Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Tesbih Namazı Sahihtir (ilimder)

F Çevrimdışı

ferdiosman

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
İlahiyatçı Yazar Necmi SARI
?L?M-DER
Bismillâhirrahmanirrâhîm

TESBÎH NAMAZI

Tevhîd ehli bazı kardeşlerimizin başta Şeyhu’l-İslâm İbn Teymiyye olmak üzere birtakım Hanbelî âlimlerin görüşlerine dayanarak tesbîh namazıyla ilgili hadislerin zayıf olduğunu söylemeleri hatta daha da ileri giderek bu namazının bid’at bir namaz olduğunu iddia etmeleri tarafıma sıkça sorulan sorulardan biri olmuştur. Bu iddianın reddine ilişkin olarak tesbîh namazı hakkında şu bilgileri vermeyi uygun buldum:
‘İkrime, İbn ‘Abbâs radiyallâhu anhumâ’dan rivâyeten demiştir ki: Rasûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem ‘Abdülmuttalib oğlu ‘Abbâs’a şöyle dedi: ‘Ey ‘Abbâs! Ey Amcam! Sana (haber) vereyim mi? Sana (haber) vereyim mi? Sana (haber) vereyim mi? Sana, onu yaptığın takdirde Allah’ın o yaptığın şeyle ilki ve sonu, eskisi ve yenisi, bilerek ve bilmeyerek yapılanı, küçüğü ve büyüğü, gizlisi ve açığı olmak üzere on çeşit günahını bağışlayacağı bir şey öğreteyim mi? Dört rek’at namaz kılarsın. Her rek’atinde fâtiha ve bir (zammi) sûre okursun. Birinci rek’atte okumayı bitirince ayakta iken: ‘Sübhânallah, ve’l-hamdulillah, ve lâ ilâhe illallah, vallâhu ekber’ tesbîhlerini 15 kere söylersin. Sonra rukûya giderek rukûdayken (rukû tesbîhatından sonra) 10 kere bu sözlerin aynısını söylersin. Sonra rukûdan başını kaldırınca 10 kere (Rabbenâ ve leke’l-hamd dedikten sonra) bu sözleri söylersin. Sonra secdeye inerek 10 kere bunları (secde tesbîhatından sonra) söylersin. Secdeden başını kaldırınca 10 kere bunları söylersin. Sonra tekrar secdede bunları (secde tesbîhatından sonra) söylersin. Sonra secdeden başını kaldırınca (kıyâma kalkmadan önce istirahat oturuşunda) bu sözleri 10 kere söylersin. Böylece her rek’atte 75 tesbîh olmak üzere dört rek’atte (toplam 300 olmak üzere) de bunun aynısını yaparsın. Eğer tesbîh namazını her gün bir kere kılmaya gücün yeterse kılıver. Şayet gücün yetmezse her hafta bir kere kıl. Eğer her hafta bir kere kılamazsan, senede bir kere kıl. Eğer onu da yapamazsan ömründe bir kere kıl.’

HADİSİN TAHRÎCİ


  1. Ebû Dâvûd, (2) Namaz Kitabı, (303) Tesbîh Namazı Babı (2/67-68, No: 1297) İbn Abbâs’tan.
  2. İbn Mâce, (5) Namaz Kitabı, (190) Tesbîh Namazı Hakkında Gelen Şeyler Babı (1/442-443, No: 1386,1387) İbn Abbâs’tan.
  3. Hâkim el-Müstedrek, (8) Tetavvu’ Namazı Kitabı (1/463-464, No: 1192, 1193, 1194, 1195) İbn Abbâs’tan.
  4. Beyhakî es-Sünenü’l-Kübrâ, (3/51-52) İbn Abbâs’tan.
  5. İbn Huzeyme es-Sahîh, Tetavvu’ Namazları Babları, (526) Tesbîh Namazı Babı (2/223-224, No: 1216) İbn Abbâs’tan.
  6. Taberânî el-Mu’cemu’l-Kebîr (11/194-195, No: 11622) İbn Abbâs’tan.
  7. İbn Nâsıruddîn ed-Dımaşkî et-Tercîh li Hadîsi Salâti’l-Tesbîh (s.5-9) İbn Abbâs’tan.
  8. Tirmizî Namaz Babları, (350) Tesbîh Namazı Hakkında Gelen Şeyler (2/350-351, No: 482) Ebû Râfî’den.
  9. İbn Nâsıruddîn ed-Dımaşkî a.g.e. (s.10) Ebû Râfî’den.
  10. Ebû Dâvûd, (2) Namaz Kitabı, (303) Tesbîh Namazı Babı (2/68-69, No: 1298) ‘Abdullah b. ‘Amr’dan.
  11. Hâkim A.g.e., (8) Tetavvu’ Namazı Kitabı (1/464-465, No: 1196) İbn Ömer’den. Hâkim ve Zehebî bu rivâyetin senedinin sahih olduğunu belirtiyorlar.
  12. Münzirî et-Terğîb ve’t-Terhîb, (6) Nâfile Namazlar Kitabı, (17) Tesbîh Namazına Teşvik Babı (bk.el-Elbânî Sahîhu’t-Terğîb ve’t-Terhîb, 1/424-426, No: 667 İbn Abbâs’tan; No: 678 Ebû Râfî’den).
  13. Tebrîzî Mişkâtü’l-Mesâbîh, Namaz Kitabı, Tesbîh Namazı (1/418-419, No: 1328 İbn Abbâs’tan; No: 1329 Ebû Râfî’den).

