Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Makale Vesvese Konusunda Psikiyatri - Hasta Görüşmesi (Benim gibi Vesveseliler Okusun)

Öğrenen Müslüman Çevrimdışı

Öğrenen Müslüman

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi

Psikiyatrist: Murat Bey az önce izah ettiğim gibi burada hastalıklarla ilgili toplumun bilgilenebilmesi için hasta görüşmesini sesli kayıtla not ediyoruz. Daha sonrasında onu yazıya dökerek ve isimleri değiştirerek sizi tanınmayacak hale getirerek hastalıkla ilgili bilginin topluma ulaşmasını böylece insanlar için bir tür psikoeğitim sağlamayı düşünüyoruz. İnsanlar hastalıkları tanır ve bu şekilde hekime ulaşır. Birçok kişi de fayda görüyor. Bazen binlerce bazen yüz binlerce okuyucuya ulaşabiliyor. Eğer uygun görürseniz bu görüşmenin sesli notlarını alıp daha sonra yazıya döküp kimlik bilgilerinden ayrıştırarak yayınlamak istiyoruz. Daha sonrasında sizin söylediğiniz gibi ses kaydını tümüyle imha etmek, siz öyle bir kayıt koyduğunuz için öyle yapacağız.
Hasta: Evet.
Psikiyatrist: Sizce uygun mudur?
Hasta: Uygundur anlaştık.
Psikiyatrist: Onay veriyorsunuz öyle mi?
Hasta: Evet veriyorum.
Psikiyatrist: Teşekkür ederim o zaman devam edelim. Geliş şikâyetiniz ‘’Müthiş kaygılarım var. Takıntılarım var.’’ diyorsunuz.
Hasta: Vardı aslında şimdi ben tekrardan antidepresan kullanmaya başladım. Şu son 5 ay içerisinde yeniden sertralin kullanmaya başladım. Biraz da doktor kontrolünün dışına çıkıyorum ben.
Psikiyatrist: Tamam olabilir.
Hasta: Mesela 50 mg’dan 100 mg’a çıkarırken ben 200 mg’a kadar çabuk çıkmaya çalıştım.
Psikiyatrist: Yani obsesif kompulsif bozuklukta daha yüksek dozlara ihtiyaç duyulabilir. Belki deneyimli bir hasta olduğunuz için bunları yaptınız.
Hasta: Bir an önce…
Psikiyatrist: Tedaviden fayda görmek istediniz.
Hasta: Evet hocam bu sebeple dozu yükselttim. Sertralin kullanmaya başlayınca çok ciddi bir terleme başladı. Sonrasında da terlemem geçmediği için bırakmak zorunda kaldım.
Psikiyatrist: İlaçlardan evvel şu belirtiler konusunu konuşabilir miyiz biraz? Yani takıntılar oluyordu ve ‘’özellikle cinsel içerikli’’ dediniz ne gibi şeyler oluyordu?
Hasta: Geçmişteki yani özür dilerim.
Psikiyatrist: Rahat olun lütfen bu konularda yani bunların hepsi sonuçta beynin ürettiği bozuk düşünceler. Bundan dolayı utanma, sıkılma olmasın.
Hasta: Cinsel imajlar mı diyeyim ne diyeyim artık.
Psikiyatrist: Ne gibi? Mesela eşcinsellikle ilgili şeyler oluyor mu?
Hasta: Hayır eşcinsellikle ilgili değil de…
Psikiyatrist: Birileriyle cinsel birliktelik mi hayalinizden geçiyor? Bunlar mı oluyor?
Hasta: Yani cinsel arzular ve istekler…
Psikiyatrist: Tamam yani onların hayalleri gibi şeyler mi geçiyor zihninizden?
Hasta: Evet hocam.
Psikiyatrist: Mümkün olan en açık şekliyle ifade edebilirsiniz. Çünkü bunların hepsi bizim için tamamen hastalık belirtisi lütfen rahat olun. Yani bunun karın ağrısından veya baş ağrısından, migren atağından herhangi bir farkı yok bizim için. Ne kadar rahat olursanız o kadar iyi olur. Birileriyle cinsel birliktelik hayali mi düşüyor zihninize nasıl bir şey?
Hasta: Yani hayali düşüyor ve düşünceler.
Psikiyatrist: Anladım. Cinsellikle ilgili hayal veya arzular. Yani falanca kişiyle birlikte olmak, sokakta gördüğünüz bir kadınla birlikte olmak.
Hasta: Evet hocam evet bir de sık ve ısrarcı düşünceler yani diğer insanlardan.
Psikiyatrist: Anlıyorum ‘’Ortalama insanlara nazaran daha fazla bir cinsel dürtü zihnimi meşgul ediyor.’’ diyorsunuz. Doğru mu anladım?
Hasta: Evet hocam.
Psikiyatrist: Peki bir de ‘’Bir şarkı takılıyor gitmiyor.’’ demişsiniz.
Hasta: Onun gibi evet neden rahatsız olursam o takılıyordu ve özellikle istemediğim şeyler takılıyordu.
Psikiyatrist: Dönüp duruyor zihninizde öyle mi?
Hasta: Evet hocam.
Psikiyatrist: Peki, ‘’dini vesveseler, şirk vesveseleri’’ demişsiniz nasıl?
Hasta: Doğrudur. Bir şey yapıyorum diyelim o konuda en kötü şeyler aklıma geliyor. Mesela bunu şirk işleyerek yaptığımı düşünüyorum. En kötü ihtimaller aklıma geliyor ve endişeleniyorum.
