Mutlak dürüstlük niçin sadece müminlere özgü bir özelliktir?
Dürüstlük, insanın içiyle dışının bir olması, bildiğinden, inandığından ve olduğundan başka türlü görünmeye çalışmaması, kalbinde hissettiklerini karşısındaki insana olduğu gibi yansıtması, alabildiğine doğru ve açık olmasıdır.
Bu, "Yüce Allahın Seninle birlikte tevbe edenlerle birlikte emrolunduğun gibi dosdoğru davran. Ve azıtmayın. Çünkü O, yaptıklarınızı görendir." (Hud Suresi, 112)
ayetiyle Peygamber Efendimiz (sav)e ve müminlere, emrettiği bir ahlak özelliğidir. Dolayısıyla niyette, düşüncede, sözde, davranışta dürüst olmak, Kuran ahlakının ve mümin olmanın bir gereğidir.
Peygamber Efendimiz (sav) de bir hadisi şerifinde, "Kul şaka da olsa yalan söylemeyi, doğru da olsa münakaşa etmeyi bırakmadıkça iyi bir mümin olamaz." (Kütüb-i Sitte Muhtasarı Tercüme ve Şerhi, 15. cilt, s. 209) buyurarak kamil iman sahibi bir mümin olmanın koşullarından birinin de dürüstlük olduğunu bildirmişlerdir.
Mümini Dürüstlüğe Yönelten En Belirgin Özellikleri
* Allah korkusu çok fazladır
Müminler katıksızca ve gönülden Allah'a iman eden, O'na içten bağlanan insanlardır. Takvası yani Allah korkusu çok yüksek olan bir mümin, yaşamı boyunca her şeyi Allah'ın rızasını elde etmek için yapar ve karşılığını da yalnızca Allah'tan bekler. İnsanların düşüncelerine göre hareketlerini yönlendirmek, insanların gözüne girmeye çalışmak gibi samimiyetsiz hesapları yoktur.
Bu yüzden her tavrı samimi, içten ve Allah'ın hoşnut olacağı şekildedir. Dürüst bir karakter yapısına sahip olan mümin, Rabbimizin her şeyi görüp duyduğunu, tüm yaptıklarıyla hesap vereceğini ve tüm düşüncelerinden, her konuşmasından, her davranışından sorumlu olacağını bilir. İşte bu yüzden, derin imanının en önemli göstergesi olarak öncelikle Allah'a, ardından da insanlara karşı dürüst ve samimidir.
Yüce Allah Kuranda bu kişileri övmüş ve onların hayırlı bir sonuçla karşılaşacaklarını müjdelemiştir:
... Allah'a içten yönelenler ise; onlar için bir müjde vardır, öyleyse kullarıma müjde ver. Ki onlar, sözü işitirler ve en güzeline uyarlar. İşte onlar, Allah'ın kendilerini hidayete erdirdiği kimselerdir ve onlar, temiz akıl sahipleridir. (Zümer Suresi, 17-1 * Kendisi ve yakınları aleyhine bile olsa her ortam ve koşulda daima doğruyu söyler
Mümin, bir hata yaptığı zaman bundan dolayı kınanacağını bildiği halde, Allah'a olan bağlılığı ve Allah'tan korkup sakınması için daima doğruyu söyler. Çünkü gizlediği gerçeklerden Yüce Allahın haberdar olduğunu, kıyamet günü doğruların tüm açıklığı ile ortaya çıkacağını bilir. Bu nedenle kimi zaman bazı zorlukları göze almak durumunda kalsa bile daima doğruyu söyler. Çünkü Yüce Allah müminin kendisi ve yakınları aleyhinde dahi olsa doğruları söylemesini emretmektedir:
"Ey iman edenler, kendiniz, anne-babanız ve yakınlarınız aleyhine bile olsa, Allah için şahidler olarak adaleti ayakta tutun. (Onlar) ister zengin olsun, ister fakir olsun; çünkü Allah onlara daha yakındır. Öyleyse adaletten dönüp heva (tutkuları)nıza uymayın. Eğer dilinizi eğip büker (sözü geveler) ya da yüz çevirirseniz, şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan haberi olandır." (Nisa Suresi, 135)
* Sadece ahireti düşünür
Mümini dürüst olmaya yönlendiren en önemli gerçek, ölümünden sonraki sonsuz hayatını, cenneti ve cehennemi düşünmesidir. Bazı insanlar için yalan söyleyip içinde bulunduğu zor durumdan kurtulmak, o an için en kolay ve en fayda getirecek çözüm olarak görünebilir.
