Hep başkalarını eleştiriyoruz, bu sefer de beri tarafı görelim.
Adamın birisi kurban bıçağı ile caminin içerisine dalarak sormuş:
"İçinizde bir Müslüman yok mu?.."
Bıçağı gören cemaat korkudan "biz varız" diyememiş, sadece bir yaşlı:
"Ben varım" diyerek atılmış.
Caminin dışına çıkınca eli bıçaklı olan:
"Bir iki adağımız var, kestirmek için seni yordum, hakkını helal et."
Adağın birisi bitince yaşlı adam:
"Evladım, ben yoruldum, diğerini de bir başka Müslüman kessin" demiş ve ayrılmış.
Adam cemaate yine sormuş:
"İçinizde bir başka Müslüman yok mu?"
Bıçağın kanlı olduğunu gören cemaat daha da korkmuş.
Öyle ya, birkaç saat önce götürdüğü yaşlı adamı kesmiştir.
Korkulu halleriyle hepsi imama bakmaya başlamışlar.
İmam da işin farkında... "Bana ne bakıyorsunuz ulan, şurada iki sefer namaz kıldırdık diye Müslüman mı olduk yani!.."
İşte bu kadar basit, bir korku veya ufak bir menfaat karşısında hemen çözülme...
1980 öncesi Gaziantep merkez camiinde...
İkindi namazında aşırı derecede bir sarhoş, kimler yönlendirmişse, caminin kapısına dikildi. Namaz kılan cemaate:
"Burnunuz yere dikip kıçınızı havaya kaldırınca ne veriyor size? Köpek gibi havlıyorsunuz" şeklinde çok ağır ifadeler.
Namaz sonrası "Allah ıslah etsin..." diyen gitti...
Cemaatten sadece bir genç, "Bak şimdi, bize ne verdiğini göstereyim sana" diyerek, yakasından kavradığı sarhoşu duvara çarparak ağır şekilde yaraladı.
Sarhoş Rafızi olunca da ortalık iyice karıştı...
Yaralayan genç kısa sürede nezarete.
Genç doğru mu yaptı, yanlış mı yaptı tartışması bir tarafa, tahrik edildiğini ispat için şahit dinletecek ama ne mümkün.
İmam da dahil ne gören oldu(!), ne de o galiz küfürleri duyan(!), afiyetle hepsini yediler... Şimdi de kürtaja taktık, bırakınız yapan yapsın, nesilleri çok mu lazım?
Müslüman veyl değilse, Allah'tan(c.c) korkar cana kıymaz.
Biz kendi neslimize bakalım.
Çokça Maltepe camiinin avlusundan geçerim, gördüğüm manzaralar yürekler acısı.
Başı bağlı kız çocukları ya sarmaş dolaş, veya ellerinde sigaralar...
Üstü başörtü, altı daracık pantolon...
Hadi "biz laik'iz, dini dünya işlerinden ayrı tutarız" diyenler neyse de, bu görüntülere konu olan çocuklar kimin çocukları?.. Yoksa, demokrasi dedikleri puttan mamul helvaya mı saldık kendimizi?. O da olur, o da olur zihniyeti mi?..
Diyeceksiniz ki bu da iş mi?
"Böyle de Müslümanlık olur" projesi içerisinde sermayenin kement attığı namazlı eller de var. Ekranlar bu gibilerin ak yüzü veya kara yüzü...
Bizler de seyrederken yutkunarak susuyoruz.
Sarhoş da haliyle soruyor:
"Ne veriyor size?"
Ayet de vurguluyor, "vay o namaz kılanların haline."..
Gencin akıbetini merak ettiğinizi biliyorum.
Allah'ın(c.c) izni ile biz de boş durmadık, yetkimiz kullanarak, yapılması gerekeni yaptık. O kişi bu yazıyı okumuşsa, el sallasın, selam göndersin...
(alıntı)
Nusret Çiçek
Adamın birisi kurban bıçağı ile caminin içerisine dalarak sormuş:
"İçinizde bir Müslüman yok mu?.."
Bıçağı gören cemaat korkudan "biz varız" diyememiş, sadece bir yaşlı:
"Ben varım" diyerek atılmış.
Caminin dışına çıkınca eli bıçaklı olan:
"Bir iki adağımız var, kestirmek için seni yordum, hakkını helal et."
Adağın birisi bitince yaşlı adam:
"Evladım, ben yoruldum, diğerini de bir başka Müslüman kessin" demiş ve ayrılmış.
Adam cemaate yine sormuş:
"İçinizde bir başka Müslüman yok mu?"
Bıçağın kanlı olduğunu gören cemaat daha da korkmuş.
Öyle ya, birkaç saat önce götürdüğü yaşlı adamı kesmiştir.
Korkulu halleriyle hepsi imama bakmaya başlamışlar.
İmam da işin farkında... "Bana ne bakıyorsunuz ulan, şurada iki sefer namaz kıldırdık diye Müslüman mı olduk yani!.."
İşte bu kadar basit, bir korku veya ufak bir menfaat karşısında hemen çözülme...
1980 öncesi Gaziantep merkez camiinde...
İkindi namazında aşırı derecede bir sarhoş, kimler yönlendirmişse, caminin kapısına dikildi. Namaz kılan cemaate:
"Burnunuz yere dikip kıçınızı havaya kaldırınca ne veriyor size? Köpek gibi havlıyorsunuz" şeklinde çok ağır ifadeler.
Namaz sonrası "Allah ıslah etsin..." diyen gitti...
Cemaatten sadece bir genç, "Bak şimdi, bize ne verdiğini göstereyim sana" diyerek, yakasından kavradığı sarhoşu duvara çarparak ağır şekilde yaraladı.
Sarhoş Rafızi olunca da ortalık iyice karıştı...
Yaralayan genç kısa sürede nezarete.
Genç doğru mu yaptı, yanlış mı yaptı tartışması bir tarafa, tahrik edildiğini ispat için şahit dinletecek ama ne mümkün.
İmam da dahil ne gören oldu(!), ne de o galiz küfürleri duyan(!), afiyetle hepsini yediler... Şimdi de kürtaja taktık, bırakınız yapan yapsın, nesilleri çok mu lazım?
Müslüman veyl değilse, Allah'tan(c.c) korkar cana kıymaz.
Biz kendi neslimize bakalım.
Çokça Maltepe camiinin avlusundan geçerim, gördüğüm manzaralar yürekler acısı.
Başı bağlı kız çocukları ya sarmaş dolaş, veya ellerinde sigaralar...
Üstü başörtü, altı daracık pantolon...
Hadi "biz laik'iz, dini dünya işlerinden ayrı tutarız" diyenler neyse de, bu görüntülere konu olan çocuklar kimin çocukları?.. Yoksa, demokrasi dedikleri puttan mamul helvaya mı saldık kendimizi?. O da olur, o da olur zihniyeti mi?..
Diyeceksiniz ki bu da iş mi?
"Böyle de Müslümanlık olur" projesi içerisinde sermayenin kement attığı namazlı eller de var. Ekranlar bu gibilerin ak yüzü veya kara yüzü...
Bizler de seyrederken yutkunarak susuyoruz.
Sarhoş da haliyle soruyor:
"Ne veriyor size?"
Ayet de vurguluyor, "vay o namaz kılanların haline."..
Gencin akıbetini merak ettiğinizi biliyorum.
Allah'ın(c.c) izni ile biz de boş durmadık, yetkimiz kullanarak, yapılması gerekeni yaptık. O kişi bu yazıyı okumuşsa, el sallasın, selam göndersin...
(alıntı)
Nusret Çiçek