Psikiyatrist: Mesela ne söyleyerek ne yaparak şirk işlediğinizi düşünüyorsunuz? Şirkten kastınız Allah’a ortak koşmak değil mi?
Hasta: Evet hocam evet. Günah olduğunu inkâr gibi yani…
Psikiyatrist: Yani şöyle bir şeyin günah olduğunu sen kabul etmedin, sen onu günah saymadın gibi mi?
Hasta: Evet hocam evet öyle.
Psikiyatrist: Haram bir şeyi helal sandın gibi mi?
Hasta: Evet hocam.
Psikiyatrist: Bir düşünce geliyor aklına ve sonra o düşünceden kendini mi sorumlu tutuyorsun nasıl oluyor?
Hasta: Evet bir düşünce oluyor. Bir şey söylüyorum ama oradan çıkarılmayacak anlamlar aklıma geliyor. O kelimeden çıkarılabilecek en uzak anlam aklıma geliyor. Öyle yani hocam pek anlatamadım ama…
Psikiyatrist: Hımm...
Hasta: Namaz kılarken oluyor mesela.
Psikiyatrist: Nasıl bir düşünce?
Hasta: Yani mesela sövme.
Psikiyatrist: Yani Allah’a sövme gibi mi?
Hasta: Evet hocam bir de daha önce söylediğim çirkin düşünceler geliyor.
Psikiyatrist: Cinsel düşünceler mi?
Hasta: Evet hocam çok yoğun bir şekilde bunlar geliyor. Bunlardan sakınmak hususunda ben kusurlu olup olmadığım hususunda şüpheye düşüyorum.
Psikiyatrist: Yani ‘’Bu düşünceler geliyor ve bu düşüncelere mani olacak şekilde davranmadığım için mesul durumayım. Sorumlu durumdayım.’’ diye mi düşünüyorsunuz?
Hasta: Evet hocam şaşıyorum bu yüzden. Soruyorum kendime; ‘’Gücüm yeterek mi oldu yetmeyerek mi oldu?’’
Psikiyatrist: Bu düşünceyi ben engellemek için ne yaptım?
Hasta: Evet hocam.
Psikiyatrist: Yeterli bir çaba sarf ettim mi etmedim mi?
Hasta: Evet hocam.
Psikiyatrist: Günahkâr oldum mu olmadım mı?
Hasta: Evet hocam.
Psikiyatrist: Öyle mi?
Hasta: Evet hocam doğrudur aynen böyle hocam.
Psikiyatrist: Bunlar çok tipik obsesyonlar rahat olun lütfen böyle oluyor. Temizlik konusunda da başka konularda da din, cinsellik bu konularda da takıntılar bu şekilde geliyor. Bunlar tam anlamıyla halkın arasında ‘’vesvese’’ olarak isimlendirilen ve gerçekte hastanın mesuliyet sahibi olmadığı düşünceler. Beynin bir arızasının neticesi.
Hasta: Burada belirtmek istediğim şeyler var. Bu düşünceler benim için travmatik oluyor. Her ne kadar ben bunlardan nefret etsem de bazen bu düşüncelere uyduğum zaman bundan dolayı duyduğum suçluluk, bunun üzerine düşünmem bunlar beni çok etkiliyor.
Psikiyatrist: Nasıl anlayamadım burayı?
Hasta: Her ne kadar nefret etsem de bu aklıma gelen düşüncelerden…
Psikiyatrist: Tamam bu düşünceler bana ait değil ama yine de günahkârlık duygusuna kapılıyorum.
Hasta: Hayır.
Psikiyatrist: Nasıl?
Hasta: Cinsellikle ilgili düşüncelerden yani nefret ettiğim şeyler ama olur da bu kötü düşüncelere uyar ya da bunları düşünürsem bunlar benim için bir travma gibi oluyor.
Psikiyatrist: Yani ‘’Bu düşünceler bana ait değil farkındayım ama bu düşüncelerin yine de zihnime gelmesi beni çok üzüyor.’’ diyorsunuz öyle mi?
Hasta: Evet üzüyor. Ben bu düşünceleri isteyerek düşünmekten bahsediyorum.
Psikiyatrist: Anladım ‘’İsteyerek düşündüğüm de oluyor.’’ bunu mu demek istiyorsunuz?
Hasta: Hıh evet evet. Bu beni çok üzüyordu gerçekten şu an eskiye göre azalmış durumda.
Psikiyatrist: Bunu isteyerek mi düşündünüz, beyninize düştü mü onu ayırt etmek mümkün değil. Yani tekrar söyleyeyim beynin bir çalışma arızası ve bir sorun bu. Neredeyse otomatik devreye giriyor bu düşünceler.
Hasta: Hımm.
Psikiyatrist: Sizin ‘’Bunu ben istedim veya istemedim’’ karmaşasını yaşamanıza gerek bile yok. Bu hastalık anlatabiliyor muyum?
Hasta: Evet hocam.
Psikiyatrist: Bunu motordan gelen bir ses gibi düşünün. Şoförün orada özel bir gayreti yok ama bir arıza var. Ses karıştırıyor motorun çalışmasını öyle düşünün. Anlatabiliyor muyum?
Hasta: Evet hocam.
Psikiyatrist: Bu sizin tercih ettiğiniz bir şey değil.
Hasta: Evet hocam gerçekten değil.
Psikiyatrist: Hani şoför tedirgin oluyor ‘’Acaba benim yüzümden mi oluyor.’’ veya ‘’Benim yüzümden oldu galiba ben yaptım.’’ gibi fazladan suçluluk hissediyor. Anlatabiliyor muyum?
Hasta: Evet hocam

