Batı'da yaşayan Müslümanlardan Batı'ya çağrı: Topraklarımızı terkedin
Batıda yaşayan Müslümanlar Batı işgaline karşı bir kampanya başlattı. Yasal İstek: Topraklarımızı Terkedin. İşte kampanya metninden bazı satırbaşları...
Ulusal Kampanya: Yasal İstek-Topraklarımızı Terkedin
Batıda şu söylemi çok duyarız: 'Eğer sevmiyorsan topraklarımızı terket'
Evet bizler inanmayan, iman etmeyenlerin topraklarındayız, İslam topraklarında değiliz. Babalarımız baskılardan kaçarak ve ekonomik kazanç düşünceleriyle bu topraklara geldiler.
Bu topraklara yerleştiklerinde telaş duymadılar, batılı evsahiplerinin onları onurlandıracaklarını düşündüler.
Zaman ilerledikçe biz sonraki jenerasyonlar uyandık ve babalarımızı ağırlayan batılı evsahiplerinin komplolarının farkına varmaya başladık.
Topraklarımızın her zaman batılıların, direkt olarak üzerimizdeki fiziksel egemenlikleriyle işgal altında olduğunu gördük. Daha sonra dolaylı olarak topraklarımızda, kukla yöneticiler atayıp kendi kirli işlerini yaptırmak yoluyla işgallerine devam ettiler.
Atalarımız batılılara karşı çıktığında, askeri varlığını topraklarımızdan çekmiş gibi göründükleri kurnazca planlarında, arkalarında kendi çürümüş ideolojileri ile desteklenen askeri kampanyalarını yürütecek kukla yöneticiler bıraktılar.
Müslüman topraklarındaki kötü finansal durumun sebeplerine gelince... Kukla yöneticiler batının desteğiyle tüm zenginliklerimizi gaspedip batı bankalarında depoladılar.
Bu kukla yöneticiler topraklarımızdaki petrol, altın, mineraller ve mahsulü komik bedellerle satıyor, ceplerini kendileri ve aileleri için milyonlarla dolduruyor ve halklarına ihanete devam ediyorlar.
Ve anladık ki Müslümanlar için batı yaşantısı şekerli bir zehirden başka bir şey değil. Bu şekerli zehir sadece vücudu öldürmekle kalmıyor, kalbi ve kalbin barındırdıklarını da zehirliyor (Allah'ın birliği, O'nun için sevmek ve buğzetmek, O'nun Peygamberine (sav) uymak gibi...)
Evet diyoruz ki dini topraklarımıza; Mekke, Medine, Filistin, Bağdat, Şam, İstanbul, Mogadişu, Kabil, Kordoba, Lahor, Dakka, Hartum'a dönmek istiyoruz. Ancak sorun şu ki bütün bu yerler de batının çifte standartı, ihaneti, kibiri ve adil olmayan dış politikaları ile kirletilmiş durumda.
Politika ve Yönetim
Bu alanda görüyoruz ki batı bizim liderlerimizi kendi üniversitelerinde, askeri kuruluşlarında ya da büyük şirketlerinde çalışmış kişilerden seçiyor. Bu kişiler batının bizim kendi liderlerimizi seçme hakkımızı elimizden almak için yaptığı komplolar için hazırlar. Bu kuklalar, Peygamberimiz (sav) tarafından bize öğretilen kendi İslami kurallarımız olmasına rağmen, bu toprakları batının kanunları ve fikirleriyle yönetiyorlar.
"Yoksa, Allah’ın izin vermediği bir dini kendilerine tutulacak yol kılan ortakları mı var?..." (42:21)
"....Allah’ın indirdiği ile hükmetmeyenler kâfirlerin ta kendileridir." (5:44)
Adli Sistem
Müslüman topraklarındaki kukla liderlere göre, bir suç İslami kanunlar değil de batı kanunlarına karşı işlenmiş olmalı.
Böylece Allah'ın kanunu terkedilmiş ve batılı insan yapımı kanunlar uygulanmış oluyor. Müslümanlar sadece Allah'ın kanunlarının uygulanması gerektiğine inandıkları için terörist olarak tutuklanıyor, işkence görüyor ve öldürülüyorlar.
"Mü'minlere yaptıklarını seyrediyorlardı. Onlar mü'minlere ancak; göklerin ve yerin hükümranlığı kendisine ait olan mutlak güç sahibi ve övülmeye layık Allah'a iman ettikleri için kızıyorlardı. Allah her şeye şahittir." (85:7-9)
Askeri alan
Müslüman topraklarındaki kukla yöneticilere göre düşman, bu topraklarda batının ideolojik ve askeri müdahalelerine karşı çıkan Müslümanlar.
