Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Ümmetin Üzerindeki Televizyon Fitnesi

  • Konbuyu başlatan Ebu & Dücane
  • Başlangıç tarihi
E Çevrimdışı

Ebu & Dücane

Guest
KÖTÜ VE FASİT ŞEYLERİN SUNULDUĞU ŞEYTAN SOFRASI

MÜSLÜMAN KARDEŞİM: Bu şeytandan sakın muhakkak ki osenin evindedir.<o:p></o

الحمد لله رب العالمين،والصلاة والسلام على نبينا محمد وعلى آله وصحبه ومن ولاه الى يوم الدين<o:p>
</o

Hamd Âlemlerin rabbi olan Allah’a mahsustur. Salat ve selam peygamberlerinsonuncusu Muhammed (صلى الله عليه وسلم)‘in ailesinin, ashabının ve din gününe kadar O’na uyanlar üzerine olsun.<o:p></o
اما بعد-Televizyonun şuan günümüzdekidurumu üzerinde çeşitli mefsedelerin (kötü ve pis şeyler) bulunduğu şeytanınsofrası olarak tabir edilir. Televizyonun her türlü rezalete ve fesada çağıran,şerre ve belaya sevk eden bir alet olduğu şüphesizdir. Televizyon aileleribozan ve tahrif eden, faydasız bir şekilde kişiyi meşgul ederek vaktinikullanan ve hatta bu meşguliyet vesilesiyle kendisine vacip olan namaz gibigece ibadeti gibi önemli amelleri terk ettiren bir alettir. Şayet kişi hebasınauymaktan ve kötü ahlaktan salim da, nasıl olurda televizyonun ekranının karşınageçerek rezil görüntüleri, çırılçıplak kadınları, rezalet sergileyen erkeklerive bunların kendilerine telaffuz ettiği aşk kelimelerini ve birbirlerine sarmaşdolaş sarılarak yaptığı alçakça hareketleri izler, onların insanları günahişlemeye ve haddi aşmaya davet ettiğine duyarsız kalır. İşte bugün televizyonungelmiş olduğu nokta budur. Ve yine televizyonda yapılan programların çoğukişinin şerefini alçaltmaya, kişiyi fesada çağırmaya ve günahı mubah göstererekgünah işlemeye, gece geç saatlere kadar eğlenmeye ve kadın erkek karışık hayatsürmeye teşvik etmektedir. Ümmetin hazırda bulunan neslini ahlaksızlığa veİslam kültürünü terk etmeye çağırmaktadır.<o:p></o
Allah’a ve ahiret gününe iman eden akıllı bir insan televizyonun bulundurulması ve izlenmesinin büyük günah ve şeran haram olduğu hususta şüpheetmez.
İşte size deliller:<o:p>
</o
1-Bütün fakihler ve her asırda yaşayan müçtehit imamları “İslam şeriatının maksatlarının beş”dinin korunması, aklın korunması, nesillerin korunması,nefislerin korunması ve malın korunması” olduğu hususunda icma (görüş birliği)etmişlerdir. Muhakkak ki İslam şeraitinde gelen bütün ayetler ve hadisler bubeş şeyi muhafaza etmeyi hedef alır.<o:p></o
Bu gün televizyon kanallarında ki haddi aştıran ve isyan içeren şarkılar,ahlaksız klipler, fesat içeren diziler ve filimler, insanın şerefinialçaltmaya, ırzını kirletmeye, zinayı ve fahiş olan her türlü kötülüğü gösterenbütün programlar izlenmesi ve dinlenilmesi nesli ve namusu korumak içinharamdır. Bu vesileyle bu cihazın bulundurulması kişiyi izlemeye ve dinlemeyesevk ettiği için haram kabul edilmiştir. <o:p></o
2-Peygamber (صلى الله عليه وسلم)İslam şeraitinin kaidelerinden en önemli bir kaideyi bildirdiği hadiste şöylebuyuruyor:”<o:p></o
عن أبي سعيد سعد بن سنان الخدري رضي الله عنه : أن رسول الله صلى الله عليهوسلم قال : ( لا ضرر ولا ضرار ) ، حديث حسن ، رواه ابن ماجة و الدارقطني وغيرهمامسندا . <o:p></o