HADİSİN SIHHAT DURUMU

Bu hadis, sahih bir hadistir. Sahih olduğunu belirten alimlerden bazıları şunlardır: Âcurrî, Ebu’l-Hasen el-Makdisî, Beyhakî, İbnü’l-Mübârek, İbnu’s-Seken, Nevevî, Tâcu’s-Subkî, Münzirî, Bulkînî, İbn Nâsıruddîn ed-Dımaşkî, İbn Hacer el-‘Askalânî, Suyûtî, Leknevî, Sindî, Zebîdî, Tuhfetü’l-Ahvezî sahibi el-Mübârekfûrî, Mir‘âtü’l-Mefâtîh sahibi el-Mübârekfûrî, Ahmed Şâkir ve el-Elbânî (son görüşlerinde). Bk. Câsim ed-Devserî Risâletü’t-Tenkîh li mâ Câe fî Salâti’t-Tesbîh (s. 64-70).
el-Elbânî’nin eski görüşü için bk. Mişkâtü’l-Mefâtîh Tahkiki (1/418-419, No: 1328, 1329). Yeni görüşü için bk. Sahîhu’l-Câmi‘i’s-Sağîr (2/1314, No: 7937), Sahîhu Süneni Ebî Dâvûd (1/354-356, No: 1297, 1298), Sahîhu Süneni’t-Tirmizî (1/272, No: 482), Sahîhu Süneni İbn Mâce (1/412-414, No: 1146, 1147), İbn Huzeyme’nin es-Sahîh Tahkiki (2/223, 1216 nolu hadisin dipnotu).

Bir Hatırlatma: Ebû Vehb (öl. 209h.) şöyle demiştir: ‘Abdullah b. el-Mübârek’e (doğ. 118h, öl. 181h.) tesbîh namazını sordum. O şöyle dedi: ‘Tekbir getirir, sonra Sübhaneke’yi okur, sonra 15 kere: ‘Sübhanallah, ve’l-hamdulillah , ve la ilahe illallah, vallahu ekber’ dersin. Sonra Eûzu besmele çekerek fatiha’yı ve bir (zammi) sure okur, sonra 10 kere bu tesbîhi söylersin.’ Daha sonra İbn ‘Abbâs ve Ebû Râfî’in söylediklerine benzer bir keyfiyet zikreder.
Bu eseri Tirmizî, Namaz Babları, (350) Tesbîh Namazı Hakkında Gelen Şeyler (2/348-349. Ay. bk. Tuhfetü’l-Ahvezî 2/489-490, No: 481) ve Hâkim el-Müstedrek, (8) Tetavvu’ Namaz Kitabı (1/ 465, No: 1197) rivâyet etmişlerdir. Bu rivâyet ‘Abdullah b. el-Mübârek’e kadar güvenilir râviler tarafından nakledilmiştir. Hâkim, Zehebî ve başkaları bunu belirtmişlerdir.
Ancak dikkat edilecek olursa ‘Abdullah b. el-Mübârek bunu Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem’den rivâyet etmemiştir. Yani merfû’ bir hadisdeğildir. Üstelik İbn ‘Abbâs ve Ebû Râfî’in merfû’ olarak Peygamber sallallâhu aleyhi ve sellem’den rivâyet ettikleri hadiste zikredilen keyfiyete de muhaliftir. Normalde merfû’ olan olmayana, hele hele bir esere tercih edildiğine göre, merfû’ olanla olmayan arasında bir ihtilaf olması halinde merfû’ olanın olmayana, hele hele böyle bir esere muhakkak tercih edilmesi gerekir. Bu konuda ayrıntılı bilgi için bk. Münzirî et-Terğîb ve’t-Terhîb (1/239; Beyhakî es-Sünenü’l-Kübrâ (3/52); el-Mübârekfûrî Tuhfetü’l-Ahvezî (2/490-491); el-‘Azîm Âbâdî ‘Avnu’l-Ma’bûd (4/125-126); el-Elbânî Sahîhu’t-Terğîb ve’t-Terhîb (1/424-426); Sahîhu Süneni’t-Tirmizî (1/271-272); Câsim ed-Devserî Risâletü’t-Tenkîh li mâ Câe fi Salâti’t-Tesbîh (s. 64-70).