...

Daha devamını okumak isteyenler linke tıklayabilirler. Vesveseli insanların çoğu (ben de dahil) bu bir tek bana geliyor zannettiğimiz için vesvese olduğunu fark edemiyoruz. Böyle röportajlar "Aaa bende de bundan var" dememize ve vesveseden kurtulurken daha rahat olmanızı sağlar. Allah tüm hastalıklardan(kalb-zihin-vücud) korusun ve kurtarsın bizleri. Allahumme Amin ecmain.
 
Öğrenen Müslüman Çevrimdışı

Öğrenen Müslüman

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Kul, kalbiyle Allah Teâlâ'ya yönelmek istedikçe, kendisine değişik vesveselerle gelecektir. Çünkü şeytan, yol kesen haydut gibidir. Kul, Allah Teâlâ'ya yürümek istedikçe, şeytan onun yolunu kesmek ister.
Bunun içindir ki seleften bazı kimseler şöyle demişlerdir:
"Yahudî ve hıristiyanlar: Bizler, vesvese etmeyiz, derler.
Onlar bu sözleriyle doğru söylediler. Çünkü şeytan yıkılıp harab olan bir evi ne yapsın ki?!" (Şeyhulislâm İbn-i Teymiyye;"Mecmûu Fetâvâ"; c: 22, s: 608).
 
