Neler yeni
İslami Forum, Dini Forum, islami site, islami sohbet, radyo, islami bilgiler

İslam-tr.org'a hoş geldiniz! Hemen üye olun ve kendi konularınızı, düşüncelerinizi paylaşarak bu platforma katılın. Oturum açtıktan sonra, İslam dini, tarih ve güncel konularla ilgili paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Çözüldü Yahudilerin Soyunun Kurutulması Câiz mi?

farkındayız Çevrimdışı

farkındayız

İyi Bilinen Üye
İslam-TR Üyesi
Selamun aleyküm

Birisi ile internette bi konuda ihtilafa düştük. Konu su

O kisi dedi ki yahudilerin soyunu kurutacagiz . Bu haktir.

Ben soy kurutulmasinin cihadda olmadigini cihadin usullerinin oldugunu soyledim soy kurutma denince kadin ve çocukları da öldürmek akla gelir. Bu da yanlış dedim.
Lanetlenmis kavim olmalarından bahsedince benim de kafam karisti.

Lanetlenmis kavim olmalarindan dolayi, Yahudiler ile olan savasin digerlerinden farkli taraflari varmidir? Kafama takıldı.

Lanetlenmis, kavim.
Mevzu Bu iki kelimeden cikiyor
 
Abdulmuizz Fida Çevrimiçi

Abdulmuizz Fida

فَاسْتَقِمْ كَمَا أُمِرْتَ
Admin
Âleykum selam we rahmetullah ;
فَإِذَا لَقِيتُمُ الَّذِينَ كَفَرُوا فَضَرْبَ الرِّقَابِ حَتَّىٰ إِذَا أَثْخَنْتُمُوهُمْ فَشُدُّوا الْوَثَاقَ فَإِمَّا مَنًّا بَعْدُ وَإِمَّا فِدَاءً حَتَّىٰ تَضَعَ الْحَرْبُ أَوْزَارَهَا ۚ ذَٰلِكَ وَلَوْ يَشَاءُ اللَّهُ لَانْتَصَرَ مِنْهُمْ وَلَٰكِنْ لِيَبْلُوَ بَعْضَكُمْ بِبَعْضٍ ۗ وَالَّذِينَ قُتِلُوا فِي سَبِيلِ اللَّهِ فَلَنْ يُضِلَّ أَعْمَالَهُمْ
(Savaşta) inkâr edenlerle karşılaştığınız zaman boyunlarını vurun. Nihayet onlara iyice vurup sindirince bağı sıkıca bağlayın (esir alın). Savaş sona erince de artık ya karşılıksız veya fidye karşılığı salıverin. Durum şu ki, Allah dileseydi, onlardan intikam alırdı. Fakat sizi birbirinizle denemek ister. Allah yolunda öldürülenlere gelince, Allah onların yaptıklarını boşa çıkarmaz. (Muhammed 4)


Yahudilerin lânetlenmesini Rasulullah (s.a.v.) de bildiği halde, öldürülmeleri câiz olmayan savaşa katılmamış olan kadın, çocuk ve pir-i fani ihtiyarlara dokunmamıştır. Bu kâide tüm kâfir (esirler) için de geçerlidir.

(Yahudi) Kurayzaoğulları Gazası:


Allah Rasûlu (s.a.v.) sancağı Ali b. Ebî Tâlib'e verdi. Medine'de yerine vekil olarak îbn Ummi Mektum'u bıraktı. Kurayzaoğullannın kalelerinin karşısına gelip karargâhını kurdu. Onları yirmi beş gece kuşatma altında tuttu.
Kuşatma kendilerine iyice güçlük çıkarmaya başlayınca reisleri Kâ'b b. Esed, yahudilere şu üç teklifte bulundu:
"Ya müslüman olur Muhammed'in dinine gireriz,
ya çocukları ve kadınları öldürür, kılıçları çeker savaşmak için onun karşısına çıkar, muzaffer oluncaya yahut hiçbir fert sağ kalmamak üzere öldürülünceye kadar vuruşuruz;
ya da cumartesi günü Allah Rasûlü ve ashabına hücum eder onlan sıkıştırırız; çünkü onlar bugünde kendileriyle savaşmayacağımızdan emindirler."
Yahudiler, reislerinin bu tekliflerinden herhangi birini kabul etmeye yanaşmadılar. Peygamber'e (s.a.v.): "Bize kendisiyle istişare etmemiz için Ebu Lubâbe b. Abdulmunzir'i gönder!" diye haber yolladılar.
Yahudiler Ebu Lubâbe'nin geldiğini görünce karşılamak için ayağa kalktılar, ağlıyorlardı.
"Ey Ebu Lubâbe! Ne diyorsun, Muhammed'in hükmüne razı olalım mı?' dediler.
O da: "Evet" cevabını verdi ve bunun boğazlanmak anlamına geldiğini söylemek için eliyle boğazını işaret etti.
Sonra derhal Allah'a ve Rasûlu'ne (s.a.v.) hiyanet ettiğinin farkına vardı. Başını öne eğerek oradan çekip gitti. Allah Rasûlü'nün (s.a.v.) yanına dönmedi. Doğruca mescide, Medine mescidine gitti. Kendisini mescidin direğine bağlattı ve Allah Rasûlü (s.a.v.) kendi eliyle çözmedikçe ipini çözdürmeyeceğine, Kurayzaoğulları arazisine ebediyen girmeyeceğine yemin etti.
Bu durum Allah Rasûlu'ne (s.a.v.) ulaşınca: "Allah tevbesini kabul edinceye kadar onu bırakın." buyurdu.
Sonra Allah tevbesini kabul etti de Allah Rasûlü (s.a.v.) kendi eliyle onun ipini çözdü.