Ve’l-hamdu lillâhi rabbi’l-‘âlemîn…

İlahiyatçı Yazar Necmi Sarı İstanbul, Eylül 2002
 
tawh1d Çevrimdışı

tawh1d

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
As Salamu 'Alaykum

Ihtilafli bir konu!

Not: Bu yaziyi burda paylasmam yazarin her yazi ve görüslerini kabul ettigim anlamina gelmez.

Tesbih Namazı Sünnet Değildir

Ebu Muaz Seyfullah el-Çubukabadi

Tesbih namazı hakkında gelen rivayetlerin tamamı zayıf veya batıl isnadlar ile gelmiştir. Tafsilat aşağıda sunulmuştur:

1- İbn Abbas radıyallahu anhuma hadisi:

Birinci rivayet yolu: Ebu Davud (1297) İbn Mace (1387) İbn Huzeyme (1216) Taberani (11/243) Hakim (1/318) Halili el-İrşad (1/325) Beyhaki (3/51) İbn Cevzi Mevduat (2/143) Mizzi Tehzibu’l-Kemal (29/103)

Hepsi de Musa b. Abdilaziz Ebu Şuayb el-Kanberi – el-Hakem b. Eban yoluyla rivayet etmişlerdir. Musa b. Abdilaziz’in hıfzı kötü olup, el-Hakem b. Eban’dan rivayetleri münkerdir. Bkz.: Zehebi Mizan (6/550) el-Mugni Fi’d-Duafa (2/685)

Bu rivayet dört bakımdan illetlidir;

a)- Teferrüd ve şuzuz: Saduk ve Salih olsa da, Hakem b. Eban, İkrime yoluyla bu rivayeti İbn Abbas’a isnad etmede tek kalmıştır. Bu ise, İkrime’den rivayette bulunan sebt (sağlam) ravilerin rivayetine uygun değildir. Musa b. Abdilaziz tabi olunmayacak münker rivayetlerde bulunmuştur.

b)- Muhalefet ve ıdtırab: İbrahim b. el-Hakem b. Eban bunu babasından rivayet etmiş olup bunda ıdtırab vardır. Bu rivayeti bir seferinde Mevsul olarak İbn Abbas radıyallahu anhuma’dan, bir seferinde de İkrime’den mürsel olarak rivayet etmiştir.

Nitekim İbn Huzeyme (1216) Hakim (1/319) ve Beyhaki Şuab’da (3/125 no:1380) İbrahim b. Hakem – babası – İkrime yoluyla mürsel olarak rivayet ettiler.

Hakim (1/319) ve Beyhaki Şuab’da (3/125 no:1381) İshak b. Rahuye – İbrahim b. Hakem – babası – İkrime – İbn Abbas yoluyla mevsul olarak rivayet ettiler.

İbrahim b. Eban; ziyadesi kabul edilecek olan sika ravilerden değildir. Yahya b. Main onun hakkında: “Bir şey değildir” ve “sika değil” demiştir. Buhari: “Hakkında sükut ettiler” demiştir. Nesai: “Metruk” dedi.

c)- İtibar edilecek bir şahidi veya mutabi’i yoktur: Zira bu konuda gelen hadislerin tamamı zayıftır.

d)- Şekil bakımından diğer meşru namazlara muhaliftir. Bu yüzden İbn Hacer Telhisu’l-Habir’de (2/7) şöyle demiştir: “Ebu Cafer el-Ukayli: “Tesbih namazı hakkında sabit bir hadis yoktur” dedi.

