devamı ;
bu tip elf teknolojileri bircok amerikan savunma bölümü tarafindan kamuya
sunulmustu. en önemlilerinden birkaci "the electromagnetic spectrum and low
intensity conflict" yüzbasi paul e. tyler tarafindan yazilmis; albay david g.
dean tarafindan yazilan "low intensity conflict and modern technology edict"
koleksiyonuna eklenmisti. makaleler 1984te iletilmis ve 1986 dada alabama
hava üniversitesi tarafindan yayimlanmisti. baska bir microdalga cihazi ile ise
sesli sinyaller dogrudan belirli kisileri hedefliyebiliryordu ve etraftaki diger
insanlari etkilemiyordu. teknoloji oldukca basit ve hatta trafik polislerinin
radar aletlerinin modifikasyonu ile yapilabilmesi mümkün. cihazin ürettigi
microdalga ses sinyalleri dogrudan beyine ulasiyor. iste böylelikle mavi isin
projesine geri dönüyoruz. bilinc altini etkileyen cift yönlü, sesli ve görüntülü
uzay showunda kullanilacak olan teknolojide iste bu tarz bir teknoloji.
nobel ödüllü dr. robert o. becker "the body electric" isimli kitabinda 1960 larin
baslarinda allen frie ve 1973 te walter reed ordu arastirma enstitüsünde dr.
joseph c. sharp tarafindan yapilan bir dizi testler gerceklestirmislerdi. testler
sirasinda kapali bir odada bulunan kisinin beynine kelimeler titresimlere
dönüstürülüp microdalga sinyallerle isinlaniyordu ve alinan sonuclarda sesler
cok net anlasilabiliyordu. dr. becker sonuc olarak böyle bir cihazin, teshis
edilemeden gizli operasyonlari yönetme, hedef kisileri sadece kendisinin
duyabildigi sesler yüzünden cilgina cevirme ve suikastcilari dogrudan
programlamak gibi görevlerde kullanilabilecegini aciklamsiti.
simdi bir düsününkü bir anda herkes mesihinin sesini uzaydan konusurken
icinde duyuyor ve dinci fanatiklere talimatlar aliyor. bu sayede tüm dünya
üzerinde simdiye kadar görülmemis bir histeri ve panik yasanirdi. hicbir polis
gücü, hepsi bir araya gelseler bile böyle bir düzensizlikle bas edemezler.
1978 te james c. lynn tarafindan yazilmis olan "microwave auditory effect and
application" isimli kitap, microdalga ile nasil dogrudan beyine ses sinyalleri
gönderilebilecegini aciklamisti. bu teknoloji aslinda körlerin görmesini ve
sagirlarin duymasini saglayabilirdi. ancak bunun yerine bu teknoloji bir silah
olarak dünya halkini kölelestirmek amaci ile kullanilmak üzere.
allen frie yazdigi bir raporda, kurbagalar üzerinde yapilan denemlerde, kalp
atis frekanslarinin microdalga isinlarla sinkronize edilerek hizlandirilip
yavaslatilabileceginin mümkün oldugunu bulmustu. bu aciklama ayni zamanda
insanlar üzerinde kalp krizine yol acabilecek bir bulus oldugunuda gösteriyor.
yapilan gösterilerde uhf (ultra high frequency) elektromanyetik enerji
isinlarinin kas hareketlerini önemli ölcüde etkiledigi gözlemlenmistir.
microdalgalar ayni zamanda insan derisinde yaniklar olusturabilir! uyuturucu,
bakteri ve zehirlenme etkilerinide iyilestirebilir veya insan beynini tümüyle
etkileyebilir. tüm bu etkiler 21. eylül 1977 de cia tarafindan saglik ve bilimsel
arastirmalar instütüsünün alt komitesine sunulmustu. o siralarda mk-ultra
programini yöneten dr. sidney gottlieb cia nin insan organizmasinin uzaktan
elektronik tekniklerle aktif hale getirilme arastirmalarini destekleyecek
teknikler bulmasi icin zorlandi. bu, suan varolan bir teknoloji! bu teknoloji en
üst safhalarina getirldi ve suan yeryüzünde uzaydan her kisiye heryerde
ulasabilecek kapasitede.