Afganistan ve Irak'taki işgalci güçlere karşı çıkarsan otomatikman teröristsin, Guantanamo, Ebu Garib ya da Bagram için uygun bir adaysın. Kuklalar, Batılı işbirlikçilerinin yardımına sığınıp, Müslümanların hayatlarını ve özgürlüklerini satıyorlar.
"Ey inananlar! Yahudi ve hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostlarıdırlar. Sizden kim onları dost edinirse kuşkusuz o da onlardandır. Şüphesiz Allah zalimler topluluğunu doğruya iletmez. İşte kalplerinde bir hastalık (nifak) bulunanların, "Başımıza bir felaketin gelmesinden korkuyoruz" diyerek onların arasında koşup durduklarını görürsün. Ama Allah yakın bir fetih veya katından bir emir getirir ve onlar içlerinde gizledikleri şeye (nifaka) pişman olurlar. (5:51-52)
Özet olarak topraklarımız hala koloniyel bir işgal altında ama dolaylı olarak, bizim dilimizi konuşan, giysilerimizi giyen, bizimle aynı deriyi paylaşan liderlerimiz tarafından işgal edilmiş durumda...
Gerçekte onların kalpleri Obama'nın, Berlusconi'nin, Sarkozy'nin, Cameron'un ve Merkel'in kalpleri...
Bu kadar şeyden sonra, bizlere nasıl 'topraklarımızı terkedin' diyebilirler?! Aslında onlar bizim topraklarımızı terketmeliler. Bununla şunu söylemek istiyoruz:
Başkentlerimizden bütün kukla yöneticilerinizi toplayın. Onları kendi başkentlerinize (Washington, London, Berlin, Paris vs) götürün ve bizim işlerimize karışmayı bırakın. Kendi liderlerimizi seçmemize ve kendi İslam hukukumuzla yönetilmemize müsaade edin.
Bütün askerlerinizi çekin ve topraklarımızdaki bütün üslerinizi kaldırın. Kendi güvenliğimizi sağlamamıza müsaade edin.
İslami alanlarda işlerimize karışmayı bırakın ve İslami yaşam tarzımıza göre kendi geleceğimizi belirlememize müsaade edin.
ÖZETLE: TOPRAKLARIMIZI TERKEDİN
Müslüman toprakları için Müslümanlar
Batıda yaşayan Müslümanlar Batı işgaline karşı bir kampanya başlattı. Yasal İstek: Topraklarımızı Terkedin. İşte kampanya metninden bazı satırbaşları...
Ulusal Kampanya: Yasal İstek-Topraklarımızı Terkedin
Batıda şu söylemi çok duyarız: 'Eğer sevmiyorsan topraklarımızı terket'
Evet bizler inanmayan, iman etmeyenlerin topraklarındayız, İslam topraklarında değiliz. Babalarımız baskılardan kaçarak ve ekonomik kazanç düşünceleriyle bu topraklara geldiler.
Bu topraklara yerleştiklerinde telaş duymadılar, batılı evsahiplerinin onları onurlandıracaklarını düşündüler.
Zaman ilerledikçe biz sonraki jenerasyonlar uyandık ve babalarımızı ağırlayan batılı evsahiplerinin komplolarının farkına varmaya başladık.
Topraklarımızın her zaman batılıların, direkt olarak üzerimizdeki fiziksel egemenlikleriyle işgal altında olduğunu gördük. Daha sonra dolaylı olarak topraklarımızda, kukla yöneticiler atayıp kendi kirli işlerini yaptırmak yoluyla işgallerine devam ettiler.
Atalarımız batılılara karşı çıktığında, askeri varlığını topraklarımızdan çekmiş gibi göründükleri kurnazca planlarında, arkalarında kendi çürümüş ideolojileri ile desteklenen askeri kampanyalarını yürütecek kukla yöneticiler bıraktılar.
Müslüman topraklarındaki kötü finansal durumun sebeplerine gelince... Kukla yöneticiler batının desteğiyle tüm zenginliklerimizi gaspedip batı bankalarında depoladılar.
Bu kukla yöneticiler topraklarımızdaki petrol, altın, mineraller ve mahsulü komik bedellerle satıyor, ceplerini kendileri ve aileleri için milyonlarla dolduruyor ve halklarına ihanete devam ediyorlar.
Ve anladık ki Müslümanlar için batı yaşantısı şekerli bir zehirden başka bir şey değil. Bu şekerli zehir sadece vücudu öldürmekle kalmıyor, kalbi ve kalbin barındırdıklarını da zehirliyor (Allah'ın birliği, O'nun için sevmek ve buğzetmek, O'nun Peygamberine (sav) uymak gibi...)
