byung chul han'ın 'yorgunluk toplumu' kitabını okurken şu cümle üzerinde düşünmüştüm;
"her şeyden önce depresyon bir yapabilme ve edebilme yorgunluğudur. depresif bireyin 'hiçbir şey mümkün değil" çığlığı ancak her şeyin mümkün olduğuna inanılan bir toplum da mümkündür."
şimdi de kemal sayar'ın 'yavaşla' kitabını okurken benzer ifadelerle karşılaştım. hakikatten şu anda depresif hallerin çoğunluğu 'yetememe, yetişememe' gibi çaresizliklerden doğuyor. hız arttıkça, hızlanmak güdüsü ile güdüleniyoruz.
ve sonra 'sınırlarını aş' enjektesi ile sınırlarımızın varlığını yok saymak pahasına bir mücadeleye girişiyoruz. haliyle duvara tosluyoruz ve merhaba depresif haleti ruhiyesi. bu yüzden 'yavaşla' diyor kemal sayar. zamanı hisset, modern mutsuzluk âyininden sıyrıl.
"her şeyden önce depresyon bir yapabilme ve edebilme yorgunluğudur. depresif bireyin 'hiçbir şey mümkün değil" çığlığı ancak her şeyin mümkün olduğuna inanılan bir toplum da mümkündür."
şimdi de kemal sayar'ın 'yavaşla' kitabını okurken benzer ifadelerle karşılaştım. hakikatten şu anda depresif hallerin çoğunluğu 'yetememe, yetişememe' gibi çaresizliklerden doğuyor. hız arttıkça, hızlanmak güdüsü ile güdüleniyoruz.
ve sonra 'sınırlarını aş' enjektesi ile sınırlarımızın varlığını yok saymak pahasına bir mücadeleye girişiyoruz. haliyle duvara tosluyoruz ve merhaba depresif haleti ruhiyesi. bu yüzden 'yavaşla' diyor kemal sayar. zamanı hisset, modern mutsuzluk âyininden sıyrıl.