Ebu Said el Hudri (رضي الله عنه)Peygamber(صلى الله عليه وسلم) den şöyle nakletti:"Zarar ve zarara zararla karşılık verme yoktur” (Hadishasendir. İbni Mace ve Daru kutni rivayet etmiştir)<o:p></o
-Fakihlerindeüzerinde icma ettiği bu kaidenin İslam’ın bütün emirlerini ve yasaklarınıkapsadığı açıktır. Çünkü bu hadis kişilerin, toplumun ve insanın ahlakınıtehdit eden, zarar veren her şeyi açık bir dille yasaklamıştır.<o:p></o
Televizyon günümüzdeki konumuyla insanı her türlü bozukluğa, rezalete veşehvete sevk etmektedir. Ailenin ahlakını ve akidesini daha büyük bir zararasokmaktan muhafaza etmek için ve “Zarar ve zararazararla karşılık verme yokturkaidesini tatbik için Müslüman’ınbunu satın alması ve evine sokması haramdır. <o:p>
</o
3-Yine İslam şeraitinin başka önemli bir kaidesi olan” سد الذراءع”( Manası: Önünü tıkama, kapama ve engel olmademektir. "Seddü'z-Zerainin ıstılahi manası ise; "zararlı netice*lere,fasid hükümlere götüren yolları kapamak, faydalı sonuçlara götüren yol*larıaçmak" demektir.<o:p></oSeddü'z-Zera'i'n şer'i bir delil kabul edilmesindeki temel sebep, İşlerin ne*ticelerini dikkate alarak onlara götüren yolların hükmünü tayin etmektir."Baş*vurulan bir vasıta, sonunda harama götürüyorsa, o vasıta da haram;helala ulaştırıyorsa, o vasıta da helaldir" düşüncesinden ortayaçıkmıştır. Başka bir İfade ile, "hükümlere götüren yollar, hükümlerin şer'i sıfatlarını alırlar" dü*şüncesine dayanmaktadır.)<o:p></o“Seddü'z-Zerai” kaidesi kuran ve sünnette delil olarak zikredilmiştir.<o:p></o<o:p>Kuran da şu şekilde zikredilmiştir:
“Onların, Allah’ı bırakıptapındıklarına sövmeyin, sonra onlar da haddi aşarak, bilgisizce Allah’asöverler. Böylece her ümmete yaptıklarını süslü gösterdik. Sonra dönüşleri ancak rablerinedir. O, yapmakta olduklarını kendilerine bildirecektir.”(Enam-108) Ayette görüldüğü üzere Allah azze ve celle Müslümanlar hakkında meşru olan bir şeyi putlara ibadet edenlerin yanındaputlarına sövmemeyi onlarında Allah’a sövmeleri tehlikesinden dolayıyasaklamıştır. Çünkü onların yanında ilahlarına sövmek müşrikleri kızdırarakAllah’a sövmelerine sebep olur. <o:p></o
Seddü'z-Zera'i'n sünnetten delili ise :”Kabirler üzerine mescit yapılmasışeran yasaklanmıştır, sebebi ise aslından olan bir haramlık değil de şirkegötürme korkusudur. Böyle bir ihtimal olduğu için bundan kaçınmak her yönüylegereklidir. Bu gün televizyonun gelmiş olduğu konum insanları fesada,aşağılıkların en aşağısına ve haramları helal saymaya götürdüğü içindir kibulundurulması ve kullanılması haram sayılmıştır.<o:p></o
