M
Çevrimiçi
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem'in verdiğinden başkasını istemem
Kerh'te ikamet eden bir kokucu, güvenilirliği ve sırdaşlığı ile meşhur olmuştur.Kendisine borçları ağır geldiğinden dükkanını kapatıp evinde borçlularından sakınır bir hale düşmüştür.Bu olaylar karşısında duaya ve namaza yönelmiştir.Ta ki, Cuma gecesi çokça namaz kılarak dualar ederek uyumuştur.Rüyasında Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem'i görmüştür.Rasulullah ona şöyle demiştir: 'Ali b. İsa'ya (o zamanın veziri) gidesin! Ben ona, senin için 400 dinar vermesini emrettim.Bu parayı alasın ve durumunu düzeltesin.'
Kokucu şöyle demiştir: "Benim 600 dinar borcum vardı.Ertesi gün olunca kendime şöyle dedim: Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: 'Her kim beni rüyasında görürse, muhakkak ki, o uyanık bir halde de beni görecektir; çünkü şeytan bana benzer bir surete giremez.'
"Neden vezirin yolunu tutmayayım?"
Vezirin kapısına varınca, kendisi ile görüşmeme müsaade edilmedi.İçim daralana kadar kapısında oturdum.Tam ben kapıdan ayrılmak için niyet almıştım ki vezirin arkadaşı Şafii kapıdan çıkıverdi.Şafii'yle çok az bir tanışmışlığım vardı.Ben de ona bu olayı anlattım.
Şafii bana şöyle dedi: 'Ey bu kişi! Vezir sahurdan beri seni arar.Seni bana sordu.Ben de tam hatırlamadığımı söyledim.Hiçbir kimse de seni tanımadı.Ulaklar her yerde seni aramaktadır.Burada durasın!' Daha sonra içeriye döndü.İçeri girmesi ile benim çağrılmam da bir oldu.Ali b. İsa'nın huzuruna girdim.
Bana:'Adın nedir?' dedi.Ben de 'Falanın oğlu falan kokucuyum' dedim.'Kerh ahalisinden mi?' dedi.Ben de; 'evet' diye cevap verdim.
Sonra bana şöyle dedi: "Allah sana iyilikle muamele etsin! Ne de güzel eyledin bana gelmekle.Vallahi dünden beri yaşamaktan haz alamaz hale geldim.Nitekim Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem dün rüyama gelerek bana: 'Kerh ahalisinden, Falan oğlu falan kokucuya durumunu düzeltmesi için 400 dinar ver!' dedi.Ben de bugün seni aramaktaydım.Lakin hiç kimse seni tanımadı."
Ben de; "Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem dün bana da geldi ve şöyle dedi." diyerek rüyamı anlattım." Kendisine 1000 dinar getirildi.
Vezir bana dönerek şöyle dedi: "400 dinarını Rasulullah'ın emrine uyarak al! 600 dinarını da benden hediye olarak alasın!" Ben de şöyle dedim: "Ey vezir! Rasulullah'ın -sallallahu aleyhi ve sellem- verdiğinden fazlasını istemem! Ben onun emrettiğinde bereket umarım.Başkasını da arzulamam."
Bunun üzerine Ali b. İsa ağlayarak şöyle dedi: "İşte yakin budur.Dilediğini alasın!"
Ben de 400 dinarı aldım ve oradan ayrıldıktan sonra olayı yakın bir arkadaşıma anlattım.Ona dinarları gösterdim ve borçlularım ile aramda aracılık yapmasını istedim.O da aracılık yaptı.
Borçlularım ona şöyle dedi: "Ona 3 yıl mühlet veririz." Ben de: "Hayır, benden üçte birini muaccel olarak alsınlar geriye kalan üçte ikisini de iki yıl içinde her yıl üçte birini verecek şekilde mühlet versinler." dedim.Onlar da kabul ettiler.Ben de onlara 200 dinar verdim.Geriye kalan 200 dinarla da dükkanımı açtım.Aradan bir yıl geçmedi ki, benim elimde 1000 dinar oldu.Böylece borçlarımın tamamını kapattım.Allah'a hamd olsun ki malım artmaya durumum da düzelmeye devam etti."
