Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Tüyler Ürpertici Değil Mi?

Nesîbe Lena Çevrimdışı

Nesîbe Lena

"عِشْ حَمِيداً، وَمُتْ شَهِيدًا"
Süper Moderatör
"Teog sınavı sonucu bunalıma giren 13 yaşındaki kız intihar etti!" Böyle yazdı gazeteler, haber siteleri.

13 yaşında bir çocuğun bunalıma girip kendini asmasını anlamaya çalıştım ama beynimin hiç bir köşesine sığdıramadım bu haberi.

Daha saçlarını kendisi öremeyen, nohutla fasulyenin ayrımı yapamayan, ip atlamaya doyamamış bir çocuk mu girdi bunalıma?

Bu çocuk mu akıl etti intihar etmeyi? "Ne yaptınız bizim güzel çocuklarımıza!" Ne yaptınız ümmetin kıymetli çocuklarına? Doğru düzgün bir sisteme oturtamadığınız, öğütüme dönüştürdüğünüz eğitim adı altındaki saçmalıklarla harcadınız çocuklarımızı. 13 yaşında bir çocuk nerden bilsin bunalıma girip intihar etmeyi? Hayır, diplomalarla örülmüş kısır dünyanızda boğmaya çalışarak siz bunalıma soktunuz çocuklarımızı.

Deste deste diplomalar, doktora tezleri, akademik çalışmaların arasında hayatın hiç bir gerçekliğini okuyamadınız. Dr. oldunuz, Dçnt. oldunuz, Prof. oldunuz ama bir çocuğun dünyasını anlayamacak, yüreğine girmeyi bilemeyecek kadar cahil ve onu bunalıma sokacak kadar acımasızdınız!

"Herkes doktor, mühendis olmak zorunda değil" sözünü başkalarının çocukları için rahatça söylerken, kendi çocuklarımız için bunu söyleyemiyoruz. Oğlumuzun marangoz, berber, çöpçü veya çiftçi olmasını ona yakıştıramıyoruz. Kızımızın okumayıp ev hanımı olacağı fikri kabus gibi görülüyor ve çocuğa da bu düşünce aşılanıyor.

Dizi ve filmlerde okumuş olanlar yakışıklı, kravatlı güzel konuşan bir karakter olarak sunulurken, çaycı Ahmet saçı sakalı düzensiz, bozuk bir şiveye sahip kişi olarak gösteriliyor. Yine, çalışan, kariyer yapmış kadınlar düzgün fizikli, güzel ve bakımlı, fakat ev hanımı veya temizlikçi kadın kilolu, cahil veya komik olarak sunuluyor. En okumuş, en eğitimli(!) anne babalar bile bu dayatmaların etkisinde kalıyor.

Doktor olan anne, akademisyen olan baba çocuğunun bir fırıncı, bir boyacı olabileceğini kabul etmek istemiyor.

Saçımızı kesen berbere, sokağımızı süpüren temizlik görevlisine, ekmeğimizi yapan fırıncıya, tarlada çiftçiye, pazarda köylü teyzeye, çocuğunu kendisi terbiye eden, belli bir yaşa kadar kimseye bırakmayan ev hanımı anneye gereken değeri verseydik eğer, sınav sonuçları bir intihar sebebi olmayacaktı.

Çocuğumuzu, "Eğer okumazsan gidip sanayide çalışırsın veya ev hanımı olursun!" diye tehdit etmeseydik eğer, doktorluk annelikten, mühendislik çiftçilikten daha değerli görülmeyecekti.

Okumak istediği halde okumayan da, okumak istemediği halde okutulan da, matematiğe istidâdı olmadığı halde, matematik notu 10 beklenen çocukta zulme uğruyor. İyi bir araba tamircisi olabilecekken, zorla mühendis yapılan genç de zulüm görüyor.

Bu çocuklar ümmetin çocukları. Her biri parmak izlerine, hücrelerine kadar farklı bir mucizeyle yaratılmışlar. Her biri farklı bir alem. Bırakın kabiliyetleri yönünde mesleklerini seçsinler. Onlara önce Rablerini tanıtalım. Önce hayat kitabı olan Kur'an'ı okutup anlatalım. Peygamberi bir eğitim metodunu benimseyelim. İslam'ın güzellikleriyle dopdolu büyüsün, huzurun tadına varsınlar... Diplomalar, notlar uğruna hayalleri sönmesin, harcanıp gitmesin çocuklarımız...

