Alemlerin Rabbi olan Allah'a hamdolsun. Şehadet ederim ki Allah'tan başka ilâh yoktur. Yalnızca O vardır ve hiçbir ortağı yoktur. Şehadet ederim ki Muhammed O'nun kulu ve Resulüdür. Salât ve selâm O'nun üzerine olsun.
İşbu risale, Allah'ın birlenmesi, ibadet ederken, yardım isterken ancak O'na yönelinmesi, amellerin yalnızca O'nun için yapılması konusunda mühim bir kaideyi içermektedir (Bu kaide, Allah'ı İlâh Olarak Birlemek kaidesi diye adlandırılır.). Allah şöyle buyurur:
«De ki: Mülkün sahibi, varlığın Hâkimi olan Allah'ım, mülkü, hâkimiyyeti dilediğine verir, dilediğinden alırsın. Dilediğini güçlü kılar, dilediğini alçaltırsın» (3 Âl-i İmrân 26).
«Size ulaşan her nimet Allah'tandır. Başınıza bir darlık geldiğinde de yalnız O'na feryâd edersiniz» (16 Nahl 53).
«Allah seni bir darlıkla yoklayacak olsa, onu yine kendisinden başka kimse gideremez. Bir hayır verecek olsa, artık O'nun ihsanına da kimse engel olamaz» (6 En'âm 17).
«Ancak sana kulluk eder, ancak senden yardım isteriz» (1 Fatiha 4).
«Artık O'na kulluk et ve O'na dayan» (11 Had 123).
«Ancak O'na dayandım, dönüş yalnız O'nadır» (13 Ra'd 30.)
«Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah'ı teşbih eder. Saltanat O'nun, hamd O'nundur. O herşeye kadirdir» (64 Teğâbun 1.)
«Bil ki: Allah'tan başka ilâh yoktur. Kendi günahına ve kadın -erkek bütün müminlerin günahına mağfiret dile»
(47 Muhammed 19.)
«De ki: Ne dersiniz, Allah bana bir zarar vermek istese, o Allah'tan başka yalvardıklarınız mı O'nun verdiği bir sıkıntıyı giderecek; Allah benim için bir rahmet murad etse, onlar mı tutup önleyiverecekler» ( 39 Zümer 38.)
«De ki: Çağırın şu Allah'tan başka kendilerinden bir şeyler umduklarınızı, birşeyler var sandıklarınızı. Onlar ne göklerde ve ne de yerde zerre kadar birşeye sahip değillerdir. Ne göklerde, ne yerde Allah'a bir ortaklıkları olmadığı gibi, O'nun onlardan hiçbir destekçisi de yok. Allah'ın izin verdikleri dışında kimsenin şefaati fayda vermez» (34 Sebe' 22-23.)
«De ki: Çağırın şu O'ndan başka ümit beslediklerinizi, gördünüz ya onlar ne bir sıkıntıyı sizden giderebilir, ne de başka bir yana çevirebilir. Onlar - Allah'a en yakın olanları da dahil olmak üzere -Rablerine varacak vesileye sarılır, O'nun rahmetini umarlar, azabından korkarlar. Çünkü Rabbinin azabı cidden korkunçtur» (17 İsrâ 56-57)
«Allah ile beraber başka hiçbir ilâha yalvarma. O'ndan başka ilâh yoktur. O'ndan başka herşey helak olacaktır. Hüküm yalnızca O'nun ve O'na döndürüleceksiniz» (28 Kasas 88.)
«Ve hiç ölmeyecek yegâne diriye (Allah'a) tevekkül et ve O'na hamdederek teşbihte bulun. Kullarının günahlarını O'nun bilmesi yeter. Gökleri, yeri ve arasındakileri yaratan O'dur» (25 Fürkân 58-59.)
«Halbuki onlara yalnızca Allah'a ve dini sırf O'na tanıyarak dosdoğru kulluk etmeleri, namazı dosdoğru kılıp zekâtı vermeleri emrolunmuştu» ( 98 Beyyine 5.)
Bu ve buna benzer birçok âyet ve hadîs vardır. Özellikle ilim ve îman ehli kimseler başta olmak üzere, ümmetin icma'larında da bu vardır. Çünkü bu (yani Allah'ı İlâh Olarak Birleme Kaidesi) ümmet nazarında dinin odağını teşkil eder ki, hakikat de budur.
Bunu çeşitli yönlerden açıklayacağız. Ancak önce kısa bir giriş yapalım :
Niçin bir tek ilâh? Çünkü sadece insanlar değil, Allah'tan başka canlı ve cansız Bütün varlıklar kendilerine fayda verecek şeyleri sağlamak,zarar verecek şeyleride uzaklaştırmak ihtiyacındadır. Nîmet ve lezzet türünden şeyler canlıIara yarar sağlayan şeylerdir.Elem azap türünden şeyler ise zarar veren şeylerdir. Buna göre kul için iki şey kaçınılmazdır:
1. Faydalanılan, lezzet alınan, sevilen, aranılan ve istenilen şey.
2. Bu maksada ulaştıran, yardım ve destek olan ve istenmeyenlerin uzaklaştırılmasını sağlayan şey.
Bu iki şey birbirinden ayrı şeylerdir. Birincisi gaye, ikincisi bu gayeye ulaştıran şey yani araçtır. Burada da dört şey söz konusudur.
Birincisi, sevilen, bulunması istenen şey.
İkincisi, sevilmeyen, tiksinilen, bulunmaması istenen şey.
Üçüncüsü, sevilenin, istenenin elde edileceği araç.
Dördüncüsü, sevilmeyenin uzaklaştırılacağı araç.
