Soru:
Ne Kur'an-ı Kerim'de ne de Hadis-i şeriflerle Ticaretteki kar oranı hakkında bir sınır bulunmamaktadır. Kar'ı belirleyen piyasa şartlarıdır.
Aynı malı kendisinden başka satanlar da var ise, muşteri fiyatları araştırarak, kendisine uygun olan esnafı tercih edebilir. Fakat kendisinden başka satıcı yok ise, ürünün fiyatını piyasadaki ortalama fiyatının üzerinde "karaborsa" misali fahiş bir kar oranıyla satmasına mudahale edilir.
İmam Ebu Hanife ve İmam Şafii, aslen narh (narh =kâr oranı) koymanın caiz olmadığı görüşündedir. Bu esasın dayandığı illet şöyle açıklanabilir.
Narh; ticaret yapanları hacr altına almak (kısıtlamak) demektir. Devlet hem tüketicilerin, hem de esnaf ve tuccarın maslahatını gözetmek ve dengelemekle yükümlüdür.
Fiyatları narh yoluyla ucuzlatarak tüketicilerin yararını gözetmek, pahalılık oluşturarak satıcıların maslahatını gözetmekten farksızdır. Mal sahibini, razı olmadığı bir fiyatla satışa zorlamak, alış-verişte karşılıklı rızayı şart koşan ayete zıt düşer. Çoğunluk fakihler bu görüştedir. Ancak, İmam Mâlik'ten narh koymayı caiz saydığı görüşü nakledilmiştir. (eş-Şevkani, eş-Şurbaci, et-Tes'ir)
İmam Malik, malını pek az kimsenin alabileceği yüksek fiyatla satana; "Ya herkesin alabileceği bir fiyatla sat, ya da pazar yerinden çık git" denilebileceğini söyleyerek narha cevaz vermiştir. (İbn Kudame, el-Muğni, el-Baci)
Ebu Said (r.anh) anlatıyor: “Rasulullah (s.a.v.) zamanında fiyatlar artmıştı. Halk muracaat ederek: “Ey Allah’ın Rasulu, fiyatları siz düzenleseniz!” dedi.
Rasulullah (s.a.v.) şu cevabı verdi: “Ben, sizden kimsenin kendisine yaptığım bir zulmü tâleb etmez olduğu halde aranızdan ayrılmayı diliyorum.”
Böylece Rasulullah (s.a.v.) , piyasada fiyatlara mudahaleyi “zulum yapmak” olarak tavsif etmiş bulunmaktadır. Piyasa, fiyatları kendi kendine ayarlamalıdır. (Kutub-i Sitte)
Yine , ticarette alınan bir malıi satıcı satmak için koyacağı kar oranı hakkında İbn Abidin şöyle demiştir :
“Dinimizde kar haddi (kar oranı) yoktur. Fakat ihtikar (bir şeyi kıymetlensin diye saklamak) ve fahiş (çok yüksek) fiyat yasaktır.
Esnafın fiyatları fahiş olarak (mal oluş fiyatının iki misline) arttırdığı zaman, belediyenin ilgililerle birlikte uygun bir narh (kar haddi) koyması caiz olur.” (Redd’ul Muhtar)
İslamiyete göre ticarette belli bir kar oranı var mıdır?
Örneğin 10 TL'ye alınan bir eşyayı 25 TL'ye satmak caiz midir?
Ne Kur'an-ı Kerim'de ne de Hadis-i şeriflerle Ticaretteki kar oranı hakkında bir sınır bulunmamaktadır. Kar'ı belirleyen piyasa şartlarıdır.
Aynı malı kendisinden başka satanlar da var ise, muşteri fiyatları araştırarak, kendisine uygun olan esnafı tercih edebilir. Fakat kendisinden başka satıcı yok ise, ürünün fiyatını piyasadaki ortalama fiyatının üzerinde "karaborsa" misali fahiş bir kar oranıyla satmasına mudahale edilir.
İmam Ebu Hanife ve İmam Şafii, aslen narh (narh =kâr oranı) koymanın caiz olmadığı görüşündedir. Bu esasın dayandığı illet şöyle açıklanabilir.
Narh; ticaret yapanları hacr altına almak (kısıtlamak) demektir. Devlet hem tüketicilerin, hem de esnaf ve tuccarın maslahatını gözetmek ve dengelemekle yükümlüdür.
Fiyatları narh yoluyla ucuzlatarak tüketicilerin yararını gözetmek, pahalılık oluşturarak satıcıların maslahatını gözetmekten farksızdır. Mal sahibini, razı olmadığı bir fiyatla satışa zorlamak, alış-verişte karşılıklı rızayı şart koşan ayete zıt düşer. Çoğunluk fakihler bu görüştedir. Ancak, İmam Mâlik'ten narh koymayı caiz saydığı görüşü nakledilmiştir. (eş-Şevkani, eş-Şurbaci, et-Tes'ir)
İmam Malik, malını pek az kimsenin alabileceği yüksek fiyatla satana; "Ya herkesin alabileceği bir fiyatla sat, ya da pazar yerinden çık git" denilebileceğini söyleyerek narha cevaz vermiştir. (İbn Kudame, el-Muğni, el-Baci)
Ebu Said (r.anh) anlatıyor: “Rasulullah (s.a.v.) zamanında fiyatlar artmıştı. Halk muracaat ederek: “Ey Allah’ın Rasulu, fiyatları siz düzenleseniz!” dedi.
Rasulullah (s.a.v.) şu cevabı verdi: “Ben, sizden kimsenin kendisine yaptığım bir zulmü tâleb etmez olduğu halde aranızdan ayrılmayı diliyorum.”
Böylece Rasulullah (s.a.v.) , piyasada fiyatlara mudahaleyi “zulum yapmak” olarak tavsif etmiş bulunmaktadır. Piyasa, fiyatları kendi kendine ayarlamalıdır. (Kutub-i Sitte)
Yine , ticarette alınan bir malıi satıcı satmak için koyacağı kar oranı hakkında İbn Abidin şöyle demiştir :
“Dinimizde kar haddi (kar oranı) yoktur. Fakat ihtikar (bir şeyi kıymetlensin diye saklamak) ve fahiş (çok yüksek) fiyat yasaktır.
Esnafın fiyatları fahiş olarak (mal oluş fiyatının iki misline) arttırdığı zaman, belediyenin ilgililerle birlikte uygun bir narh (kar haddi) koyması caiz olur.” (Redd’ul Muhtar)