Ebu Bekir b. el-Arabi: “Bu konuda ne sahih ne de hasen bir hadis yoktur” dedi. İbnu’l-Cevzi bunu uydurma hadislere dair Mevduat’ta zikretmiştir.

Ebu Musa el-Medini bu hadisi tashih için bir cüz yazdı. Doğrusu bütün rivayet yolları zayıftır. İbn Abbas hadisi hasen şartına yakın olsa bile onda da şiddetli teferrüd bulunduğundan şazdır. Muteber bir yoldan şahid veya mutabi’i de yoktur. Şekil olarak da diğer namazlara aykırıdır. Musa b. Abdilaziz saduk ve Salih olsa da onun tek kaldığı bir rivayet kabul edilemez.

Nitekim İbn Teymiyye ve Hafız el-Mizzi bunu zayıf saydılar. Zehebi tevakkuf etti. Onlardan bunu İbn Abdilhadi Ahkam adlı eserinde nakletmiştir.

Şeyh Muhyiddin Nevevi’den bu hadisin hükmü hakkında ihtilaflı kaviller gelmiştir. Şerhu’l-Muhezzeb’de: “Çok zayıftır. Bana göre bu namazın mustehab sayılması şaibelidir. Zira namazın şeklinde aykırılık vardır.” Dedi.

Ebu Muhammed el-Makdisi el-Muğni’de (1/437) Ahmed b. Hanbel’in:

“Tesbih namazı hoşuma gitmiyor” deyince ona:

“Neden?” diye soruldu. Dedi ki:

“Bu konuda sahih olan bir şey yok” dediğini nakletmiştir.

El-Acluni, Keşfu’l-Hafa’da (2/566) “Bu konuda sahih bir şey yok” demiştir. İbn Huzeyme de Sahih’inde tesbih namazı ile ilgili rivayetten sonra şöyle demiştir:
“Bu isnad hakkında kalbimde şüphe var”

İkinci rivayet yolu: Taberani el-Evsat (3/187) İbn Abbas radıyallahu anhuma’dan rivayet etmiştir.

Bu isnad münker ve batıldır. İsnadında hadis uydurmakla itham edilen Yahya b. Ukbe b. Ebi’l-Ayzar vardır. Bkz.: İbn Ebi Hatim el-Cerh ve’t-Ta’dil (9/179)

Üçüncü rivayet yolu: Taberani el-Evsat’ta (3/14) Ebu Nuaym Hilye’de (1/25) İbn Abbas radıyallahu anhuma’dan rivayet ettiler.

Bu isnad batıldır. İsnadında hadis uyduran Abdulkuddus b. Habib vardır. Bkz.: İbn Cevzi ed-Duafa ve’l-Metrukin (2/113)

2- Abdullah b. Amr b. el-Âs radıyallahu anhuma Hadisi:

Birinci rivayet yolu: Ebu Davud (1298) ve Beyhaki (3/52) rivayet etmişlerdir.

İsnadı zayıftır. İsnadında Amr b. Malik en-Nukkeri çok hata eden bir ravidir. Bkz.: İbn Hibban el-Mecruhin (3/114) Takribu’t-Tehzib (1/426) İbn Adiy el-Kamil Fi’d-Duafa (5/150)

Ayrıca bu rivayette ıdtırab vardır. Mehdi b. Meymun’un rivayetinde en-Nukkeri; İbn Amr’dan merfu olarak rivayet etmiştir.

Ruh b. el-Museyyeb’in ondan rivayetinde İbn Abbas radıyallahu anhuma’dan merfuan rivayet etmiştir.

Cafer b. Süleyman’ın ondan rivayetinde ise İbn Abbas radıyallahu anhuma’dan mevkuf olarak rivayet etmiştir. Bunlardan birini tercih etmek mümkün değildir. Zira bütün yolları zayıftır.

İkinci rivayet yolu: Beyhaki Şuab’da (1/428) rivayet etmiştir.