eger bu akil kontrolü isleminde daha derinlere inersek, aletlerin ve
teknolojilerin politikayi cok daha can alici bir sekilde etkilemis oldugunu
görebiliriz. michael dukakis, 1988 de george bush a karsi demokratlar
tarafinda mitinglerini veririken, halkin onun konusmalarini gereginden yüksek
pozitif algilamasi ve bush un secimleri kazanma sansini azaltmasi nedeni ile
ona karsi microdalga isinlari kullanilmisti. aciklamya göre kitty dukakis inde
üzerinde kullanilmis olan bu isinlar onu neredeyse intiharin esigine getirmisti.
amerikanin politik arenasinda baskanliga dogru ilerliyen bir adayin böyle ailevi
sorunlari olmasi onu kolayca yaristan alikoyabiliyordu.
amerikan ordusunun "military review" isimli dergisinin 1980 aralik sayisinda,
albay john b. alexander "the new mental battlefield: beam me up, spock"
isimli yazisi ile ellerindeki tekniklerin kapasitelerini aciga vurmustu.
yazdiklarinda:
"cesitli örnekler islevin görüldügü alanlari göstermektedir. enerjinin bir
canlidan digerine aktarilmasi; iyilestirme veya hastaliklara neden olma yetisi
belirli bir mesafeye kadar basarilabilir, ancak hastalik veya kaynagi belli
olmayan bir ölümü sizdirabilme; telepatik davranis degisimi ve uzak hipnoz
yetisi yaklasik 1000 kilometrelik uzakliklara kadar rapor edilmistir.
telepatik hipnoz kullanimi büyük potensiyallere sahiptir. bu özellikle ajanlar
bilinclerinin derinlerinde programlanabilir ve bunun kesinlikle farkinda
farkinda bile olamazlar. filmlerdeki "manchurian adayi" aslinda aramizda
yasamaktadir ve telefon yoluyla aktivasyonada ihtiyaci yoktur.diger
akildan-akila sizma teknikleride dikkate alinmaktadir.
eger bu yeti mükemmelestirilebilirse, dogrudan düsünce transferi telepati
yolu ile tek bir akildan veya bir akil grubundan, hedeflenmis kitleler üzerinde
uygulanabilir. olayin kusursuzluk faktörü, alicinin aklina yerlestirilmis olan
düsüncelerin baska bir kaynaktan gelmis olabileceginin farkina
varamamasidir. hedef her kimse, düsüncelerin orjinal oldugunu düsünecektir.
iste bu tam olarak üzerinde konustugumuz sey.
mavi isin projesinin ücüncü ayagi "telepatik elektronik cift-yönlü iletisim".
albay john alexanderin yazisinin devami:
egerki uydular yolu ile yapay düsünceler küresel bir sekilde iletilebilirse, tüm
dünya üzerinde kesin bir akil kontrolü saglanabilir. kisinin tek karsi gelme yolu
düsüncelerinin arka planini sürekli sorgulayip bagli oldugu ideoloji veya dinsel
inanclarina olan aykiriliklarini incelemkten gecer.
sunu tekrar etmeliyim, günümüz televizyonu, reklamlar, modern egitim ve
sayisiz sosyal baski sürekli olarak temel düsüncelerinize saldirmakta ve sizleri
degisime zorlamakta olduklarini aklinizdan sakin cikarmayin. albay alexander
in yazisindaki son sözleri söyle idi:
burada sunulan teknoloji türleri bir cok kisi icin "sacma" olarak
nitelendirilecektir cünkü bu bilgiler bu tip kisilerin hayati görüslerine
uymamaktadir. ancak bazi insanlar halen dünyanin bir tepsi gibi düz
oldugunada inanmaktadirlar.
simdi, bunun buradaki anlami cok önemli, cünkü bu teknolojilere inanmayacak
olan insanlarin oldukca cok sayida olmasi mümkün veya bunlari bilim kurgu
olarak nitelendirmeleride. fakat bu kisiler nasil bir tehlike ile karsi karsiya
olduklarinin farkinda bile degiller. mesihin tanitildigi gece bu olaya
hazirlanmamis kisiler kendilerini kurtarmakta gec kalmis olacaklar.
inanmadiklarindan dolayida hazirliksiz yakalanacaklar.