Cahide Sultan

**

Bu yazıya yapılan bir yorum "

Eğerki çocuklara hayatın üniveriste mezunu olup iyi bir iş sahibi olmakla anlam kazanacağı vurgusu yapılırsa,
İyi bir okul olmadan toplumda değersizler arasında yer alacağı zihnine nakşedilirse
Ve Medyada da hayatta başarısız olanların toplumda yaşamamamaları gerektiği, kafalarına sıkmalarının daha doğru olacağı fikri yerleştirilirse
13 yaşındaki çocuk intihar eder. Aslında bu bir intihar değil çocuğun el birliği ile katledilmesidir. "

Tüyler ürpertici değil mi ?

****

Bu eski bir yazı fakat dün duyduğum bir haber ile aklıma direkt bu geldi. Malumunuz bu sene 1 dakika dahi YGS sınavına geç kalanlar sınava alınmamışlardı. Bu konu günlerce konuşuldu, tartışıldı.
Sonra sınav sonuçları açıklandı ve kısa bir süre sonra henüz 18 yaşına giren ve YGS sınavına geç kaldığı için alınamayan bir kız intihar etti.
SubhanAllah!
21 yaşındaki başka bir erkek de bileklerini kesmiş..
 
M Çevrimdışı

MUTEFEKKİR

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Peki intiharın günah olmadığı durumlar var mı ?
 
Ebu Selman et-Turkî Çevrimdışı

Ebu Selman et-Turkî

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Peki intiharın günah olmadığı durumlar var mı ?
Yok kardeşim, hatta Rasulullah (s.a.v) zamanında, savaşta müşriklere kan kusturan bir mucahid daha sonra aldığı yaralardan dolayı çektiği acıya dayanamayıp kendisini kılıçla öldürmüş, bu yüzden Rasulullah (s.a.v) "o adam ateştedir" demiş. Bu denli şiddetli bir sakındırma var.
 
Tihame Çevrimdışı

Tihame

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Yok kardeşim, hatta Rasulullah (s.a.v) zamanında, savaşta müşriklere kan kusturan bir mucahid daha sonra aldığı yaralardan dolayı çektiği acıya dayanamayıp kendisini kılıçla öldürmüş, bu yüzden Rasulullah (s.a.v) "o adam ateştedir" demiş. Bu denli şiddetli bir sakındırma var.
Kavmiyetçi Kuzman..
 
Ebu Selman et-Turkî Çevrimdışı

Ebu Selman et-Turkî

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Kavmiyetçi Kuzman..
Akhi benim okuduğum rivayet Kuzman vakasından farklıydı AllahuAlem. Kaynağı ve senedini hatırlamıyorum fakat şu şekildeydi; adamın biri gazvede cesurca savaşıp müşriklere çok büyük zararlar verdi. Savaş bitince de sahabe Rasulullah (s.a.v)'e gelip "Vallahi şu adam olmasaydı halimiz harap idi" diyorlardı. Rasulullah (s.a.v) de "o adam ateştedir" demiş. Sahabe adamın naaşını buldukları zaman kılıcını kendi eliyle kendisine saplamış bir şekilde bulmuşlardı. Yanlış hatırlıyor da olabilirim.
 
Tihame Çevrimdışı

Tihame

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Akhi benim okuduğum rivayet Kuzman vakasından farklıydı AllahuAlem. Kaynağı ve senedini hatırlamıyorum fakat şu şekildeydi; adamın biri gazvede cesurca savaşıp müşriklere çok büyük zararlar verdi. Savaş bitince de sahabe Rasulullah (s.a.v)'e gelip "Vallahi şu adam olmasaydı halimiz harap idi" diyorlardı. Rasulullah (s.a.v) de "o adam ateştedir" demiş. Sahabe adamın naaşını buldukları zaman kılıcını kendi eliyle kendisine saplamış bir şekilde bulmuşlardı. Yanlış hatırlıyor da olabilirim.

“O, Cehennemliktir!”
Müslümanlar safında mertçe çarpışıp cesaretle düşmanın üzerine hücum eden biri vardı. Hatta Müslümanlar arasından müşriklere ilk ok yağdıran da o olmuştu.

Gariptir ki Kuzman adındaki bu adamın ismi her ne zaman zikredilse, Efendimiz “O, cehennemliktir” derdi. Sahabeler, bunun sırrını bir türlü çözemiyorlardı.

Kuzman, harbin en şiddetli ânında büyük kahramanlıklar gösterdi. Hatta İslam ordusu bozulup dağıldığı sırada kılıcının kınını kırdı ve “Ölmek, kaçmaktan hayırlıdır! Ey Evs Hanedanı! Siz de benim gibi, şeref ve şan için çarpışınız” diye seslenerek müşriklerin arasına daldı. Yedisini sekizini öldürdükten sonra, kendisi de muharebe meydanında yaralanıp kan revan içinde kaldı.