3 Çevrimdışı

35burak

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
Öncelikle paylaşımınız için teşekkür ederim Allah razı olsun benzer sorunları kendimde görmekteyim ne kadar Allah'a yaklaşmak istesem düşünceler sıkıntılar ibadetlerde istememe durumu gibi durumlar söz konusu olabiliyor oluyor da bunlar ile nasıl çıkacağım konusunda çokta tecrübe sahibi değilim ne yazık ki mesala en belirgin özelliklerden biride okudukları mı bildiklerimi amele dökememek pratiğe geçirmeme söz konusu bu konuda profesyonel yardım almak konusunda hükümler nedir caiz midir değil midir neler yapılabilir fikirlerini paylaşan olursa çok müteşekkir olurum selam ve dua ile.
 
مراد Çevrimdışı

مراد

Üye
İslam-TR Üyesi
İlim-amel-ihlas bu 3 maddeye dikkat edelim inşaallah.

İlim; iman, fıkıh ve ahlak bilgileridir. Bunlar, Ehl-i sünnet âlimlerinin kitaplarından öğrenilir. Amel, bu bilgilere uygun işlerdir. İhlas; ilmin ve amelin, Allah rızası yani Allahü teâlânın sevgisini kazanmak için elde edilmesidir.
Allah-u Teala yardımcımız olsun.
 
M Çevrimdışı

münferit

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
“Ben, gam ve kederimi yalnızca Allah'a arz ediyorum."

Yusuf/86
 

Ekli dosyalar

  • IMG_4218.jpeg
    IMG_4218.jpeg
    154.5 KB · Görüntüleme: 4
M Çevrimdışı

Muvahhid Mücahid

İslam-tr Mudâvimi
İslam-TR Üyesi
Bu belirtiler olanlar özellikle Allah'a sövme, tekrarlayan düşünceler, vesveseler olanların, ibadetlerde zorlananların bence bir rukye yaptırmaları gerekiyor.Çünkü bunlar aynı zamanda musallat belirtileri.
 
3 Çevrimdışı

35burak

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
Cahiliğimi maruz görün rukye hakkında bilgi sahibi değilim bu internet üzerinden dinlenen ayetlerin faydası olur mu bu konuda?
 
M Çevrimdışı

münferit

Yeni Üye
İslam-TR Üyesi
Tavsiye: Vesvese şeytandandır. Vesveseye kapılındığında, şeytanın yalan sözlerini, batıl sözlerini kalpte duyunca kişi kalbinde o an yalan sözün hakkını hatırlamalı ve şeytanın attığının şeytana dönmesini istemelidir. Şeytan insanları Allah'ın yolundan saptırmak için Allah'tan izin almıştır ve o laine Allah tarafından bu konuda izin verilmiştir (A'raf Suresi/14. ve 15.ayetler). Bu yüzden şeytan sadece işini yapmaktadır. Bizlerse Allah'a kul olmak üzere inananlar olarak kendi işimize bakmalı ve dualarımızda insan ve cin şeytanlarından Allah'a sığınmalıyız. Şeytanlaşmış olanlardan ve sözleri ve tavsiyeleri şeytana ve onun yoluna davet eden cehennem davetçilerinden uzak durmalı, onlara buğz etmeliyiz ve onlara hak ehlinden olduğumuzu ya da hak ehlinden olmak istediğimizi göstermeli ve onlara hak yolu işaret etmeliyiz.