İsnadında Ebu Cennab zayıftır. Bkz.: İbn Cevzi ed-Duafa ve’l-Metrukin (3/193) Beyhaki Şuab’da (1/429) İbn Amr’dan mevkuf olarak da rivayet etmiştir.

3- İbn Ömer radıyallahu anhuma hadisi:

Hakim (1/319) İbn Ömer radıyallahu anhumadan rivayet etmiştir.

Bu uydurmadır. Zira isnadında Ahmed b. Davud b. Abdilgaffar uydurucu bir ravidir. Bkz.: Zehebi el-Mizan (1/232) İbn Cevzi ed-Duafa (1/70)

4- Abbas b. Abdilmuttalib radıyallahu anh Hadisi:

Rafii et-Tedvin (3/249) İbn Cevzi el-Mevduat (2/143) Abbas b. Abdilmuttalib radıyallahu anh’den rivayet etmişlerdir.

İsnadında bulunan Sadaka b. Yezid el-Horasani hakkında Ahmed: “Zayıf” Buhari: “Münkeru’l-hadis” demişlerdir. Bkz.: Ukayli ed-Duafa (2/206) İbn Adiy el-Kamil (4/77)

5- Ebu Rafi radıyallahu anh hadisi:

Tirmizi (482) İbn Mace (1386) Ru’yani (699) Taberani (1/329) Beyhaki Sünenu Sugra (862) Şuabu’l-İman (1/427) İbn Cevzi Mevduat (2/144) Mizzi Tehzibu’l-Kemal (10/465)

Hepsi de Musa b. Ubeyde yoluyla rivayet etmişlerdir. İsnadı çok zayıftır. Musa b. Ubeyde hakkında Buhari, Ahmed b. Hanbel ve İbnu’l-Medini “Münker” dediler. Ayrıca bkz.: İbn Cevzi ed-Duafa (3/147) Buhari Tarihu’l-Kebir (7/291)

6- Cafer b. Ebi Talib radıyallahu anh hadisi:

Abdurrazzak (3/123) Davud b. Kays – İsmail b. Rafi – Cafer b. Ebi Talib radıyallahu anh yoluyla rivayet etti.

Hadisin iki illeti vardır:

Birincisi; İsmail b.Rafi ile Cafer radıyallahu anh arasında kopukluk vardır.

İkincisi; İsmail b. Rafi zayıftır. Bkz.: el-Cerh ve’t-Ta’dil (2/168) İbn Hibban el-Mecruhin (1/124) İbn Adiy el-Kamil (1/281)

7- el-Ensari hadisi:

Bunu Ebu Davud güvenilir raviler yoluyla rivayet etmiştir. Ancak burada geçen el-Ensari’nin Cabir radıyallahu anh mı, Ebu Kebşe el-Enmari mi yoksa tabiinden birisi mi olduğu net olarak tespit edilememiştir.

Alimler Tesbih Namazı hakkındaki hadis hakkında ihtilaf etmişlerdir:

1- Uydurma diyenler: İbn Cevzi, İbn Teymiyye (Minhacu’s-Sunne’de), İbn Abdilhadi, Siracuddin el-Kazvini, Şevkani (Seylu’l-Cerrar ve Tuhfetu’l-Vaizin’de)

2-Zayıf diyenler: Tirmizi, el-Mizzî, Ali b. el-Medini, Ukayli, Ebu Bekir b. el-Arabi (Aridatu’l-Ahfezi’de), Nevevi (Şerhu’l-Muhezzeb’de) Zehebi (Mizanu’l-İtidal) İbn Hacer (Telhisu’l-Habir) Ahmed b. Hanbel, İbn Huzeyme, Heysemi, Buhari, Acluni, İbn Baz, Sefer Havali ve başkaları

3- Hasen diyenler: Begavi, Münziri, İbn Salah, Nevevi (Tehzibu’l-Esma ve el-Ezkar’da) Takiyuddin es-Subki, Tacuddin es-Subki, İbn Hacer (Emaliu’l-Ezkar ve Hısalu’l-Mukeffire’de) Suyuti (Mirkatu’s-Suud’da) Nasıruddin el-Elbani, Şeyh Mukbil b. Hadi

4- Sahih diyenler: Hakim, İbn Mende, Hatib el-Bağdadi, Abu Ali b. es-Seken, Acurri, Ebu Musa el-Medini, Deylemi, Ebu Sad es-Sem’ani, Ebu’l-Hasen b. el-Mufaddal, el-Bulkini, el-Alaî, Zerkeşi, Beyhaki, Ebu’l-Hasen el-Makdisi, İbn Şahin, Ebu’l-Hasen es-Sindi, el-Leknevi, el-Mubarekfuri, Ahmed Şakir

Tenbih: Bu namazın sahih olduğunu söyleyen bazı alimler dahi cemaatle kılınmasının bidat olduğunu söylemişlerdir.

