Dedik ki: “Oradan topluca inin. Benden size bir hidayet (vahiy) gelecek. Kim hidayetime tabi olursa onlara korku yoktur ve onlar üzülmeyeceklerdir.”
>Bu sözler, cennetten kovulan ve imtihan için yeryüzüne indirilen insanın duyduğu ilk buyruklardır. Bu buyruğa göre imtihanı kazanıp ebedî saadeti elde etmenin tek yolu, Allah’tan (cc) gelen vahye tabi olmaktır. Vahiyden yüz çeviren, menkıbe, zan, rüya, ilham ve masum olmayan beşerî düşüncelerin peşine takılanlar dünyada dalalete; ahirette ebedî bir azaba mahkûm olurlar. (Bk. 20/Tâhâ, 123-124)
(2/Bakara, 38)
Dedi ki: “Oradan birbirinize düşman olarak hep beraber (yeryüzüne) inin. Benden size bir hidayet gelecek. Kim de benim hidayetime uyarsa o sapmayacak ve bedbaht olmayacaktır.”
(Bk. 2/Bakara, 38)
(20/Tâhâ, 123)
“Kim de zikrimden (göndereceğim Kitaplardan) yüz çevirirse, şüphesiz ki ona sıkıcı/dar bir hayat vardır ve kıyamet gününde onu kör olarak diriltiriz.”
(20/Tâhâ, 124)
>Bu sözler, cennetten kovulan ve imtihan için yeryüzüne indirilen insanın duyduğu ilk buyruklardır. Bu buyruğa göre imtihanı kazanıp ebedî saadeti elde etmenin tek yolu, Allah’tan (cc) gelen vahye tabi olmaktır. Vahiyden yüz çeviren, menkıbe, zan, rüya, ilham ve masum olmayan beşerî düşüncelerin peşine takılanlar dünyada dalalete; ahirette ebedî bir azaba mahkûm olurlar. (Bk. 20/Tâhâ, 123-124)
(2/Bakara, 38)
Dedi ki: “Oradan birbirinize düşman olarak hep beraber (yeryüzüne) inin. Benden size bir hidayet gelecek. Kim de benim hidayetime uyarsa o sapmayacak ve bedbaht olmayacaktır.”
(Bk. 2/Bakara, 38)
(20/Tâhâ, 123)
“Kim de zikrimden (göndereceğim Kitaplardan) yüz çevirirse, şüphesiz ki ona sıkıcı/dar bir hayat vardır ve kıyamet gününde onu kör olarak diriltiriz.”
(20/Tâhâ, 124)