Sahabeler hâlâ Efendimizin, “O, cehennemliktir” sözünün manasını anlamış değillerdi: Bunca, kahramanlık ve cesareti Müslümanlar safında gösteren Kuzman, nasıl cehennemlik olabilirdi?

Ancak Hz. Resûlullah, Kuzman’ın gerçek yüzünü Cenab-ı Hakk’ın bildirmesiyle biliyordu.

Ağır yaralarının sızısıyla kıvranan Kuzman’ı, sahabeler, “Tebrikler ey Kuzman! Cenneti müjdeleriz sana!” diyerek tebrik ettiler.

Kuzman ise, verdiği cevapla, gerçek mahiyetini ortaya koydu: “Ne diye beni tebrik ve tebşir ediyorsunuz? Benim maksadım şehâdete ermek değildir. Dinin muhafazası hususu dahi asla hatırımdan geçmemiştir. Ben, kavmimin gayreti için ve Kureyşliler, Medine hurmalıklarına zarar vermesin diye çarpıştım!”[1]Yaralarının ağrısı şiddetlenip yaşayacağından ümidini kesince de, bir ok alıp kolunun damarını keserek intihar etti.[2]

Sahabeler, bundan sonra, Resûl-i Kibriya Efendimizin sözünün hakikatini anladılar. Kuzman’ın bunca kahramanlığı ve fedakârlığı, Allah yolunda, Allah için değil de, kavminin ve kabilesinin şan ve şerefi ile Medine’deki hurmalıklarını korumak uğrunda gösterdiğini öğrendiler.

“Kuzman’ın kendi kendisini öldürdüğü” haberini alan Resûl-i Kibriya Efendimiz, “Allahü Ekber! Allahü Ekber! Ben, Allah’ın Resûlü olduğuma şüphesiz şehâdet ederim!” dedi. Sonra da, “Şüphe yok ki Allah, isterse, bu dini fâcir bir adamla da teyit eder!”[3]diye buyurdu.

Amellerin makbuliyet ölçüsü ihlâs ve samimiyettir; yani, amelin Allah’ın rızası gözetilerek yapılmış olmasıdır.

İhlâsla söylenmeyen bir sözün, yapılmayan bir hareketin, gösterilmeyen bir kahramanlığın Allah katında hiçbir kıymeti ve değeri yoktur. İşte, bunun apaçık bir misâli Kuzman hadisesidir.

[1] İbn Hişam, a.g.e., c. 2, s. 171-172; Taberî, Tarih, c. 3. s. 26.
[2] İbn Hişam, a.g.e., c. 2, s. 172; Taberî, a.g.e., c. 3, s. 26.
[3] Taberî, a.g.e., c. 3, s. 26.
 
ruhisukut Çevrimdışı

ruhisukut

Önce tanı sonra bağlan!
İslam-TR Üyesi
Bu konuya sadece 'normal' deyip geçersem, henüz 13 ve 18 yaşındaki çocuklarını toprağa gömen anne ve babanın acısına saygısızlık etmiş olurum. Allah onlara hidayet ve sabır versin...

Eğitim sistemi hakkında inşaat mühendisliği bölümünden mezun olacak bir arkadaşla daha bugün yaklaşık 1 saat tartıştık. Sonuç; koca bir hiç... Çünkü değişim bizde... Kalplerimizde... Haklı olarak eğitim sistemini eleştirebiliriz. Bu kınamaya açık bir davranış değil. Çünkü bizler ümmeti ve kurulacak devleti düşünüyoruz. Dolayısıyla bu konuda bizleri ilgilendiriyor. Ama Hatve abimizin dediği gibi; İş Rabbinin rızasını yakalamaktan geçiyor... Rabbinin rızası kalbinde yer edinmiyorsa şunu unutmaki sen bu sistemin gözünde yarışan bir at gibisin... Dolayısıyla üniversite öncesinde ilk O'nun rızasını öğrenmelisin ki üniversite bir amaç yerine ahirete yaklaştırıcı bir araç olsun... Rabbim bizleri rızandan ve yolunda yürümekten mahrum bırakma, bizlere iman üzere ölüm nasip et.
 
f471h Çevrimdışı

f471h

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Sistem, insanı sınav geçmediği sürece yaşayamayacağı kanısına ikna ediyor. Sınavları geçemez isen gerisi önemli değil, sen bittin diyor. Ateist bile eğitim sisteminde insanın çok kabiliyetli ve çok yönlü bir canlı olduğunu, gayret var olduğu sürece mutlaka hayata tutunabileceğini öğretiyor. Bizim sistem ateist sistemi bile değil, burası işte insanın canını yakıyor.
 
Üst Ana Sayfa Alt