Lailaheillalahmuhammedünresulillah diyen müslümandır.
hangi zamanda veya olayda derse müslümandır.örnek sorulara cevap değildir.
kelime şehadet getiren savaş meydanında da olsa öldürülmez.kelime şehadet getirdikten sonra
şeriatla savaşan, islama savaş açan,islamın getirilmesine mani olanların bu hareketleri kesinse öldürülür.
fravunun son anda iman etmesi Allah c.c tarafında geçerli sayılmayıp kabul edilmemiştir.
Ayetleri okuyunuz.
1-Öncelikle Resulullah’ın (sallallahu aleyhi ve sellem) kimseyi tekfir etmediğini söyleyen kimse
O’na büyük bir iftira atmaktadır. Böyle söz söyleyen kimse Resulullah’ın ALLAH’ın apaçık
müşrik hükmünü verdiği kimseleri müşrik olarak isimlendirmediğini, ALLAH’ın kafir olarak
belirttiği kişileri tekfir etmediğini iddia ediyorsa bu büyük bir zulümdür ve sahibini İslam
milletinden çıkarır.
2- Bununla beraber böyle bir iddia da bulunan kimse Kur’an’da Kafirun
Suresini hiç görmedi mi acaba? Allahu Teala Kafiriun Suresi’nde bizzat Resulüne, kafirlere
karşı “Ey kafirler” diye hitap etmesini emretmiştir. Böyle bir iddiada bulunan kişi acaba
Resulullah’ın, ALLAH’ın bu emrine muhalif davrandığını mı iddia etmektedir.
3- Allahu Teala
kitabında “ALLAH Meryemoğlu Mesîh’tir diyenler kafir olmuşlardır”(5el-Maide/17) buyurarak
Hristiyanları tekfir etmektedir. Acaba Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ALLAH’ın bu hükmünü gizleyerek Hristiyanları tekfir etmekten uzak mı durmuştur?
4-Her kim böyle bir iddia da bulunursa bilerek ya da bilmeyerek ALLAH’ın peygamberine büyük bir iftira atmıştır.
5-Bilinmelidir ki tekfir şer’i bir hükümdür. Dünya ve ahiret hayatına dair bütün hükümler iman
ve küfür meseleleri üzerine kurulur ki, tekfir de iman ve küfür meselelerinden bir tanesidir.
6- Velayet, imamet, nikah, kısas, kan ve diyetler, cenazeler, yargı, savaş, cihad vela ve bera
gibi burada sayamayacağımız bir çok hüküm iman ve küfür hükümleri üzerine diğer bir
ifadeyle insanların Müslüman ya da kafir olmaları üzerine bina edilmektedir.
7-Sadece
imamete dair iman ve küfür meselelerinin öneminden dolayı “Hakim olan
yöneticinin durumunu bilmek her Müslüman üzerine vaciptir”
8-Tekfirden uzak durmamız gerektiği ve kimsenin kafir olup olmamasının bizi
ilgilendirmediğini söyleyenler acaba tüm bu hükümleri ne üzerine bina edeceklerdir.
9- Allahu
Teala mü’minleri bırakıp kafirleri dost edinmememiz gerektiğini söylerken acaba kafir ve
Müslüman ayrımından yani tekfirden uzak kalmamız gerektiğini savunanlar kimi dost edinip kimi düşman edineceklerini nasıl belirleyeceklerdir.
10-Kafirleri tekfir etmenin bir fayda sağlamayacağını söyleyenler acaba kafirlerle mü’minleri eşit tutmamız gerektiğini mi savunmaktadırlar.
11-Sözün hulasası, tekfir şer’i bir hükümdür. Diğer şer’i hükümler gibi şartları mevcuttur.
12- Bu şartlar olduğu sürece kafirlerin tekfir edilmesi caizdir. açık bir şekilde küfrü
kesin ve sabit olan kafirlerin tekfir edilmemesini, onların yollarından şüphe edilmesini itikadi bir kayma olarak ayetlerde açıklanmıştır.