İşte bu dört şey sadece insanlar için değil, belki bütün canlı
varlıklar için zorunludur; bunlar olmadan ne varlıklarını sürdürebilirler, ne de gelişebilirler. Cansız varlıklar için ise başka şeyler söylemek gerekiyor.
İşbu risale, Allah'ın birlenmesi, ibadet ederken, yardım isterken ancak O'na yönelinmesi, amellerin yalnızca O'nun için yapılması konusunda mühim bir kaideyi içermektedir (Bu kaide, Allah'ı İlâh Olarak Birlemek kaidesi diye adlandırılır.). Allah şöyle buyurur:
«De ki: Mülkün sahibi, varlığın Hâkimi olan Allah'ım, mülkü, hâkimiyyeti dilediğine verir, dilediğinden alırsın. Dilediğini güçlü kılar, dilediğini alçaltırsın» (3 Âl-i İmrân 26).
«Size ulaşan her nimet Allah'tandır. Başınıza bir darlık geldiğinde de yalnız O'na feryâd edersiniz» (16 Nahl 53).
«Allah seni bir darlıkla yoklayacak olsa, onu yine kendisinden başka kimse gideremez. Bir hayır verecek olsa, artık O'nun ihsanına da kimse engel olamaz» (6 En'âm 17).
«Ancak sana kulluk eder, ancak senden yardım isteriz» (1 Fatiha 4).
«Artık O'na kulluk et ve O'na dayan» (11 Had 123).
«Ancak O'na dayandım, dönüş yalnız O'nadır» (13 Ra'd 30.)
«Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah'ı teşbih eder. Saltanat O'nun, hamd O'nundur. O herşeye kadirdir» (64 Teğâbun 1.)
«Bil ki: Allah'tan başka ilâh yoktur. Kendi günahına ve kadın -erkek bütün müminlerin günahına mağfiret dile»
(47 Muhammed 19.)
«De ki: Ne dersiniz, Allah bana bir zarar vermek istese, o Allah'tan başka yalvardıklarınız mı O'nun verdiği bir sıkıntıyı giderecek; Allah benim için bir rahmet murad etse, onlar mı tutup önleyiverecekler» ( 39 Zümer 38.)
«De ki: Çağırın şu Allah'tan başka kendilerinden bir şeyler umduklarınızı, birşeyler var sandıklarınızı. Onlar ne göklerde ve ne de yerde zerre kadar birşeye sahip değillerdir. Ne göklerde, ne yerde Allah'a bir ortaklıkları olmadığı gibi, O'nun onlardan hiçbir destekçisi de yok. Allah'ın izin verdikleri dışında kimsenin şefaati fayda vermez» (34 Sebe' 22-23.)
«De ki: Çağırın şu O'ndan başka ümit beslediklerinizi, gördünüz ya onlar ne bir sıkıntıyı sizden giderebilir, ne de başka bir yana çevirebilir. Onlar - Allah'a en yakın olanları da dahil olmak üzere -Rablerine varacak vesileye sarılır, O'nun rahmetini umarlar, azabından korkarlar. Çünkü Rabbinin azabı cidden korkunçtur» (17 İsrâ 56-57)
«Allah ile beraber başka hiçbir ilâha yalvarma. O'ndan başka ilâh yoktur. O'ndan başka herşey helak olacaktır. Hüküm yalnızca O'nun ve O'na döndürüleceksiniz» (28 Kasas 88.)
«Ve hiç ölmeyecek yegâne diriye (Allah'a) tevekkül et ve O'na hamdederek teşbihte bulun. Kullarının günahlarını O'nun bilmesi yeter. Gökleri, yeri ve arasındakileri yaratan O'dur» (25 Fürkân 58-59.)
«Halbuki onlara yalnızca Allah'a ve dini sırf O'na tanıyarak dosdoğru kulluk etmeleri, namazı dosdoğru kılıp zekâtı vermeleri emrolunmuştu» ( 98 Beyyine 5.)
Bu ve buna benzer birçok âyet ve hadîs vardır. Özellikle ilim ve îman ehli kimseler başta olmak üzere, ümmetin icma'larında da bu vardır. Çünkü bu (yani Allah'ı İlâh Olarak Birleme Kaidesi) ümmet nazarında dinin odağını teşkil eder ki, hakikat de budur.
Bunu çeşitli yönlerden açıklayacağız. Ancak önce kısa bir giriş yapalım :
Niçin bir tek ilâh? Çünkü sadece insanlar değil, Allah'tan başka canlı ve cansız Bütün varlıklar kendilerine fayda verecek şeyleri sağlamak,zarar verecek şeyleride uzaklaştırmak ihtiyacındadır. Nîmet ve lezzet türünden şeyler canlıIara yarar sağlayan şeylerdir.Elem azap türünden şeyler ise zarar veren şeylerdir. Buna göre kul için iki şey kaçınılmazdır:
1. Faydalanılan, lezzet alınan, sevilen, aranılan ve istenilen şey.
2. Bu maksada ulaştıran, yardım ve destek olan ve istenmeyenlerin uzaklaştırılmasını sağlayan şey.
Bu iki şey birbirinden ayrı şeylerdir. Birincisi gaye, ikincisi bu gayeye ulaştıran şey yani araçtır. Burada da dört şey söz konusudur.
Birincisi, sevilen, bulunması istenen şey.
İkincisi, sevilmeyen, tiksinilen, bulunmaması istenen şey.
Üçüncüsü, sevilenin, istenenin elde edileceği araç.
Dördüncüsü, sevilmeyenin uzaklaştırılacağı araç.
İşte bu dört şey sadece insanlar için değil, belki bütün canlı
varlıklar için zorunludur; bunlar olmadan ne varlıklarını sürdürebilirler, ne de gelişebilirler. Cansız varlıklar için ise başka şeyler söylemek gerekiyor.