Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Tevbekâr olana gereken

I Çevrimdışı

islami bilgiler

Aktif Üye
İslam-TR Üyesi
بســـم الله الرحمن الرحيم


Tevbekâr olana gereken


Yaptığı eylemin, amelin günah olduğunu bilip ardından tevbe eden kimseye gereken, yaptığı amelden ötürü kınanmayı mûcib niteliğini övgüye değer bir niteliğe değiştirmektir.

"Hakka" öfkelendiği zaman onu sevmesi,

"Bâtılı" sevdiği zaman ona da hiç zaman yitirmede n öfkelenmesi gerekir.

Nitekim tevbekâr olan kimsenin:

Hakkı hak olarak bilip onu yapması, bâtılı da bâtıl olarak bilip ona öfkelenip ondan kaçması, yüce Allah'ın sevdiği ve razı olduğu amellerde ndir.

Zira Allah'ın sevgisi, kulun O'nun sevdiği amelleri yapmasına göredir. Her kim Hakk'ın sevdiği fiillerde n en büyüğünü yaparsa Hakk'ın da O'na olan sevgisi o derece büyük olur.

Kişi, Hakk'ın çirkin gördüğü bir kimse konumunda n, üzerinde bulunduğu bâtıldan nefret etmesinin gücüne göre, O'nun sevdiği bir konuma geçer.

Sevgisini n gücüne göre, Hakkın sevgisi de ona intikal eder. Hakk'ında ona, o nisbete bir sevgi duyması gerekir. Belki Allah kötülüklerini bile iyilikler e değiştirir. Çünkü o kimse kınanmayı gerektire n durumunu övülmeye lâyık bir duruma çevirmişti. Bu yüzden Allah da onun kötülüklerini iyilikler e çevirir. Çünkü ceza (karşılık), eylemin cinsinden dir. Bu takdirde tevbe eden kimsenin Hakk'a sevimli olarak yaptığı eylem, amel başkalarının yaptığından daha büyük olursa, Hakk'ın ona olan sevgisi de o nisbette büyük olur.

Bunun gibi Allah, kendisind en yapmasını istediği için bir amelde bulunduğu zaman bu amel, eylem tevbe etmeden önce Allah adına yaptığı amellerde n daha yüce olursa, Allah'ın tevbe ettikten sonra ona olan sevgisi ve dostluğu da, tevbe etmeden önce olan sevgi ve dostluğundan daha yüce olur. Böyle iken sevgi ve dostlukla geriye dönüş yoktur, denilebil ir.

Bu açıklamalarla şöyle diyen kimsenin şüphesine açıkça cevap verilmiş oldu:

"Allah, peygamber lik kendisine verilmede n önce masum olmayan hiçbir peygamber göndermemiştir."

Bu görüş bazı râfızî ve diğer grupların savunduğu bir görüştür. Şöyle diyenleri n görüşü de aynı nitelikte bir görüştür.

"Allah, nübüvvetten önce mü'min olmayan hiçbir peygamber göndermemiştir."

Bu görüşü savunan kimseler, işleyen kişi tevbe etse de günah işlemenin bir eksiklik olduğunu vehmediyo rlar. Bu nokta onların yanlışa düştüğü noktadır. Kim günah işleyen kişinin bir daha geriye dönmemek üzere tevbe etmesine rağmen,eksik olduğunu sanırsa, o kimse büyük bir yanlışa düşmüştür. Çünkü kınama ve ceza, günahkâr olan kimseye lâyıktır. Tevbe eden kimsenin bu tür karşılıklar görmesi doğru değildir. Fakat tevbeyi önceye alırsa, ona bu gibi karşılıklar reva görülmez; ama tevbeyi ertelerse tevbe ile günahın işlenmesi arasında geçen süre içerisinde durumuyla örtüşen bir kınama ve cezaya çarptırılabilir.

 
Üst Ana Sayfa Alt