-el-Ferec Ba'de'ş Şidde; 2/127-
Kerh'te ikamet eden bir kokucu, güvenilirliği ve sırdaşlığı ile meşhur olmuştur.Kendisine borçları ağır geldiğinden dükkanını kapatıp evinde borçlularından sakınır bir hale düşmüştür.Bu olaylar karşısında duaya ve namaza yönelmiştir.Ta ki, Cuma gecesi çokça namaz kılarak dualar ederek uyumuştur.Rüyasında Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem'i görmüştür.Rasulullah ona şöyle demiştir: 'Ali b. İsa'ya (o zamanın veziri) gidesin! Ben ona, senin için 400 dinar vermesini emrettim.Bu parayı alasın ve durumunu düzeltesin.'
Kokucu şöyle demiştir: "Benim 600 dinar borcum vardı.Ertesi gün olunca kendime şöyle dedim: Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: 'Her kim beni rüyasında görürse, muhakkak ki, o uyanık bir halde de beni görecektir; çünkü şeytan bana benzer bir surete giremez.'
"Neden vezirin yolunu tutmayayım?"
Vezirin kapısına varınca, kendisi ile görüşmeme müsaade edilmedi.İçim daralana kadar kapısında oturdum.Tam ben kapıdan ayrılmak için niyet almıştım ki vezirin arkadaşı Şafii kapıdan çıkıverdi.Şafii'yle çok az bir tanışmışlığım vardı.Ben de ona bu olayı anlattım.
Şafii bana şöyle dedi: 'Ey bu kişi! Vezir sahurdan beri seni arar.Seni bana sordu.Ben de tam hatırlamadığımı söyledim.Hiçbir kimse de seni tanımadı.Ulaklar her yerde seni aramaktadır.Burada durasın!' Daha sonra içeriye döndü.İçeri girmesi ile benim çağrılmam da bir oldu.Ali b. İsa'nın huzuruna girdim.
Bana:'Adın nedir?' dedi.Ben de 'Falanın oğlu falan kokucuyum' dedim.'Kerh ahalisinden mi?' dedi.Ben de; 'evet' diye cevap verdim.
Sonra bana şöyle dedi: "Allah sana iyilikle muamele etsin! Ne de güzel eyledin bana gelmekle.Vallahi dünden beri yaşamaktan haz alamaz hale geldim.Nitekim Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem dün rüyama gelerek bana: 'Kerh ahalisinden, Falan oğlu falan kokucuya durumunu düzeltmesi için 400 dinar ver!' dedi.Ben de bugün seni aramaktaydım.Lakin hiç kimse seni tanımadı."
Ben de; "Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem dün bana da geldi ve şöyle dedi." diyerek rüyamı anlattım." Kendisine 1000 dinar getirildi.
Vezir bana dönerek şöyle dedi: "400 dinarını Rasulullah'ın emrine uyarak al! 600 dinarını da benden hediye olarak alasın!" Ben de şöyle dedim: "Ey vezir! Rasulullah'ın -sallallahu aleyhi ve sellem- verdiğinden fazlasını istemem! Ben onun emrettiğinde bereket umarım.Başkasını da arzulamam."
Bunun üzerine Ali b. İsa ağlayarak şöyle dedi: "İşte yakin budur.Dilediğini alasın!"
Ben de 400 dinarı aldım ve oradan ayrıldıktan sonra olayı yakın bir arkadaşıma anlattım.Ona dinarları gösterdim ve borçlularım ile aramda aracılık yapmasını istedim.O da aracılık yaptı.
Borçlularım ona şöyle dedi: "Ona 3 yıl mühlet veririz." Ben de: "Hayır, benden üçte birini muaccel olarak alsınlar geriye kalan üçte ikisini de iki yıl içinde her yıl üçte birini verecek şekilde mühlet versinler." dedim.Onlar da kabul ettiler.Ben de onlara 200 dinar verdim.Geriye kalan 200 dinarla da dükkanımı açtım.Aradan bir yıl geçmedi ki, benim elimde 1000 dinar oldu.Böylece borçlarımın tamamını kapattım.Allah'a hamd olsun ki malım artmaya durumum da düzelmeye devam etti."
-el-Ferec Ba'de'ş Şidde; 2/127-