Ancak bir insan dünya hayatında ne kadar güç bir durumda kalırsa kalsın, bu, dürüst davranmadığı için ahirette yaşayacağı azap ile karşılaştırılamaz. Bu nedenle akıl ve vicdan sahibi bir mümin, böyle bir durumla karşılaştığında hemen ahirette alabileceği kötü karşılığı düşünerek dürüst davranır. Bir anlık bir rahatlık veya çıkar için hem dünyada hem de ahirette küçük düşmekten ve azap içinde yaşamaktan şiddetle sakınır.
* Fiziksel görünümü ve konuşması ikna edicidir
Müminin yüzünden, bakışları ve sesinden kullandığı kelimelerden ve genel üslubundan dürüst ve samimi olduğu hemen fark edilir. Çünkü konuşması, sesi, oturuşu, tavırları rahat ve doğaldır. Sesi gür ve yapmacıklıktan uzaktır. Bakışları keskin, canlı ve güven vericidir.
Hareketleri sakin, huzurlu, kimseden çekinmeyen, ruhu dingin bir insan olduğunu gösterecek şekilde rahattır. Yüce Allah bir Kuran ayetinde müminlerin bu özellikleri sebebiyle hemen tanınacaklarını şöyle haber vermiştir:
... "Onları, rüku edenler, secde edenler olarak görürsün; onlar, Allah'tan bir fazl (lütuf ve ihsan) ve hoşnutluk arayıp-isterler. Belirtileri, secde izinden yüzlerindedir..." (Fetih Suresi, 29)
Dürüstlük Güzel, Güvenilir, Huzur Dolu Bir Hayat Getirir
Dürüstlük müminlere özel bir karakterdir. Müminler Allah'ın kendilerini her an izlediğini ve işittiğini bilirler. Bu nedenle yaptıkları hataları gizlemez, yalan söylemez, her ortam ve durumda daima Kuran ahlakına uygun hareket eder ve gerçekleri dile getirirler. Müminlerin bu samimi ve tevazulu tavırları çevrelerindeki insanların müminlere karşı sevgi ve güven duymalarını sağlar.
Çünkü samimi, gizlisi saklısı olmayan, esrarengiz olmayan açık bir insan çok güvenilirdir ve o kişinin yanında herkes rahat eder. Böyle insanların bir arada bulundukları bir toplum ise, çok büyük bir nimet ve güzelliktir. Müminler yaşadıkları ortamı güzel, güvenilir ve huzur dolu bir hale getirirler. Bu dürüst insanların ahirette alacakları karşılık da müjde doludur. Bu müjde bir ayette şöyle bildirilmiştir:
Allah dedi ki: "Bu, doğrulara, doğru söylemelerinin yarar sağladığı gündür. Onlar için, içinde ebedi kalacakları, altından ırmaklar akan cennetler vardır. Allah onlardan razı oldu, onlar da O'ndan razı olmuşlardır. İşte büyük 'kurtuluş ve mutluluk' budur "(Maide Suresi, 119)
Peygamber Efendimiz (sav)in Dilinden Dürüstlüğün Önemi
Peygamber Efendimiz (sav) de insanların doğruluktan ayrılmamaları ve yalandan sakınmaları gerektiğini şu hikmetli sözleriyle insanlara tavsiye etmektedir:
Siz doğruluğa devam ediniz, çünkü doğruluk muhakkak sahibini hayırlara eriştirir. İyilikler de cennete hidayet eder, götürür. Doğruluğa devam ettikçe ve doğruyu aradıkça Allah Teala'nın indinde sıddik (dâimâ doğruluk üzere ve Allah'a ve Peygamberi (sav)e çok sâdık olan) olarak yazılır.