elektronik yolu ile evrensel dogaüstü baglamlardördüncü ayakta evrensel
dogaüstü baglamlar elektronik yolu ile gerceklestirilecek. bu asama üc farkli
yönlere ayrilmakta.
ilk olarak insanoglu dünya disi bir uzayli irkin ülkelerinin büyük sehirlerinin
saldirisina ugrayacagina dair aldatilacak ve bu yolla tüm ülkelerin nükleer
silahlari ile karsi gelmesi icin hepsi provake edilecek. tüm nükleer silahlar
ateslendikten sonra birlesmis milletler senatosu ateslemeden kisa bir süre
sonra ülkelere füzelerini imha etmeleri icin cagri yapacak ve saldirinin
olmadigini aciklayacak. peki birlesmis milletler senatosu saldiri olmadigini
nereden bilmis olacak? sahneyi kendileri kurduklari icin!
ikinci olarak hristiyanlar, incile göre beklenen bir iblisin yaratacagi katliama
karsi gelecek olan dünya disi bir irkin kendilerini kurtarmaya geleceklerine
inandirilacaklar. olayin amaci tüm yeni dünya düzenine karsi gelebilecek
muhaliflerin tek seferde ortadan kaldirilmasi. aslinda bu olay uzay showunun
baslamasindan birkac saat sonra gerceklesecek.
ücüncü olarak elektronik ve cinn teknolojilerinden olusan bir karisim
yapilacak. bu sefer kullanilan dalgalar optik fiberde, coaxial kablolarda (tv),
elektrik ve telefon hatlarinda kisacasi her cihazda cinlerin gezmesini
saglaycak. cihazlardaki entegre devre cipleri zaten bunun icin hazir! bu olayin
amaci insanlari küresel bir sekilde seytani ruhlarla karsi karsiya getirip
düzensizlik ve kaosa neden olmak. insanlar bu yüzden psikolojik bunalimlara,
intihar dalgalarina ve katliamlara varan düzensizliklere itilecek. binlerce yildiz
gecesinin ardindan dünya halki yeni mesihi kabul etmek icin hazirlanmis
olacak. baris ve düzen ne pahasina olursa olsun yerine oturtulacak. hatta
özgürlüklerin kaybolmasi pahasina.
nakitin ve bagimsizligin yokedilmesi.dördüncü ayakta kullanilan teknikler eski
sovyetlerin komunizmi kabullendirmek icin kullandiklarinin aynisi olacak. ayni
teknik birlesmis milletler tarafindan yeni dünya dininin ve düzeninin
oturtulmasi icinde kullanilacak. bircok insan bu olaylarin ne zaman
gerceklesecegini ve bin yildiz gecesinin tarihinin tam olarak nasil secilecegini
soruyor.
aldigimiz bircok raporlara dayali bilgilere göre, saniyoruzki tüm bunlar küresel
bir ekonomik cöküsün ardindan baslayacak. ancak tam bir ekonomik cöküs
degil! ancak nakit ve plastik paradan kutulmadan önce olusturulacak yeni bir
"ara para birimini" kabullendirecek kadar bir cöküs. ara para birimi herkesi
ellerindeki nakiti bankalara yatirmaya zorlayacak ve bu sayede parasi olupta
buna ihtiyaci olmayanlar bile yeni dünya düzenine karsi herhangi bir
ayaklanmayi finanse edebilecek yetilerini kaybedecek. nakit para sistemi yok
olacak! bu ilk isaretlerden biri.
ancak küresel elektronik para sistemi oturtabilmek icin gelecekte parasi
olacak olanlarin paralarini sadece elektronik olarak transfer etmelerine izin
verilecek. son yillara dogru neredeyse herkes elindeki nakitini tümüyle
harcamis duruma getirilecek. herkes sadece %100 konseyine bagli olarak
yasamini sürdürebilecek. bagimsizligi önlemek icin, yeni dünya düzeni zaten
simdiden vahsi hayvanlara, kuslara, balilara v.b. microchipler yerlestirdi!
neden? bu sayede yeni dünya düzenini kabul etmeyenlerin avlanmalari ve
hayatta kalmalari engellenecek.
egerki buna karsi gelirlerse, uydular tarafindan takip edilip bulunacaklar ve ya
hapsedilecekler yada öldürülecekler.
yeni dünya düzeni zaten ülkelerin kanunlarini degistirmekte ve bu sayede
herkesi belirli yiyecek ve vitaminlere bagli birakmakta. ayni zamanda dinsel ve
psikiyatrik bozukluklari olanlarla ilgili kanunlarda degistirlmekte ve bu sayede
sisteme karsi tehdit olabilecek sahislarin kimlikleri tespit edilmekte. üreme
bozuklugu olarak görülenler ölüm kamplarina yollanip organlari alinacak ve en
yüksek ödeyenlere satilacaklar.