Daimi Fetva Komisyonuna tesbih namazı sorulmuş ve şu cevap verilmiştir: “Tesbih namazı bidattir. İlgili hadisler sabit değil, bilakis münkerdir. Bazı ilim ehli bunu uydurmalardan saymıştır.”(Fetava’l-Lecneti’d-Daime m.8/163)

Şeyh İbn Useymin: “Bu konudaki hadisler zayıf olduğundan Tesbih namazı meşru değildir.”

Şeyhulislam İbn Teymiye “Bu namaz hakkındaki hadisler yalandır. İmamlardan hiçbiri böyle bir namazı mustehap görmedi” demiştir.

Bu namazın şekli, keyfiyeti ve fiilleri düşünüldüğünde şazlıklar görülür. Diğer namazların şekline muhaliftir. Şayet meşru olsaydı bunun fazileti ve ecri hakkında elbette birçok rivayetler gelirdi. Sahih olmadığı için imamlardan hiçbiri bunu mustehap görmedi. Günde bir, haftada bir, ayda bir, yılda bir veya ömürde bir defa kılınmasını belirten rivayette olduğu gibi, böyle şazlıklar onun sahih olmadığını göstermektedir. Şayet meşru olsaydı insan böyle bir muhayyerlikte bırakılmazdı. (Muhammed Salih el-Muneccid; Fetava Menari’l-İslam 1/203)

Şeyhimiz Ebu Said Muhammed el-Yarbûzi (hafazahullah), el-Elbani’nin tesbih namazı hakkındaki rivayetlerin birbirini takviye ederek hasen derecesine ulaştığı görüşünü nakletmiş ve ikrar etmiştir. Yukarıda tahkik ettiğimiz üzere riyayet yollarının tamamı zayıf ve illetli isnadlardır. İsnad olarak rivayet yollarının birbirini takviye etmesi söz konusu değildir. Zira şahit veya mutabi’ye elverişli tariki yoktur. Metin olarak da diğer meşru namazların şekline muhalif bir namaz tarif edilmesinden dolayı şazdır. Allah en iyi bilendir.
 
kargı1 Çevrimdışı

kargı1

Üye
İslam-TR Üyesi
selamunaeykum kardeş şimdi sana bi olay anlatayım bi gün ramazan ayının son 10 günü idi bi axi tesbih namazı yoktur diyordu tabi bizde cemmat le kılıyorduk o axi kılmıyordu üniversitede okuyan kardeş ilahiyat fakultesi dekanını aradı dekan şöyle dedi evet sayıf hadistir amael edilir fakat cemaatle kılın maz biz de tek tek kılmaya başladık
 
tawh1d Çevrimdışı

tawh1d

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
selamunaeykum kardeş şimdi sana bi olay anlatayım bi gün ramazan ayının son 10 günü idi bi axi tesbih namazı yoktur diyordu tabi bizde cemmat le kılıyorduk o axi kılmıyordu üniversitede okuyan kardeş ilahiyat fakultesi dekanını aradı dekan şöyle dedi evet sayıf hadistir amael edilir fakat cemaatle kılınmaz biz de tek tek kılmaya başladık

Tercih edilen görüs budur, ama amel edilmesi konusunda farkli görüsler vardir. Yukarda belirttigim gibi ihtilafli bir konu.
 
F Çevrimdışı

ferdiosman

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
İki Selefi yazar Necmi Sarı ve Ebu MUaz farklı görüşler söylemişler.Lakin iyice tahkik zorunlu olmakla beraber sanki Ebu Muaz'ın Kıyas yoktur,Üçmescit dışında itikaf olmaz gibi fetvalarındaki zorlama yorumları burada da kendini göstermektedir...Sonuçta Sahih hadisler vardır.En azından bunlara Sahih diyen Hadis imamları........Kaldıki zyaıf hadisle amel etme mevzuu,ama sünnette bu yok ,bu bidattır demek pek ağır kalıyor..
 