" Yalandan sakınınız, muhakkak yalan insanı fücura götürür, fücur ise ateşe yani cehenneme götürür, kul yalana devam ettikçe ve yalanı aradıkça indi İlahi'de yalancı yazılır. "
( Buhari ve Müslim'den)
Dürüstlük, insanın içiyle dışının bir olması, bildiğinden, inandığından ve olduğundan başka türlü görünmeye çalışmaması, kalbinde hissettiklerini karşısındaki insana olduğu gibi yansıtması, alabildiğine doğru ve açık olmasıdır.
Bu, "Yüce Allahın Seninle birlikte tevbe edenlerle birlikte emrolunduğun gibi dosdoğru davran. Ve azıtmayın. Çünkü O, yaptıklarınızı görendir." (Hud Suresi, 112)
ayetiyle Peygamber Efendimiz (sav)e ve müminlere, emrettiği bir ahlak özelliğidir. Dolayısıyla niyette, düşüncede, sözde, davranışta dürüst olmak, Kuran ahlakının ve mümin olmanın bir gereğidir.
Peygamber Efendimiz (sav) de bir hadisi şerifinde, "Kul şaka da olsa yalan söylemeyi, doğru da olsa münakaşa etmeyi bırakmadıkça iyi bir mümin olamaz." (Kütüb-i Sitte Muhtasarı Tercüme ve Şerhi, 15. cilt, s. 209) buyurarak kamil iman sahibi bir mümin olmanın koşullarından birinin de dürüstlük olduğunu bildirmişlerdir.
Mümini Dürüstlüğe Yönelten En Belirgin Özellikleri
* Allah korkusu çok fazladır
Müminler katıksızca ve gönülden Allah'a iman eden, O'na içten bağlanan insanlardır. Takvası yani Allah korkusu çok yüksek olan bir mümin, yaşamı boyunca her şeyi Allah'ın rızasını elde etmek için yapar ve karşılığını da yalnızca Allah'tan bekler. İnsanların düşüncelerine göre hareketlerini yönlendirmek, insanların gözüne girmeye çalışmak gibi samimiyetsiz hesapları yoktur.
Bu yüzden her tavrı samimi, içten ve Allah'ın hoşnut olacağı şekildedir. Dürüst bir karakter yapısına sahip olan mümin, Rabbimizin her şeyi görüp duyduğunu, tüm yaptıklarıyla hesap vereceğini ve tüm düşüncelerinden, her konuşmasından, her davranışından sorumlu olacağını bilir. İşte bu yüzden, derin imanının en önemli göstergesi olarak öncelikle Allah'a, ardından da insanlara karşı dürüst ve samimidir.
Yüce Allah Kuranda bu kişileri övmüş ve onların hayırlı bir sonuçla karşılaşacaklarını müjdelemiştir:
... Allah'a içten yönelenler ise; onlar için bir müjde vardır, öyleyse kullarıma müjde ver. Ki onlar, sözü işitirler ve en güzeline uyarlar. İşte onlar, Allah'ın kendilerini hidayete erdirdiği kimselerdir ve onlar, temiz akıl sahipleridir. (Zümer Suresi, 17-1 * Kendisi ve yakınları aleyhine bile olsa her ortam ve koşulda daima doğruyu söyler
Mümin, bir hata yaptığı zaman bundan dolayı kınanacağını bildiği halde, Allah'a olan bağlılığı ve Allah'tan korkup sakınması için daima doğruyu söyler. Çünkü gizlediği gerçeklerden Yüce Allahın haberdar olduğunu, kıyamet günü doğruların tüm açıklığı ile ortaya çıkacağını bilir. Bu nedenle kimi zaman bazı zorlukları göze almak durumunda kalsa bile daima doğruyu söyler. Çünkü Yüce Allah müminin kendisi ve yakınları aleyhinde dahi olsa doğruları söylemesini emretmektedir:
"Ey iman edenler, kendiniz, anne-babanız ve yakınlarınız aleyhine bile olsa, Allah için şahidler olarak adaleti ayakta tutun. (Onlar) ister zengin olsun, ister fakir olsun; çünkü Allah onlara daha yakındır. Öyleyse adaletten dönüp heva (tutkuları)nıza uymayın. Eğer dilinizi eğip büker (sözü geveler) ya da yüz çevirirseniz, şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan haberi olandır." (Nisa Suresi, 135)
* Sadece ahireti düşünür
Mümini dürüst olmaya yönlendiren en önemli gerçek, ölümünden sonraki sonsuz hayatını, cenneti ve cehennemi düşünmesidir. Bazı insanlar için yalan söyleyip içinde bulunduğu zor durumdan kurtulmak, o an için en kolay ve en fayda getirecek çözüm olarak görünebilir.