4-Televizyonda yapılan programların çoğu çalgı aletleri ile rezil şarkılarve şarkıcılarla, dans ve partilerle gerçekleşmektedir. Müzik, çalgı aletleri veşarkı dinlemek İslam dininde haram kabul edilmiştir. Bu yönüyle de televizyonizlemek ve bulundurmak kişileri zarara ve harama sevk ettiğinden dolayıharamdır.<o:p></o
-Allah azze ve celle şöyle buyuruyor:” İnsanlardan öylesi vardırki, bilgisizce Allah yolundan saptırmak ve o yolu eğlenceye almak için,eğlencelik asılsız ve faydasız sözleri satın alır. İşte onlar için aşağılayıcıbir azap vardır.(Lukman-6)<o:p></o
-İbniMesud’a(رضي الله عنه) “lehvel hadis”(eğlencelikasılsız ve faydasız sözler) den sorulduğunda O (رضي اللهعنه) “Kendisinden başkailah olmayana yemin olsun ki o “ğına”şarkı dır dedi ve üç sefer tekrar etti. Bundan dolayısahabenin en fakihleri kabul edilen İbni Ömer, İbni Abbas ve Cabir bin Abdullahbu kelimenin şarkı olduğunu bildirmişlerdir. Şu da açık bir şekilde bilinir kisahabenin ve tabiinin kuranda yapmış olduğu tefsirler ehlisünnete görehüccettir. Ve bu hususta “lehvel hadis” kelimesini başka şekilde tefsir edenzikredilmemiştir.<o:p></o
-Rabbimizdiğer bir ayette şöyle buyuruyor:”Haydi onlardan gücünün yettiğini sesinlerahatsız et”(İsra -64). Müfessirlerin imamı Mücahit (رحمه الله) bu ayetin tefsirinde “o kelime şarkı,çalgı aletleri, boş ve batıl söz dür” demiştir.(ed Dürrül Mensür-312\5)<o:p></o
-Yine Rabbimiz şöyle buyuruyor:”Şimdi siz bu söze mihayret ediyorsunuz. Gülüyorsunuz da ağlamıyorsunuz. Gaflet içindeoyalanıyorsunuz.”(Necm-59-61) İbni Abbas (رضي الله عنه) “Gaflet içinde oyalanıyorsunuz”yani “سامدون” kelimesi “şarkımanasındadır, bu ise Yemen dilinde kullanılmaktadır” kişi “ismed lena- bizeşarkı söyle” diyerek kullanılır demiştir.(Taberi-82\13)<o:p></o
Peygamber (صلى الله عليه وسلم) :”Muhakkak ki ümmetimin içindenzinayı, ipeği, şarabı ve çalgıyı (müzik aletlerini) helal sayan bir toplulukçıkacaktır” buyurmuştur.(Buhari) Hadiste geçen “helal sayacaklar” kelimesindenyani haram olan şeyi helal yapacaklar ifade edilmiştir.<o:p></o
-Yine Peygamber (صلى الله عليه وسلم)” Bu ümmette hasf (yerebatırma), mesh (suret değişmesi) ve kazf (taş yağması) olacak. Sahabeler bu nezaman gerçekleşecek ey Allah’ın Resulü dediler? Şarkıcılar ve çalgı aletleriçoğaldığı ve şarap çokça tüketildiği zaman dedi.(Sahih Tirmizi) <o:p></o
