

Tek Başına Namaz Kılmış Kimse,
Sonradan Aynı Namazı Kılan Cemaate Katılmasının Hükmü Nedir?
https://www.islam-tr.org/konu/tek-b...kilan-cemaate-katilmasinin-hukmu-nedir.43236/
 
Üst Ana Sayfa Alt