Allah c.c yardımcımız olsun
hangi zamanda veya olayda derse müslümandır.örnek sorulara cevap değildir.
kelime şehadet getiren savaş meydanında da olsa öldürülmez.kelime şehadet getirdikten sonra
şeriatla savaşan, islama savaş açan,islamın getirilmesine mani olanların bu hareketleri kesinse öldürülür.
fravunun son anda iman etmesi Allah c.c tarafında geçerli sayılmayıp kabul edilmemiştir.
Ayetleri okuyunuz.
1-Öncelikle Resulullah’ın (sallallahu aleyhi ve sellem) kimseyi tekfir etmediğini söyleyen kimse
O’na büyük bir iftira atmaktadır. Böyle söz söyleyen kimse Resulullah’ın ALLAH’ın apaçık
müşrik hükmünü verdiği kimseleri müşrik olarak isimlendirmediğini, ALLAH’ın kafir olarak
belirttiği kişileri tekfir etmediğini iddia ediyorsa bu büyük bir zulümdür ve sahibini İslam
milletinden çıkarır.
2- Bununla beraber böyle bir iddia da bulunan kimse Kur’an’da Kafirun
Suresini hiç görmedi mi acaba? Allahu Teala Kafiriun Suresi’nde bizzat Resulüne, kafirlere
karşı “Ey kafirler” diye hitap etmesini emretmiştir. Böyle bir iddiada bulunan kişi acaba
Resulullah’ın, ALLAH’ın bu emrine muhalif davrandığını mı iddia etmektedir.
3- Allahu Teala
kitabında “ALLAH Meryemoğlu Mesîh’tir diyenler kafir olmuşlardır”(5el-Maide/17) buyurarak
Hristiyanları tekfir etmektedir. Acaba Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ALLAH’ın bu hükmünü gizleyerek Hristiyanları tekfir etmekten uzak mı durmuştur?
4-Her kim böyle bir iddia da bulunursa bilerek ya da bilmeyerek ALLAH’ın peygamberine büyük bir iftira atmıştır.
5-Bilinmelidir ki tekfir şer’i bir hükümdür. Dünya ve ahiret hayatına dair bütün hükümler iman
ve küfür meseleleri üzerine kurulur ki, tekfir de iman ve küfür meselelerinden bir tanesidir.
6- Velayet, imamet, nikah, kısas, kan ve diyetler, cenazeler, yargı, savaş, cihad vela ve bera
gibi burada sayamayacağımız bir çok hüküm iman ve küfür hükümleri üzerine diğer bir
ifadeyle insanların Müslüman ya da kafir olmaları üzerine bina edilmektedir.
7-Sadece
imamete dair iman ve küfür meselelerinin öneminden dolayı “Hakim olan
yöneticinin durumunu bilmek her Müslüman üzerine vaciptir”
8-Tekfirden uzak durmamız gerektiği ve kimsenin kafir olup olmamasının bizi
ilgilendirmediğini söyleyenler acaba tüm bu hükümleri ne üzerine bina edeceklerdir.
9- Allahu
Teala mü’minleri bırakıp kafirleri dost edinmememiz gerektiğini söylerken acaba kafir ve
Müslüman ayrımından yani tekfirden uzak kalmamız gerektiğini savunanlar kimi dost edinip kimi düşman edineceklerini nasıl belirleyeceklerdir.
10-Kafirleri tekfir etmenin bir fayda sağlamayacağını söyleyenler acaba kafirlerle mü’minleri eşit tutmamız gerektiğini mi savunmaktadırlar.
11-Sözün hulasası, tekfir şer’i bir hükümdür. Diğer şer’i hükümler gibi şartları mevcuttur.
12- Bu şartlar olduğu sürece kafirlerin tekfir edilmesi caizdir. açık bir şekilde küfrü
kesin ve sabit olan kafirlerin tekfir edilmemesini, onların yollarından şüphe edilmesini itikadi bir kayma olarak ayetlerde açıklanmıştır.
Allah c.c yardımcımız olsun