Kişi televizyonda izlediği şeylerden utanmaması itibari ile de televizyonuntesirinde kalarak içgüdülerini etkiler ve şehvetini heyecanlandırır. Bu sebeplekişi fitnelerin zahir olmasına ve avret yerlerini açmaya yeltenir ki buda şeranhem mümin erkeklere hem de mümin kadınlara yasaklanmıştır. Mümin erkek ve müminkadınlar Allah’ın emri doğrultusunda gözlerini genel itibariyle sakındırmak veavret yerlerini örtmek ve kapatmak zorundadır. Hususi olarak da ziynetiniaçarak izhar etmemesi gerekir.<o:p></o
-Allah azze ve celle şöyle buyuruyor:” Mü’min kadınlara da söyle,gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. (Yüz ve el gibi) görünenkısımlar müstesna, zînet (yer)lerini göstermesinler. Başörtülerini tayakalarının üzerine kadar salsınlar. Zinetlerini, kocalarından, yahutbabalarından, yahut, kocalarının babalarından yahut oğullarından, yahut üveyoğullarından, yahut erkek kardeşlerinden, yahut erkek kardeşlerininoğullarından, yahut kız kardeşlerinin oğullarından, yahut müslüman kadınlardan,yahut sahip oldukları kölelerden, yahut erkekliği kalmamış hizmetçilerden,yahut da henüz kadınların mahrem yerlerine vakıf olmayan erkek çocuklardanbaşkalarına göstermesinler. Gizledikleri zinetler bilinsin diye ayaklarını yerevurmasınlar. Ey mü’minler, hep birlikte tövbe ediniz ki kurtuluşaeresiniz!(Nur-31)<o:p></o
-Yine Rabbimiz şöyle buyuruyor:” EyPeygamber’in hanımları! Siz, kadınlardan herhangi biri gibi değilsiniz. EğerAllah’a karşı gelmekten sakınıyorsanız (erkeklerle konuşurken) sözü yumuşak bireda ile söylemeyin ki kalbinde hastalık (kötü niyet) olan kimse ümidekapılmasın. Güzel (ve doğru) söz söyleyin.(Ahzab-32)<o:p></o
- Yine Rabbimiz şöyle buyuruyor :”EyPeygamber! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle, bedenleriniörtecek elbiselerini giysinler. Bu onların tanınıp incitilmemelerine de dahauygundur. Şüphesiz Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.(Ahzab-59)Açılmak ve ziyneti izhar etmek Müslüman bir kadın için nasıl haramsa, erklereavret yerlerini göstererek fitne sebebi olması ve erkeklerin içgüdülerini veşehvetlerini tesir altına alması, dans ederek ve şarkılar söyleyerek erkeklerisaptırması haram olması yönünden daha evladır.<o:p></o
-Buitibarların hepsini göz önünde bulundurursak televizyon bulundurmak yukardasaydığımız nedenlerden dolayı haram kabul edilmiştir. Televizyon kanallarında ki insana haddi aştıran ve isyan ettiren şarkılar,ahlaksız klipler, fesat içren diziler ve filimler, insanın şerefini alçaltmaya,ırzını kirletmeye, zinayı ve fahiş olan her türlü kötülüğü gösteren bütünprogramlar, çıplak dansözler ve raksçılar Müslüman ın ahlakını, İslamterbiyesini, kültürünü ve aile yapısını bozduğu için haram sayılmıştır. <o:p>
</o
TELEVİZYONDA Kİ FAYDALI PROGLAMLARI İZLEMEKDE SAKINCAVARMIDIR<o:p>