Diğer yandan fıtratımıza zarar verecek şeylerden uzak durmalıyız. Nitekim İslam fıtrat dinidir ve fıtratımızı bozan şeyler İslam'ı hakiki manada yaşamamıza da mani olur. Duygularımızı, sosyal ilişkilerimizi İslam'a göre düzenleyerek, samimi bir şekilde Allah'a teslim olarak yani müslüman olarak kendimizi uzak bir ayrılığa düşmekten alıkoyabiliriz.

Psikiyatri insanı bir makine olarak kabul eder ve insanlara ilaçlar vererek beyindeki biyokimyasal değişikliklerle kişide bir dengelenme olmasını ümit eder ve kişiyi ilaçlara bağımlı hale getirerek onu ilaç bağımlısı ve ilaç şirketlerini de zengin etmekten başka bir şey yapmaz. Oysaki beyindeki biyokimyasal dengesizlik kişinin fıtrattan uzak amellerde bulunması sonucu oluşmaktadır. Sigara tüketimi, kimyasal açıdan fıtrata zararlı kimyasalları bedenle temas ettirmek, bilgisayar, telefonda çokça vakit geçirmek, vücudunu wifi sinyallerine maruz bırakmak vs) suretiyle insanın kendi eliyle yaptığı bir şeydir ve beyindeki hormonal dengesizliği tağutun doktorlarına arz etmek yerine önce kendisini fıtrata mugayir şeylerden uzaklaştırması gerekir.

Biz vesveseden duyduğumuz hüznü ve kederi bile yalnızca Allah'a arz etmeliyiz. (İlle de beşeri bir şeyler öğrenmek isteniyorsa psikoterapistlerin yazdıklarından yardım alınabilir, çünkü psikiyatr işlevsiz ve dahası zararlıdır, psikologlar da psikoterapistlerin yazdıklarından, söylediklerinden, aktardıkları deneyimlerden yola çıkarlar ve bu doğrultuda tavsiye vermeye çalışırlar. Bir kısmı tavsiyede bulunur ve bir kısmı sadece dinlerler ve derdinize kulak olarak sizlere faydalı olduklarını iddia ederler. Aydınlatıcı bir örnek: İslam'dan bahsetmek istediğim birisinin kafasındaki itirazlar ve şüpheler günümüzün batıl, beşeri düşüncelerinin etkisinde idi. Ne Kur'an ve sünnet ne de fıtrat açısından bakamıyordu. Biz de duygusal dünyamızdaki durumlarla ilgili büyük bir sektör olan psikiyatrinin, antidepresan üreticilerinin, amerikanın ruhları kefeye koyma kitabı olan dsm nin söyledikleri çerçevesinde kendimizi değerlendirirsek yolumuzu bulamayız.
 
Öğrenen Müslüman Çevrimdışı

Öğrenen Müslüman

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Tavsiye: Vesvese şeytandandır. Vesveseye kapılındığında, şeytanın yalan sözlerini, batıl sözlerini kalpte duyunca kişi kalbinde o an yalan sözün hakkını hatırlamalı ve şeytanın attığının şeytana dönmesini istemelidir. Şeytan insanları Allah'ın yolundan saptırmak için Allah'tan izin almıştır ve o laine Allah tarafından bu konuda izin verilmiştir (A'raf Suresi/14. ve 15.ayetler). Bu yüzden şeytan sadece işini yapmaktadır. Bizlerse Allah'a kul olmak üzere inananlar olarak kendi işimize bakmalı ve dualarımızda insan ve cin şeytanlarından Allah'a sığınmalıyız. Şeytanlaşmış olanlardan ve sözleri ve tavsiyeleri şeytana ve onun yoluna davet eden cehennem davetçilerinden uzak durmalı, onlara buğz etmeliyiz ve onlara hak ehlinden olduğumuzu ya da hak ehlinden olmak istediğimizi göstermeli ve onlara hak yolu işaret etmeliyiz.

Diğer yandan fıtratımıza zarar verecek şeylerden uzak durmalıyız. Nitekim İslam fıtrat dinidir ve fıtratımızı bozan şeyler İslam'ı hakiki manada yaşamamıza da mani olur. Duygularımızı, sosyal ilişkilerimizi İslam'a göre düzenleyerek, samimi bir şekilde Allah'a teslim olarak yani müslüman olarak kendimizi uzak bir ayrılığa düşmekten alıkoyabiliriz.