USULU'D DİN Çevrimdışı

USULU'D DİN

Üye
İslam-TR Üyesi
ebu muaz a zorlama tevil yapmış diyemezsin.
ihtilaflı olan bir konuda her türlü fikir tevil dir.ebu muaz ı kıyas yapmadı diye suçlayamazsın.
 
F Çevrimdışı

ferdiosman

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Ebu Muaz Kıyası kabul etmiyorki onu yapmadı diye suçlayayım!!!!!! Usuliddin bu bilgi alışverişimizi sabote edeceksen hiç uğraşma...
 
USULU'D DİN Çevrimdışı

USULU'D DİN

Üye
İslam-TR Üyesi
ebu muaz kıyası kabul etmiyor diye çamur atma.sadece o kıyası kesin hüccet şeklinde görmüyor.alınabilir de vazgeçilebilir de.doğrusu da bu zaten.
benim burada seni uyardığım yer sanki ebu muaz ın adını özel anıp zorlama tevil yapmıştır deyip ebu muaz ı kötü göstermeye çalışmandır.
 
F Çevrimdışı

ferdiosman

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Ebu Hanife'yi kötüleyenler,şimdi kalkmış zoraki tevil yapmış dedik diye birisini kötü göstermekle itham ediyor....Hasbinallahu nimel vekil,nimel mevla.....
 
H Çevrimdışı

Habibullah

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
yukarida adi gecen sahislarin hic biri tesbih namazi hakkinda kabul makami olmadiklarindan dolayi kisilerin dedikleri kendilerini baglar asil olan niyettir tesbih namazindaki tesbihat gercekten cok degerli bir tesbihtir yeterki halisane ve husu icinde kilabilin...ALLAH celle celaluhuya emanet olun..
 
USULU'D DİN Çevrimdışı

USULU'D DİN

Üye
İslam-TR Üyesi
Ebu Hanife'yi kötüleyenler,şimdi kalkmış zoraki tevil yapmış dedik diye birisini kötü göstermekle itham ediyor....Hasbinallahu nimel vekil,nimel mevla.....

şahsıma laft ettiğin için kızmayacağım Allah ın izniyle.
ben ebu hanife yi kötülemedim.
ebu hanife hakkında iyi düşünmeyen bir ahinin yanında durdum diye beni de ebu hanife hakkında iyi düşünmüyor diye suçlayamazsın.
o kardeşte nefsinden dolayı ebu hanife nin içtihadlarını red etmiyor.o da Allah ın dini en üst olsun diye savunuyor.oysa bir insan tamamen kabul edilmez.doğrusu kabul edilir yanlışı red edilir.

bir soru soracağım.mevlana gibi imam rabbani gibi ibn arabi gibi sapık düşünce sahiplerinin zahiren nereye gittikleri belli.ama avam onları seviyor bağırlarını açıyor.peki sen ebu hanife nin de böyle olmayacağından nasıl eminsin ki onu komple kabul ediyorsun?
sadece onun mekanının iyi olacağını umuyoruz.ummak zandır.zan üzerine de din yürümez.o halde senin önderin ebu hanife ise o arkadaşımın ve benim önderimde Resulullah sav.dolayısıyla bir daha ebu hanife hakkında kötüleyicisiniz siz gibi bizi kötü gösterirsen ben de seni Resulullah sav i kötüleyici olarak gösteririm.
çünkü ne kadar ağzınla Allah ve Resulu nu sevdiğini söylesende itikadında ve düşüncelerinde bu zıt!
 
ibni kayyım Çevrimdışı

ibni kayyım

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
bu gereksiz tartışmalara ne diye giriyorsunuz anlamıyorum...وَاعْتَصِمُواْ بِحَبْلِ اللّهِ جَمِيعًا وَلاَ تَفَرَّقُواْ وَاذْكُرُواْ نِعْمَةَ اللّهِ عَلَيْكُمْ إِذْ كُنتُمْ أَعْدَاء فَأَلَّفَ بَيْنَ قُلُوبِكُمْ فَأَصْبَحْتُم بِنِعْمَتِهِ إِخْوَانًا وَكُنتُمْ عَلَىَ شَفَا حُفْرَةٍ مِّنَ النَّارِ فَأَنقَذَكُم مِّنْهَا كَذَلِكَ يُبَيِّنُ اللّهُ لَكُمْ آيَاتِهِ لَعَلَّكُمْ تَهْتَدُونَ