Sonra yahudiler Allah Rasulu'nün hükmüne boyun eğdiler.
Evs kabilesi mensubları Peygamber'e (s.a.v.) başvurdular ve: "Ey Allah'ın Rasûlu! Kaynukaoğulları hakkında bildiğin uygulamada bulundun. Onlar, kardeşlerimiz Hazreclilerin muttefiki idiler. Bunlar ise bizim muttefiklerimizdir. Bunlara iyilikte bulun." dediler.
Peygamber (s.a.v.): "Onlar hakkında sizden birinin hüküm vermesine razı olmaz mısınız?" buyurdu.
Onlar da: "Evet, razıyız." dediler.
Peygamberimiz: "Hüküm verme Sa'd. Muaz'a havale edildi." deyince
Evsliler: "Razı olduk." dediler.
Peygamber (s.a.v.) gelmesi için Sa'd b. Muaz'a haber saldı. Sa'd, aldığı bir yaradan dolayı sefere katılamamış, Medine'de kalmıştı. Onu bir eşeğe bindirdiler. Allah Rasulu'nün (s.a.v.) yanına geldi.
Yolda etrafını çeviren Evsliler kendisine: "Ey Sa'd! Muttefiklerine iyilik, güzellik düşün. Onlara iyilikte bulun. Allah Rasûlu (s.a.v.), onlara iyilikte bulunasın diye seni hakem tayin etti." diyorlar; o ise susuyor, onlara herhangi bir karşılık vermiyordu.
Evs'liler baskılarını artırdıkları vakit: "Vallahi, Sa'd'ın Allah yolunda hiçbir kınayıcının kınamasına aldırmayacağı an gelmiştir." dedi.
Onun bu sözünü işittiklerinde bazıları Medine'ye dönüp halka Kurayza yahudilerinin ölüm haberini ilettiler.

Sa'd, Peygamber'in (s.a.v.) yanına yaklaşınca Peygamber (s.a.v.) sahabeye: "Kalkın, efendinizi karşılayın!" buyurdu.
Sa'd'ı yere indirdiler. "Ey Sa'd! Bu kavim senin hükmüne razı oldu." dediler.
Sa'd: "Hükmüm onlara geçerli mi?" diye sordu.
"Evet" dediler.
"Peki müslümanlara geçerli mi?" diye sordu.
Yine "Evet" cevabını verdiler.
Saygı ve hürmet olsun diye Allah Rasûlu (s.a.v.) tarafını işaret ederek ve yüzünü o tarafa çevirerek: "Peki şurada bulunan zata da geçerli mi?" diye sordu.
Peygamber (s.a.v.): "Evet, bana da." cevabını verdi.
Bunun üzerine Sa'd: "Erkeklerin öldürülmesine, kadınların ve çocukların esir alınmasına ve malların paylaştırılmasına hükmediyorum!" diyerek hükmünü ilan etti.
Allah Rasûlu (s.a.v.) bu hüküm üzerine: "Sen onlar hakkında Allah'ın yedi kat gök üstündeki hükmüne uygun hüküm verdin!" buyurdu."

(İbn Hişâm es-Sîre, 2/240.
Bu hadis sahîh-murseldir. Buharî ve Muslim'in metinleri ise: "Onlar hakkında Allah Teâlâ'nın hükmüyle hükmettin" şeklindedir.
)

O gece kaleden inmeden önce bir grup yahudi müslüman oldu. Amr b. Sa'd kaçıp gitti. Nereye gittiği öğrenilemedi. Andlaşmayı bozanlar arasına katılmamakta diretmişti. Haklarında bu şekilde hüküm verilince Allah Rasûlu (s.a.v.) kendilerine ustura dokunan (ergenlik çağına giren) bütün yahudilerin öldürülmesini emretti. Tüyü bitmeyenler ise kadınlar ve çocuklar arasına katıldı."
(Ebu Davud, 4404; Tirmizî, 1584; Nesâî, 6/155; Ibn Mâce, 2541. Senedi hasendir)

Semure ibnu Cundeb (radıyallahu anh) anlatıyor: ''Rasulullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki:
''Muşriklerin yaşlılarını öldürün, fakat tıfıllarına yani henüz tüyü çıkmayanlara dokunmayın.''
(Ebu Davud, Cihâd 121, (2670); Tirmizi, Siyer 28, (1583)



Sa'd b. Muaz, Kurayza yahudileri için erkeklerinin öldürülmesi (15 yaş üstü), kadınlarının cariye edilmesi hükmünü vermiştir.

Medine çarşısında onlar için hendekler kazdırdı. Yahudilerin boyunları vuruldu. 600-700 kişi kadardılar. Bir tek kadın dışında hiç kadın öldürülmedi. O kadın ise Suveyd b. Sâmit'in başına değirmen taşını atmış ve onu öldürmüştü. Adamlar hendeklere grup grup getiriliyorlardı.
(İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 3/168-173)

 
Üst Ana Sayfa Alt