</o

Bazıinsanlar televizyondaki ahlaksız ve fasit programları izlemek sakıncalıdır,dini faydalı programları ve haberleri izlemekte bir sakınca yoktur, diye iddiaetmektedirler.<o:p></o
-Hakikatte Bu iddia gerçeğe mutabık değildir. Yani söylenildiği gibi birbirinden ayrılmamaktadır. Çünkü iddia edilen bu dini programlar diğer fasit programlarakıyasla yüzde bir bile değildir. Evinde televizyon bulunduran kişi özellikle degece programlardan tamamıyla sakınması gerekir. Çünkü şeytan (ondan Allah’asığınırız) onun evinde kendisine devamlı vesvese vermektedir. Şeytan devamlı o kişiye bu programdan sonra, şu haberden sonra faydalı dini bir program var diyerek kişiyi saatlerce televizyonun karşısında tutar ve diziler veya filimler bitirene kadar onu kandırır.<o:p></o
Mesela farz edelim ki kişi şahsi gayretinden ötürü televizyonda faydalı şeyler izleme konusunda ki meseleyi oturttu, yalnız haberleri ve faydalı dini programları izliyor. Fakat kendisinin evde olmadığı esnada ailesi ve çocukları acaba buhassasiyeti uygulayabilmekte mi?
Cevap: Kesin bir şekilde bildirelim ki hayır!Birde kişi nasıl bir dizinin veya programın iyi veya kötü olduğuna hükmedecek,tabi ki izledikten sonra. O zaman kendisinin evde olmadığı zamanda ailefertleri kontrol düşüncesiyle şeytana yenik düşecek. Şeytan (ondan Allah’asığınırız) münkeri güzel gösterme de ve batılı süsleme de büyük bir oyun oynamıştır. O zaman” ben nefsime hâkim olurum, benim iradem sağlamdır, bentelevizyonda ancak faydalı programlar izliyorum” gibi şeyler helal kılma işine benzer, bilakis günümüz şartlarında gerçekleşmesi imkânsız bir şeydir.<o:p></o
Ve televizyonda ki eğlence programlarının çoğu kişiyi asli ibadetlerinden gaflete düşürüyor. Televizyon fitnesine takılanların birçoğu gecenin geç saatlerine kadar bekleyip televizyonun başında vakit geçirdiği için, sabah namazında kendisini çok yorgun ve ağır hissederek mescide gelememektedir, hatta birçoğu sabah namazını güneş doğduktan sonra kılmaktadır. Âlimlerin karar kıldığı kaidelerden biride “vacibin kendisiyle tamam olduğu her şey vaciptir” kaidesidir. O zaman harama götüren her etken haramdır. Onun için harama götüren her şeyi terk etmek gerekir.<o:p></o
Bizim size olan nasihatimiz, devamlı hakkı araştırmaktır. Hakka tabi olarak kişiyi saptıracak hevaya tabi olmamaktır. Bir şey hususunda katı olarak doğruyu bilmiyorsan Peygamber (صلى الله عليه وسلم)”in “Sana şubhe veren şeyi bırak, şüphe vermeyene bak!” (Tirmizî, Kıyâmet,60-Sahih el Cami-3377).
Müslüman kişi dinini, namusunu, evlatlarının veailesinin terbiyesini koruması gerekir. Hangi olay bugün kişinin namusuna,şerefine ve ahlakına televizyondaki programlardan daha büyük ve daha çoktehlike arz etmektedir. <o:p></o
Diğer bir hususta bazı babalar kendi çocuklarına onları sinemadan ve kötü yerlerden alı koymak için, oralara giderek evin dışında çok vakit harcamasınlar veya sokakta ki insanların ahlakından etkilenmesinler kastıyla televizyon almaktadırlar. Hakikaten onların bu düşünceleri veya bu delilleri gerçekten şu sebeplerden dolayı boştur.<o:p>
</o
1-“Munker (kötü olan şey) yine başka bir münker ile yok edilmez” ki onun yerine geçsin. Sinema gibi mekânlara gitmemek için satın alınan birtelevizyonun kötülüğü, oralara gitmenin kötülüğünden daha büyüktür. Çünkü evegiren televizyonun fesadı büyükler ve küçükler, kızlar ve erkekler için günlükve her zaman mevcuttur. Ama sinema gibi yerlerin kötülüğü sadece haylaz ve şımarık hayat süren çocuklar için belirli ve sınırlı vakitlerde ara sıragerçekleşmektedir.<o:p>
</o
2-Yine televizyon bulundurmak toplumun büyük bir şekilde bozulmasına, fasit halkaların çoğalmasına ve bazı büyük hatalara sebep olur. Mesela ailelerin devamlı gece geç saatlere kadar oturmaları, komşular, arkadaşlar veya akrabalarla kadın erkek karışık oturmaları olsun, namusların kirletilmesine,kanların dökülmesine sebep olan, tesirli fitnelerin açığa çıkmasına sebep olanbirçok toplumu etkileyen zararları vardır. Ve çocukların devamlı günah saçan televizyonu seyretmeleri, haramı tamamen helal görmeleri ve derece derece fesada yaklaşması da gelecek nesli tehdit altına almıştır. Çünkü çocuk babasının himayesinde bulunan bir emanettir. Çocuk kalbi temiz cevher gibidir, şayet şer endekslenirse haddi aşarak şerri alır. Çocuğun ufak yaşta İslam terbiyesi ve edebiyle ahlaklaşması gerekir.<o:p></o