öldürülmeyenler ise ya köle gibi calistirilacak yada laboratuarlarda kobay
olarak kullanilacak. diktatörlügün amaci gezegendeki herkesi istisnasiz kontrol
altina almaktir. bu yüzden herkesi kontrol altinda tutabilmek icin heryerde
izleme kameralari, infrared kamerlara v.b. gibiler suan monte edilmis
durumda. 1940 ve 1950 lerin insanlari birbirlerine yardim edip yasamlarini
kolaylastirmaya ve üretken bir hayat sürmeye calisirlardi!
yeni teknoloji sadece insanlari izlemek kontrol altinda tutabilmek icin
gelistirildi. bu teknoloji belirli bir amac icin gelistirildi ve bu amaci görmezden
gelerek veya farkina varmaktan kacinarak sadece kurulacak olan yeni dünya
düzeni, deccal ile gelen yeni dünya dini ve yeni dünya hükümetini bir adim
daha yaklastirmis olacaksiniz.
eger göremezseniz, eger ögrenemezseniz, eger anlayamazsaniz, siz ve
aileniz belkide arkadaslariniz sizler icin coktan hazirlanmis olan ocaklarda
yakilmaya yollanacaksiniz. bu ocaklar ve kamplar dünyanin heryerinde sizinle
ugrasabilmek icin kuruldular. tümüyle fasist polis ve f tipi cemaatler
kontrolünde olan bir ülkede kimse güvende olamaz!!!
bu raporu aciklayan serge monast kardesimiz aciklamadan birkac gün sonra
kalp krizi gecirmis bir sekilde ölü bulundu.
anlamak isteyenler icin:nekadar ödeme zorunlulugu altinda oldugunuzu bir
hesaplayin. vergileriniz, sigortalariniz, faturalariniz. bugün devlete isiniz
düstügü zaman parmak izi veya fotograf birakmadan bir islem
yapabiliyormusunuz? istediginiz telefonu kullanabiliyormusunuz? arabanizla
isediginiz gibi ticaret yapabiliyormusunuz? istediginiz gibi yurt disina
cikabiliyormusnuz? istediginiz yere ev kurabiliyormusunuz? hadi araziyi aldiniz
diyelim, evinizi istediginiz gibi insa ettirebiliyormusunuz? aldiginiz yiyeceklerin,
özelliklede hazir yiyeceklerin nereden geldigini gercekten biliyormusnuz?
ictiginiz suda neler oldugunu biliyormusunuz? doktorunuzun size verdigi
ilaclarin sizi gercekten iyilestirdigine inaniyormusunuz? kanserin %100
caresinin olmadigina halen inaniyormusunuz? size yapilan asilarin icerigini
biliyormusunuz?
toplumun bir bireyimisiniz yoksa toplumdan bagimsiz birimisiniz? bundan ne
kadar eminsiniz? ülkenizde kac tane cezaevi oldugunu ve kacinin bos
oldugunu biliyormusunuz? deniz suyundan su üretmeyi biliyormusunuz? balik
tutmayi ve olta kurmayi biliyormusunuz? bitki yetistirmeyi biliyormusunuz?
örmeyi ve iplik yapmayi biliyormusunuz?
codex alimentraius un ne icin olusturuldugunu biliyormusunuz? kopenhagdaki
küresel isinma antlasmasinin esas nedeninin bir dünya hükümeti kurmak
oldugunu biliyormusnuz? antlasmanin maddelerini okumus olan varmi?
mademki bir akliniz var o zaman onu kullanmanin zamani artik geldide
geciyor bile.
mehmet serendip altindal
hdcf bilisim subesi baskani
alıntıdır__
illuminati için ve daha fazla bilgi sahibi olmak için
İlluminati 1. Bölüm | ..: Uyandırma Projesi :.. ziyaret edin.