Evet diyoruz ki dini topraklarımıza; Mekke, Medine, Filistin, Bağdat, Şam, İstanbul, Mogadişu, Kabil, Kordoba, Lahor, Dakka, Hartum'a dönmek istiyoruz. Ancak sorun şu ki bütün bu yerler de batının çifte standartı, ihaneti, kibiri ve adil olmayan dış politikaları ile kirletilmiş durumda.
Politika ve Yönetim
Bu alanda görüyoruz ki batı bizim liderlerimizi kendi üniversitelerinde, askeri kuruluşlarında ya da büyük şirketlerinde çalışmış kişilerden seçiyor. Bu kişiler batının bizim kendi liderlerimizi seçme hakkımızı elimizden almak için yaptığı komplolar için hazırlar. Bu kuklalar, Peygamberimiz (sav) tarafından bize öğretilen kendi İslami kurallarımız olmasına rağmen, bu toprakları batının kanunları ve fikirleriyle yönetiyorlar.
"Yoksa, Allah’ın izin vermediği bir dini kendilerine tutulacak yol kılan ortakları mı var?..." (42:21)
"....Allah’ın indirdiği ile hükmetmeyenler kâfirlerin ta kendileridir." (5:44)
Adli Sistem
Müslüman topraklarındaki kukla liderlere göre, bir suç İslami kanunlar değil de batı kanunlarına karşı işlenmiş olmalı.
Böylece Allah'ın kanunu terkedilmiş ve batılı insan yapımı kanunlar uygulanmış oluyor. Müslümanlar sadece Allah'ın kanunlarının uygulanması gerektiğine inandıkları için terörist olarak tutuklanıyor, işkence görüyor ve öldürülüyorlar.
"Mü'minlere yaptıklarını seyrediyorlardı. Onlar mü'minlere ancak; göklerin ve yerin hükümranlığı kendisine ait olan mutlak güç sahibi ve övülmeye layık Allah'a iman ettikleri için kızıyorlardı. Allah her şeye şahittir." (85:7-9)
Askeri alan
Müslüman topraklarındaki kukla yöneticilere göre düşman, bu topraklarda batının ideolojik ve askeri müdahalelerine karşı çıkan Müslümanlar.
Afganistan ve Irak'taki işgalci güçlere karşı çıkarsan otomatikman teröristsin, Guantanamo, Ebu Garib ya da Bagram için uygun bir adaysın. Kuklalar, Batılı işbirlikçilerinin yardımına sığınıp, Müslümanların hayatlarını ve özgürlüklerini satıyorlar.
"Ey inananlar! Yahudi ve hıristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostlarıdırlar. Sizden kim onları dost edinirse kuşkusuz o da onlardandır. Şüphesiz Allah zalimler topluluğunu doğruya iletmez. İşte kalplerinde bir hastalık (nifak) bulunanların, "Başımıza bir felaketin gelmesinden korkuyoruz" diyerek onların arasında koşup durduklarını görürsün. Ama Allah yakın bir fetih veya katından bir emir getirir ve onlar içlerinde gizledikleri şeye (nifaka) pişman olurlar. (5:51-52)
Özet olarak topraklarımız hala koloniyel bir işgal altında ama dolaylı olarak, bizim dilimizi konuşan, giysilerimizi giyen, bizimle aynı deriyi paylaşan liderlerimiz tarafından işgal edilmiş durumda...
Gerçekte onların kalpleri Obama'nın, Berlusconi'nin, Sarkozy'nin, Cameron'un ve Merkel'in kalpleri...
Bu kadar şeyden sonra, bizlere nasıl 'topraklarımızı terkedin' diyebilirler?! Aslında onlar bizim topraklarımızı terketmeliler. Bununla şunu söylemek istiyoruz:
Başkentlerimizden bütün kukla yöneticilerinizi toplayın. Onları kendi başkentlerinize (Washington, London, Berlin, Paris vs) götürün ve bizim işlerimize karışmayı bırakın. Kendi liderlerimizi seçmemize ve kendi İslam hukukumuzla yönetilmemize müsaade edin.
Bütün askerlerinizi çekin ve topraklarımızdaki bütün üslerinizi kaldırın. Kendi güvenliğimizi sağlamamıza müsaade edin.
İslami alanlarda işlerimize karışmayı bırakın ve İslami yaşam tarzımıza göre kendi geleceğimizi belirlememize müsaade edin.
ÖZETLE: TOPRAKLARIMIZI TERKEDİN
Müslüman toprakları için Müslümanlar