Kendisine güvendiğimiz birisi bize şöyle anlattı:”Ansızın çocuklarının yatak odasına girdi, yaşları henüz onu geçmemiş olan kızını ve oğlunu çıplak bir şekilde birbirlerine sarılmış ve öpüşür vaziyette gördü ve bir an gaflete düştükten sonra hatırladı ki görmüş olduğu şeye sebep olan biraz önce televizyonda seyrettikleri kötü ve pis görüntülerdi. Çocuklar izledikleri sahnenin aynısını kendilerini kimsenin görmediği bir yerde yapmak istediler.Babada karşılaştığı bu kötü sahnenin bir daha tekrarına rastlamamak için ve bu büyük sahneyi hatırlamamak için yaptığını yaptı!!...Nice erkek kardeş ile kızkardeş arasında pis ve utanması olmayan bu alet vesilesiyle bu şekilde cereyanetmiş olaylar vardır.<o:p>
</o
Bu gün televizyonun bulunduğu konum aileler açısından çocukları ifsatedicidir. Çocuklar için gerekli olan ahlakı tahrip etmektedir. Çocuklarıneğlence ve fesat içeren başka mekânlara gitmesini engelleme amaçlı televizyonunbulundurulması iddiası batıl bir iddiadır. Çünkü terbiye ebeveyn tarafındanhikmetli ve kesin bir şekilde gerçekleşir. Anne ve baba çocuklarını kötümekânlara gitmekten ve izinsiz dışarı çıkmaktan engellediği gibi vakitlerinitelevizyon gibi boş ve ahlaksız şeylerle geçirmesinden de engellemesi gerekir. <o:p>
</o
Son olarak televizyonun kötülüklerini ve tehlikelerini zikrettikten sonra,televizyonun evde çocukları kötü şeyden uzaklaştırdığına dair her hangi bir delil olmadığının yanında şunlarda ek olarak televizyonun zararlarından zikiredilmiştir.<o:p>
</o
1-Sağlık açısından zararları: Göze ve karşısında geç saatlere kadar oturanaverdiği zarar gibi.<o:p></o
2-Nefsanî zararları: Ekranda görmüş olduğu güzel bir kadına aklının vekalbinin kaydığı gibi ki ileriye yönelik bunun sebebiyle kendi hanımınıbeğenmemeye başlaması.<o:p></o
3-Öğretim açısından zararları: Öğrencileri günlük ödevlerini yapmaktan alıkoymak ve kültürlerini bozmak gibi.<o:p></o
4-Fikri zararları: Hatırlama kapasitesini zayıflatmak, anlama, düşünme vekavrayışına malik olmak gibi.<o:p></o
5-Maddi zararları: Satın alınırken verilen para ve ailenin zaruriihtiyacını ona harcamak gibi.<o:p></o
6-Toplumsal zararları: Televizyonda ki fasit ve kötü şeylerin aileleri vefertleri etkilemesinden dolayı insanların vaktinin çoğunu onun karşısındageçirmesinden dolayı toplumların fesadı kaçınılmazdır. <o:p>
</o
AKIL SAHİPLERİ AKIL ALMAZLAR MI?<o:p></o

TELEVİZYON TOPLUMUN VE RUHUN, MALIN VECESEDİN SIRTLANIDIR<o:p></o

<o:p>Guraba Yayınları
</o</o
 
Üst Ana Sayfa Alt