Ancak bir insan dünya hayatında ne kadar güç bir durumda kalırsa kalsın, bu, dürüst davranmadığı için ahirette yaşayacağı azap ile karşılaştırılamaz. Bu nedenle akıl ve vicdan sahibi bir mümin, böyle bir durumla karşılaştığında hemen ahirette alabileceği kötü karşılığı düşünerek dürüst davranır. Bir anlık bir rahatlık veya çıkar için hem dünyada hem de ahirette küçük düşmekten ve azap içinde yaşamaktan şiddetle sakınır.
* Fiziksel görünümü ve konuşması ikna edicidir
Müminin yüzünden, bakışları ve sesinden kullandığı kelimelerden ve genel üslubundan dürüst ve samimi olduğu hemen fark edilir. Çünkü konuşması, sesi, oturuşu, tavırları rahat ve doğaldır. Sesi gür ve yapmacıklıktan uzaktır. Bakışları keskin, canlı ve güven vericidir.
Hareketleri sakin, huzurlu, kimseden çekinmeyen, ruhu dingin bir insan olduğunu gösterecek şekilde rahattır. Yüce Allah bir Kuran ayetinde müminlerin bu özellikleri sebebiyle hemen tanınacaklarını şöyle haber vermiştir:
... "Onları, rüku edenler, secde edenler olarak görürsün; onlar, Allah'tan bir fazl (lütuf ve ihsan) ve hoşnutluk arayıp-isterler. Belirtileri, secde izinden yüzlerindedir..." (Fetih Suresi, 29)
Dürüstlük Güzel, Güvenilir, Huzur Dolu Bir Hayat Getirir
Dürüstlük müminlere özel bir karakterdir. Müminler Allah'ın kendilerini her an izlediğini ve işittiğini bilirler. Bu nedenle yaptıkları hataları gizlemez, yalan söylemez, her ortam ve durumda daima Kuran ahlakına uygun hareket eder ve gerçekleri dile getirirler. Müminlerin bu samimi ve tevazulu tavırları çevrelerindeki insanların müminlere karşı sevgi ve güven duymalarını sağlar.
Çünkü samimi, gizlisi saklısı olmayan, esrarengiz olmayan açık bir insan çok güvenilirdir ve o kişinin yanında herkes rahat eder. Böyle insanların bir arada bulundukları bir toplum ise, çok büyük bir nimet ve güzelliktir. Müminler yaşadıkları ortamı güzel, güvenilir ve huzur dolu bir hale getirirler. Bu dürüst insanların ahirette alacakları karşılık da müjde doludur. Bu müjde bir ayette şöyle bildirilmiştir:
Allah dedi ki: "Bu, doğrulara, doğru söylemelerinin yarar sağladığı gündür. Onlar için, içinde ebedi kalacakları, altından ırmaklar akan cennetler vardır. Allah onlardan razı oldu, onlar da O'ndan razı olmuşlardır. İşte büyük 'kurtuluş ve mutluluk' budur "(Maide Suresi, 119)
Peygamber Efendimiz (sav)in Dilinden Dürüstlüğün Önemi
Peygamber Efendimiz (sav) de insanların doğruluktan ayrılmamaları ve yalandan sakınmaları gerektiğini şu hikmetli sözleriyle insanlara tavsiye etmektedir:
Siz doğruluğa devam ediniz, çünkü doğruluk muhakkak sahibini hayırlara eriştirir. İyilikler de cennete hidayet eder, götürür. Doğruluğa devam ettikçe ve doğruyu aradıkça Allah Teala'nın indinde sıddik (dâimâ doğruluk üzere ve Allah'a ve Peygamberi (sav)e çok sâdık olan) olarak yazılır.
" Yalandan sakınınız, muhakkak yalan insanı fücura götürür, fücur ise ateşe yani cehenneme götürür, kul yalana devam ettikçe ve yalanı aradıkça indi İlahi'de yalancı yazılır. "
( Buhari ve Müslim'den)