Hep birlikte Allah'ın ipine (İslâm'a) sımsıkı yapışın; parçalanmayın. Allah'ın size olan nimetini hatırlayın: Hani siz birbirinize düşman kişiler idiniz de O, gönüllerinizi birleştirmişti ve O'nun nimeti sayesinde kardeş kimseler olmuştunuz. Yine siz bir ateş çukurunun tam kenarında iken oradan da sizi O kurtarmıştı. İşte Allah size âyetlerini böyle açıklar ki doğru yolu bulasınız.
 
hitman Çevrimdışı

hitman

Üye
İslam-TR Üyesi
şahsıma laft ettiğin için kızmayacağım Allah ın izniyle.
ben ebu hanife yi kötülemedim.
ebu hanife hakkında iyi düşünmeyen bir ahinin yanında durdum diye beni de ebu hanife hakkında iyi düşünmüyor diye suçlayamazsın.
o kardeşte nefsinden dolayı ebu hanife nin içtihadlarını red etmiyor.o da Allah ın dini en üst olsun diye savunuyor.oysa bir insan tamamen kabul edilmez.doğrusu kabul edilir yanlışı red edilir.

bir soru soracağım.mevlana gibi imam rabbani gibi ibn arabi gibi sapık düşünce sahiplerinin zahiren nereye gittikleri belli.ama avam onları seviyor bağırlarını açıyor.peki sen ebu hanife nin de böyle olmayacağından nasıl eminsin ki onu komple kabul ediyorsun?
sadece onun mekanının iyi olacağını umuyoruz.ummak zandır.zan üzerine de din yürümez.o halde senin önderin ebu hanife ise o arkadaşımın ve benim önderimde Resulullah sav.dolayısıyla bir daha ebu hanife hakkında kötüleyicisiniz siz gibi bizi kötü gösterirsen ben de seni Resulullah sav i kötüleyici olarak gösteririm.
çünkü ne kadar ağzınla Allah ve Resulu nu sevdiğini söylesende itikadında ve düşüncelerinde bu zıt!

güzel tesbitler...:friends_1_1:

durduk yere ne diye ebu hanifeyi araya kattı anlamadım. halbuki mevzu tesbih namazı idi.

önce suyu bulandırıyor sonra dalmamızı bekliyor, hakketen on numara fitnetör yahu...:cihad:
 
laylay Çevrimdışı

laylay

İyi Bilinen Üye
Site Emektarı
terminatör teneketör tekfiratör fitnetör...kelime dağarcığıma bir yenisi daha eklendi :)
 
Hafsa binti Ömer Çevrimdışı

Hafsa binti Ömer

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
yine maksadını aşan bir konu ...forumda alışılagelmiş bir tutum anlatılmak istenenin yanlış anlaışlması ve kendi istediği gibi yorumlanması ....
 
F Çevrimdışı

ferdiosman

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
Ne güzel ilmi bir paylaşım yapıyor,farklı görüşleri saygı çerçevesinde birbirimize heber veriyor ve bu konudaki aciz yaklaşımlarımızı dile getiriyorduk.

Lakin yine Hitman diğer adıyla Usuliddin (bakınız paylaşımlarına) bilindik uslubuyla yine sataşmışdır.Biz her ne kadar bunu kişilselleştirmemek için bu konuyu sabote edemeyeceğini söyledik isede, yine elinden geleni yapmış konuyu buralara getirmiştir.Cevap vermediğimde çıldırdığını bildiğimden yazmayacaktım amma ,onada yazık.Üstad Alleme Kevseri bir yerde şöyle derdi;''Hakaret kocakarıların hüccetidir'' ....

Konumuza gelinde Sahih diyen yazar Necmi Sarı'da Sünnette yoktur diyen Ebu Muaz'da tesbiih namazı ile alakalı Hadise Sahih diyen onlarca hadis imamından bahsederek gereken şeyleri aslında söylemişlerdi.Bunca Hadis İmamı tarafından Sahih bulunan bir hadisle amel etmek kadar doğal ne olabilir?
 
Üst Ana Sayfa Alt