Psikiyatri insanı bir makine olarak kabul eder ve insanlara ilaçlar vererek beyindeki biyokimyasal değişikliklerle kişide bir dengelenme olmasını ümit eder ve kişiyi ilaçlara bağımlı hale getirerek onu ilaç bağımlısı ve ilaç şirketlerini de zengin etmekten başka bir şey yapmaz. Oysaki beyindeki biyokimyasal dengesizlik kişinin fıtrattan uzak amellerde bulunması sonucu oluşmaktadır. Sigara tüketimi, kimyasal açıdan fıtrata zararlı kimyasalları bedenle temas ettirmek, bilgisayar, telefonda çokça vakit geçirmek, vücudunu wifi sinyallerine maruz bırakmak vs) suretiyle insanın kendi eliyle yaptığı bir şeydir ve beyindeki hormonal dengesizliği tağutun doktorlarına arz etmek yerine önce kendisini fıtrata mugayir şeylerden uzaklaştırması gerekir.

Biz vesveseden duyduğumuz hüznü ve kederi bile yalnızca Allah'a arz etmeliyiz. (İlle de beşeri bir şeyler öğrenmek isteniyorsa psikoterapistlerin yazdıklarından yardım alınabilir, çünkü psikiyatr işlevsiz ve dahası zararlıdır, psikologlar da psikoterapistlerin yazdıklarından, söylediklerinden, aktardıkları deneyimlerden yola çıkarlar ve bu doğrultuda tavsiye vermeye çalışırlar. Bir kısmı tavsiyede bulunur ve bir kısmı sadece dinlerler ve derdinize kulak olarak sizlere faydalı olduklarını iddia ederler. Aydınlatıcı bir örnek: İslam'dan bahsetmek istediğim birisinin kafasındaki itirazlar ve şüpheler günümüzün batıl, beşeri düşüncelerinin etkisinde idi. Ne Kur'an ve sünnet ne de fıtrat açısından bakamıyordu. Biz de duygusal dünyamızdaki durumlarla ilgili büyük bir sektör olan psikiyatrinin, antidepresan üreticilerinin, amerikanın ruhları kefeye koyma kitabı olan dsm nin söyledikleri çerçevesinde kendimizi değerlendirirsek yolumuzu bulamayız.
İlaç konusunda dediğiniz gibi asla tavsiye etmiyorum. İlaçlar vucüdun yapısını bulandırmak ve geçici rahatlama sağlıyor sadece. Burda ropörtajı atma sebebim aynı vesveselerin sadece kişinin kendisine değil diğer insanlarda da olduğunun fark edip vesveseyi daha erken terketmesine biizniLlah yardımcı olmak. İlaçlardan bahsettikleri kısmı kopyalamadım mesela isteyen bakabilir diyerek linki yine de koydum. Ama yine yazıyorum ilaç kullanmayın.
 
Öğrenen Müslüman Çevrimdışı

Öğrenen Müslüman

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Cahiliğimi maruz görün rukye hakkında bilgi sahibi değilim bu internet üzerinden dinlenen ayetlerin faydası olur mu bu konuda?
Yanlış hatırlamıyorsam Nas ve Felak Surelerini Hem Peygamberimiz SAW kendine hem de Aişe R.anha Peygamberimiz SAW'e okuyordu. Hem dinleyin hem okuyun.

وَنُنَزِّلُ مِنَ الْقُرْاٰنِ مَا هُوَ شِفَٓاءٌ وَرَحْمَةٌ لِلْمُؤْمِن۪ينَۙ وَلَا يَز۪يدُ الظَّالِم۪ينَ اِلَّا خَسَارًا
Kur’ân’dan müminler için (şüphe, şehvet, dünya sevgisi gibi hastalıklara) şifa ve rahmet olacak ayetler indiririz. Zalimlerin ise yalnızca hüsranını arttırır.
(17/İsrâ, 82)
 
Üst Ana Sayfa Alt